İçeriğe atla

Ceza Muhakemesi Kanunu

Ceza Muhakemesi Kanunu
Bölgesel kapsam Türkiye
Kanun numarası5271
Kabul tarihi4 Aralık 2004
Yürürlük tarihi1 Haziran 2005
Durum: Yürürlükte

Ceza Muhakemesi Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 4 Aralık 2004'te kabul edilen ve 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren 5271 sayılı kanundur. 4 Nisan 1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nu yürürlükten kaldırdı.[1]

Ceza Muhakemesi Kanunu, Türkiye'de ceza muhakemesinin nasıl yapılacağını, bu yargı sürecine katılanların (hakim, savcı, avukat (müdafi),[2] müdahil, şüpheli, sanık, hükümlü, hükümözlü, mağdur, suçtan zarar gören, tanık (bilgi sahibi) ve bilirkişiler ile kolluk kuvvetleri) hak ve yetkileri ile yükümlülüklerini, korumaya ilişkin tedbirleri ve mahkeme kararlarına karşı denetim yollarını soruşturma ve kovuşturma evrelerinde belirleyen geniş anlamlı kurallar bütünüdür.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga)". adalet.gov.tr. 1 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2013. 
  2. ^ "Müdafi için CMK El Kitabı" (PDF). barobirlik.org.tr. 11 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ocak 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Avukat</span>

Avukat, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajı yapmış, avukatlık mesleğini serbest veya bir kuruma bağlı olarak icra eden kişidir. Avukatın eş anlamlıları aklavcı ve vekil sözcükleridir. Eski kullanımda muhami denirdi. Avukatların faaliyette bulunması için baroya kaydolmaları zorunludur. Genellikle çalıştıkları şehirde bulunan baroya kayıtlı olarak faaliyet gösterirler. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda hukuk danışmanı, zabıt kâtibi, hakemlik, arabuluculuk, mübaşir, arzuhâlci, halk noteri görevlerini de yerine getirebilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Danıştay (Türkiye)</span> Türkiyenin idari yargı organı

Danıştay; Türkiye'nin idari yargı organıdır. İdari davaların bakıldığı mercidir. Aldığı kararlara yürütme uymak zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Savcı</span> İddia makamı olarak adalete hizmet eden kişi

Savcı, ceza yargılamasında iddia makamı olarak adalete hizmet eden kişidir. Savcılık ceza muhakemesinde iddia görevini yaparak devlet adına ceza davası açan makamdır. Bu makamdaki yetkiliye savcı adı verilmiştir. Özetle savcı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yargı organı içinde yer alan kamu görevlisi olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türk Ceza Kanunu</span> Türkiyede yürürlükte bulunan ceza yasası

Türk Ceza Kanunu, kısaca TCK, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 29 Eylül 2004'te kabul edilen, 12 Ekim 2004'te T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan ve 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yasadır. Amacı; "kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir".

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki kolluk kuvvetleri</span> Türkiye Cumhuriyetinin asayişten sorumlu birimlerinin genel ismi

Türkiye'deki kolluk kuvvetleri, Türkiye'deki kolluk kuvvetleri veya aynı anlamı taşıyan kolluk kuruluşlarının sınıflandırılması ve türlerine göre ayrımıdır. Türkiye'deki kolluk kuvvetlerinin çoğu Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığına bağlıdır.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli yargının konusu davadır. Çekişmesiz yargı ise genel anlamda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan, kişinin daha çok malvarlığı ve şahısvarlığına etki eden işleri konu edinen bir yargılama türüdür.

Susma hakkı, konuşmama hakkı veya Miranda hakları, bireyin kendi aleyhine tanıklık etmemesine olanak veren bireysel hak. Temel olarak "Hiçbir şüpheli veya sanık, konuşmaya veya kendini suç altına sokmaya zorlanamaz." ilkesinden ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu</span> Türk devlet kurumu

'Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Türkiye'de telekomünikasyon sektörünü düzenleyip denetleyen kurumdur.

Çapraz sorgu (İngilizce:Cross-examination), genel olarak; hukuki gerçeğin, tanık ifadelerindeki güvenirlik ve çelişkilerin ortaya çıkartılabilmesi için karşı tarafın tanığının sorgulanması işlemidir. Bu sorgulama işleminin uygulanması ülkelere göre farklılıklar göstermektedir. Ancak genel olarak sistem en geniş anlamıyla, Anglosakson ve Kıta Avrupası hukukunda kullanılmaktadır.

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 4 Nisan 1929'da kabul edilen ve 20 Ağustos 1929'da yürürlüğe giren 1412 sayılı kanundur. 4 Aralık 2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu mülga olmuştur.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

Türkiye'de arabuluculuk, 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile bir "alternatif uyuşmazlık çözümü" yolu olarak uygulanmaya başlamıştır. 6325 sayılı Kanunla yeni bir serbest meslek ihdas edilmiş ve arabuluculuk mesleğini icra edecek kişilere "arabulucu" unvanını kullanma yetkisi tanınmıştır

Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 12 Ocak 2011'de kabul edilen ve 1 Ekim 2011'de yürürlüğe giren 6100 sayılı kanundur. 18 Haziran 1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu yürürlükten kaldırdı.

Borçlar Kanunu, Türkiye'de 22 Nisan 1926'da İsviçre Borçlar Kanunu örnek alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan 818 sayılı kanundur. 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme</span> 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1984 tarihli oturumunda 39/46 sayılı kararla kabul edilmiş ve 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş sözleşmedir. Bu protokol, insan hakları ihlalleri olduktan sonra müdahale etme mantığı üzerine kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Rusya Anayasası</span>

Günümüz Rusya Federasyonu Anayasası, 12 Aralık 1993'te yapılan referandumla kabul edildi. Rusya Anayasası yayımlandığı tarih olan 25 Aralık 1993'te yürürlüğe girdi ve Sovyet cumhuriyeti sistemini yürürlükten kaldırdı. Günümüz anayasası, 1936 Sovyet Anayasasından sonra Rusya tarihinin en uzun süre yürürlükte kalmış olan anayasasıdır.

Nur Başar Centel Türk hukukçu, akademisyen.