İçeriğe atla

Cevahirü'l Esrar

Cevahirü'l Esrar, Harezm Türkçesiyle yazılmış bir yapıttır. 1313 yılında yazılmıştır. Cevahirü'l Esrar Muinü'l Mürid adlı yapıtın sayfa kenarlarına yazılmıştır. Cevahirü'l Esrar dini tasavvufi bir manzumedir. Muinü'l Mürid'le aynı vezinle ve dörtlükler halinde söylenmiştir.

Muinü'l Mürid'e yalnızca altı dörtlüğü alınmış olmakla birlikte Cevahirü'l Esrar'ın daha büyük bir yapıt olması olasıdır.Yapıtın hangi ozan tarafından nerede yazıldığı konusunda bilgimiz yoktur.

Yalnız dili, konusu şekil ve vezin özellikleri olarak Muinü'l Mürid'le ayrılık göstermesi onun Muinü'l Mürid'den biraz önce veya daha sonra yazılmış olabileceği olasılığını ortaya koymaktadır.

Kaynakça

  • Harezm Türkçesi. Doç. Dr. Recep Toparlı. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yayınları.
  • Harizmi Muhabbetnamesinin İki Yeni Yazma Nüshası Üzerine. Osman Sertkaya. Türkiyet Mecmuası.
  • Kutb'un Hüsrev ü Şirin'i ve Dil Hususiyetleri. Necmettin Hacıeminoğlu. İstanbul. 1968.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Edebiyat</span> sözlü ya da yazılı anlatıma dayanan sanat

Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Esrâr Dede, Türk Dîvân edebiyatı şairi; mutasavvıf.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" ya da "tekke edebiyatı" denilen türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Ama Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en büyük şairi Yunus Emre’dir. Anadolu’da 19'uncu yüzyıla değin çeşitli tarikatlarla gelişen bu edebiyat geleneğinin sürmesinde en önemli rolü Alevi-Bektaşi ve Melami-Hamzavi şairler oynadı.

<span class="mw-page-title-main">Bîrûnî</span> Müslüman Fars astronom ve polimat (973–1048)

Bîrûnî, İslam'ın Altın Çağı'ndaki çalışmaları ile bilinen hezârfen. Tam adı Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî'dir.

Avesta, eski Orta Doğu inancı olan Zerdüştlüğün kutsal kitabıdır. Bu inancın kurucusu Zerdüşt'ün yazdığı Gatalar denen dörtlükler Avesta'da toplanır. Avesta, Zerdüşt'ün neye inandığını ve Zerdüştlüğün temellerini anlatan tek belgedir. Avesta dili artık konuşulmayan bir Hint-İran dilidir ve diğer Hint-İran dilleriyle benzerlikler taşır. Günümüzde Zerdüştlüğü benimseyen az sayıda Fars bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kul Himmet</span>

Kul Himmet, 16. yüzyılda yaşamış bir halk ozanıdır. Mezarı, doğduğu yer olan Tokat iline bağlı Almus ilçesinin Görümlü (Varzıl) köyündedir. Alevi-Bektaşi mezhebinin Erdebil Tekkesi'ne bağlı Safeviye kolundan olduğu öne sürülür. Yaşadığı dönemde, Pir Sultan Abdal ve Şah Hatayi'yle adı anılmıştır ve Yedi Ulu Ozan'dan biridir. İnancından dolayı çileli bir hayat geçirdiği, zindanlarda yattığı söylenir. Ölümüyle ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber, Pir Sultan Abdal’ın 1560'ta asılmasından sonra uzun süre kaçak yaşayıp köyünde vefat ettiği sanılmaktadır. Sevgi, barış, dostluk temelli nefesler söylemiştir.

"Ne brini", Mija Martina tarafından seslendirilen 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Bosna-Hersek'i temsil eden şarkı. Şarkı Hırvatça ve İngilizce dillerinde seslendirilmiştir. Arjana Kunštek tarafından yazılmıştır.

Nazım şekilleri; Gazel, Rubai, Kaside, Tuyuğ, Mesnevi, Murabba, Kıt'a, Şarkı, Müstezat, Terkib-i Bent, Terci-i Bent, Musammat olmak üzere 12 türe ayrılır.

Kısasu'l Enbiya, Harezm Türkçesi döneminin ilk yapıtı Nasıruddin bin Burhaneddin er Rabguzi veya kısaca Nasır Rabguzi tarafından Ribat-ı Oğuz kasabasında Çağatay kağanlarından Tarmaşir'in büyük beylerinden Nasıreddin Tok Boğa adına Farsça bir çeviriden Türkçeye uyarlanan bir siyer-i nebi derlemesi olan Kısasu'l enbiya adlı yapıttır.Yapıt yazar tarafından 1310 yılında tamamlanmıştır.Yazılış yılı yapıtta " Yiti yüz on erdi yılga kim bitildi bu kitab" tümcesinde gösterilmiştir.

Muinü'l-Mürid, Harezm Türkçesiyle yazılmış bir yapıttır. 1313 yılında İslam veya Şeyh Şeref adında bir Harzem Türkü ozan tarafından yazılmıştır. 15. yüzyılda Harezm Türkçesi alanında yazılan ve yerli şive özelliklerini içeren yapıtlardan biridir. Ebu'l Gazi Bahadır Han Şecere-i Terakime adlı yapıtında yapıtın Türkmenler arasında çok saygın ve yaygın olduğunu ve onların da bu kitabı çok okuduklarını yazmaktadır.

Hüsrev ü Şirin mesnevisi, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan bir yapıttır.

Muhabbetname, Harezm Türkçesiyle yazılmış bir yapıttır.Harezmi mahlaslı bir ozan tarafından 754/1352 yılında Hoca Bey adlı birinin isteği üzerine manzum olarak yazılmıştır. Muhabbetname'nin biri Uygur alfabesiyle diğer üçü Arap alfabesiyle olmak üzere dört nüshası vardır.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.

Harezm Türkçesi, Türk dilinin tarihinde konuşulmuş ve yazılmış olup Karahanlı Türkçesi sonrasında gelen tarihî dönemlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Güney Afrika Ulusal Marşı</span>

Güney Afrika Ulusal Marşı, Afrika ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ulusal marşıdır. Ulusal marş ülke içerisinde en çok konuşulan beş dilin her birinin kullanıldığı dörtlüklerden oluşmaktadır. İlk dörtlükte ki ilk iki satır Xhosaca, son iki satır ise Zuluca dilindedir. Marşın ikinci dörtlüğü Sothoca, üçüncü dörtlüğü Afrikaanca ve dördüncü dörtlük ise İngilizce dilindedir.

İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'e geçişi ile başlayan edebi dönemdir. Türkler edebiyat alanında ilk olarak sözlü edebiyat ürünleri olan: şiir, destan, sav, sagu, koşuk gibi türlerde eserler vermiştir. Yazının icadı ve Türkler tarafından öğrenilmesi ile de Türk edebiyatında yazılı dönem başlamıştır. Türklerin Karahanlılar döneminde kitleler halinde İslam dinine geçmesi ile edebiyat alanında bir geçiş dönemi yaşanmıştır. İslamiyet öncesindeki Türk edebiyatı, Türklerin İslam'a geçişleri ile birlikte Halk edebiyatı başlığı altında devam etmiştir. İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatına geçiş dönemi edebiyatı da denmektedir. Bu dönemde hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Bu dönem eserleri daha çok didaktik bir özellik taşıyarak öğüt verici yapıtlar olarak bilinmektedir. Bu dönemin yapıtlarında İslam dininin etkisi ile Arapça ve Farsça sözcüklerde görülmektedir. Dönemin diğer bir özelliği ise eski Türk şiir biçimleri ile mesnevi, gazel, kaside gibi yeni şiir biçimlerinin beraber kullanılmasıdır. İlk yapıtlar gibi Halk ve Divan edebiyatı da İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı ayrımına girmektedir.

Arnavutça, ait olduğu Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait özellikler barındırmasına rağmen bulunduğu grup içinde yalıtılmış bir haldedir. Arnavutçanın dahil olduğu bu grupta konuşulmaya devam eden diğer diller Ermenice ve Yunancadır. Dilin kökeni hakkındaki ilk çalışmaları yapan ve Arnavutçanın Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne mensup olduğunu kanıtlayan kişi Alman filolog Franz Bopp'dur. Arnavutçanın, eski zamanlarda Balkanlar'da konuşulan bir dil olan İlir diliyle bağlantısı olup olmadığı sıklıkla tartışılan bir konudur.

Harezm dili veya Harezmce, Soğdca ile yakından ilgili, soyu tükenmiş bir Doğu İran dilidir. Dil, Ceyhun yakınlarında bulunan Harezm bölgesinde konuşulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kostas Varnalis</span> Yunan şair

Kostas Varnalis, Yunan şair. Dimotiki adı verilen halk Yunancasını kullanan şair, bununla birlikte şiirlerinde her zaman klasik ve geleneksel bir biçim tercih etti. 1920'li yıllardan itibaren Marksist bir görüş doğrultusunda politik şiirler yazdı, bu şiirlerinde ve diğer eserlerinde istihzalı bir üslup kullanırken klasik Yunan hikâyelerini de bu bağlamda yeniden ele aldı.