İçeriğe atla

Cerh ve Ta'dil

Cerh ve Ta'dil, hadis rivayet eden kişilerin dini ve bilimsel açıdan eleştirisini konu edinen ilimdir.[1] Cerh ve Ta'dil'in amacı hadisleri, güvenilirlik açısından zayıf olanlardan ayırmaktır. Temel hedefi ise İslam dinini korumaktır.[2] Bu kapsamda ravilerin güvenilirliğinin saptanmasına yaradığı için hadis ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir.[3]Hadis ravîleri tarih boyunca, hadislerin sonraki nesillere düzgün bir biçimde aktarılması için gayret sarf etmişlerdir. Zaman geçtikçe uydurma hadislerin ortaya çıkması ve rivayetlerin artmasıyla hadislerin doğruluğunu saptamak ve ravîleri inceleyebilmek maksadıyla bir sistemin ortaya konulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Temeli sahabe döneminde[4] ortaya atılan bu uygulamalar Hicri takvime göre ikinci asırda sistematik bir ilim halini almıştır.[5]

Cerh, ravîlerin yalancılık ve fitne gibi uygunsuz durumlarını ve güvenilir ravîlere olan muhalefetleri dolayısıyla hem ravînin, hem rivayetinin reddedilmesi anlamına gelmektedir. Bir anlamda Cerh şahitliğin reddedilmesi anlamına gelmektedir.[6]

Cerh faaliyetinde alimler ravînin kişilik ve hafıza durumuna bakar. Bunlar terim olarak adalet (kişilik) ve zabt (hafıza) kavramlarıyla karşılanır. Hem adalet hem zabt ile ilgili kusurlar da kendi içerisinde beşe ayrılmaktadır.

Adalet ile ilgili kusurlar; yalancılık, yalancılıkla itham, fisk, bid'at ve cehalet olarak sınıflandırılmıştır.
Zabt ile ilgili kusurlar ise; çok yanılma, gaflet, vehm, sîka ravîye muhalefet ve hafıza bozukluğudur.

Ta'dil, kelime olarak ravînin rivayet ettiği hadisin geçerli olduğu ve kabul edildiğinin, kişilik ve hafıza açısından ravînin rivayete ehil olduğunu ifade etmektedir.[7]

Tarihsel Süreç

Doğuşu

İslam'ın ilk dönemlerinde hadislerin rivayeti hususunda bazı tedbirler alınsa da bu sistematik bir şekilde değildi. İlk iki halife dönemindeki hadis tenkitleri daha çok rivayetin ciddiyetinin kavranması için yapılıyordu. Yoksa bu dönemlerde bir güvensizlik yoktu.[8] Üçüncü halife Osman b. Affan'ın şehit edilmesi sonucu ortaya çıkan fitne olayları sebebiyle cerh ve ta'dil ilmi ortaya çıktı.[9][10][11]

Sahabilerden olan Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Hadise yalan karışmadan önce birisi; 'Hz.Peygamber şöyle buyurdu' dediği zaman gözlerimiz ona dikilir, kulaklarımız onun sözlerine eğilirdi fakat doğru ve yalan demeden rastgele konuşulmaya başlandıktan sonra artık bildiğimiz şeylerden başkasını almaz olduk."[12][13]

Tabiînden olan Muhammed b. Sîrîn'in de şöyle demiştir: "Önceleri isnad hakkında sormuyorlardı; fakat fitne vaki olunca ravilerinizin isimlerini bize söyleyin, demeye başladılar. Bu suretle, sünnet ehlinden olanlara bakılır ve onların hadisleri alınır, bid'at ehlinden olanlara bakılır ve onların da hadisleri alınmaz oldu."[12][13]

Sistematik Hale Gelişi

Fitne dönemi ile birlikte hadisler isnatlı, yani ravileriyle beraber zikredilmeye başlandı. İsnatlı kullanımı yaygınlaştıran kişinin İbn Şihab ez-Zühri olduğu rivayet edilir. Zühri, hadis rivayetinde isnadı zikretmeyenleri eleştirmiş ve bu sistemin yerleşmesi için çabalamıştır.[9][14]

Cerh ve ta'dil ilmini sistemli bir şekilde uygulayan ilk kişi ise Şu'be b. Haccac'dır.[15][16] Önceleri Kûfe'de iken daha sonra Basra'ya geçen Şu'be b. Haccac, muhtemelen hicrî 2. asrın ilk çeyreğinde sistemli olarak cerh-ta'dil faaliyetine başlamış daha sonra da bu faaliyeti genişleterek devam ettirmiştir. Akranlarından daha fazla cerh ve ta'dille meşgul olması ve hadis rivayetinden çok bu ilimle meşgul olması onun bu konuda öncü olduğunu ortaya koyar.[15]

Şu'be ile başlayan bu ravi tenkit etme sistemi Süfyan es-Sevri, Malik b. Enes, Abdurrahman b. Mehdi ve Yahya b. Saîd el-Kattan gibi münekkitler tarafından devam ettirilmiştir.[15] Günümüzde cerh ve ta'dil veya rical ilmi adı altında büyük bir külliyat mevcuttur.[17]

İnceleme sonrası sınıflandırma

Cerh ve Ta'dil incelemesinden sonra ravîler iki bölüme ayrılırlar;

  1. Muaddel: Diğer adıyla Sikat grubu ravîler ta'dil edilmiş, arıtılmış grubu oluştururlar. Rivayetleri kabul görür.
  2. Mecruh: Cerh edilmiş ve rivayetleri kabul edilmemiş ravîlerdir. Zuafa grubunu oluştururlar.

Aynı zamanda bu incelemeden sonra da ravîler incelemenin tamamlanıp tamamlanmamasına göre de ikiye ayrılır;

  1. Ma'ruf: Ravînin karakter ve hafızasına yönelik olumlu veya olumsuz kesin bir izlenime sahip olunduğu anlamına gelir.
  2. Mechul: Yalnızca tek ravînin veya güvenilirlikleri bilinmeyen birden çok ravînin kendisinden rivayet ettiği kişidir.[18]

Birçok alim Cerh mertebelerini kendi açısından yorumlamış olup, bir noktada kesişmişlerdir. Genel anlamda Cerh mertebeleri üçe ayrılmaktadır;

  1. İhticâc: Rivayet hükmi konularda delil sayılır.[19]
  2. İ'tibar: Rivayet tek başına delil olmaz, diğer kaynaklarca desteklendiği takdirde delil sayılır.[20]
  3. Red: Ravînin rivayetinin hiçbir şekilde kullanılamayacağı anlamına gelir.[20]

Kaynakça

  1. ^ Diyanet İslam Ansiklopedisi (PDF). Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 1988. s. 394, Cilt 07. 2 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Ekim 2016. 
  2. ^ "Cerh ver Ta'dil". Diyanet.gov.tr. Erişim tarihi: 29 Aralık 2017. 
  3. ^ R. Emin GÜL. "HADİS İLMİNDE CERH-TA'DÎL MERTEBELERİ". Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. 29 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2017. 
  4. ^ M.Said Hatipoğlu - "Hz.Aişe'nin Hadis Tenkitçiliği" - A.Ü.İ.F.D. No:117 s.59-74
  5. ^ H.İbrahim Turhan - "Cerh ve Tadil İlminin Hicri İlk İki Asırdaki Gelişim Seyri" (Yayımlanmamış doktora tezi) M.Ü.S.B.E. İstanbul-2014
  6. ^ Mücteba Uğur Hadis Terimleri Sözlüğü" - TDV - Ankara 1992 s.44
  7. ^ M.Emin Aşıkkutlu "Cerh ve Ta'dil"-D.İ.A. 7.cilt s.394
  8. ^ Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. s. 29-32. 
  9. ^ a b Kuzudişli, Bekir. Hadis Tarihi. Kayıhan Yayınları. s. 113. 
  10. ^ Koçyiğit, Talat. Hadis Tarihi. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. s. 199. 
  11. ^ Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. ss. 39-40. 
  12. ^ a b Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. s. 40. 
  13. ^ a b Koçyiğit, Talat. Hadis Tarihi. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. s. 200. 
  14. ^ Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. s. 41. 
  15. ^ a b c Kuzudişli, Bekir. Hadis Tarihi. Kayıhan Yayınları. s. 115. 
  16. ^ Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları. s. 45. 
  17. ^ "DUAFÂ ve METRÛKÎN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2022. 
  18. ^ İsmail Çakan - "Hadis Usülü" M.Ü.İ.F.Y. s.101-102
  19. ^ Hatip El-Bağdadi - "El-Kifaye" s.20
  20. ^ a b İbn Hacer - "Nüzhet'ün Nazar" s.57

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">Candaroğulları Beyliği</span> 1291–1461 yıllarında Karadeniz bölgesinde hüküm sürmüş Beylik

Candaroğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışından sonra Kastamonu ve çevresinde kurulan bir Türkmen beyliğidir.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şule Yüksel Şenler</span> Türk yazar ve aktivist

Şule Yüksel Şenler veya doğum adıyla Yüksel Şenler, Türk yazar, gazeteci ve kadın hakları savunucusu. Hayatı boyunca kendisini Türk toplumundaki muhafazakar kadınların statüsünü iyileştirmeye adadı ve 1960'ların sonlarına doğru kadınların kamusal alana katılımı konusunda öncü rol model oldu.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Hayri Öğüt</span>

Mustafa Hayri Malatyevî olarak da tanınan Mustafa Hayri Öğüt, Türk mutasavvıf. Bir Kâdirî Şeyhi, Kâdirî-Hâlisiye Meşâyihi, Mürşid-i Kâmil, Kutb-ul Aktâb ve Maliye Varidat Memuru idi.

İstihsân, bir İslâm hukuku terimi.

Tevatür veya mütevatir, Arapça kökenli bir kelime olan tevatür bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti. Dini metinlerde bir haberi, yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan ve her zaman kendilerine güvenilen kimselerin bildirmeleri.

Sahih, doğru, gerçek anlamında sıfat.

<i>Tan</i> (gazete, 1935) 1935-1945 arasında İstanbulda yayımlanan günlük gazete

Tan, 1926-1935 yılları arasında Milliyet ve 1935-1945 yılları arasında Tan adıyla Türkiye'nin İstanbul ilinde yayımlanan, sloganı "Günlük Siyasi Halk Gazetesi" olan sol eğilimli günlük gazete.

<span class="mw-page-title-main">Aişe</span> Muhammedin eşi, Ebu Bekirin kızı

Aişe bint Ebu Bekir, İslam peygamberi Muhammed'in üçüncü ve en genç karısı ve birinci İslam halifesi Ebû Bekir'in kızıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hureyre</span> sahabe

Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة‎ ‎;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Chester Üniversitesi</span>

Chester Üniversitesi Birleşik Krallık'ta Chester'da yer alır. Üniversitenin ana kampüsü Chester kentinde, küçük kampüsü Warrington yakınlarında kuruludur. Üniversitede lisans, yükseklisans, doktora eğitimi verilmekte ayrıca akademik araştırmalar yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Görmez</span> 2010–2017 arasındaki Diyanet İşleri başkanı

Mehmet Görmez Türk ilahiyatçı, hadis profesörü, 17. Diyanet İşleri Başkanı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Hadis çeşitleri</span> bir rivayet zinciri ile İslâmdaki önemli kişilere isnad edilen söz, fiil veya davranışlar

Hadisler bir rivayet zinciri ile İslâm'daki önemli kişilere isnad edilen söz, fiil veya davranışlardır. Hadisler, muhaddis denilen hadis âlimleri tarafından değişik sınıflandırmalara tâbî tutulmuşlardır. Ancak bu sınıflandırmalar mutlak olmayıp sınıflandırmayı yapan kişinin bilgi altyapısı, ön kabulleri, tanımları ve değerlendirmeleri gibi öznel unsurlara dayanır..

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Öztürk (ilahiyatçı)</span> Türk ilahiyatçı ve akademisyen

Mustafa Öztürk, tefsir ve Kur'an araştırmaları alanında çalışmalar yapmış, çeşitli ilmî eserler vermiş Türk ilahiyatçı ve akademisyen. Öztürk, Kur'an başta olmak üzere İslam'a ilişkin her şeyin tarihsel bağlamlarına göre yorumlanması gerektiğini savunan tarihselci anlayışıyla tanınır.

İslam ilimleri ya da İslami ilimler, İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an ve Sünnet'ten doğmuş olan bilim dallarıdır. Bu ilim dalları şunlardır.

Yavuz Tanyeli Türk ressam.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Uygun (ressam)</span>

Mehmet Uygun Türk ressam.

Hadis terminolojisi, İslam dininde, birincil kaynak Kur'an'dan sonra en önemli ikinci kaynak sayılan Muhammed'in hadislerinin, tespit edilip ilk dönemde sözlü daha sonraki dönemlerde yazılı olarak aktarımıyla uğraşan ilim dalındaki tüm terimleri ifade eder. İslam ilim tarihinde bu ifade daha çok ulumu'l hadis terimiyle karşılanabilir ki bu hadis ilmini ve onun alt disiplinlerini ifade eder.

Haber-i Vâhid, Hadis ilminde mütevatir derecesine ulaşmayan bir isnadla rivayet edilen hadislerdir.