Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.
Savaş suçu, askerî veya sivil, kişi veya kişilerin, savaş kanunları ihlâli için uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Bunlar özellikle, sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması veya zorla çalıştırılması, savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, rehinelerin öldürülmesi, kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması gibi eylemleri kapsamaktadır. Devletler arası çatışmalarda savaş kanunlarının her ihlâli bir savaş suçu sayılmaktadır, ama devlet içi çatışmalarda yer alan ihlâller savaş suçu sayılmayabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) veya İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, toplulukların, tüzel kişilerin ve diğer devletlerin, belirli usul ve kurallar dahilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. 46 Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanımaktadır. Mahkeme, Fransa'nın Strazburg şehrinde bulunmaktadır.
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.
İşkence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma, caydırma, intikam alma, cezalandırma veya bilgi toplama amacı olarak bilinçli şekilde insanlara ağır acı çektirmekte kullanılan her türden faaliyetlerdir.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi; görevi din, inanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan varoluşunun saygı görmesini sağlamak, insanların acı çekmesini önlemek ve acılarını dindirmek olan uluslararası bir insani harekettir.
Çocukların askerî kullanımı, birbirinden bağımsız üç şekilde görülebilir: Çocuklar doğrudan saldırılarda yer alabilir ; hademe, casus, haberci, gözcü ya da seks kölesi olabilir ya da politik çıkar için canlı kalkan olarak veya propaganda için kullanılabilir.
Aile hukuku, aileye ilişkin konularla ilgilenen, medeni hukukun kapsamı içinde yer alan bir hukuk dalıdır. Aile hukukunun başlıca konuları nişanlanma, evlenmenin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları ve sonuçları, mal rejimleri, aile konutu, soybağı, evlat edinme, velayet, çocuğun nafaka hakkı, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık, yardım nafakasıdır. Kadın hakları ve çocuk hakları, başlı başına ayrı inceleme alanı oluştursa da aile hukukunun da ilgi alanı içindedir.
Azınlık hakları terimi temelde iki ayrı kavramı belirtmektedir. Terim; ırksal, etnik, sınıfsal, dini, dilsel ve cinsel azınlıkların bireysel haklarını belirtmenin yanı sıra azınlık öbeklerine atfedilen grup haklarını da içermektedir. Kullanım alanı, hiçbir çoğunluk öbeğine ait olmayan kişilerin bireysel haklarını da kapsayacak biçimde genişlemiştir.
Paralı asker veya ücretli asker, herhangi bir çatışmaya, çatışmadan doğrudan kazanım elde edeceklere hizmet etmek üzere katılan ve hizmeti sonucunda belirli bir menfaat veya para kazanan silâhlı savaşçı veya askere denir.
Askerî işgal veya genellikle basitçe işgal, resmi bir egemenlik iddiası olmaksızın, bir egemen güç tarafından bir bölge üzerinde geçici kontroldür. Bölge daha sonra işgal edilen bölge ve hakim güç işgalci olarak bilinir. İşgal, amaçlanan geçici süresi ile ilhak ve sömürgecilikten ayırt edilir. Bir işgalci, yönetimini kolaylaştırmak için işgal altındaki topraklarda resmi bir askeri hükûmet kurabilir ama bu durum işgal için gerekli bir ön koşul değildir.
I. Protokol, uluslararası çatışmalarda kurbanların korunmasıyla ilgili olarak Cenevre Sözleşmeleri'ne 1977 yılında eklenen protokol.
İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
Direniş hareketi, bir ülkenin sivil nüfusunun bir kısmının kendi yasalarına olarak kurulmuş hükûmetine, yönetim gücüne sahip iktidarına veya herhangi bir işgal gücüne karşı sivil düzeni ve istikrarı bozması için organize edilmiş çabadır. Bu gruplar amaçlarına pasif direniş, sivil direniş veya silahlı ya da silahsız güç kullanımı yoluyla ulaşmayı hedefleyebilir. Birçok durumda, örneğin II. Dünya Savaşı'nda Norveç'te olduğu gibi, bir direniş hareketi genellikle farklı kuruluşlar altında faaliyet gösteren ve bir ülke içinde farklı aşamalarda veya coğrafi bölgelerde faaliyet gösteren hem şiddet içeren hem de şiddet içermeyen yöntemleri kullanabilir.
Jiří Toman Çek doğumlu İsviçreli hukukçu ve profesördü. Uluslararası hukuk alanında uzmandı. 1992'den 1998'e kadar Cenevre'deki 1969'da katıldığı Henry-Dunant Enstitüsü'nü yönetti. 1998'den 2018'e kadar Toman, Santa Clara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesördü.
Avrupa'nın en eski demokrasilerinden biri olan İsviçre'de insan haklarına çok saygı duyulmaktadır. İsviçre, genelde sivil özgürlüklere ve siyasi haklara göre yapılan uluslararası sıralamalarda ilk sırada ya da en başlarda yer almaktadır. İsviçre, anayasasında insan haklarını ülkenin değer sisteminde en önemli pozisyona koymaktadır. 2016-2019 yılları için İsviçre Federal Dışişleri Bakanlığı'nın yurtdışı politika stratejisinde; barış, karşılıklı saygı, eşitlik ve ayrım gözetmeme İsviçre'nin uluslararası ilişkilerinde temelde yatmaktadır.
2017 Alhanlı saldırısı veya Alhanlı faciası, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından 4 Temmuz 2017'de saat 20.40 sıralarında Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarında konuşlanmış Ermeni silahlı kuvvetleri birlikleri tarafından Azerbaycan'ın Füzuli Rayonu'na bağlı Alhanlı köyünde bir eve 82 ve 120 mm'lik havan ve bomba atarlarla gerçekleştirilen saldırıdır.
Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.
Mülteci hukuku, devletlerin mültecilere karşı sahip olduğu hak ve görevlerle ilgilenen uluslararası hukukun dalıdır. Mülteci hukuku ile uluslararası insan hakları hukuku veya insancıl hukuk arasındaki ilişki konusunda uluslararası hukuk uzmanları arasında görüş ayrılıkları vardır.
22 Ağustos 1864'te düzenlenen, savaş alanındaki ordularda yaralıların durumlarının iyileştirilmesine ilişkin Birinci Cenevre Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmeleri'nin dört antlaşmasından ilkidir. "Silahlı çatışma mağdurlarının korunmasına yönelik uluslararası hukuk kurallarının dayandığı temeli" belirler.