İçeriğe atla

Cellat

Cellât İdam Hükümlerini İnfaza Memur
Cellât başı Cellâtların Amiri
Subaşı Şehrin İnzibat Amiri
Asesbaşı Yeniçeri Ocağı İnzibat Amiri
Böcek Başı Gizli Polis Amiri

Cellât, ölüm cezalarının infazını gerçekleştiren kişinin unvanıdır. Bu şahıslar, ölüm cezasının kabul gördüğü ülkelerde ilgili cezai kurumun personeli olarak da görev yaptıkları gibi; Cellatlık da yerinde infaz gibi kuraldışı ölüm cezalarının infazında kişinin özel bir görevi değil, keyfi bir davranış biçimi olarak da algılanabilir.

Osmanlı'da cellatlar sağırdırlar ve cellât olarak seçilecek kişinin dili kesilir.

Tarihçe

Cellât, arapça "Kırbaçla Vurmak" anlamına gelen "Celd" kökünden türemiştir. Osmanlılarda cellatlar; önceleri Hırvatlardan, daha sonra da Çingenelerden seçilmiştir. İnfaz edilecek kimsenin yüzlerini görmemesi için göz yuvaları kesilmiş kar maskesi benzeri bir bere taktıklarına birçok seyahatnamede rastlanır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Giyotin</span> İdam aracı

Giyotin, idam mahkûmunun başını kesmek amacıyla geliştirilmiş bir çeşit idam aracı. Giyotin ilk kez 1792 yılında Jacques Nicholas Pelletier adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cezaevi</span> hükümlülerin içinde tutuldukları yapı

Cezaevi ya da hapishane, hüküm giymiş kişilerin cezalarını çekmesi için hapsedildikleri yerler. Türkçede zindan ve mahpushane sözcükleri de zaman zaman -özellikle eski metinlerde- aynı anlamda kullanılır. Tutukluların, hükümlülerden ayrı olarak tutulduğu yere ise tutukevi denir.

Cellat taşı, İstanbul müftülüğünün ana kapısına 30 metre mesafede bulunan Osmanlı döneminde cellatların üzerinde infazları gerçekleştirdikleri mermer taştır. Mermer taş zamanla aşındığından 50 cm kadarı günümüze ulaşmıştır.

Ölüm cezası olarak da bilinen ve daha önce adli cinayet olarak adlandırılan idam cezası, bir suçun cezası olarak bir kişinin öldürülmesinin devlet tarafından onaylanmış uygulamasıdır ve genellikle kişinin söz konusu cezayı gerektiren normları ihlal etmekten sorumlu olduğu sonucuna varmak için yetkili, kurallarla yönetilen bir süreci takip eder. Bir suçlunun bu şekilde cezalandırılmasını emreden hüküm, ölüm cezası olarak bilinir ve cezanın yerine getirilmesi eylemi infaz olarak adlandırılır. Ölüm cezasına çarptırılan veya infaz edilmeyi bekleyen mahkumlara "idam mahkumu" denir. Etimolojik olarak idam terimi, kafa kesme yoluyla infaz anlamına gelir, ancak infazlar asma, vurma, zehirli iğne, taşlama, elektrik verme ve gaz verme gibi birçok yöntemle gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Yerinde infaz</span> Suçlu bulunan kişinin anında infazı

Yerinde infaz, suçlu olduğundan şüphelenilen kişinin genellikle anında ve olay yerinde öldürülmesiyle sonuçlanan yargısız infaz.

Mustafa Pehlivanoğlu, Türk Ülkücü militan. 10 Ağustos 1978'de dört kahvehaneyi otomatik silahla tarayıp 5 kişiyi öldürdüğü, 12 kişiyi yaraladığı iddia edilerek yargılandı ve 18 Ekim 1979'da idama mahkûm edildi. 12 Eylül Darbesi'nden sonra cezası infaz edildi. 1980-1984 arasında idam edilen 8'i sağ görüşlü 50 mahkûmdan biridir.

Emin Kalafat Türk siyasetçi.

Türkiye'de iki çeşit cezaevi bulunmaktadır: tutuklu ve hükümlü cezaevi. Ancak birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlüler bir arada barındırılmaktadır. Bu cezaevleri genel olarak üç tipte bulunur: açık, yarı-açık ve kapalı cezaevleri. Günümüzde yarı açık cezaevi uygulamasına son verilmiştir. Kapalı cezaevleri ile yüksek güvenlikli cezaevleri arasında fark bulunur. Yüksek güvenlikli F tipi kapalı cezaevleri, tüm tretman programlarının uygulanabilmesi için uygun mekânlara sahip, mevzuatı gereğince sadece tehlikeli hükümlü ve tutuklu statüsündeki kişilerin barındırılabileceği, fizikî yapısı, elektrik ve elektronik güvenlik sistemleri ile yönetim planı bakımından güvenliği tehdit eden unsurları en aza indirilmiş içten ve dıştan koruma görevlileri ile firara karşı engelleri bulunan ve oda sistemine göre inşa edilmiş ceza infaz kurumlarıdır. Kurum özelliği ve güvenliği nedeniyle, proje aşamasında 24 saat kesintisiz ısınma, aydınlanma ve su verebilecek kapasitede kalorifer (fuel-oil), elektrik, jeneratör ve asıl su tesisatı ile donatılmıştır. Zemin tünel kazma girişimini engelleyici, yeterli miktarda hasır demirli betonla sağlamlaştırılmıştır. Kanalizasyon boruları firarı engelleyecek ebatlarda döşenmiş, rögarlar ile kontrol imkânı sağlanmış, çevreyi koruma amacı güdülerek arıtma tesisleri kurulmuştur. Bazı cezaevlerinde kadınlar ve çocuklar için ayrı bloklar bulunurken bazı cezaevleri yalnız kadınlar ve çocuklar içindir. Ayrıca geçmişte ıslahevi olarak adlandırılan çocuk eğitimevleri de günümüz ceza infaz kurumları içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gardiyan</span>

Gardiyan ya da infaz koruma memuru, cezaevi ve tutukevlerindeki mahkûmların belli başlı konularda ihtiyacını karşılamak ve güvenliği sağlamak amacıyla görev yapan kamu personeli.

<span class="mw-page-title-main">Veysel Güney</span>

Veysel Güney, Devrimci Yol'un İskenderun sorumlusu militan. Üsteğmen Şahin Akkaya'yı öldürme suçundan mahkûm olmuştur. 12 Eylül Darbesi'nden sonra 1980-1984 arasında idam edilen 17'si sol görüşlü 50 mahkûmdan biridir.

Türkiye Cumhuriyeti'nde ölüm cezası, 1984'ten bu yana uygulanmamaktadır ve 2004'te kaldırılmıştır. Ölüm cezası önce 2001'de savaş tehdidi ve terör suçları hâlleri dışındaki suçlar için kaldırılmış, 3 Ağustos 2002'de "savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç" şartı ile kaldırılmıştır. 7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı Kanun ile Anayasa'dan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, 14 Temmuz 2004 tarihli 5218 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu'ndan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, böylece ölüm cezası Türk Hukuku'ndan tamamen kaldırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kurşuna dizerek infaz</span> idam çeşidi

Kurşuna dizerek infaz ya da kısaca kurşuna dizme, özellikle savaş zamanlarında kullanılan bir idam yöntemi. İdam mangası çoğunlukla askerlerden oluşur. İnfaz, idamı gerçekleştirecek gruptaki herkesin aynı anda ateş etmesi yöntemiyle gerçekleştirilir. Böylece süreçte herhangi bir aksama yaşanmaz ve mahkûmların kimin silahından çıkan ateşle can verdiği bilinmez. Çoğunlukla mahkûmların gözleri bağlanır ya da başlık takılarak görmeleri engellenir. Bazı zamanlarda ise suçlulara infaz mangasına bakmak isteyip istemedikleri sorulur. İnfazlar, mahkûmlar ayakta ya da otururlarken gerçekleşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Müebbet hapis</span> ömür boyu süren hapis cezası

Müebbet hapis, kişinin cezasının ömür boyu süreceği hapis cezası türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Plötzensee Hapishanesi</span>

Plötzensee Hapishanesi, Berlin'in Charlottenburg-Nord bölgesinde, 577 mahkûm kapasiteli, Berlin Senatosu adli idaresi tarafından işletilen bir çocuk hapishanesidir. İlk olarak 1868 yılında kurulan gözaltı merkezinin uzun bir geçmişi vardır. Nazi döneminde yaklaşık 3.000 mahkûmun idam edildiği ana idam cezası alanlarından biri olarak ünlendi. Ünlü mahkûmlar arasında Doğu Almanya'nın son komünist lideri Egon Krenz de bulunuyor. Hapishane, Kral I. Wilhelm yönetimindeki Prusya hükûmetinin kararıyla kurulmuştu ve 1879 yılına kadar, adını yakındaki Plötzensee Gölü'nden alan Plötzensee malikanesinin mülkleri üzerine inşa edildi. 1859'da açılan Berlin-Spandau Su Yolu'nun böldüğü alan, Brandenburg Eyaleti'ndeki Berlin şehir sınırlarının kuzeybatısındaki Tegel ormanının eteklerinde bulunuyordu. İlahiyatçı Johann Hinrich Wichern yakınlarda Evanjelist Johannestift Borstal (Islahevi]]'ı kurmuştu ve bu kurum 1905'te Spandau-Hakenfelde'ye taşınmıştı. 1915 yılında Plötzensee Gölü ile birlikte kanalın doğusundaki topraklar Berlin'e dahil edildi, hapishane duvarlarının etrafındaki kalan alan 1920 Büyük Berlin Yasası ile Berlin Charlottenburg ilçesinin bir parçası oldu. 2004'ten beri Charlottenburg-Nord bölgesine aittir.

<span class="mw-page-title-main">Asarak idam</span> idam çeşidi

Asarak infaz etme, tarihteki en eski ve en çok uygulanmış idam cezası yöntemlerinden biridir. Asarak infazda, ilk önce idam mahkûmü idam sehpasına çıkar ve cellat idam mahkûmünün boğazından ip geçirir. Sonra cellat idam sehpasını tekmeyle devirir ve idam mahkûmü boşlukta kaldığı için asılır, boynu kırılarak veya boğularak ölür. Ayrıca mahkûm infazdan kaçmasın diye elleri bağlanır. Asılmak, sadece idam yöntemi değil ayrıca bir intihar yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Darağacı</span>

Darağacı veya idam sehpası, idam mahkûmlarını asmak için kurulan düzenek. Tarih boyunca suçluların cezalandırılmasında yaygın olarak kullanılmış, halen bazı ülkelerde uygulanan bir ceza yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de suç</span>

Türkiye'de suç ile polis ve jandarma teşkilatı mücadele etmektedir. 1990-2014 yılları arasında suç oranlarında önemli artış (%400) olmuştur. Hırsızlık, insan öldürme ve uyuşturucu suçlarında artış %600'e ulaşmıştır. 2015 yılında günde ortalama 4 kişi öldürüldü. Cinayetlerin çoğunun nedeni namus ve para iken, 369 kadın aile içi şiddet kurbanı oldu. Aynı yıl 18 yaşından küçük 193 çocuk öldürüldü.

Kadı, tarihte İslam ülkelerinde insanlar arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını hükme bağlamak, verdikleri hüküm ve cezaları infaz etmek üzere devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilmiş kimsedir. Kadılara dinî, malî, idarî, eğitim-öğretim gibi görevlerin verildiği de görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü</span> Adalet Bakanlığına bağlı cezaevi kurumu

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığına bağlı ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik müdürlüklerinden sorumlu devlet kurumudur.

<span class="mw-page-title-main">Albert Pierrepoint</span>

Albert Pierrepoint 1956'da sona eren 25 yıllık kariyerinde 435 ila 600 kişiyi idam eden bir İngiliz cellattı. Babası Henry ve amcası Thomas'da ondan önce resmi cellatlardı.