İçeriğe atla

Celî

Süleymaniye Camii kubbesinde celî sülüs ile yazılmış Fatır Suresi 41. ayeti

Celî, hat sanatında bir yazı cinsi meşkedilirken kullanılan meşk kaleminden daha geniş bir kalemle yazılan iri şekline verilen isimdir.

Arapça'da ancak uzaktan okunabilecek kadar kalın yazılmış yazılar için "büyük" anlamındaki "celîl" kelimesi kullanılmış; Osmanlı Türkleri ise "celîl" kelimesini büyük anlamında başka yerlerde kullanmalarına rağmen hat sanatında "celîl" yerine "celî" kelimesini kullanmayı tercih etmişlerdir.

Bu kelime bir yazı türü ile birlikte kullanıldığında o yazının iri, kalın, büyük olanını ifade etmiştir; yani "celî", bir yazı türünü değil, bir yazının özelliğini belirtir. Yalnızca Osmanlı sarayında resmî yazışmalarda kullanılan Celî divanî (başka ifadeyledivani celîsi) adlı yazı türünde "celî" ifadesi iri, kalın, büyük karşılığı olarak değil, "âşikâr, meydana çıkartılmış" karşılığı olarak kullanılmıştır.[1]

Bir yazı, hattatların benimsediği ölçülerin üstünde bir kalınlıkta yazılırsa "celîleşiyor" demektir. Genellikle meşk kaleminin üç misli genişliğinde yazılar celî kabul edilir.[2]

Ayasofya'nın celî sülüs ile yazılmış levhaları yazı tarihi bakımından yazılmış en büyük sanat yazılar kabul edilir.[3]

Celî yazılarda harflerin incelik ve kalınlıkları, harf aralıkları, bünyeleri mesafe ve mekâna göre hesaplanır. Yazılmaları zor olduğundan önce kalıpları yapılır; kalıplar iğnelenip kömür tozuyla siklilere yazı zemine aktarılır, bu kalıp üstünden yazı yazılır veya mermere hakkedilir.[2] İnsan eliyle büyütülemeyecek kadar büyük olan celî yazılar önce küçük yazılır; satranç usulü ile, yani yazı ne büyüklükte olacaksa, o kadar misli büyük karelere ayrılmış bir başka kâğıda- harf ve işaretlerin kıyılarından ince ve düzgün bir şekilde çizilerek, aktarılır. Ayasofya Camii kubbesine varak altınla işlenen celî sülüs hat ile yazılmış ayet bölümü, aslı küçük boyutta yazılıp satranç usulü ile büyütülerek işlenmiş yazılara örnektir.[1]

Bazı yazı türleri kullanılış yerleri nedeniyle celî yazılmaya uygun değildir. Osmanlı uygarlığında sülüs ve celîsi sanatçıların elinde gelişerek yaygınlaşmış ve Osmanlılarda "celî" kelimesi yalnız başına kullanıldığında, daha ziyade celî sülüsü ifade eder olmuştur.[1]İran'da 15. yüzyılda geliştirilen nestâlik adlı yazı türü yaygınlaşınca, sülüs celîsiyle birlikte celî nestâlik de İslâm ülkelerinin ortak yazısı oldu.[2]

Celî yazan hattatlar

İnce yazılarda göze batmayan kusurlar, celî yazıda fark edilir ve rahatsız eder hale geldiğinden celî yazıları yazmak hat sanatındaki son aşama kabul edilir.[4] Celî yazı yazan hattatlara celî nüvîs denir. Bibliyografya bilgini İbnü'n Nedîm, İslam hat sanatındaki ilk celî-nüvîsin Emevi Sultanı I. Velîd devrinde Mescid-i Nebevî'de kıble duvarına celî-kûfî hatla Şems Suresi'ni yazan Hattat Sa'd olduğunu ifade etmiştir.[2]

Celî sülüs

Orta Asya'da "Timurlu Rönesansı" şeklinde adlandırılan dönemde celî yazı alanında büyük atılım görüldü. Timur'un torunu Baysungur ile Rıza Abbasi bu alanda ustalaşmış hattatlardandır. Ancak asıl atılım, Osmanlı uygarlığında yaşandı. 15. ve 16. yüzyıllarda Ali Sofi, Ahmed Karahisari ile öğrencisi Hasan Çelebi, 17. yüzyılda Kasım Gubârî, Teknecizâde İbrâhim'den sonra Mehmed Bursevî, Mustafa bin Süleyman ve Moralı Beşir Ağa gibi hattatların eliyle işlendi. Mustafa Râkım Efendi ile olgunluğa ulaştı. Rakım Efendi üslubu Mehmet Haşim Efendi, Çarşambalı Arif Bey, Abdülfettah Efendi, Nazif Bey, Sami Efendi, İsmail Hakkı Altunbezer, Macid Ayral, Mustafa Halim Özyazıcı ve Hamit Aytaç ile sürdürüldü.[5] Mahmud Celâleddin'in geliştirdiği üslup ise Sultan Abdülmecid ile Mehmet Tahir Efendi dışında kimse tarafından sürdürülmemiştir. İkisinin arasında bir üslup geliştiren Kazasker Mustafa İzzet Efendi ile öğrencilerinden Abdullah Zühdi Efendi ve Şefik Bey de başlıca celî yazı sanatçılarındandır.[5]

Celî talik

I. Abdülhamid ve III. Selim devrinde kendilerinin ve devlet adamlarının yaptırdıkları mimari eserlerdeki celî talik kitabeleri yazan Mehmed Esad Efendi'nin oğlu Yesarizâde Mustafa İzzet, giderek kendine has bir üslup geliştirdi ve 1824'te sonra Türk talik hattını özellikle celîde çok ileri bir noktaya götürdü.[6] Sultan II. Mahmud devri ile birlikte tarihî binalardaki kitâbelerin çoğunda celî talik kullanıldı. Celî talik yazı; Kıbrısîzâde İsmâil Hakkı Efendi, Ali Haydar Bey, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Çarşambalı Ârif Bey ve Abdülfettah Efendi, Sâmi Efendi, Nazif Bey, Ömer Vasfi Efendi, Aziz Rıfa’i, Hulusi Yazgan ve Necmeddin Okyay silsilesi ile Cumhuriyet dönemine taşındı ve Halim Özyazıcı, Kemal Batanay ve Hamit Aytaç ile sürdürüldü.

Celî divanî

Dîvân-ı Hümâyûn'daki kısa çalışma dönemi sırasında celî divanîde Şefik Bey çok başarılı eserler verdi. Günlük kullanıma özgü bir yazı olan rika yazısı da Osmanlılar'ın son döneminde celî kalemi ile yazılmış; afiş, reklam ilanları, dükkân levhası gibi yerlerde ve nadiren bina ve mezar taşı kitabelerinde kullanılmıştır.[5] Hamit Aytaç ve Halim Özyazıcı bu alanda usta sanatçılardandır.

Kaynakça

  1. ^ a b c Derman, Uğur. "Türk hat sanatında "Celî" kavramı". Altayli.net sitesi (Alıntı:Türkler, Cilt: 12 Sayfa: 256-265). 1 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2020. 
  2. ^ a b c d Alparslan, Ali. "Celî". Islamansiklpedisi.org (TDV İslâm Ansiklopedisi yıl 1993, cilt 7, sayfa 265-267). 19 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  3. ^ Özcan, Ali Rıza. "Dünyanın En Büyük Yazıları Ayasofya'nın Celî'leri". Lale Kültür ve Sanat Medeniyet dergisi, Temmuz-Eylül 2020. 19 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  4. ^ Pehlivan, Mehmet. "Türk hat sanatı sayfa tasarımlarının günümüz sayfa tasarımlarında kullanılan grafik tasarım ilkelerine göre irdelenmesi". Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi, 2009. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  5. ^ a b c "Celî". Hattatlarsofrasi.com sitesi. 25 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  6. ^ Derman, Uğur. "Mustafa İzzet, Yesârîzâde". Islamansiklopedisi.org (TDV İslâm Ansiklopedisi, yıl 2006, cilt 31, sayfa 307-309). 25 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hüsn-i hat</span> İslâm medeniyetinde teşekkül eden güzel yazı sanatı.

Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Hakkı Altunbezer</span>

İsmail Hakkı Altunbezer, Türk hattatı, tezhip sanatçısı ve tuğrakeşidir.

<span class="mw-page-title-main">Sülüs</span> Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı

Sülüs, Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı veya Hicrî IV. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan, nesihe benzer, kalınca bir yazı türüne verilen ad olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Ziya Akbulut</span> Türk asker, ressam ve hattat

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.

Yesarizade Mustafa İzzet, Türk hattat ve Osmanlı kazaskeri. Babası hattat Mehmed Esad Efendi'dir. İstanbul'da doğdu. Hat sanatını babasından öğrendi. Osmanlı Devleti'nde yüksek makamlara çıkan Mustafa İzzet, 1842 yılında Rumeli Kazasker'i oldu.

<span class="mw-page-title-main">Nesih</span>

Nesih, neshi veya neshî, özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü ve Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi olarak tanımlanır. Nasaḫ terim kökü "kaldırma, hükümsüz kılma" ve "kopya" anlamına gelen nesih yazı türü, Osmanlı İmparatorluğu'nda da özellikle kitap kopyalamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nestâlik</span>

Nestâlik, Talikin neshi, incesi anlamını taşıyan ve genel olarak İran'da kullanılan bir yazı türüdür. Nesih ve tâlik yazım şeklinin karışımı ile türetilmiş olan ünlü bir yazı türüdür.

Divanî, bir bakıma tevkie, bir bakıma ta'like benzeyen son derece hareketli, karmaşık, özel bir yazı türü. Tâlik yazı türünün Osmanlı Türkleri ve Mısırlılar tarafından benimsenmesi ve yayılması sonrası, kendi zevklerine uyacak şekilde çeşitli değişiklikler yaptılar. Onların geliştirdiği bu özel yazı türü Dîvân-ı Hümâyun’daki resmi yazışmalarda kullanımı nedeniyle adına Divanî denilmiştir. Divanî, Arap ülkelerinde ise hala, jalī "büyük-boy" ve ḵafī "küçük-boy" iki biçimi kullanılmaktadır.

Mehmed Hulusi Yazgan”, “İstanbullu Hulusi Efendi”, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Kazasker Mustafa İzzet Efendi</span> Osmanlı hattatı (1801-1876)

Adaşı ve ustası olan bir diğer ünlü hattat Yeserizade Kazasker Mustafa İzzet Efendi ile karıştırılmamalıdır.

Hattat Mehmed Şefik Bey, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Rakım Efendi</span> Osmanlı hattat

Mustafa Rakım Efendi, Osmanlı hattat, ressam.

<span class="mw-page-title-main">Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi</span>

Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi, İstanbul Beyazıt Meydanı'nda bulunan, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı hat müzesidir.

Mehmet İlmi Efendi, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Şevki Efendi</span>

Mehmed Şevki Efendi (d. 1244/1829, Kastamonu - ö. Hicri 25 Nisan 1303 - M. 7 Mayıs 1887, İstanbul, Osmanlı hattat. Yazı sanatına "Şevki Mektebi" adlı üslûbu kazandırmış, sülüs-nesih hat meşkleriyle bilinmektedir.

Mehmed Necmeddin Okyay, Türk hattat, ebru sanatçısı, kemankeş, gül yetiştiricisi, tuğrakeş ve is mürekkebi imali, aharcılık, mücellidlik gibi kitap sanatları ustası, imam ve hatip. Pek çok sanat dalında bilgisi, yetkinliği ve ustalığı ile Hezârfen unvanıyla da tanınmaktadır. Ebru sanatında Necmeddin üslubu'nu oluşturmuştur.

Hasan Çelebi, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Halim Özyazıcı</span> Türk hattat

Mustafa Halim Öyazıcı, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mahmud Celaleddin Efendi</span>

Mahmud Celaleddin Efendi bir Osmanlı hattatıydı.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Refet Efendi</span> Türk Hattat.

Ahmet Refet Efendi, Türk hattat.