İçeriğe atla

Celâl Sahir Erozan

Celâl Sahir Erozan
Doğum29 Eylül 1883(1883-09-29)
İstanbul, Osmanlı Devleti
Ölüm16 Kasım 1935 (52 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Ölüm sebebiAkciğer kanseri
Defin yeriBakırköy Mezarlığı, İstanbul
MeslekŞair ve yazar
Çocuk(lar)2
Ebeveyn(ler)Fehime Nüzhet Hanım
İsmail Hakkı Paşa

Ahmet Celâl Sahir Erozan[1] (29 Eylül 1883, İstanbul - 16 Kasım 1935, İstanbul); Türk şair, yazar, yayıncı ve politikacı. “Aşk ve kadın şairi” olarak tanınan sanatçı, dilin sadeleşmesi gerektiğini savunmuş, Türk Dil Kurumunun kurucu dört üyesi arasında yer almıştır.

Servet-i Fünûn ve Fecr-i Ati dönemlerinde tipik bir 'Servet-i Fünûn şairi', Milli Edebiyat döneminde 'Türkçü', Cumhuriyet yıllarında ise 'Kemalist' bir kimlik kazanmış, Atatürk'ün yakın çevresinde yer almış, milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunmuştur.

Öncü Türk kadın şairlerden Fehime Nüzhet Hanım'ın oğlu, Cumhuriyet gazetesinin sahiplerinden Berin Nadi'nin babasıdır.

Yaşamı ve sanat anlayışı

29 Eylül 1883'te İstanbul’da doğdu.[2] Babası, Osmanlı'nın Yemen Valisi İsmail Hakkı Paşa, annesi şair Fehime Nüzhet Hanım’dır. İlköğrenimine Numune-i Terakki Mektebinde başladı; Davut Paşa Rüştiyesi (ortaokulu) ile Vefa İdadisinde (lisesinde) devam etti. Liseyi bitirince hukukçu olmak istediyse de hukuk öğrenimini iki yıl sürdürebildi.

Şiir yazmaya çocukluk döneminde başladı; dokuz yaşındayken güzel şiir okuduğu için II. Abdülhamit’in dikkatini çekti ve sık sık sarayda padişahın konuğu olarak ona şiirler okudu, bu nedenle “liyakat nişanı” aldı. On dört, on beş yaşlarındayken Malumat, Musavver Fen ve Edeb, Pul, Lisan gibi dergilerde şiir ve makaleleri yayımlandı. Bu yazılarında ‘’Ahmet Celal, Velhan, Şârık, Hikmet Celal’’ gibi takma adlar kullanmıştır. Fransızcasını ilerletip Fransız yazınını tanıyınca yazınsal değerleri değişti. Genç yaşında son dönemini yaşamakta olan Servet-i Fünûn hareketine katıldı. Bu Servet-i Fünûn dergisi kapatılıncaya değin burada şiir ve yazıları çıktı.

1903'te Hariciye Nezâretinde göreve başladı, 1907 sonrasında Kabataş ve Mercan Liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1. Kitap, 2. Kitap, 3. Kitap adıyla aylık bir dergi, kısa bir süreliğine de Demet adlı bir kadın dergisi çıkarmış ve burada kadın haklarını savunmuştu. Servet-i Fünûn dergisi kapanınca “Milli Edebiyat” akımını benimsedi hece ölçüsüyle şiirler yayımlamış ve dilde sadeleşmeyi savunmaya başlamıştır.

1911'de Selanik’e giden Celâl Sahir, burada çıkarılan Türk Yurdu, Türk Derneği, Genç Kalemler gibi dergilerde yazdı. I. Dünya Savaşı sırasında bir ara ticaret yaptı, cumhuriyetin ilanından sonra 1928’de Zonguldak Milletvekili seçildi.

Harf Devrimi’ni gerçekleştiren kurula da katılan Celal Sahir, Türk Dil Kurumunun dört kurucu üyesinden biri oldu ve böylece uzun süredir savunduğu dilde sadeleşme eyleminin yapıcıları arasında yer aldı. İlk Türk Dil Kurultayında (1932) kurulan “Lugat ve Istılah Kolu’nun” başkanlığını yaptı. İkinci kurultayda bu kolun çalışmaları ikiye ayrılıp adı “Lugat Kolu” olarak değiştiğinde de başkanlığı sürdürdü.

Servet-i Fünûn’a bağlı olduğu dönemlerde şekil, dil ve tema bakımından bu hareketin genel anlayışına uygun davrandı; Milli Edebiyat akımına geçtikten sonra ise dilini sadeleştirmeye başladı, aruz vezni yerine heceyi kullandı, Servet-i Fünûn şiirinin aksine toplum sorunlarıyla daha çok ilgilendi. Şiirde her yeniliği benimsedi. En sonunda vezinsiz şiir akımına katılacak kadar yenilikçiydi.

Şiirlerinde aşk ve kadına çok fazla yer vermesi, Servet-i Fünûn hareketinin beslediği yoğun duyarlığı ve Milli Edebiyat’a geçişteki bocalamalarıyla Celal Sahir, birçok yönden ilgi çekici olan fakat çok fazla tanınmayan bir şair olarak edebiyatımızdaki yerini aldı.

TBMM III. Dönem (Ara Seçim), IV. ve V. Dönem Zonguldak Milletvekilliği yapmıştır.[1]

Üç evlilik yapmış, iki çocuk babasıdır. 16 Kasım 1935’te akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

Eserleri

  • Beyaz Gölgeler (1898-1909 arasında yazdığı şiirler)
  • Buhran (1909)
  • Siyah Kitap (şiirler, düz yazılar; 1911)

Hakkında yazılanlardan

Samet Ağaoğlu’nun "Babamın Arkadaşları" kitabında (s. 95) Celâl Sahir Erozan, şu şekilde anlatılır:

Bütün hayatımı onlar verir de ben yaşarım

Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş’arım

İnce, uzun boyu, zayıf, iskelete benzeyen sarı yüzü, uzun saçlarıyla bu mısralara ve şairler için öteden beri kabul edilen klâsik görünüşe pek uyuyordu. Hayatı da hemen hemen baştan başa aşk, şiir ve bunların etrafında olabilecek her türlü hadiselerle geçti. Belki yüz defa âşık oldu, yalnız üç defa evlendi.

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b "TBMM Albümü 1. Cilt (1920-1950)" (PDF). TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü. 6 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Ağustos 2022. 
  2. ^ Karaca, Nesrin Tağızade (1992). Celal Sahir Erozan. Türk Büyükleri Dizisi: 145. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. s. 1. ISBN 975-17-1008-1. 
Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İlhan Berk</span> Türk şair

İlhan Berk, Türk şair, çevirmen.

Servet-i Fünûn edebiyatı veya topluluğun kendini anarken kullandığı adıyla Edebiyat-ı Cedîde, II. Abdülhamid döneminde, Servet-i Fünûn adlı derginin çevresinde toplanan sanatçıların Batı etkisinde geliştirdikleri bir edebiyat hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Canip Yöntem</span> Türk yazar, şair ve siyasetçi

Ali Canip Yöntem, Türk şair, yazar, edebiyat tarihi araştırmacısı ve siyasetçi.

Yaşar Nabi Nayır, Türk şair, yazar ve yayıncıydı.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Seyfi Orhon</span> Türk şair, gazeteci, yazar, yayımcı, siyaset adamı

Orhan Seyfettin Orhon, Türk şair, gazeteci, yazar, yayımcı, siyaset adamı.

<span class="mw-page-title-main">Fecr-i Âtî</span> Türk edebiyatının 1910-1912 arasındaki kısmı olan edebî topluluk

Fecr-i Ati bir edebi topluluktur. Fecr-i Ati'nin Edebiyat-ı Cedide’ye tepki olarak doğan bir akım olduğu savunulmuştur. Fecr-i Ati batıdaki benzerlerinde olduğu gibi belli ilkeler çevresinde birleşen bir yazın topluluğu biçiminde ortaya çıkmıştır. 1908 özgürlük bildirisiyle Servet-i Fünûn dergisinin çevresinde toplanan gençlerin açtığı bu çığır; en fazla "Fransız sembolizmi" üzerinde çalışarak Ahmet Haşim gibi büyük bir şairin doğmasına olanak hazırlar.

<span class="mw-page-title-main">Halit Fahri Ozansoy</span> Türk şair, gazeteci, oyun yazarı ve öğretmen (1891-1971)

Halit Fahri Ozansoy, Türk şair, gazeteci, oyun yazarı ve öğretmendir.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cenap Şahabettin</span> Türk şair, anı yazarı ve hekim (1870 - 1934)

Cenap Şahabeddin, Türk şâir ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Müftüoğlu Ahmed Hikmet</span> Türk yazar ve diplomat (1870 - 1927)

Müftüoğlu Ahmed Hikmet, Türk yazar ve diplomat.

Mehmet Celal, son Osmanlı döneminin tanınmış yazar ve şairlerinden biridir. Duygusal ve hayalci şiir ve hikâyeleri ile tanınmıştır.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Ali Mümtaz Arolat, Türk şairdir.

<span class="mw-page-title-main">Genç Kalemler</span>

Genç Kalemler, 1910-1912 yıllarında Selanik'te yayınlanan milliyetçi bir fikir dergisidir.

Millî Edebiyat Dönemi, II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Genellikle Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in Genç Kalemler dergisinde savundukları Yeni Lisan Hareketi ile başlatılır. Dilde sadeleşme, şiirde aruzun yerine aruz ölçüsü, içerikte halkın sorunları ve yerli yaşam Millî Edebiyat Dönemi'nin temelini oluşturur. Bu dönemde Türk edebiyatı Doğu ve Batı taklitçiliğinden kurtarılmaya çalışılmış, yalın bir anlatım benimsenmiştir. Ayrıca Türk kültürü ve tarihi, incelenmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Servet-i Fünûn yazarlarının eserleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu listede, 1869 yılında Recaizade Mahmut Ekrem önderliğinde kurulmuş olan ve "fenlerin zenginliği" anlamına gelen Servet-i Fünûn dergisi çevresinde eserler veren popüler yazarların en bilindik eserleri verilmiştir.

Fehime Nüzhet, Meşrutiyet dönemi kadın yazarlarından biri. Servet-i Fünûn ve II. Meşrutiyet dönemi şair veyazarlarından Şair Celâl Sahir Erozan'ın annesidir. İran bölgesinde Sünni faaliyetlerin artmasında etkili olan ve kendisine III. Ahmed tarafından Şirvan hanlığı takdim edilen Hacı Davud Han'ın soyundan gelmektedir. Fehime Nüzhet II. Meşrutiyet sonrasında Osmanlı'da ivme kazanan kadın hareketlerinin öncü isimlerinden biridir. Kadınların kimlik mücadelesinde öne çıkan faaliyetlerde bulunmuştur. Cemiyet ortamlarında konuşmalar ile tiyatro ve şiir gibi edebi türdeki çalışmalarıyla ülkenin kurtarılması için aktif bir kimlik ortaya koydu. Balkan Savaşları'nda gönüllü olarak bulundu ve çeşitli hastanelerin finansmanına yardımcı oldu. Müdâfaa-i Milliye Kadınlar Heyeti'nin Darülfünun'da orduya yardım amaçlı düzenlediği toplantıda Nimet Hanım, Fatma Aliye, Nakiye Elgün, Halide Edip, Nigâr Bint-i Osman, İhsan Raif, Gülsüm Kemolova ve Nezihe Muhlis gibi kadınlarla beraber milliyetçi duyguları ön planda tutan söylevlerde bulundu. Çeşitli dergilerde Türk kadının bilinçlenmesi için yazılar kaleme aldı. Tiyatro eserlerinde sosyolojik ve siyasi ortamdan izler yansıttı. "Adalet Yerini Buldu" adlı oyunu II. Meşrutiyet'in ilanından bir yıl sonra perdeye aktarıldı. Kadıköy ve Ortaköy'de bulunan tiyatrolarda da oyunlarını sergiledi. Bazı söylevleri ile İttihatçı izlenimler verdi.

<i>Demet</i> (dergi)

Demet, II. Meşrutiyet sonrasında çıkan haftalık kadın dergisi. Toplamda 7 sayı çıkan dergide çocuk eğitimi, moda dünyası, Osmanlı kadınının bilinçlendirilmesine yönelik içerikler yayımlanıyordu. İlk sayılarında yazarların çoğu İttihatçı Jön Türklerdi. Derginin sahibi ve imtiyazlı kişisi Celâl Sahir (Erozan) idi. Şefika Kurnaz'a göre ağırlıkla şiir ve hikâyelere yer veren bir edebiyat dergisi mahiyetindeydi. Kadınlığa dair fikir yazıları ise oldukça azdı. Meşruti yönetimi destekleyen dergideki 44 imzadan sadece 11'i kadın yazarlara aitti. Bu yazarlar arasında "Halide Salih" imzasıyla Halide Edib Adıvar, Selim Sırrı Tarcan, Mithat Cemal Kuntay, Cenap Şahabettin, "Enis Avni" imzasıyla Aka Gündüz ve Tahsin Nahit gibi isimler yer almaktaydı.

<i>Servet-i Fünûn</i> 1891-1944 arasında yayımlanan edebi dergi

Servet-i Fünûn, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir. Edebiyât-ı Cedîde topluluğunun yayın organı olan dergi Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili dergileri arasındadır. Basım tekniği ve içeriğiyle ön plana çıkan dergi, Türk edebiyatına birçok yeni isim kazandırdı ve Edebiyât-ı Cedîde sonrasında Fecr-i Âtî ve Millî Edebiyat hareketi ile Yedi Meşaleciler topluluğunun yayın organı işlevini 25 Mayıs 1944 tarihine kadar sürdürdü.