İçeriğe atla

Caynizm

Ranakpur'daki Jain tapınağı
Jainizm Simgesi

Jainizm, Cainizm veya Caynizm, geleneksel anlamda Jain Dharma (जैन धर्म) olarak bilinen Güney Asya kökenli din ve felsefe. Bugün modern Hindistan'da azınlık olmakla beraber ABD, Batı Avrupa ve Afrika'da büyüyen topluluklar halinde varlığını sürdürmektedir. Jainistler hâlâ antik Şraman'ı (श्रमण) - bir tür sofu (çileci) gelenek - devam ettirmektedirler. Ruhanî özgürlük ve kurtuluş kavramı temelinde kurulmuş olan Jainizm tüm canlıların eşit olduğunu ve özellikle şiddet karşıtlığını savunur. Özdenetim (व्रत, vrata) Jainlerin mokşa, Keval Gnan veya ruhun gerçek doğasının anlaşılmasına giden yoldur.[1]

Jainizm, yaklaşık MÖ 500 yıllarında Hindistan'da başlamıştır. Kurucusu, Nataputta Vardamana ya da diğer adıyla Mahavir'dir (veya Mahavira, Manavira). Kutsal metinleri, Jain Agamaları Sidantalar'dır. Bunların dışında başka klasik dinî metinler de bulunmaktadır.

İnanç

Hindistan bölgesini dinî, etik, politik ve ekonomik açıdan neredeyse iki binyıldan fazladır etkileyen Jainizm, özellikle şiddete başvurmama konusunu vurgulayarak ruhanî bağımsızlığı ve eşitliği amaçlar. Jainizm insana ait en yüce mükemmelliğin ortaya çıkarılmasına uğraşır.

Bu mükemmellik, orijinal saflığı içinde bütün ıstıraplardan, doğum ve ölüm engelinden bağımsızdır. Özdenetim (व्रत, vrata) ve kuvvetli çilecilik (sofuluk) ile Jainstler mokşa veya yeniden doğma döngüsünden bağımsızlığı elde ederler.[2]

"Jain" terimi Sanskrit "Jina" (fatih) kelimesinden çıkarılmıştır ve bu fenomen dünyasında empoze edilen bu sınırların üstüne çıkmayı ima eder.

Mürit konumundaki bir Jaine "şravaka" (श्रावक, dinleyici) denir. Jain Şangha (संघ) dört unsurdan oluşur: rahipler (साधु), rahibeler, mürit erkek ve kadınlar.

Palitana Tirtha

Jainizm, mükemmel olan insandan daha yüksek bir varlığı ya da bir Tanrı'yı tanımayı gerekli görmez. Varlıkların ne başlangıcı ne de sonları vardır, hepsi ölümsüzdür. Varlıkları üç ana sınıfa ayırır: Henüz gelişmemiş olanlar; gelişme yolunda olanlar ve tekrar doğuş sürecinden kurtulup özgür hale gelenler. Geleneksel olarak evren ve zamanımızda, hakikatı ilk fark edenin Lord Rişabha (ऋषभ veya रिषभ) olduğu kabul edilir. Ardından sırasıyla Lord Parşva (MÖ 877-777) ve Lord Vardhaman Mahavira (महावीर) (MÖ 599-527) gelmiştir.

Jain inancında her insan eylemlerinden sorumludur ve her canlı, yukarıda belirtildiği gibi ölümsüz, sonsuz bir ruha, jīva'ya sahiptir. Bu ruh yaşamın ruhanî doğasına uygun ve saygılı biçimde, doğru şekilde yaşamamızı, düşünmemizi ve hareket etmemizi sağlar. Jainizmdeki Tanrı ile kasıt her canlının saf ruhunun değişmez özellikleridir. Bunlar başlıca şöyle tanımlanabilir: Sonsuz Bilgi, Feraset, Şuur ve Mutluluk (Anant Gyän, Anant Darshan, Anant Chäritra ve Anant Sukh). Jainizmde diğer birçok dindekinin aksine her şeye kadir bir üst varlık veya yaratıcı anlayışı yoktur.

Jainizm çok güçlü keşişlik ve çilecilik eğilimlerine sahiptir. En yüksekteki ideal Ahimsa'dır yani her varlığa eşit saygı ve şefkat göstermektir. Jain Agamaları her yaşam biçimine büyük saygı gösterilmesini katı vejetaryen kurallarını, çileciliği, kendini savunurken bile şiddet uygulamamayı ve savaşa karşı olmayı öğretir. Jainizm sevgi ve merhameti yüceltir.

Jain metinleri uzun bir zaman dilimi içinde yazılmıştırlar. En bilineni ve kullanılanı Umasvati (veya Umasvami) tarafından kaleme alınmış Tattvartha Sutra veya Gerçek(lik) Kitabı'dır.

Jainlerin çoğu vejetaryendir. Buradaki vejetaryen anlayışı modern vejetaryenlikten çok daha farklıdır. Şiddet karşıtlığı - şiddetsizlik temelinde yükselen bu vejetaryenlikle gereksiz şiddet veya zulüm ile elde edilen her türlü gıda yenilemezdir. Örneğin Ortodoks Jain diyetinde çoğu kök sebzeler bulunmaz, zira bunun gereksiz yere canlılığı yok etmek olduğuna inanırlar. Bir diğer sebep de tüm bitkinin yok edilmesini önlemektir; eğer elma yerseniz ağaçları yok etmezsiniz ama kök sebzeyi yerseniz tüm bitki köksüz kalır, yok olur. Soğan ve sarımsaktan da sakınırlar. Zira bunların tutku yani öfke, nefret ve kıskançlık yarattığına inanırlar. Kurallara sıkıca bağlı inananlar gün batımından sonra yemez, içmez veya seyahat etmez.[3]

Mezhepler

Jainizm iki ana mezhebe bölünmüştür. Bunlar Digambara ile Shvetambara'dır. Her iki gelenek de ahimsa (veya ahinsā), çilecilik, karma, sansar ve jivaya inanırlar. Ayrıca iki mezhebin kadın rahipleri (Sadhvis) beyaz giyinir.

  1. Digambara (Göksel giysili): Bir ermişin, elbise dahil hiçbir şeye sahip olmaması gerektiğine savunurlar. Zira onlara göre her türlü mülkiyet maddi şeylere olan bağımlılık ve arzuyu arttırır ve herhangi bir şeye karşı duyulan arzu sonunda bir şekilde sefalete (ve eleme) yol açar. Bu yüzden rahipleri sadece bele kadar çıkan bir giysileri vardır. Bu mezheptekiler kurtuluşun kadınlar için mümkün olmadığına inanırlar. Ayrıca Mahavir'in evlenmemiş olduğuna inanırlar.
  2. Svetambara (Beyaz cübbeli): Bu mezhebin rahipleri Jain kutsal metinlerinde giysi giymeyi yasaklanmadığına inanarak, beyaz cübbe giyerler. Ayrıca Digambara'nın tersine bu gelenekte kadının da kurtuluşa erebileceğine inanılır. Mahavir'in prensken evlediğine ve bir kız çocuğu olduğuna inanırlar.

İki mezhep arası bir başka farklılık da ilk Jain duası, Namaskar Sutra üzerinedir. Bunların dışında iki mezhep arasında bazı küçük farklılık bulunsa da, bunların hiçbiri Jain doktrininin ana noktaları hakkında değildir.[4]

Jain sembolleri

Jainlerin bazı temel sembolleri vardır. Bu sembollerden biri Jain Ahimsa Yemini'ni sembolize eder ve bir elin avucunun üstünde bir tekerlek ile tasvir edilir. Bunun dışında, swastika en kutsal sembollerdendir.

Ana Jain sembollerinden bazıları:

Jain edebiyatı

En eski Jain edebiyatı Şauraseni ve Ardha-Magadhi Prakrit'tir. (Agamalar, Agama-tulya, Siddhanta metinleri vs.). Birçok klasik metin ise Sanskritçedir. Sonraki dönem Jain edebiyatı Apabhramsha, Hintçe (Hindi), Tamilce, Kannada gibi dillerde yazılmıştır.

Kutsal yerler, mekânlar

Hindistan'ın farklı köşelerinde birçok Jain tirthası (hac yeri) bulunmaktadır.

  • Bawangaja, Madhya Pradesh'te bulunan Jain tapınak ve anıt heykellerinden oluşan kompleks.
  • Dilwara Tapınakları, Rajasthan'daki Abu Dağı'na kurulu beyaz mermerden yapılmış Jain tapınak kompleksi.
  • Girnar, Gucerat'ta bir tapınak.
  • Kundalpur, 63 tapınaklı Siddha-kshetra.
  • Palitana, Gucerat'ta bulunan en sık ziyaret edilen Jain tapınağı.
  • Ranakpur Tapınakları, Rajasthan, Ranakpur'daki büyük beyaz mermerden yapılmış Jain tapınak kompleksi.
  • Şikharji, Jharkhand vilayetinde bulunur ve Hindistan'daki en kutsal Jain dinî mekânı olarak görülür. Parşwanathji olarak da anılır. Parşwanath Tepesi yaklaşık 1366 m yüksekliğindedir ve Mahavir'in yanı sıra yirmi Tirthankara da burada Nirvan'a ulaşmıştır.
  • Şravanabelagola, Karnataka'da bulunur, Jain azizi Gomateşwar'ın anıt heykelidir.

Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde New Jersey'deki bir tapınak da hac yapılabilecek kadar değerli sayılmaktadır: Siddhachalam.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2023. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2023. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2023. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2023. 

Ayrıca bakınız

  • Veganizm

Dış bağlantılar


Jainizm
İnanç: Jiva • Ajiva • Karma yasası • Çilecilik • Anekantavada • Mokşa
Ahlâk: Ahimsa • Satya • Asteya • Brahma-charya • Aparigrah
Ayrıca bakınız: MahaviraTirthankara | Digambar • Shvetambar

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Tengricilik</span> Türk ve Moğol halkları tarafından inanılan çok tanrılı ve daha sonra tek tanrılı din

Tengricilik veya Tengrizm, Avrasya stepleri'nde ortaya çıkan, şamanizm ve animizme dayanan dinî bir inançtır. Türk ve Moğol toplumlarının inandığı dinlerden biridir. Tengri'ye tapınmanın yanında Animizm ve Totemlik bu inancın ana kısımlarını oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Durga</span>

Durga Hinduizm'de bir Devi, ulu tanrıça, formudur. Bir aslanı süren ve birçok kolunda öldürücü silahlar taşıyan, yüzünde bunların tam tersi barışcı ve güven verici bir ifade taşıyan, elleri mudra şeklinde bir kadın olarak tasvir edilir. Tanrıçanın bu formu dişil ve yaratıcı enerjinin (Şakti) tecessümü yani cismanileşmesi, vücut bulmasıdır.

Sanatana Dharma, Hinduizm için Sanskritçe ve diğer Hint dillerinde Vaidika Dharma ile birlikte kullanılan alternatif bir adlandırmadır. Bu terim sınıf, kast veya mezhep farkı gözetmeksizin tüm Hindulara yüklenen "ebedî" ve mutlak görevler ile dinî olarak emredilen uygulamaları ifade eder. Bu dinî uygulamaları takip eden kişiyeyse Sanatani veya Dharmi adları verilir.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Karma, Sanskrit dilinde “yapmak, eylemek, bir fiilde bulunmak” anlamındaki “kri” sözcüğünden türetilmiştir. Karma sözcüğü farklı sözcüklerle birlikte kullanılarak; karma yasası, karmik plan ve karmik telafi gibi farklı anlamlara gelen terimlerin oluşturulmasında kullanılmıştır. Hinduizm, Budizm, Jainizm, Taoizm, Sihizm ve teozofide kullanılan bir terimdir.

Bodhi hem Pāli, hem de Sanskrit dillerinde "aydınlanma" anlamına gelen, ancak genellikle "uyanış" veya "bilmek" olarak çevrilen kavram. Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha" kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır. En yaygın olarak Budizm'de kullanılsa da, bodhi diğer Hint felsefelerinde de çeşitli bağlamlarda kullanılan bir kavramdır.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

Bhagavad Gita, kısaca Gita, kutsal bir Hindu metni, ve edebiyat tarihindeki ve felsefedeki en önemli metinlerden biri kabul edilir. Kabaca Bhagavat Gita'da 700 vecize vardır ve Mahabharata destanının bir parçasıdır. Bhagavat Gita'daki öğretmen, Hindularca Tanrı'nın tezahürü olarak görülen ve Bhagavan, ilahi olan, olarak hitap edilen Krişnadır.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

<span class="mw-page-title-main">Şingon Budizmi</span> Japonyada budizm ekolü

Şingon Budizmi Japonya'da önemli Budist okullardan biridir; "Japon ezoterik Budizmi" olarak da adlandırılır. Günümüzde Tibet Budizmi ile birlikte Vajrayana Budizminin önemli kollarından birini oluşturur. Şingon kelimesi oluşturan kanjiler, Çincede "zhen yan" şeklinde okunur ve mantra anlamında kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

Slav mitolojisi, Slavların Hristiyanlığı kabul etmelerinden önce inandıkları çok tanrılı dinin mitolojisidir. Din, Ön Hint-Avrupa dinleriyle bağlantısı olan pek çok dinle ortak özelliklere sahiptir.

Hindistan'da çeşitli dinî inanç ve uygulamalar ile bulunur. Hindistan'da laiklik, bütün dinlerin devlet tarafından eşit bir şekilde muamele görmesi demektir. Hindistan, 1976'da anayasa değişikliği ile laik devlet olmuştur. Hint altkıtası, Hristiyanlık ve İslam haricindeki dünyanın dört büyük dininin doğduğu yerdir, bunlar; Hinduizm, Budizm, Jainizm ve Sihizm. Hindistan tarihi boyunca din, ülkenin kültürünün önemli bir parçası olmuştur. Dinsel çeşitlilik ve dini hoşgörü, hem yasayla hem de gelenekle ülkede kurulmuştur; Hindistan anayasası, din özgürlüğünün temel bir hak olduğunu ilan etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Samavasarana</span>

Caynizm'de Samavasarana veya Samoşarana, Tirtankara'nın ilahi vaaz salonudur ve içinde 20.000'den fazla merdiven olduğu söylenir. Samavasarana iki sözcükten oluşan birleşik bir kelimedir: Genel anlamına gelen sama ve fırsat anlamına gelen avasara. Samavasarana tasvirleri Cayn sanatında önemli bir yer kaplar. Samavasarana, bir ibadet nesnesi olarak daha önceden mevcut olan Cayn stupasının yerini almıştır.