Catilina Tertibi
Catilina Tertibi, (bazen İkinci Catilina Tertibi olarak da bilinir), Lucius Sergius Catilina'nın (Catiline) MÖ 63 yılında Roma konsülü Marcus Tullius Cicero ve Gaius Antonius Hybrida'yı devirme amacıyla yapılmış başarısız bir darbe girişimidir. Bu girişimde, kendi yönetimi altına devleti zorla ele geçirmeyi planlamıştır.
Tertip, Catilina'nın MÖ 62 yılı için yapılan konsüllük seçimlerinde kaybetmesinden sonra, MÖ 63 sonbaharının başlarında ortaya çıkmıştır. Catilina, seçmenler tarafından politikada yükselme şansı engellenen aristokratlar, topraklarından mahrum bırakılan çiftçiler ve Sulla'nın borç içinde kalan gazilerinden oluşan bir koalisyon kurarak, Cicero ve Antonius'u devirmek ve konsüllüğü zorla ele geçirmek için bir plan oluşturdu. MÖ 63 Kasım'ında Cicero'nun bu tertibi açığa çıkarmasıyla, durumun umutsuzluğunu gören Catilina Roma'dan ayrıldı ve Etrurya'daki ordusuna sığındı. Aralık ayında, Cicero şehirde Catilina adına hareket eden dokuz komplocuyu daha açığa çıkardı ve senatonun tavsiyesi üzerine, bu kişileri yargılamadan idam ettirdi. MÖ 62 yılının başlarında Antonius, Catilina'yı bir savaşta yenilgiye uğratarak bu tertibe son verdi.[2]
Tertibe olan bakış açısı, modern tarihçiler arasında farklılıklar göstermektedir. Gerçekleri ortaya çıkarmak zor olsa da, antik kaynakların Catilina'ya karşı ağır bir önyargıya sahip olduğu ve yenilgisinin ardından onu şeytanlaştırdığı kabul edilmektedir. Abartılı olduğu genel olarak kabul edilmekte,[3] ancak abartının ne ölçüde olduğu şu anda bile tartışmalı durumdadır. Çoğu klasik dönem tarihçisi, tertibin geniş çerçevede anlatıldığı gibi gerçekleştiği konusunda hemfikirdir, yani yalnızca Cicero'nun manipülatif bir icadı olmadığı kabul görmektedir. Ancak tertibin cumhuriyete karşı oluşturduğu tehdidin, Cicero'nun kendi çıkarları için abartıldığı ve sonrasında dramatik anlatıların artıp yaygınlaştığı düşünülmektedir.
Tarihçe
Catilina'nın tertibi, Roma'ya karşı büyük bir silahlı isyan mahiyetinde olmakta, daha önce gerçekleşen Sulla'nın iç savaşı (MÖ 83–81) ve daha sonralarda ortaya çıkan Caesar'ın iç savaşı (MÖ 49–45) ile benzerlik göstermektedir.[4] Bu olaya dair temel kaynaklar olan Sallust'un Bellum Catilinae adlı monografik eseri ve Cicero'nun L. Catilina Söylevi oldukça olumsuz görüşler sunmaktadır.[5] Catilina, bu tertipten önce Sulla rejimiyle iş birliği içindeydi. Ailesi MÖ 5. yüzyıldan beri konsüllüğe gelmemiş olmasına rağmen,[6] aristokrasi ile güçlü bağları bulunuyordu ve hem nobilis hem de patrici sınıfına mensuptu.[7]
Catilina, MÖ 65 ve 64 yıllarında yargılandı, ancak eski konsüllerin savunmasıyla beraat etti. Yargılandığı dönemde bile hâla büyük etkisini sürdürüyordu. Öyle ki Cicero, MÖ 65'te onunla birlikte ortak bir adaylık yapmayı bile düşünmüştü. Antik kaynaklar Catilina'nın, o yılın konsüllerini devirmek için "Birinci Catilina Tertibi" adında bir girişime karıştığını iddia etse de, modern tarihçiler bu ilk komplonun kurgusal olduğunu düşünmektedir.[7][8]
Kaynakça
- ^ Beard 2015, s. 31–33.
- ^ Beard, Mary (2018). Spqr Antik Roma Tarihi. Pegasus Yayıncılık. s. 30, vd. ISBN 978-605-299-389-7. 7 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2024.
- ^ Beard, 2018, ss.48-49.
- ^ Gruen 1995, s. 416, explaining, "the insurrections of Lepidus and Sertorious were... both outgrowths of and essentially continuous with [Sulla's civil war]. Spartacus' uprising was not an attack on Rome, but [an attempt] to [escape] Italy".
- ^ Gruen 1995, s. 417.
- ^ Gruen 1995, s. 417. The Digital Prosopography of the Roman Republic 21 Şubat 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. reports a single Sergius reaching the consulship, Lucius Sergius Fidenas, who was twice consul in 437 and 429 BC. Three other Sergii had served as consular tribunes.
- ^ a b Berry 2020, s. 9, citing Sall. Cat., 5.1.
- ^ Seager, Robin (1964). "The First Catilinarian Conspiracy". Historia: Zeitschrift für Alte Geschichte. 13 (3). ss. 338-347. ISSN 0018-2311. JSTOR 4434844. 1 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2024.
It is now widely held that the conspiracy is wholly fictitious.