Kolombiya veya resmî adıyla Kolombiya Cumhuriyeti, Güney Amerika'da yer alan ve Kuzey Amerika'da adaları bulunan bir ülkedir. Kuzeybatıda Panama, kuzeyde Karayip Denizi, doğuda Venezuela ve Brezilya, güneyde Ekvador ve Peru ve batıda Büyük Okyanus ile çevrilidir. Yüz ölçümüne göre Güney Amerika'nın 4., dünyanın ise 26. en geniş ülkesidir. Ülke 32 departman ve aynı zamanda en büyük şehir olan Bogotá Başkent Bölgesi'ne ayrılmıştır.
Panama veya resmî adıyla Panama Cumhuriyeti, Orta Amerika'da, Karayip Denizi ve Kuzey Büyük Okyanus kıyısında, Kolombiya ve Kosta Rika arasında yer alan bir ülkedir. Başkenti, ülke ile aynı adı taşıyan Panama şehridir (Panamá). Panama, 16. yüzyılda İspanyollar tarafından keşfedilmiş olup 1821'e kadar bir İspanyol kolonisi olarak kalmıştır. 1821'de ise Kolombiya ile birleşmiş ancak 1903 yılında Kolombiya'dan ayrılarak ABD’nin desteği ile bağımsızlığını ilan etmiştir.
Mülteci, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişi.
Asociación Latinoamericana de Integración (İspanyolca)(ALADI). Latin Amerika Entegrasyon Topluluğu'nun kısaltması. İngilizce kısaltmasıyla LAIA olarak da bilinir.
And Milletler Topluluğu, Bolivya, Kolombiya, Ekvador ve Peru olarak Güney Amerika ülkelerinden oluşan bir gümrük birliğidir. 1969 yılında Cartagena Anlaşması imzalanması ile ortaya çıkan bu ticaret bloğu 1996 yılına kadar And Paktı olarak adlandırıldı. Merkezi Peru'nun başkenti Lima'da bulunmaktadır.
Suriye İç Savaşı'nda mülteciler, Suriye İç Savaşı'nın başladığı gün olan 15 Mart 2011 tarihinden bu yana, çatışmalar nedeniyle Suriye'ye komşu olan ülkelere sığınan binlerce insana verilen ortak isim.
Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.
Afrika Birliği Örgütü Afrika'daki Mülteci Problemlerinin Özgül İlkelerini Belirten Sözleşme, aynı zamanda ABÖ Mülteci Sözleşmesi veya 1969 Mülteci sözleşmesi olarak da bilinir, Afrika'daki mültecilerin korunması hakkındaki bölgesel, yasal bir antlaşmadır. 15 maddeden oluşur ve 10 Eylül 1969 tarihinde Addis Ababa'da imzalanmış 20 Haziran 1974 yılında yürürlüğe girmiştir. 1951 Sözleşmesi ve 1969 Protokolü üzerine inşa edilmiş olup 1984 Cartagena Bilirisini ve 2009 Kampala Sözleşmesini etkilemiştir. 1969 Sözleşmesi dekolonizasyon, Güney Afrika'daki ırk ayrımı, politik ve askeri ayaklanmalar ile aynı dönemde ortaya çıkmıştır.
Akile Asıfi Minavali, Pakistan'da binlerce çocuk mülteciyi eğitmiş öğretmen.
Mültecilerin Statüsüne Dair Protokol, 4 Ekim 1967 tarihinde yürürlüğe girmiş uluslararası mülteci hukuku açısından önemli bir antlaşmadır. 146 ülke bu protokole taraf olmuştur.
Türkiye'deki Suriyeliler, Türkiye'de yaşayan Suriye kökenli kişileri ifade eder. Eylül 2024 itibarıyla Türkiye'de "geçici koruma" statüsündeki Suriyeli sayısı resmi rakamlara göre yaklaşık 3 milyon 100 bin kişi olup bu durum Türkiye'yi dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ikinci ülke yapmaktadır. Uzun yıllar birinci sırada olan Türkiye, Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelişi sonrası İran'a olan göçler sonucu ikinci sıraya gerilemiştir. Geçici koruma altındaki Suriyelilere ek olarak, oturma izni ile Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu sayısı yaklaşık 76 bin olup, Türk vatandaşlığı almış Suriyeli sayısı ise Ağustos 2024 itibarıyla 104 bin 144'ü çocuk olmak üzere 238 bin 768 kişidir.
Non-refoulement uluslararası özel hukukun temel bir ilkesidir. Bu yasak, sığınmacıların ırk, din, milliyet, belli bir sosyal gruba veya politik görüşe mensubiyetlerine dayalı muhtemel zulüm tehlikesi ile karşılaşacakları ülkelere gönderilmesini engeller. Bu ilke aynı zamanda uluslararası teamül hukuku kapsamında olup, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Tarihli Sözleşmeye veya 1967 Protokolüne taraf olmayan devletler için bile geçerlidir.
2022-2023 Ukraynalı mülteci krizi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında Ukrayna'dan gelen büyük bir insan hareketidir. 24 Şubat 2022'de Rus birliklerinin ilk işgal ile başladı. İşgalden önce bile, birçok Avrupa ülkesi mülteci almaya hazırlanıyordu, özellikle Polonya 1 milyon mülteciyi kabul etmeye hazırdı.
Azerbaycan, çoğunlukla Dağlık Karabağ ihtilafının bir sonucu olarak, ülke içinde yerinden edilmiş çok sayıda insan ve mülteciye sahiptir. Birinci Dağlık Karabağ savaşı, 600.000'i Dağlık Karabağ ve çevre ilçelerden, 150.000'i de Ermenistan'dan olmak üzere 750.000 Azeri'yi yerinden etmiştir.
Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 17 Aralık 2018'de kabul edilmiş uluslararası mutabakattır.
Mülteci hukuku, devletlerin mültecilere karşı sahip olduğu hak ve görevlerle ilgilenen uluslararası hukukun dalıdır. Mülteci hukuku ile uluslararası insan hakları hukuku veya insancıl hukuk arasındaki ilişki konusunda uluslararası hukuk uzmanları arasında görüş ayrılıkları vardır.
Ülke içinde yerinden edilmiş kişi (ÜİYEK), evini terk etmeye zorlanan ancak ülke sınırları içinde kalan kişidir. Bir mültecinin yasal tanımlarına girmeseler de, genellikle mülteci olarak anılırlar.
Bazen Türkiye mülteci krizi olarak da anılan Türkiye göçmen krizi, 2010'larda Türkiye'ye çok sayıda insanın geldiği bir dönemdi. Türkiye, 2014'ten 2019'a kadar her yıl herhangi bir ülke veya bölgede en fazla sayıda kayıtlı mülteci alan ülke ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre dünyanın en büyük mülteci nüfusuna sahip ülkesidir. Çoğunluk, Haziran 2020 itibarıyla 3.591.892 olan Suriye İç Savaşı nedeniyle gelen mültecileridir. 2018'de BMMYK, Türkiye'nin tüm "kayıtlı Suriyeli mültecilerin" %63,4'üne ev sahipliği yaptığını bildirdi.
Türkiye'deki Suriye iç savaşı nedeniyle gelen mülteciler, Suriye İç Savaşı'ndan kaçan Suriyeli mültecilerdir. Türkiye Cumhuriyeti, 3,7 milyondan fazla kayıtlı mülteciye ev sahipliği yapmaktadır.
Mülteci kadınlar, göç deneyimlerinin her aşamasında, günlük hayatlarını yaşarken, toplumsal cinsiyete özgü zorluklarla karşılaşmaktadır. Mülteci kadınlar için, diğer demografik verilerden bağımsız olarak ortak olan zorluklar arasında sağlık hizmetlerine erişim zorluğu, fiziksel istismar, ayrımcılık, cinsel şiddet ve insan ticareti en yaygın olanlardır. Ancak bu tür eylemlerin kurbanı olmayan kadınlar da genellikle tacize maruz kalıyorlar ve kendi özel ihtiyaçları ve deneyimleri göz ardı ediliyor. Bu da moral bozukluğu, stigmatizasyon ve zihinsel ve fiziksel sağlığın bozulması gibi karmaşık sonuçlara yol açıyor. Uluslararası insanî yardım kuruluşlarından uygun kaynaklara erişim eksikliği, dünya genelinde yaygın olan toplumsal cinsiyet varsayımlarıyla birleşiyor, ancak toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılmasındaki son değişiklikler bu ortaklıklarla mücadele etmeyi amaçlıyor.