Carrhae Muharebesi
Carrhae Muharebes | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Part İmparatorluğunun hüküm sürdüğü coğrafi alan | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Part İmparatorluğu | Roma Cumhuriyeti | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Spahbed Surena | Marcus Licinius Crassus Publius Licinius Crassus (ölü) Gaius Cassius Longinus | ||||||
Güçler | |||||||
9,000 Okçu Süvari 1,000 Katafrakts 1,000 Yük Devesi | 34,000[1] Lejyoner 4,000 Süvari[1] 4,000 Paralı asker[1] | ||||||
Kayıplar | |||||||
Yaklaşık 1.000 | 20,000 ölü 10,000 esir 4,000 kaçan |
Carrhae Savaşı, MÖ 53 yılında, Carrhae şehri yakınlarında (şimdi Harran) Roma Cumhuriyeti adına Romalı general Crassus ve Part İmparatorluğu adına spahbed ("General") Surena arasında yapılan ve Partlar adına mutlak bir zaferle sonuçlanan savaş.
Arka plan
Roma tarihinde, MÖ 63 yılında Sezar, Crassus ve Pompey tarafından oluşturulan 1. Triumvirlik, farklı güçlere sahip üç kişinin aralarında sürekli olarak iktidarı ele geçirmek için birbirleriyle çekişmelerine neden olmuştur. Gövde gösterisi olarak Sezar; Galyaya karşı askeri sefer düzenlemiş, Pompey; İspanya ve Anadolu'yu istila ederek ele geçirmiş, Crassus ise gladyatör Spartaküs tarafından başlatılan ve Roma'yı derinden sarsan isyanı kanlı bir şekilde bastırmıştır. Fakat Spartaküs ile yapılan savaş sırasında Pompey'in destek kuvvetlerle yetişerek isyancıları imha edişini ve kazanılan zaferi senatoda kendi lehine çevirişini hazmedemeyen Crassus, rakipleri gibi ün ve servetini çoğaltmak adına doğu'ya sefer düzenleme kararı almıştır. Oluşturacağı orduyu denizaşırı bir yolculuk ile, Roma hakimiyeti altında bulunan Anadolu'dan geçirmeyi ve oradan da doğudan gelen en önemli ticaret yollarına hakim olan Part İmparatorluğunu istila etmeyi planlamaktadır. Oysaki yakın zamanda Anadolu'da hüküm süren Pontus Krallığı, Lucius Licinius Lucullus ve Pompey'in büyük uğraşları sonucu yeni kontrol altına alınmış, Pompey ile Part kralı III. Fraates ile ticari anlaşma imzalanmıştır. Crassus Mezopotamya'nın ele geçirilmesiyle elde edilecek zenginliğin ticari anlaşmayla elde edileceğinden daha fazla olduğu konusundaki görüşlerini senatoya kabul ettirmiş ve başlatacağı seferi onaylatmıştır.
Muharebe Hazırlıkları ve İlerleyiş
Crassus servetinin büyük bir kısmını yapacağı sefer için oluşturacağı orduya harcamıştır. İlk olarak 7 Lejyonluk (yaklaşık 34.000 Lejyoner) kuvvet oluşturdu. Daha sonra, Sezar'ın Galya seferi sırasında kendisine sağladığı finansal desteği kullanarak ondan 4.000 hafif piyade ve oğlu Publius komutası altında 4.000 süvari tedarik etmiştir.[2]
MÖ 55 yılı sonbaharında Brindiside toplanan ordu gemiler aracılığıyla denizden yola çıkmış ve Lidyada karaya ayak basmıştır. Sahil şeridi boyunca ilerleyen Roma ordusu, Kapadokyalıların kendilerine erzak sağlaması ve yön tayininde yardımcı olmaları sayesinde MÖ 53 yazında Zeugma'ya varmıştır. Burada Crassus, Roma Cumhuriyetinin vasalı olan Ermenistan kralı II. Artavazd'den gelen; ordusunun Ermenistan'a yürümesini, orada 16.000 süvari ve 30.000 piyade ile orduya takviye güç saylayarak Partlara kuzeyden saldırması teklifini reddetmiştir. Üst düzey subaylardan olan Gaius Cassius Longinus'un ısrarla karşı çıkmasına rağmen bu yolu takip ederse seferinin uzayacağını, Partlara en kısa yoldan saldırarak Mezopotamya'yı bir an önce ele geçirmek için acele ettiğini bildirmiştir. Crassus ordusuyla birlikte Fırat nehrini geçtiği sırada, önceden Pompey'e hizmette bulunmuş olan Nebatilerin şefi Ariamnes'in sağlamış olduğu 1.000 kadar atlı okçuyu ordusuna dahil ederek yoluna devam etmiştir.[3] Fakat Ariamnes, Crassus bölgeye varmadan Part kralı II. Orodes ile anlaşarak ona haber gönderdiği için Partlar da savaş hazırlığına başlamıştır. II. Orodes, Ermeni kralının Crassus'a yaptığı tekliği öğrenince Ermenileri cezalandırmak için ordusunun büyük bir bölümünü kuzeye göndermiştir. spahbed Surena komutası altında ise 9.000 atlı okçu, 1.000 katafrakt ve atlı okçuların ok ikmalini karşılamak için 1.000 deveyi Roma ordusunu oyalamak için sefere çıkarmıştır.
Yol boyunca Ariamnes'den Part İmparatorluğu'nun ordusu hakkında, zayıf ve dağınık oldukları gibi yanlış bilgiler alan Crassus, büyük bir zafer kazanacağını düşünerek tedbirsiz davranmıştır. II. Artavazd'in orduları birleştirme konusundaki ısrarını bir kez daha reddeden Crassus, ordusunu su kaynaklarından uzak ve sıcak çöl bölgesinden ilerletmeye devam etmiştir.[4] Surena komutasındaki ordunun nerede olduğunu öğrenebilmek için Ariamnes komutasındaki süvari birliğini keşfe çıkartan Crassus, onlardan bir daha haber alamayınca ihanete uğradığını anlamıştır. Carrhae yakınlarındaki mevkiide Roma ve Part orduları karşı karşıya gelmiştir.
Muharebe
Birdenbire Part ordusunu karşısında bulan Crassus şaşırmış ve paniğe kapılmıştır. Ordunun cesurca bir saldırı için geleneksel merkezde uzun piyade hattı ve kanatta süvariler formasyonunu öneren Gaius Cassius Longinus'un önerisini reddeden Crassus, orduyu içi boş bir kare oluşturacak biçimde düzene sokmuştur. 12 Kohort'a bölünen ordu kanatlara süvarilerin yerleştirilmesiyle desteklenmiştir.[5] Bu sayede ordu, saldırıdan çok savunma düzenine geçerek içinde bulunduğu psikolojisini belli etmiştir. Çünkü sefer boyunca ordu, sıcak ve su eksikliğinden dolayı hırpalanmıştır.
Partlar da karşı cephede savaş düzenine geçmiş, merkezde ağır süvariler kanatlarda ise atlı okçular olacak biçimde dizilmişlerdir. Surena katafraktların üzerini pelerinlerle örterek savaş öncesi ordusunun asıl ezici gücünü gizlemiş, bu sayede rakip ordu tarafından ne olduğu anlaşılamadığı için korkutucu bir etki yaratmaya çalışmıştır. Ayrıca develerde bulunan savaş davulları ve zilleri sürekli çalmak suretiyle gürültü çıkararak düşman ordusunun moralini bozmayı hedeflemiştir.
Atlı okçuların Roma ordusu üzerine saldırıya geçmesiyle savaş başlamıştır. Part okçularının paralı askerler kohortuna ardı ardına yaptıkları ok saldırısı sonucu ağır zayiat vermeye başlandı. Roma piyadelerinde bulunan kalkanlar (Scutum) Part oklarını durdurmaya yetmiyordu. Çünkü atlı okçuların kullandıkları yaylar kompozit İskit yaylarıydı ve bu yaylar normal bir yaya göre hem çok uzak mesafeye ok atabiliyor hem de daha etkili atış derecesi sağlıyordu. Kohortların başlarında bulunan senturyonların vermiş oldukları emir doğrultusunda askerler Testudo formasyonuna geçerek korunmaya çalışmışlardır. Fakat Part okçuları bu farklı savunma düzeni karşısında ne yapacaklarını hemen kavramış ve askerlerin bacaklarına doğru nişan almaya başlamışlardır.[6] Atlı okçuların sadaklarındaki okun tükenmesiyle birlikte geri geçildiklerini fark eden Crassus, ordunun sağ kanadındaki 4 kohortu ve oğlu Publius komutasındaki Galyalı süvarileri düşman ordusunun sol kanadına doğru yüklenme emri verdi. Crassus düştüğü talihsiz durumu kendi lehine çevirmenin planlarını kuruyordu ve gönderdiği birlik sol kanadı oyalamayı başarırsa Part ordusunu sağ kanatlarından çevirmeyi hedeflemişti. Ancak Crassus'un unuttuğu bir şey vardı; atlı okçular zırhsızdı ve bu durum onlara sürat ve çeviklik katıyordu.
Publius'un komuta ettiği süvari birliği şiddetli bir saldırı için atağa geçtiği Surena tarafından anlaşılınca, atlı okçuların sadakları yenileriyle değiştirildi ve ani bir çeviklikle saldırı birliğinin etrafı sarılmaya başlandı. Bunun ardından katafraktların üzerindeki pelerinler de çıkartılarak ışıltılı zırhlarının altında saldırıya hazırlanmaları sağlandı. Bu elit süvariler baştan aşağı atları da dahil olmak üzere demir zırhla kaplanmıştı ve Roma ordusuna karşı istenilen etki sağlanmıştı. Publius'un askerleri düzensiz olarak saldırmaya çalışıyorlardı ve etraflarının sarıldığını fark edemediler. Part okçularının aynı anda başlattığı ölümcül ok saldırısı Galyalı süvarileri hızla imha etmeye başladı. Ölen yaklaşık 1.300 süvarinin içerisinde Publius da bulunmaktaydı. Arkadan gelen 4 kohortun kaderi de katledilen süvarilerden farklı olmadı. Saldırıya geçen askerler okların kurbanı oldu ve Crassus uygulamaya çalıştığı planın işe yaramadığını görünce tamamen umutsuzluğa kapıldı. Surena, Publius'un kesilmiş başını teşhir için düşman ordusuna doğru gönderdiğinde Crassus, oğlunu kesilmiş başıyla karşılaşmış ve içine düştüğü acıdan dolayı kendini kaybetmiştir.
Daha sonra Part okçuları Roma piyadelerini zayıflatmak için 2. kez salvoya kalkmışlar ve orduya her yönden ok yağdırmaya devam etmişlerdir. Surena bu saldırının bitmesini beklemeden katafraktların saldırıya geçmelerini emretmiştir. Part okçularının okları tekrar tükendikten sonra elit süvariler ölümcül darbeyi indirmek için hızlarını artırmışlardır. Lejyonerler ok saldırısının ardından gelen atlı süvarilerin ezici gücüne karşı koyamayarak çok ağır zayiatlar verdiler.
Akşama kadar süren savaş, Crassusu'un kendini biraz toparlayarak geri çekilme kararı vermesiyle sona erdi. Roma ordusu Carrhae kasabasına doğru kaçarken arkalarında 20.000 ölü ve 10.000 esir bırakmışlardı. Ertesi gün Surena, Crassus ile anlaşmaya varabilmek için ordusunu toplayıp Romalıların kamp kurduğu kasabayı ablukaya almışlardır. Crassus'a gönderilen mesajda seferden vazgeçmesi durumunda, Fırat nehrini hiçbir saldırı olmaksızın güvenli bir şekilde geçecekleri yazmaktaydı.[7] Crassus oğlunu kaybettiği için düzgün kararlar alamıyor, seferden vazgeçmeyi gururuna yediremiyordu, fakat ordu komutanları bu teklifi kabul etmezse kendi askerlerinin isyan edeceğini bildirdi. Crassus Surena ile anlaşmaya gittiği sırada, Partların kurmuş olduğu tuzağa düşerek ele geçirildi ve yanlarında bulunan Romalı generaller öldürüldü. Part İmparatorluğu merkezine götürülen Crassus, idam edilirken kadın elbiseleri giydirilerek aşağılanmış, açgözlülüğüyle alay edilmek içinse boğazına eritilmiş altın dökülerek öldürüldü.[8]
Sonuçları
Roma, Partlara karşı aldığı bu yenilgiyle aşağılanmış oldu ve alınan esirler Part İmparatorluğunda kullanılmak için ülkenin çeşitli yerlerine dağıtıldı. Kral II. Orodes bu zaferle birlikte Ermenistan'a gönderdiği ordusuyla bir kez daha zafer kazanıp ülkeyi işgal ederek kendine bağladı. Ancak Surena'nın az bir kuvvetle büyük bir orduya karşı almış olduğu galibiyet Kral II. Orodes'i endişelendirmiş ve ardından Surena'nın da idam edilmesini sağlamıştır. Daha sonra Part ordusunun başına geçen Kral, Suriye'ye düzenlediği seferlerde başarısız olmuştur. Bu savaşla yenilmez Roma Lejyonerlerinin prestiji sarsılmıştır.
Öldürülen Crassus'un hayatta kalan generallerinden olan Gaius Cassius Longinus, yenilen ordudan geriye kalan 4.000 askerin hayatını kurtarmış, Suriye'ye proquaestor olarak atanmış ve iki yıl boyunca Suriye'yi Part saldırılarından korumaya çalışmıştır. Başarıları yazar Cicero tarafından övgüyle bahsedilmiştir. Gaius Cassius Longinus daha sonra MÖ 44 yılında Sezar'a karşı kurulan suikast komplosunda önemli bir rol oynamıştır.
Notlar
- ^ a b c d "Arşivlenmiş kopya". 17 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2013.
- ^ Plutarch. Life of Crassus, 20.1
- ^ Plutarch. Life of Crassus, 21.2
- ^ Plutarch. Life of Crassus, 22.3
- ^ Plutarch. Life of Crassus, 23.3
- ^ Goldsworthy, Adrian. The Roman Army at War 100 BC-200 AD.
- ^ Dio, Cassius. Roman History: Book 40, 26.1.
- ^ Dio, Cassius. Roman History: Book 40, 26.3.