Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.
Meteoroit, dış uzayda bulunan küçük bir kaya veya metal cisimdir. Meteoroitler, asteroitlerden önemli ölçüde daha küçük ve boyutları taneciklerden bir metreye kadar değişen nesneler olarak ayırt edilirler. Meteoroitlerden daha küçük nesneler, mikrometeoroit veya uzay tozu olarak sınıflandırılır. Pek çoğu kuyruklu yıldızlardan veya asteroitlerden gelen parçalardır, diğerleri ise Ay veya Mars gibi gök cisimlerinden çarpma etkisiyle fırlatılmış olan uzay enkazıdır.
Kuyruklu yıldız ya da kirlikartopu, Güneş’in yakınından geçerken ısınarak gaz açığa çıkarmaya başlayan, buzlu, küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Bu gaz çıkışı, görünür bir atmosfer veya koma ve bazen de bir kuyruk oluşturur. Bu fenomenler, kuyruklu yıldızın çekirdeğine etki eden güneş radyasyonu ve güneş rüzgarı etkilerinden kaynaklanır. Kuyruklu yıldız çekirdek’lerinin büyüklüğü, birkaç yüz metreden ile onlarca kilometreye kadar değişir ve gevşek buz, kozmik toz ve küçük kayalık parçacıklardan oluşur. Kuyruk bir astronomik birim ötesine uzanabilirken, koma Dünya'nın çapının 15 katına kadar çıkabilir. Yeterince parlaksa, teleskop yardımı olmadan Dünya'dan kuyruklu yıldız görülebilir ve gökyüzünde 30°'lik bir alt açı yayı olabilir. Kuyruklu yıldızlar eski çağlardan beri birçok kültür ve din tarafından gözlemlenmiş ve kaydedilmiştir.
Ceres, Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük gök cismidir.
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
Periyodik kuyruklu yıldızlar, yörünge periyotları 200 yıldan az olan veya tek bir günberi geçişinden daha uzun süre boyunca gözlemlenen kuyruklu yıldızlardır. "Periyodik kuyruklu yıldız" bazen 200 yıldan daha uzun olsa bile periyodik yörüngeye sahip herhangi bir kuyruklu yıldız anlamında kullanılır.
Missouri Nehri, Kuzey Amerika'daki en uzun nehirdir. Batı Montana'daki Rocky Dağları'ndan doğan Missouri, Missouri'deki St. Louis kentinin kuzeyinde Mississippi Nehri'ne kavuşmadan önce doğuya ve güneye doğru 3.767 km boyunca uzanır. Mississippi Nehri ile birleştiğinde, dünyanın dördüncü en uzun nehir sistemini oluşturur.
Frank Donald Drake, Amerikalı astronom ve astrofizikçi. SETI'nin kurucusu olması ve Drake denklemi ile Arecibo mesajının yaratıcı olmasıyla tanınır.
Édouard Jean-Marie Stephan, Fransız astronomdur.
Philae, Avrupa Uzay Ajansı'nın robotik bir iniş aracıydı. Rosetta uzay aracının taşıdığı Philae, 12 Kasım 2014 tarihinde 67P/Churyumov–Gerasimenko kuyruklu yıldızına inerek bir kuyruklu yıldıza inen ilk uzay aracı oldu.
Shoemaker–Levy 9 Kuyruklu yıldızı 1992 yılının temmuz ayında Jüpiter yakınlarında parçalanan ve 1994 yılının temmuz ayında Jüpiter'e çarpan bir kuyruklu yıldızdır. Bu çarpışma Güneş Sistemi objelerinin dünya dışında gözlemlenen ilk çarpışmasıdır. Bu çarpışma popüler medyada oldukça fazla yer almış ve gökbilimciler tarafından yakın olarak takip edilmiştir. Bu çarpışma Jüpiter ve onun uzaydaki dolaşan maddelerin iç gezegenlere etkisini azaltması hakkında yeni bilgiler sunmuştur. T
Aşağıda, artan sayısal sırayla numaralandırılmış küçük gezegenlerin bir listesi bulunmaktadır. Kuyruklu yıldızlar hariç, asteroitler, uzak cisimler ve cüce gezegenler dahil olmak üzere küçük gezegenlerin tümü Güneş Sistemi'ndeki küçük gök cisimleri olarak bilinir. Bu gezegenlerin listeleri, her biri 1000 küçük gezegen içeren yüzlerce sayfalık kataloglardan oluşmaktadır. Uluslararası Astronomi Birliği adına, Küçük Gezegen Merkezi, Minor Planet Sirkülerlerinde her yıl binlerce yeni numaralandırılmış küçük gezegen yayınlamaktadır. Haziran 2024 itibarıyla, toplamda 1.367.486 adet gözlemlenen cisimden 669.991 tanesi numaralandırılmış küçük gezegenlerdir. Geriye kalanlar ise henüz numaralandırılmamış küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlardır.
Deep Space 1 (DS1), bir asteroit ve bir kuyruklu yıldızın yakınından uçuş gerçekleştiren NASA'nın teknoloji kanıtlama amaçlı bir uzay aracıydı. Gelişmiş teknolojileri test etmek için tahsis edilmiş Yeni Binyıl Programı'nın bir parçasıydı.
17P/Holmes Kuyruklu Yıldızı İngiliz amatör astronom Edwin Holmes tarafından 6 Kasım 1892'de keşfedilen Güneş Sistemi’nin bir periyodik kuyruklu yıldız‘ıdır. Normalde çok sönük bir cisim olmasına rağmen Holmes, Ekim 2007 dönüşünde bir kuyruklu yıldızın bilinen en büyük patlamasında geçici olarak yaklaşık yarım milyonluk faktörle parlayıp çıplak gözle görülebilir olduğunda dikkat çekti. Aynı zamanda, koma’sı Güneş'inkinden daha büyük çapa genişlediğinden kısa bir süre için Güneş Sistemindeki en büyük nesne‘si oldu.
Koma, bir kuyruklu yıldızın çekirdeği etrafındaki bulutsu zarftır, kuyruklu yıldız yüksek eliptik yörünge üzerinde Güneş'in yakınından geçtiğinde oluşur; kuyruklu yıldız ısındıkça parçalar süblimleşir. Koma, kuyruklu yıldıza teleskopla bakıldığında "bulanık" bir görünüm verir; kuyruklu yıldız ve yıldızı birbirinden ayırmak için belirliyeci bir özelliktir.
Sönmüş kuyruklu yıldız, uçucu buzunun büyük bir kısmını kaybetmiş, kuyruk ve saç oluşturmak için çok az maddeye sahip olan bir kuyruklu yıldızdır. Durağan kuyruklu yıldız durumunda ise tükenmemiş olan uçucu bileşenler, hareketsiz bir yüzey tabakasının altına hapsedilmiştir.
Jérôme Eugène Coggia Fransız gökbilimci, asteroit ve kuyruklu yıldız kaşifi. Ajaccio, Corsica'da doğmuştur. Marsilya Gözlem Evinde Benjamin Vals'ın asistanı olarak çalıştı.
Gözlemsel astronomide, bir Güneş Sistemi cisminin gözlem yayı, cismin yolunu izlemek için kullanılan en erken ve en son gözlemleri arasındaki süredir. Genellikle gün veya yıl olarak verilir. Terim çoğunlukla asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların keşfi ve takibinde kullanılır. Yay uzunluğu, bir yörüngenin doğruluğu üzerinde en büyük etkiye sahiptir. Ara gözlemlerin sayısı ve aralığı daha az etkiye sahiptir.
Alan Hale Hale-Bopp kuyruklu yıldızı'nı amatör astronom Thomas Bopp ile birlikte keşfeden Amerikalı bir profesyonel astronomdur.
Palomar Gezegen Kesişim Asteroit Araştırması (PCAS) İng. Palomar Planet-Crossing Asteroid Survey, 1973 yılında Kaliforniya'da bulunan U.S. Palomar Gözlemevinde Elanor Helin ve Eugene Shoemaker tarafından yürütülen bir astronomik araştırmadır. Küçük Gezegen Merkezi 1993-1994 yılları arasında 20 adet numaralandırılmış küçük gezegenin keşfini PCAS ile doğrudan ilişkilendirse de, program toplamda 17 kuyruklu yıldız dahil olmak üzere 95 Dünya'ya yakın cismin keşfini gerçekleştirmiştir. PCAS Haziran 1995'e kadar yaklaşık 25 yıl boyunca sürdürülmüştür. Uluslararası olarak önce INAS programı adı altında genişlemiş ve sorasında oldukça başarılı sonuçlar veren NEAT programının erken öncülü olmuştur.