Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.
Satürn'ün doğal uyduları, sadece onlarca metre çapındaki minik uydulardan, Merkür gezegeninden daha büyük olan muazzam Titan'a kadar çok sayıda ve çeşitlidir. Satürn, halkalarında gömülü olmayan ve yörüngeleri doğrulanmış 146 uyduya sahiptir ve ayrıca milyonlarca gömülü küçük uydu ve daha küçük sayısız halka taneciklerini içeren yoğun halkaları vardır. Yedi Satürn uydusu, elips şekline sahip olabilecek kadar büyüktür, ancak bunlardan sadece Titan ve muhtemelen Rhea şu anda hidrostatik dengededir. Satürn'ün uyduları arasında özellikle dikkat çekici olanlar; azot bakımından zengin, Dünya benzeri bir atmosfere, kurumuş nehir ağları ve hidrokarbon göllerinden oluşan bir manzaraya sahip, Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, güney kutup bölgesinden gaz ve toz jetleri çıkan Enceladus ve tezat oluşturan siyah ve beyaz yarım küreleriyle İapetus'dur.
Christiaan Huygens, ayrıca Huyghens olarak da yazılır, tanınmış Hollandalı bir matematikçi ve bilim insanıdır. Özellikle bir astronom, fizikçi, olasılıkçı ya da saat bilimi ile uğraşan kimliği ile bilinir. Huygens zamanının öncü bilim insanlarındandır. Satürn halkaları üzerinde teleskobik çalışmalar yaparak Satürn'ün Titan uydusunu keşfetmiş ve ayrıca sarkaçlı saati icat etmiştir. Huygens mekanik ve optik alanında önemli çalışmalar yayınlamış ve şans oyunları üzerine öncü çalışmalar yapmıştır.
Mimas, Satürn'ün William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedilen doğal uydusudur. Diğer bir adı da Satürn I'dir. Güneş Sistemi'ndeki diğer uydularla kıyaslandığında çapının büyüklüğü açısından yirminci sırada yer alır.
Titan, Satürn'ün en büyük uydusu ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Dünya dışında, yüzeyinde kararlı sıvı bulundurduğu kanıtlanan 2. gök cismi olan Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen okyanusların, metan gazının sıvı hali olduğu görülmüştür.
Iapetus, tahmini 1469 km çap ile Satürn'ün üçüncü, Güneş Sistemi'nin 11. büyük uydusudur. İsmini Yunan Mitolojisi'nde bir Titan olan Iapetos'tan alır. Giovanni Domenico Cassini tarafından 1671 yılında keşfedildi.
Tethys ya da Saturn III, Satürn'ün orta boylu uydularındandır. G. D. Cassini tarafından 1684 yılında keşfedilmiştir. Adını Yunan mitolojisinde yer alan Tethys'ten almıştır. Buz ve kayadan oluşmuştur. Tethys'in yüzeyi çok parlaktır. Satürn'ün uyduları arasında Enceladus'tan sonra en parlak uydudur.
Hyperion, Satürn'ün doğal uydusudur. William Cranch Bond, George Phillips Bond ve William Lassell tarafından 1848 yılında keşfedildi. Düzensiz şekli, kaotik dönüşü ve açıklanamayan sünger benzeri görünümü ile dikkat çekicidir. Keşfedilen ilk yuvarlak olmayan uydudur.
Cassini–Huygens, doğal uyduları ve halkaları da dahil olmak üzere Satürn sistemini incelemek amacıyla 15 Ekim 1997'de başlatılan NASA, ESA ve ASI ortaklığında gezegenler arası uzay araştırma göreviydi.
Bebhionn, Satürn'ün küçük, düzensiz bir doğal uydusudur. Scott S. Sheppard, David C. Jewitt, Jan Kleyna ve Brian G. Marsden tarafından 12 Aralık 2004 ve 9 Mart 2005 tarihleri arasında yapılan gözlemlerle keşfedildi ve keşfi 4 Mayıs 2005 tarihinde açıklandı. Voyager 2 uzay aracının geçişinden 23 yıl sonra keşfedilen birkaç Satürn uydusundan birisidir.
Tarvos veya Saturn XXI, Satürn'ün doğrusal yönlü bir düzensiz uydusudur. B. J. Gladman ve arkadaşları tarafından 23 Eylül 2000 tarihinde keşfedildi ve geçici olarak S/2000 S 4 adı verildi. Ağustos 2003'te verilen ad, Galya mitolojisinde sırtında üç turna kuşu taşıyan bir boğa tanrısı olarak tasvir edilen Tarvos'tan gelmektedir.
Giovanni Domenico Cassini İtalyan matematikçi, astronom ve mühendis.
Enceladus Satürn'ün en büyük altıncı uydusudur. Yaklaşık 500 kilometre çapında olan Enceladus Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın onda biri büyüklüğündedir. Yüzeyinin büyük oranda temiz buzla kaplı olması sonucunda Enceladus güneş sisteminde ışığı en fazla yansıtan gök cisimlerinden biri konumundadır. Doğal olarak ışığı tutan tüm gök cisimlerinden daha soğuk olan Enceladus'un yüzeyi öğle vakitlerinde en yüksek -198 °C dereceye ulaşmaktadır. Enceladus'un yüzeyi yoğun yaşlı kraterlerle kaplı bölgeleri ve 100 milyon yıla kadar yakın geçmişte oluşmuş genç tektonik deformasyon alanları gibi pek çok farklı yüzey özelliğini barındırmaktadır.
Mark Robert Showalter, Amerikalı astronom ve SETI Enstitüsü'nde Kıdemli Araştırma Bilimcisi. Altı doğal uydu ve üç gezegen halkasının keşfinde önemli rol oynamıştır. NASA'nın Gezegensel Veri Sistemi Halkalar Düğümü'nün Baş Araştırmacısı ve Cassini-Huygens'in Satürn görevinde yardımcı araştırmacıdır ve Plüton'a yapılan New Horizons göreviyle yakın bir şekilde çalışmaktadır.
Huygens, 2005'te Satürn'ün uydusu Titan'a başarıyla inen atmosferik bir giriş probuydu (sonda). Avrupa Uzay Ajansı tarafından inşa edilip işletilen bu uzay aracı, Cassini-Huygens misyonunun bir parçasıydı ve Titan'a inen ilk uzay aracı ve bir uzay aracının Dünya'dan şimdiye kadar yaptığı en uzak iniş oldu. Sonda, 1655'te Titan'ı keşfeden 17. yüzyıl Hollandalı gökbilimci Christiaan Huygens'in adını almıştır.
Narvi veya Saturn XXXI, Satürn'ün doğal uydusudur. 2003 yılında Scott S. Sheppard liderliğindeki bir gökbilimci ekibi tarafından keşfedildi ve geçici olarak S/2003 S 1 adı verildi.
Tarqeq, Satürn'ün doğal uydusudur. Scott S. Sheppard, David C. Jewitt, Jan Kleyna ve Brian G. Marsden tarafından 5 Ocak 2006 ve 22 Mart 2007 tarihleri arasında yapılan gözlemler sonucunda keşfedildi ve 13 Nisan 2007 tarihinde duyuruldu. Adını İnuit ay tanrısı Tarqeq'ten almıştır ve İnuit grubunun bir üyesidir. Çapı yaklaşık yedi kilometredir. Cassini uzay aracı Tarqeq'i 15-16 Ocak 2014 tarihlerinde 1,5 gün boyunca gözlemlemişti.
Linda Spilker Satürn gezegenini araştıran Cassini misyonu için proje bilimcisi olarak görev yapmış Amerikalı bir gezegen bilim insanıdır. Araştırma ilgi alanları arasında Satürn'ün halkalarının evrimi ve dinamikleri yer almaktadır.
Satürn'ün manyetosferi, güneş rüzgarının akışı içinde gezegenin içsel manyetik alanı tarafından oluşturulan boşluktur. 1979 yılında Pioneer 11 uzay aracı tarafından keşfedilen Satürn'ün manyetosferi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci manyetosferdir ve sadece Jüpiter'in manyetosferinden daha küçüktür. Satürn'ün manyetosferi ile güneş rüzgarı arasındaki sınır olan manyetopoz, gezegenin merkezinden yaklaşık olarak 20 Satürn yarıçapı uzaklıktadır, manyetik kuyruğu ise onlarca Satürn yarıçapı boyunca uzanır.
Anthe, Satürn'ün diğer uyduları Mimas ve Enceladus'un yörüngeleri arasında yer alan çok küçük bir doğal uydusudur. Aynı zamanda Saturn XLIX olarak da bilinen Anthe'nin geçici adı S/2007 S 4 idi. Adını, Yunan mitolojisinde, dev Alkioneus'un yedi kızı Alkyonitler'den biri olan "süslü" Anthē'den almıştır. Satürn'ün 60. teyit edilen uydusudur.