İçeriğe atla

Carlos Chagas

Carlos Ribeiro Justiniano Chagas
Doğum9 Temmuz 1879(1879-07-09)
Oliveira, Minas Gerais, Brezilya İmparatorluğu
Ölüm8 Kasım 1934 (55 yaşında)
Rio de Janeiro, Brezilya
Mezun olduğu okul(lar)Rio de Janeiro Tıp Okulu
MeslekBilim İnsanı
Ebeveyn(ler)José Justiniano das Chagas (baba) Mariana Cândida Chagas (anne)
Ödüllerİtalya Kraliyet Nişanı Şövalyesi (1920)

Belçika Kraliyet Nişanı Komutanı (1923)

Fransa Şeref Nişanı (1923)

Carlos Justiniano Ribeiro Chagas veya Carlos Chagas (9 Temmuz 1879 - 8 Kasım 1934), klinisyen ve araştırmacı olarak çalışan Brezilyalı bir sağlık doktoru, bilim insanı ve bakteriyologdur. 1909'da American trypanosomiasis olarak da adlandırılan Chagas hastalığını Rio de Janeiro'daki Oswaldo Cruz Enstitüsü'nde çalışırken keşfetti.

Chagas'ın çalışmaları tıp tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. İlkel koşullarda çalışan Chagas, daha önce bilinmeyen bir bulaşıcı hastalığı, patojenini, vektörünü (Triatominae), konakçısını, klinik belirtilerini ve epidemiyolojisini ayrıntılı olarak tanımladı. Chagas ayrıca, daha sonra AIDS hastalarında pneumocystis pnömonisi ile bağlantılı olduğu için kötü bir şöhrete sahip olan parazitik mantar cinsi Pneumocystis'i keşfeden ve gösteren ilk kişiydi.[1][2][3]

İlk yılları ve eğitimi

Carlos Chagas, 4 yaşında

Chagas Portekiz kökenli çiftçi bir ailenin çocuğu olarak 1879 yılında dünyaya geldi. São Paulo'daki orta öğreniminden sonra, Ouro Preto'daki Maden Mühendisliği Okulu'na kaydoldu ancak 1897'de doktor ve Ouro Preto'da bir hastane sahibi olan amcasının etkisiyle Rio de Janeiro Tıp Okulu'na devam etti. 1902'de mezun oldu ve ertesi yıl sıtmanın hematolojisi üzerine bir tezle tıp doktoru oldu. Oswaldo Cruz'un kurduğu tıbbi araştırma enstitüsünde çalıştı.

Hinterland'da kısa bir süre pratisyen hekim olarak çalıştıktan sonra Chagas, Santos, São Paulo limanını etkileyen sıtma hastalığına karşı göreve getirildi. Orada, evleri dezenfekte etmek için bir böcek ilacı olan pire otu kullandı ve şaşırtıcı bir biçimde başarılı oldu. Bu yöntemle ilgili yayımladığı çalışma, tüm dünyada sıtmanın önlenmesine temel teşkil etti.

Kaynakça

  1. ^ Redhead, Scott A.; Cushion, Melanie T.; Frenkel, Jacob K.; Stringer, James R. (Ocak 2006). "Pneumocystis and Trypanosoma cruzi: Nomenclature and Typifications". The Journal of Eukaryotic Microbiology (İngilizce). 53 (1): 2-11. doi:10.1111/j.1550-7408.2005.00072.x. ISSN 1066-5234. 15 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022. 
  2. ^ Redhead, Scott A.; Cushion, Melanie T.; Frenkel, Jacob K.; Stringer, James R. (Ocak 2006). "Pneumocystis and Trypanosoma cruzi: nomenclature and typifications". The Journal of Eukaryotic Microbiology. 53 (1): 2-11. doi:10.1111/j.1550-7408.2005.00072.x. ISSN 1066-5234. PMID 16441572. 15 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022. 
  3. ^ Redhead, S.; Cushion, M.; Frenkel, J. K.; Stringer, J. (2006). "Pneumocystis and Trypanosoma cruzi: Nomenclature and Typifications". undefined (İngilizce). 15 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji</span> canlıları inceleyen bilim dalı

Biyoloji ya da dirim bilimi, yaşamın bilimsel olarak incelenmesidir. Geniş bir kapsama sahip bir doğa bilimidir ancak onu tek ve tutarlı bir alan olarak birbirine bağlayan birkaç birleştirici teması vardır. Örneğin, tüm organizmalar, gelecek nesillere aktarılabilen genlerde kodlanmış kalıtsal bilgileri işleyen hücrelerden oluşur. Bir diğer ana tema ise yaşamın birliğini ve çeşitliliğini açıklayan evrimdir. Enerji işleme, organizmaların hareket etmesine, büyümesine ve çoğalmasına izin verdiği için yaşam için de önemlidir. Son olarak, tüm organizmalar kendi iç ortamlarını düzenleyebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">HIV/AIDS</span> HIV virüsünün sebep olduğu bulaşıcı ölümcül hastalık

AIDS, ilk kez 1980'lerin başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / Türkçe: İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların (özellikle CD4+ lenfositler) yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.

Biyolojide taksonomi , ortak özelliklere dayalı olarak biyolojik organizma gruplarını adlandırma, tanımlama (sınırlandırma) ve sınıflandırma bilimsel çalışmasıdır. Organizmalar taksonlar halinde gruplandırılır ve bu gruplara taksonomik bir seviye verilir; belirli bir seviyedeki gruplar daha yüksek rütbeli daha kapsayıcı bir grup oluşturmak için toplanabilir, böylece taksonomik bir hiyerarşi oluşturulur. Modern kullanımdaki başlıca sıralamalar üst âlem, âlem, şube, sınıf, takım, familya, cins ve türdür. İsveçli botanikçi Carl Linnaeus, organizmaları kategorize etmek için Linnaean taksonomisi olarak bilinen sıralı bir sistem ve organizmaları adlandırmak için ikili adlandırma geliştirdiği için mevcut taksonomi sisteminin kurucusu olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Aşı (tıp)</span> belirli bir hastalığa karşı bağışıklık sağlamak için üretilen biyolojik ilaç

Aşı, belirli bir bulaşıcı veya malign hastalığa karşı aktif kazanılmış bağışıklık sağlayan biyolojik bir preparattır. Aşıların güvenliği ve etkinliği geniş çapta incelenmiş ve doğrulanmıştır. Bir aşı tipik olarak hastalığa neden olan bir mikroorganizmaya benzeyen bir ajan içerir ve genellikle mikrobun zayıflatılmış veya öldürülmüş formlarından, toksinlerinden veya yüzey proteinlerinden yapılır. Vücudun bağışıklık sistemi ajanı bir tehdit olarak tanır, yok eder ve bu sayede gelecekte karşılaşabileceği bu ajanla ilişkili mikroorganizmaları daha fazla tanır ve yok eder.

<span class="mw-page-title-main">Kızamık</span> insanları etkileyen viral bir hastalık

Kızamık, kızamık virüsünün neden olduğu oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Belirtiler genellikle enfekte bir kişiye maruz kaldıktan 10-12 gün sonra gelişir ve 7-10 gün sürer. İlk belirtiler genellikle 40 °C'den yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı ve iltihaplı gözlerdir. Semptomların başlamasından iki veya üç gün sonra ağız içinde Koplik lekeleri olarak bilinen küçük beyaz lekeler oluşabilir. Genellikle yüzde başlayan ve daha sonra vücudun geri kalanına yayılan kırmızı, düz bir döküntü tipik olarak semptomların başlamasından üç ile beş gün sonra başlar. Yaygın komplikasyonlar arasında ishal, orta kulak enfeksiyonu (%7) ve zatürre (%6) yer alır. Bunlar kısmen kızamığın neden olduğu bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Daha az yaygın olarak nöbetler, körlük veya beyin iltihabı meydana gelebilir. Diğer isimler arasında morbilli, rubeola, kırmızı kızamık ve İngiliz kızamığı bulunmaktadır. Alman kızamığı olarak da bilinen kızamıkçık ve roseola, birbiriyle ilgisi olmayan virüslerin neden olduğu farklı hastalıklardır.

<span class="mw-page-title-main">Enfeksiyon</span> hastalığa neden olan patojenlerin veya organizmaların bir konağı istila etmesi ve çoğalması ve konak dokuların tepkisi

Enfeksiyon, patojenlerin dokuları istila etmesi, çoğalması ve konak dokuların enfeksiyöz ajana ve ürettikleri toksinlere tepki vermesidir. Bulaşıcı hastalık olarak da bilinen enfeksiyon hastalığı, bir enfeksiyondan kaynaklanan bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Ölüm</span> yaşamsal fonksiyonların kalıcı olarak durması

Ölüm, bir organizmayı ayakta tutan tüm biyolojik işlevlerin geri döndürülemez bir şekilde sona ermesidir. Beyni olan organizmalar için ölüm, beyinsapı da dahil olmak üzere tüm beynin işlevinin geri döndürülemez bir şekilde sona ermesi olarak da tanımlanabilir ve beyin ölümü bazen ölümün yasal tanımı olarak kullanılır. Eski bir organizmanın kalıntıları normalde ölümden kısa bir süre sonra çürümeye başlar. Ölüm, önünde sonunda tüm organizmalarda meydana gelen kaçınılmaz bir süreçtir. Turritopsis dohrnii gibi bazı organizmalar biyolojik olarak ölümsüzdür. Ancak yine de yaşlanma dışında başka nedenlerle de ölebilirler.

Kloroform veya triklorometan, CHCl
3
formülüne sahip bir organik bileşiktir. Oda sıcaklığında kolay buharlaşan, hoş kokulu, renksiz, yanıcı olmayan ağır bir sıvıdır. Çözücü olarak sıkça kullanılır. PTFE (Teflon) ve bazı soğutucuların üretiminde kullanılmak için bol miktarlarda üretilir.

Bir alt ünite aşı veya alt birim aşısı patojenin antijenik olan veya koruyucu bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarmak için gerekli olan saflaştırılmış kısımlarını içeren bir aşıdır. Alt ünite aşı, hücre kültüründe veya rekombinant DNA ekspresyonunda dağılmış viral partiküllerden yapılabilir, bu durumda rekombinant alt ünite aşısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Donald Trump</span> 45. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (2017–2021)

Donald John Trump, 2017-2021 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. başkanı olarak görev yapmış Amerikalı siyasetçi ve iş insanıdır. 8 Kasım 2016 tarihinde yapılan 2016 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimlerine Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olarak girmiş, Hillary Clinton'dan yaklaşık 3 milyon oy geride kalmasına rağmen, Amerika'nın seçiciler heyeti metoduna göre başkanlığa seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sınır Tanımayan Doktorlar</span>

Médecins Sans Frontières, savaş ve doğal afetler dolayısıyla zarar görmüş bölgelerde çalışan; gelişmekte olan ülkelerdeki endemik hastalıklara karşı projeler üreten, tarafsızlık prensibini benimsemiş, insani yardım amaçlı ve Nobel Barış Ödülü almış bir sivil toplum kuruluşudur. Fransa'da kurulmuştur ancak günümüzde merkezi Cenevre, İsviçre' dedir. Dünyanın çoğu yerinde orijinal Fransızca ismini veya MSF kısaltmasını kullanan kuruluş, Türkiye'de daha çok "Sınır Tanımayan Doktorlar" olarak anılır. 2015 yılında, bünyesindeki 30.000'den fazla doktor, hemşire, tıbbi elemanlar, ulaşım uzmanları, su ve sağlık alanında uzmanlaşmış mühendisleri, yöneticileri ve gönüllüleriyle birlikte, 70'ten fazla ülkeye tıbbi destek ve hizmet sağlamıştır. Özel bağışlar, kuruluşun gelirlerinin %89'unu oluştururken; geri kalan kısım hükûmetlerin ve şirketlerin yardımlarından sağlanır. Organizasyonun yıllık bütçesi yaklaşık olarak 1,066 milyon euro'dur.

<span class="mw-page-title-main">Ateş (tıp)</span> vücut sıcaklığının yükselmesi ile karakterize olan yaygın tıbbi belirti

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

Subakut spongiform ensefalopati veya Prion hastalığına bağlı nörokognitif hastalık olarak da bilinen Creutzfeldt-Jakob hastalığı, ölümcül bir nörodejeneratif hastalıktır. Hafıza problemleri, davranışsal değişimler, koordinasyon zayıflığı ve görme ile ilgili rahatsızlıklar; bu hastalığın ilk belirtilerindendir. Daha sonrasında demans, istemsiz hareketler, körlük, güçsüzlük ve koma gibi belirtiler ortaya çıkar. Hastaların %70'i, tanı almalarından itibaren 1 yıl içerisinde ölür. “Creutzfeldt-Jakob hastalığı” ismi, 1922 yılında Walther Spielmeyer tarafından konulmuştur ve Alman nörologlar Hans Gerhard Creutzfeldt ile Alfons Maria Jakob’dan esinlenilmiştir.

Bu; ateizm, deizm, agnostisizm gibi düşüncelerden olduklarını veya yalnızca dinsiz veya nonteist olduğunu belirten tanınmış kişilerle ilgili listedir.

1901'deki ilk ödülden bu yana, Nobel Ödülü'nün verilmesi zaman zaman eleştirilere ve tartışmalara neden oldu. 1896'da ölümünden sonra, İsveçli sanayici Alfred Nobel'in vasiyeti, fizik, kimya, fizyoloji veya tıp, edebiyat ve barış alanlarında insanlığa hizmet için yıllık bir ödül verilmesini sağladı. Benzer şekilde, Sveriges Riksbank Alfred Nobel Anısına İktisadi Bilimler Ödülü de Nobel Ödülleri ile birlikte verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tek hücreli canlı</span> sadece bir hücreden oluşan organizma

Tek hücreli organizma olarak da bilinen tek hücreli canlı, birden fazla hücreden oluşan çok hücreli bir organizmanın aksine, tek bir hücreden oluşan bir organizmadır. Organizmalar iki genel kategoriye ayrılır: prokaryotik organizmalar ve ökaryotik organizmalar. Prokaryotların çoğu tek hücrelidir ve bakteri ve arkea olarak sınıflandırılır. Birçok ökaryot çok hücrelidir, ancak protozoa, tek hücreli algler ve tek hücreli mantarlar gibi bazıları tek hücrelidir. Tek hücreli organizmaların yaşamın en eski formu olduğu düşünülmektedir; ilk protoseller muhtemelen 3.8-4.0 milyar yıl önce ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Chromista</span>

Chromista, Plastit adı verilen fotosentetik organellerinde benzer özellikleri paylaşan tek ve çok hücreli ökaryotik türlerden oluşan, görünüşte polifilik ileri sürülen biyolojik bir alemdir. Bazı algler, diyatomlar, oomycetes ve protozoanlar gibi plastidleri klorofil içeren tüm protistayı içerir. Üyeleri muhtemelen son ökaryotik ortak atadan ayrı evrimsel gruplar olarak bağımsız olarak ortaya çıktı. O atada zaten kırmızı alg kökenli kloroplastlara sahip olduğu varsayıldığından, fotosentetik olmayan formlar, fotosentez yapabilen atalardan evrimleşmiştir. Plastidleri dört zarla çevrilidir ve tek bir endosimbiyoz olayıyla kırmızı bir algden elde edildiğine inanılır.

Zayıflatılmış aşı, bir patojenin virülansını azaltarak, ancak yine de onu canlı tutarak oluşturulan bir aşıdır. Zayıflatmada, bulaşıcı ajanı alınırr ve zararsız veya daha az virülan hale gelecek şekilde değiştirilir. Bu aşılar, patojeni "öldürerek" üretilen aşıların tersidir.

<span class="mw-page-title-main">Miazma teorisi</span> hastalığın kötü hava yoluyla bulaştığına dair eski bir tıbbi teori

Miazma teorisi, kolera, klamidya veya Kara Ölüm gibi hastalıkların, gece havası olarak da bilinen "kötü hava"nın zararlı bir formu olan "miazma"dan kaynaklandığını savunan terk edilmiş bir tıp teorisidir. Teori, salgın hastalıklara çürüyen organik maddelerden yayılan miazmanın neden olduğunu savunuyordu. Miazma teorisi genellikle bulaşıcı hastalıkların yayılmasıyla ilişkilendirilse de on dokuzuncu yüzyılın başlarında bazı akademisyenler teorinin diğer durumları da kapsadığını öne sürmüşlerdir; örneğin, bir kişinin yemek kokusunu soluyarak obez olabileceği gibi.

Bu, bilim ve bilimle ilgili alanlarda öncelik ile ilgili anlaşmazlıkların bir listesidir.