İçeriğe atla

Carl von Ossietzky

Carl von Ossietzky
Carl von Ossietzky
Ossietzky 1915'te
Doğum3 Ekim 1889
Hamburg, Alman İmparatorluğu
Ölüm4 Mayıs 1938
Berlin, Nazi Almanyası
MeslekGazeteci, siyasi aktivist
EvlilikMaud Lichfield-Woods (British)
Çocuk(lar)Rosalinde von Ossietzky-Palm
ÖdüllerNobel barış ödülü (1935)

Carl von Ossietzky (d. 3 Ekim 1889, Hamburg - ö. 4 Mayıs 1938, Berlin), Alman yayıncı, yazar ve pasifist. 1935 Nobel Barış Ödülü sahibi.

Özgeçmişi

1908'de 19 yaşındayken, Alman Barış Derneği'ne üye olur. Çeşitli dergilere savaş ve militarizm karşıtı yazılar yazar. 1914'te askeri mahkemelerin yetki sahasını sorgulayan bir yazısından ötürü, "orduya hakaret" suçlamasıyla para cezasına çarptırılır. Askere alınır, 1916-1918 arasında Garp Cephesindedir. Döndükten sonra savaşın sürdürülmesine ve yüceltilmesine karşı yazılar yazar. Kasım 1918'deki kısa süren devrimde Hamburg İşçi ve Asker Şûrâsı'nda çalışır. Aynı yıl Berlin'e taşınıp Alman Barış Derneği'nin Genel Sekreteri olur.

Carl von Ossietzky Toplama Kampı'nda, 1933

Weimar Cumhuriyeti döneminde Ossietzky'nin temel davası, bu yeni devletin demokratik-anayasal bir yurttaşlık bilinciyle temellendirilmesidir. Hümanist ve sol-liberal tutumuyla, komünistlere mesafeli, gelişen ırkçı-milliyetçi harekete ise taban tabana zıttır. Özellikle Almanya'nın yeniden silahlanma girişimlerine ve halkın kaybedilen I. Dünya Savaşı'nın öcünü almak üzere ajite edilmesine, kararlılıkla karşı çıkar. "Savaş - Bir Daha Asla!" kampanyasının öncülerindendir. Anti-militarist yazılarından ötürü defalarca yargılanır, cezalar alır. Bir dizi sol-liberal eğilimli derginin yöneticiliğini yapar. 1927'de yayın yönetmenliğini üstlendiği, yazar Kurt Tucholsky'nin de katkıda bulunduğu Weltbühne (Dünya Sahnesi), o dönemin Almanya'sının en saygın dergilerinden biridir. Bu arada 1931'de, Alman ordusunun uluslararası anlaşmalara aykırı olarak gizlice yürüttüğü silahlanma politikasını açığa çıkartan yazısından ötürü, "casusluk" ve "askeri sırları açıklama" suçlamalarıyla 18 ay hapse mahkûm olur. 1932 sonunda genel aftan yararlanarak tahliye edilir. 1933 başında Nazilerin iktidara gelmesiyle yurt dışına kaçmayı düşünürken, gizli polis (Gestapo) tarafından tutuklanır. İşkence görür. Nisan ayında toplama kampına gönderilir. Toplama kampının ağır koşullarında 1936'da verem olur. Berlin'deki bir hastaneye sevkedilir, polis gözetimi altında tedavisine başlanır.

Weltbühne kapağı 12 Mart 1929

Nobel Ödülü

Tam o sırada, 23 Kasım 1936'da Oslo'da, Carl von Ossietzky'nin, 1935 Nobel Barış Ödülüne layık görüldüğü açıklanır. Bu ödül zaten önceki yıl için öngörülmüş fakat Almanya hükûmetinin baskısı nedeniyle verilememiştir.

Nazilerin Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in günlüklerinde şöyle yazar: 25 Kasım 1936: "Dün: Allak bullak bir gün. Ossietzky Nobel Barış Ödülünü aldı. Küstah bir provokasyon! Harika bir plan kuruyorum aslında: Onun bizden yana olduğunu reklam etmek. Ama olmaz, zira çok önceden vatana ihanetten ceza almıştı. Mutlaka bir şeyler yapmalıyız. Führer kafa yoruyor bunun üzerine fakat bir türlü bir neticeye varamıyor." (Ralf Georg Reuth'un yayına hazırladığı 5 ciltlik 'Tagebücher'in 1935-1939 dönemini kapsayan 3. cildinden aktarılmıştır. Piper Verlag, Münih 2003).

Nazi subaylarından Hermann Göring, Nobelli mahpusla bizzat görüşerek ödülü reddetmesi için telkinde bulunur. Ossietzky'nin cevabı şöyledir: "Uzun süre düşündükten sonra, bana layık görülen Nobel Barış Ödülünü kabul etmeye karar verdim. Gizli Devlet Polisi temsilcileri tarafından bana bildirilen, bunu yapmakla kendimi Alman millî cemaatinden dışlamış olacağım yönündeki görüşe iştirak edemiyorum. Nobel Barış Ödülü iç siyasi mücadelelerle ilgili değil, halkların, milletlerin birbirini anlamasıyla ilgilidir."

Ossietzky'nin ödül beratını ve para armağanını almasına izin verilir ama törene katılmaktan alıkonur. Oslo'daki tören, gıyabında yapılır.

Ödül sonrası

Goebbels'in, 27 Kasım 1936 tarihinde Hitler'le yaptıkları değerlendirmeye dair notu: "Ossietzky vakası hâlâ gündemde. Führer bir Millî Ödül koymayı ve Nobel'i tamamen reddetmeyi planlıyor. Çünkü bu yapılan bilinçli, küstahça bir provokasyon. (...) Ossietzky vakasında da karar: Ossietzky alabilir, gelecekte bütün Almanlara Nobel ödülü almak yasak olacak. Führer, sanat ve bilim alanında her yıl bunu hak eden Almanlara verilmesi için 100 biner bin Mark'tan toplam 300 bin mark'lık bir ödül tesis edecek."

Nitekim, 30 Ocak 1937'de Hitler "Sanat ve Bilim Millî Ödülü" başlıklı bir tamim yayımlar. Goebbels'in 31 Ocak 1937 tarihli notunda şöyle denir: "Sanat ve bilim dalında her yıl 300 bin mark tutarında Millî Ödül. Tatbikata dair direktifleri alıyorum. Nobel Ödülü Almanlara yasaklanıyor. Peşinden millete güçlü bir beyanat. Hepimiz derinden heyecanlanıyoruz. Kimse gözyaşlarından utanmıyor."

Böylece, Almanlara Nobel yasağı getirilmiştir. "Alternatif" Millî Ödüllerin ilki, Nasyonal Sosyalist Parti'nin 1937 Kongresinde, dünyaca ünlü cerrah Sauerbach, mimar Troost ve Nazilerin ırkçı ideologlarından Alfred Rosenberg'e verilir. Ossietzky, verem tedavisi esnasında da sona ermeyen polis gözetimi ve kötü muamele altında, 4 Mayıs 1938'de ölür.

Carl von Ossietzky'nin adına konmuş insan hakları madalyası, 1963'ten beri saygın bir uluslararası ödüldür. 1983'te Hamburg Devlet Kütüphanesi'nin adı Carl von Ossietzky Kütüphanesi olarak değiştirildi. 1991'de Oldenburg Üniversitesi'ne, Carl von Ossietzky Üniversitesi adı verildi. Berlin'de mütevazı ama etkileyici bir anıt mezarı bulunuyor. Bugün Almanya'da hemen her şehirde, Carl von Ossietzky'nin adını taşıyan bir ilkokul veya lise görülebilir.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Heinrich Böll</span> Alman yazar

Heinrich Theodor Böll, Alman yazar, 1972 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Goebbels</span> Alman siyasetçi

Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanyası'nın ikinci şansölyesi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, topluluk önünde konuşma becerisi, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne III. Reich'in başına geçmiştir.

Kimyager, Üniversitelerin Fen Fakülteleri'nin Kimya Lisans Bölümlerinden mezun olan; organik kimya, anorganik kimya, analitik kimya, biyokimya, fizikokimya gibi kimya bilimi konularında ileri düzeyde eğitim alan kimya bilimcilerdir. Araştırma geliştirme, kalite kontrol, kalite güvence, üretim, teknik yönetim, sorumlu müdürlük başlıca çalışma sahalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası</span> 1933ten 1945e dek Nazi Partisi yönetimindeki Almanya

Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">James Franck</span> Alman fizikçi (1882 – 1964)

James Franck, Hamburg doğumlu, Alman fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü kazanmış bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Kurt Tucholsky</span> Alman yazar (1890-1935)

Kurt Tucholsky, Alman gazeteci ve yazardır. Kaspar Hauser, Peter Panter, Theobald Tiger ve Ignaz Wrobel adlı takma adlarla da yazılar yazmıştır. Tucholsky Weimar Cumhuriyeti'nin en önemli gazeteci-yazarlarındandır. Politik bir gazeteci ve haftalık dergi "Die Weltbühne"nin yayıncılarından birisi olarak Heinrich Heine geleneğinde toplumcu-gerçekçi, toplumu eleştiren bir yazar olduğunu kanıtlamıştır. Aynı zamanda bir taşlama (hiciv) ustası, kabare yazarı, şarkı sözü yazarı, romancı ve şairdir. Kendisini demokrat, barışsever ve antimilitarist olarak tanımlayan Tucholsky, öncelikle politika, ordu ve yargı içindeki antidemokratik eğilimlere ve özellikle nasyonal sosyalizmin tehditlerine karşı uyarılarda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Helmuth Weidling</span> Nazi Almanyası Wehrmacht Generali

Helmuth Otto Ludwig Weidling, II. Dünya Savaşı'nda Alman general.

<span class="mw-page-title-main">Otto Ernst Remer</span>

Otto Ernst Remer, Nazi Almanyası'nın subayı ve tümgenerali. Adolf Hitler'e yapılan 20 Temmuz suikast girişimini önleyen kişidir. Sosyalist Reich Partisi'nin kurucularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Reichssicherheitsdienst</span>

Reichssicherheitsdienst (RSD), Nazi Almanyası'nın bir SS güvenlik kuvvetiydi. Başlangıçta Adolf Hitler'in kişisel korumalığını yaptı ve sonra, Nazi Rejiminin diğer yüksek dereceli bireylerini korudu.

<span class="mw-page-title-main">Ernst Hanfstaengl</span>

Ernst Franz Sedgwick Hanfstaengl, Nazi Almanyası'nda Adolf Hitler için çalışan yabancı basın sekreteri. Daha sonra Franklin D. Roosevelt için çalıştı ve bir kez yazar Djuna Barnes ile meşgul oldu.

<span class="mw-page-title-main">Carl Friedrich Goerdeler</span> Alman politikacı

Carl Friedrich Goerdeler, Alman monarşist ve muhafazakâr bir politikacı, yönetici, ekonomist, kamu hizmeti çalışanı ve sonradan Nazi rejiminin bir rakibiydi.

<span class="mw-page-title-main">Karl Hanke</span> Alman politikacı

Karl August Hanke, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi üyesi Alman siyasetçi ve SS subayı.

<span class="mw-page-title-main">Deutsche Oper</span>

Deutsche Oper, Berlin eyaletinin en büyük opera evi ve Almanya'nın en büyük ikinci operasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alman tekrar silahlanması</span> 1918-1939 arasında Almanyanın yeniden silahlanması

Alman tekrar silahlanması (Aufrüstung), 1930'larda NSDAP tarafından Versay Barış Antlaşması'nı ihlal eden büyük bir silahlanma gayretiydi. Tekrar güç mücadelesi esnasında Nasyonal Sosyalist Parti, Almanya'nın kayıp ulusal gururunu toparlamaya söz verdi. Parti, Versay Antlaşması'nın ve Weimar Cumhuriyeti'nin boyun eğmesinin bütün Almanlar için bir utanç olduğunu belirtti ve Alman halkına askeri yeniden silahlandırmayı vadetti.

<span class="mw-page-title-main">Reichskolonialbund</span> Nazi Almanyasının zamanı esnasında bütün Alman sömürgeci organizasyonları içine çeken kolektif bir vücuttu

Reichskolonialbund (RKB), Nazi Almanyası'nın zamanı esnasında bütün Alman sömürgeci organizasyonları içine çeken kolektif bir vücuttu. Franz Ritter von Epp tarafından yürütüldü. Reichskolonialbund, 1936 ve 1943 arasında aktifti.

<span class="mw-page-title-main">Josef Terboven</span> Alman Siyasetçiler

Josef Antonius Heinrich Terboven, Nazi Partisi lideri ve Nazi Almanyası'nın Norveçi işgali sırasındaki valisiydi (Reichskommissar).

<span class="mw-page-title-main">Nazi Partisi liderleri ve yetkilileri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu madde, Nazi Partisinin liderleri ve yetkililerinin listesidir.

Theodor von Dufving Theoderich Heinrich August Wilhelm von Dufving, II. Dünya Savaşı sırasında Wehrmacht'ın bir Alman subayı idi. Mayıs 1945'te Adolf Hitler'in ölümünden kısa süre sonra Führerbunker'den çıkan son Almanlardan biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası'nda propaganda</span>

Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in kişilik kültü</span>

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.