Coğrafya; beşerî (insanî) sistemleri ve yeryüzünü araştıran, bunlar arasındaki ilişkiyi neden-sonuç ve dağılış ilkesine bağlı olarak inceleyen ve sorgulayan bir bilim dalıdır. Yer ve insanlar arasındaki ilişkiler coğrafyanın konusunu oluşturur. Coğrafya sözcüğü Yunanca “γεωγραφία” gaia (yer) ve gráphein sözcüklerinden türemiştir. Türkçesi yerçizim sözcüğüdür. Zamanımızdan 2200 yıl önce coğrafya terimini ilk kullanan kişi Eratosthenes olmuştur. Gregg ve Leinhardt (1994), coğrafyayı 4 özellikle karakterize edilen bir disiplin olarak tanımlamaktadırlar:
- Birincisi, bir yere eşsiz bir karakter kazandıran, yeryüzü üzerindeki özelliklerin dağılımıdır.
- İkincisi, bazı şeylerin oldukları yerlerde ve zamanda neden ve nasıl meydana geldiğini anlamaktır.
- Üçüncüsü, meydana gelen olayların, diğer olaylarla ilgisi ve bağlantısıdır.
- Sonuncusu, coğrafyanın haritalar ile bilgilerin ve düşüncelerin iletişimini sağlamasıdır.
Fiziki coğrafya coğrafyanın büyük alanlarından biridir. Fiziki coğrafya; insan coğrafyasının alanı olan kültürel çevre aksine, atmosfer, hidrosfer, biyosfer ve jeosfer gibi doğal çevrelerin süreç ve değişimlerini inceleyen doğa bilimi dalıdır.
Buzul bilimi ya da glasiyoloji, buzulları ya da daha genel olarak buzu ve buz ile bağlantılı doğal fenomenleri inceleyen bilim dalına verilen isimdir.
Sosyal bilimler, toplumsal bilimler veya toplum bilimleri; insanın muhatabı olan her şey ile ilişkisini araştıran, olayları incelerken merkeze insanı ve insanların oluşturduğu toplumu koyan akademik disiplinler bütünüdür. İnsan ile yazı bulunduktan sonraki zamanın ilişkisini araştıran tarih, insan ile bulunduğu çevrenin ilişkisini araştıran coğrafya, insanların oluşturduğu toplumu araştıran sosyoloji gibi bilim dalları sosyal bilimlere örnek olarak gösterilebilir. Türkiye'de zaman zaman sözel bilimler olarak da anılırlar. Sosyal bilimlerin sanat ve beşeri bilimlerden temel farkı, insanlığı incelerken nitel ve nicel bilimsel yöntemlerin kullanımını içermesidir. Bu terim, 19. yüzyılda, "toplumun özgün bilimi" sosyolojiyi ifade etmek için kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde antropoloji, arkeoloji, iktisat, ilahiyat ve din bilimleri, beşeri coğrafya, dil bilimi, işletme, müzik bilimi, siyaset bilimi, psikoloji, hemşirelik ve sosyal tarihi içeren birçok akademik branşı ifade eder.
Berlin Teknik Üniversitesi veya kısaca TUB veya TU Berlin, Almanya'nın Berlin şehrinde yer alan teknik ve araştırma üniversitesidir.
Bölge, çeşitli fiziksel, beşeri ya da insanlık ile çevre etkileşimlerine göre oluşturulan alandır. Bölgeler bazı verilere göre altbölgelere ayrılır. Astrofizikte bazı bölgeler açık yıldız kümesi gibi bilimsel olarak özelleşmiş terimler mevcuttur.
Tarihî coğrafya, modern coğrafya ilke ve yöntemlerini kullanarak bir sahayı geçmiş bir zaman diliminde araştıran disiplinler arası coğrafya bilim koluna verilen isimdir.
Feminist coğrafya, coğrafyanın inceleme alanındaki kadınlarla ilgili konuların, bilimsel çerçevede incelenmesini amaçlar. Kadınların hayat şartları, iş bulma imkanları ve çalışma hayatındaki güçlükleri inceleyen Coğrafyanın alt bilim dalıdır. Feminist coğrafya sosyal alanda çalıştığından, konuları insan hayatındaki zorluklar üzerinedir. Bu alanda yeni bir anlayış, çerçeve ve yaklaşım getirmiştir. Feminist coğrafyacılar kadın ve çevre konularına özel ilgi duyarlar.
Beşeri coğrafya, coğrafi çevrenin insan yaşamına etkisi ve insanın mekanda yaptığı değişiklikleri inceleyen bir coğrafya anabilim dalıdır. Beşeri coğrafya, yeryüzünde insanın değiştirdiği ve hâlen değiştirmekte olduğu görünümünü analiz eder. Beşeri coğrafya bireyle ilgilenmez, insan denildiğinde, insan topluluğu anlaşılır. İnsan ve insan faaliyetlerini konuları incelenir.
Davranışsal coğrafya, çevreyi nasıl algıladığımızı, düşüncelerimiz ile algılarımızın davranışlarımızı nasıl etkilediğini inceleyen beşeri coğrafya bilim dalıdır.
Manzara ekolojisi coğrafyanın ve ekolojinin alt disiplinidir. Alan; Alman coğrafyacı Carl Troll tarafından kurulmuştur. Landscape ekolojisi problemlere uygulamalı ve bütüncül bağlamda yaklaşır. Biyocoğrafyayla arasındaki temel fark enerji ve materyallerin dağılımını incelemesidir.
Ord. Prof. Ali Tevfik Tanoğlu, Cumhuriyet döneminin ilk büyük coğrafyacılarından biridir.
Erol Tümertekin,, beşerî ve iktisadî coğrafya alanında yaptığı çalışmalarla Türk coğrafya bilimine önemli katkılarda bulunmuş coğrafyacı. Mimar Han Tümertekin'in babasıdır.
Cumhuriyet Dönemi, Türkiye için sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknik alanlarda bir atılım dönemi olmuş ve bu alanlarda övünmeye değer başarılara ulaşılmıştır. Bunlardan özellikle bilim alanında yüzyıllarca süren uyku bitmiş ve ileri hamleler yapılarak, uluslararası düzeye ulaşma çabaları başlamıştır. Türkiye'nin Yükseköğretim kurumlarında coğrafya eğitim ve öğretimi 19. Yüzyılının ikinci yarısından beri yapılmaktadır. Ancak, cumhuriyete kadar geçen yıllarda coğrafya öğretimi yer adları saymak ve istatistiki bilgiler vermekten öteye geçememiştir. Türkiye'de modern coğrafyanın kuruluşu ve öğretimi cumhuriyet döneminde, özellikle 1933'ü izleyen yıllarda başlamıştır. Asıl ve dönemin en önemli gelişmesi, 1941 yılında Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde yapılan Birinci Coğrafya Kongresi kararları ile kendini göstermiştir. Bu tarihten 1981 yılına kadar geçen sürede coğrafya konularında özgün eserler verilmiş, çok sayıda dergi ve ders kitabı yayınlanmıştır. Söz konusu bu dönemde coğrafya öğretimi öncelikle İstanbul Darülfünun'da, ardından Atatürk'ün isteğiyle Ankara'da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde ve de dönemin sonlarına doğru 1974 yılında Atatürk Üniversitesi'nde ve 1980 yılında Ege Üniversitesi'nde coğrafya bölümlerinde yapılmıştır. Yani 1981 YÖK Yasası öncesi Türkiye'de sadece dört tane coğrafya bölümü bulunmaktaydı.
Bernhardus Varenius Alman coğrafyacı.
Richard Kiepert Alman kartograf. Ünlü coğrafyacı Heinrich Kiepert'in oğludur. Spezialkarte von Kleinasien adlı Anadolu haritasıyla tanınmaktadır.
Heinrich Kiepert Alman coğrafyacı.
Anne Buttimer İrlandalı coğrafyacı.
Andreas David Mordtmann Alman doğubilimci. 1811 yılında orta sınıf bir ailede doğmuştur. Lise eğitimine Johanneums Bilim Okulu'nda başladıktan bir süre sonra bazı sebeplerden dolayı öğrenimi yarıda kaldı. Hamburg senatosunda da görev almıştır. Coğrafyacı Carl Ritter'ın önerisiyle Kitâbü’l-Mesâlik ve’l-memâlik'in bir nüshasını Almancaya çevirmiştir. Çok beğenilen bu çeviriden dolayı Kiel Üniversitesi Felsefe Fakültesi kendisine doktor unvanını verdi. 1860'ta İstanbul'da o zaman yeni kurulmuş Ticaret Mahkemesi'nde 10 sene hakimlik yaptı. Mekteb-i Mülkiye'de coğrafya, istatistik ve etnografya öğretmenliği yapmıştır.
Süheyla Akova Türk coğrafyacı ve akademisyendir.