İçeriğe atla

Carl Linnaeus

Carl Linnaeus
Kahverengi zemin üzerinde Linnaeus'un portresi ve sağ üst köşede "Linne" kelimesi
Alexander Roslin tarafından yapılmış Carl von Linné portresi, 1775
(tuval üzerine yağlıboya, Gripsholm Kalesi)
Doğum23 Mayıs 1707(1707-05-23)[note 1]
Råshult, Stenbrohult cemaati (şimdi Älmhult Belediyesi içinde), İsveç
Ölüm10 Ocak 1778 (70 yaşında)
Hammarby (yerleşim yeri), Danimarka bölgesi (Uppsala'nın dışında), İsveç
Defin yeriUppsala Katedrali
59°51′29″K 17°38′00″D / 59.85806°K 17.63333°D / 59.85806; 17.63333
Mezun olduğu okul(lar)
Tanınma nedeni
Evlilik
Sara Elisabeth Moræa (e. 1739)
Çocuk(lar)7
Kariyeri
Dalları
Çalıştığı kurumlarUppsala Üniversitesi
TezDissertatio medica inauguralis in qua exhibetur hypothesis nova de febrium intermittentium causa (1735)
Önemli öğrencileri
Yazar alıntısı (botanik)L.
Yazar alıntısı (zooloji)Linn.
İmza
Carl v. Linné

Carl Linnaeus (sonra Carl von Linné, Latince yazılı kitaplarda Carolus Linnaeus) (23 Mayıs 1707, Råshult, (Stenbrohult, Güney İsveç) - 10 Ocak 1778 Uppsala), İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.

Hayatı

Luteryen bir papazın oğludur. Babası papazdı, ama bitkilere ve ziraata karşı ilgi duyuyordu. Linnee de babası gibi bitkilere ilgi duyan bir çocuktu. Öğrenciliğinde fiziksel matematikte başarılıydı. Öğretmeni Rothman, öğrencisinin doğa bilimlerine olan bilgi ve kabiliyetini görerek ona Boerhaave ve Tournefort'un eserlerini verdi. Linnee, 1727'de Lund'da liseyi bitirdi ve yeni akademik yılda Uppsala'da tıp eğitime başladı. Bu dönemde tıp eğitimi çok ileri bir seviyedeydi. Linnee çalışmalarının çoğunu tek başına yürüttü. Daha sonraki yıllarda öğretmeni Celsius, onun kapasite ve kabiliyetini takdir ederek, onu evine aldı ve Linnee onun ailesiyle birlikte yaşamaya başladı. Çalışmalarındaki başarıları sayesinde Linnee, daha mezun olmadan üniversitede ders vermeye başladı ve büyük bir öğrenci kitlesine hitap etti. Linnee araştırmalarında halktan büyük yardım gördü. Lappland ve Dalecarlia' ya seyahatler yaptı, bitki örnekleri topladı ve aynı zamanda o bölgelerde yaşayan insanların adet ve gelenekleriyle ilgili bilgiler edindi. Daha sonraki seyahatinde ileride eşi olacak kadınla karşılaştı.

Linnee tıp doktoru olmak istiyordu, fakat o dönemde İsveç'te böyle bir derece yoktu. Linnee gelecekteki kayınpederinin maddî yardımıyla Hollanda'ya gitti ve orada birkaç hafta içinde bu dereceyi aldı. Daha sonra Amsterdam'a ve Leiden'a gitti. Birçok bilim insanı ve bilimle ilgilenen kişiyle tanıştı. Bunlar arasında kitaplarını okuduğu Boerhaave de vardı. Linnnee, 1735'te ‘Systema Naturae’ adlı eserini yazdı ve bu eseriyle üne kavuştu. On iki baskıdan oluşan eserin son baskısında hayvanların ilke olarak birer makine olduklarını kabul etmiş bulunmaktaydı. 1735'te tıp doktoru unvanını aldı. Hatta geçmiş ve çağdaş bilim adamlarını da askeri rütbelerle sınıflandırmış ve bu arada kendine general rütbesini uygun görmüştü. Bunun ardından üç yılda Hollanda'da patronların desteğinde birbirini takip eden şahane eserler yayınladı. Linnee, memleketini özlemişti, fakat oraya dönmeden önce İngiltere ve Fransa'yı ziyaret etti. Linnee, İsveç'e, Avrupa'da şöhret kazanmış olarak döndü. 1741'e kadar Stokholm'da doktor olarak güç şartlar altında çalıştı. 1741'de Uppsala Üniversitesi'ne tıp ve bitki bilim profesörü oldu ve ölünceye kadar bu görevini sürdürdü. Stokholm'deyken bilim akademisinin kurulmasında görev aldı. Çalışma kapasitesi ve öğreticiliği mükemmeldi. Linnee, Rudbeck zamanında kurulmuş olan botanik bahçesini geliştirdi ve Avrupa'daki en güzel botanik bahçesi haline getirdi. Linnee, araştırılmamış bölgelere araştırıcı olarak gruplar yolladı; birçok keşif seyahatleri düzenledi ve birçok kişinin çalışmasında önderlik etti.

Linnaeus, minerallerin yer altında gelişen canlı maddeler olduğunu düşünüyordu. Linnaeus'un kütüphane ve koleksiyonları bir Londralı tabip olan J. E. Smith tarafından satın alındı.

Linnaeus, biyoloji ve botanikte sınıflandırma esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu, bugün de kullanılmaktadır.

1737 yılında yayınladığı Genera Plantarum (Bitki Cinsleri) adlı yapıtında bitkileri çiçek yapılarına göre cins düzeyinde tavsif etmiştir. Linnaeus 1753'te derlediği Species Plantarum (Bitki Türleri) kitabında 6 bin kadar bitki türüne ikili adlandırma sistemini uyguladı. 1761'de kendine asalet imtiyazı verildi ve Carl von Linné diye anılmaya başlandı.

Linnaeus, bitki ve hayvanlarda ikili isimlendirmeyi başlatmıştır. Bu sistemde Latince veya Yunanca bir isimden sonra özel bir ikinci isim gelmektedir. Bitkiler için yaptığı sınıflandırma ile, o güne kadar tarif edilemeyen bazı bitkiler, kolaylıkla tarif edilebildi. Bitki ve hayvanları, iç bünyelerinin benzerliğine göre cins cins gruplandırdı. Botanik ve zoolojide bugün de kısmen kullanılan taksonomiyi (isimlendirmeyi) başlattı.

Bunlardan başka, Linnaeus ilaçlar üzerinde, İsveç etnolojisi ve coğrafyası üzerinde de çalışmaları bulunmaktadır. İsveç'in gelişmemiş bölgelerini gezmiş ve gördüklerini anlatmıştır.

Çalışmaları

Methodus Plantarum’da  Linnee, bitki ve hayvanların sınıflandırılmasındaki genel özelliklerini içeren belli başlı prensipleri vermiş ve bitkilerin tayini için çeşitli kısımlarının açıklanmasını yapmıştır. Nomenklatatur, eşanlamlar, sistemin çeşitli kategorilerinin karakteristikleri üzerine çalışmıştır. Linnee'nin doğa anlayışı, dönemindeki düşünür ve bilim adamlarının düşüncelerinden farklıdır. O, asla Stahl Hoffmann ve Boerhaave gibi bir hayat fenomenleri geliştirmemiştir. Gençlik eserlerinde son derece sade bir doğa kavramı vardır. Linnee’ ye göre doğa, Tanrı'nın emri ile doğa var olmuştur ve onun rehberliğinde var olmaya devam etmektedir. Linnee, ‘Evrenin temeli nedir?’ sorusuna yanıt aramıştır; ona göre evrenin özü, eski çağ filozoflarında görüldüğü gibi dört element olan toprak, su, ateş ve havadır. Linnee, hayvansal hayatı, solunumla temin edilen eterik elektrik ateşi aracılığıyla korunan hidrolik bir makine olarak tanımlamıştır. Linnee'de Seneca'da görülen yarı-panteistic bir tanrı anlayışı vardır ve eserinde İncil'den alıntılar verir. Linnee'nin evren ve hayat ile ilgili görüşlerini Aristo, Cesalpino ve van Helmont'tan aldığı fikirlerle desteklemeye çalıştığı görülür.

Linnee devrinde Aristocu olmakla suçlanmıştır. Erken tarihlerde babasının bahçesinde çalışma imkânı bulmuştur. Linnee, birçok yerde tespit ettiği bitkileri kaydedip onları numaralandırmış ve bu bitkileri daha önce verilen birçok sisteme uygun bir şekilde ele alıp incelemiş, ancak bunlardan tatmin olmamıştır. Linnee, daha sonra bir gazeteden Camerarius'un bitkilerde cinsiyeti bulduğunu öğrenmiştir. Bunu öğrendiğinde çok heyecanlanmış ve derhal konuyu incelemeye başlamış ve bitkilerin stamen ve pistüllerinin onların en hayati organları olduğunu ve sistematiğin temeline konması gerektiğini öne sürmüştür. Bu, onun cinsiyete dayanan sınıflandırma sisteminin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Linnee, her şeyden önce, döneminde bilinen bitki ve hayvan türlerini (bunlara Latince adlar vermeye başlamıştı) sınıflandırmasıyla tanınır. Bu iki kelimelik yapının ilk kelimesi o yaşam formunun ait olduğu cinsin ismidir. İkinci kelime ise o cinsin değişik türlerini belirtmek için kullanılan ve türün genel özelliklerine bağlı olarak seçilmiş bağımsız bir kelimedir. Bu yaklaşım şimdi kullanılan iki kelimelik isimlendirme için bir temel teşkil etmiştir. Bu iki kelimelik isimler türlere ait bilimsel isimler veya türlerin sistematik isimleridir. Türlerin ayırt edilmesini daha da kolaylaştırmak için üç kelimelik isimlendirme kullanılmaktadır. Bilimsel adların doğru yazılması için; cins isimleri büyük harfle başlamalı, tür isimleri küçük harfle başlamalı ve yazar ismi ve yayın notu eklenmelidir. Her canlı varlığı iki adla (1. cins adı, 2. Tür adı

Örnek: kedi için Felis catus, fasulye için Phaseolus vulgaris) adlandırma yöntemi olan ikili adlandırma yöntemini bulan Linnee'dir. Linnea ikili adlandırma sistemini 1753'te geliştirmiştir. 1742'den sonra bazı bitkilerdeki değişiklikleri gözleyen Linnee, bir bölge ya da ülkenin bitki ve hayvan topluluklarını belirtmek için ilk kez flora (bitey) ve fauna (direy) terimlerini kullandı.

Linnaeus'dan önce, bazen bir tanımlayıcı sıfat içeren bazen ise farklı birçok kelimeden oluşan bir isimlendirme kullanılıyordu. Bilim insanları aynı tür için farklı isimlerde kullanabiliyorlardı. Bu adlandırma bilim dünyasında birçok karışıklığa neden oldu. Linnaeus'un sistemi bitki ve hayvan türlerine verilen bu farklı isimlendirmeleri bir standarda ve kolay anlaşılan bir şekle kavuşturdu. Linnaeus sistemini cins, takım, sınıf gruplarını ekleyerek daha da geliştirdi ve öldü.

Linnee ünlü eseri, ‘Systema Naturae’ döneminin en önemli biyoloji eserlerinin başında gelir. Bu eserde, doğanın üç (bitkiler, hayvanlar, mineraller) alemi üzerine doğal bir sistem teklif eden Linnee, bu alemleri ordo, genus ve tür taksonlarına ayırmıştır. Eser 1735'te Leiden'de ‘Fundamenta Botanica’ ile aynı zamanda basıldı. Bunlardan üç yıl sonra Linnee'nin diğer bir önemli eseri olan ‘Classes Plantarum’ yayınlandı. Linnee tür fikrini temel olarak almıştır. Linnee'ye göre, canlılar yumurtadan oluşmuştur ve her yumurta her yönden ebeveynine benzer bir canlı meydana getirme kapasitesine sahiptir. Böylece kendinden üremeye yer yoktur. Başlangıçta her tür, bir tek çiften meydana gelmiştir. Böylece aynı türün bütün fertleri genel bir kökene sahiptir. Bitki türleri arasında sayıca, şekilce ve durumca farklı çiçekler kadar, çok genus vardır. Sınıflar, genuslar toplamıdır; belirli ana vasıfları çiçeklenme de aynıdır. Ordo, sınıfın alt bölmesidir, daha kolayca bir araya toplanacak genuslardan meydana gelmiştir. Linnaeaus'un genel cinsiyete göre sınıflama sisteminde, sınıflar esas olarak erkek organ, ordolar dişi organ başının dilim sayısına göre belirlenir. Bu sistem organik sistem üzerine temellendirilmiştir, bundan dolayı tek yönlüdür.

Linnee'nin hayvanlar alemi için teklif ettiği sınıflandırma bitkilerdeki kadar başarılı değildir. Linnee hayvanları altı gruba ayırır;

  1. Quadrupedia
  2. Aves
  3. Amphibia
  4. Piscus
  5. Insecta
  6. Vermes

Quadrupediler'i ve kuşları Linnee şöyle betimler; Quadrupedler; kıllı vücutlu ve dört ayaklıdır; dişi yavruyu meydana getirir ve onu emzirir. Kuşların tüylü vücudu, iki kanadı, gagası vardır; dişi yumurta bırakır. Linnee canlıları sadece iki gruba ayırmaktadır. Balıkları Linnee, Artedi'ye göre belirlemiştir. Basit organizasyonlu hayvanlardan sadece böcekler onu ilgilendirmiştir. Linnee hayvan sistematiği için, ‘Fundamenta Botanica’ sına benzer herhangi bir genel prensip geliştirmemiştir. Tür terimini belirlemiş ve bugün de olduğu gibi sınıflandırma sisteminin temeline koymuştur. Linnee türlerin değişmezliğine inanıyordu ve ‘iniş teorisi’ ile ilgili görüşlere en şiddetli tepki gösterenler arasındaydı, çünkü ona göre canlılar başlangıçta yaratıldıkları zamandan beri sabittiler, herhangi bir değişikliğe uğramamışlardı. Linnee'ya göre tür, genel bir kökene sahipmiş gibi birbirine benzeyen fertlerin bir toplamı olarak kabul edilmektedir. Linnee'nin hayvan sistematiğinde yaptığı en önemli iş, balinaları dört ayaklılarla birleştirmesidir. Daha sonra bu grup memeliler adını alacaktır. Bu sınıfı dış yapılarına göre gruplara ayırmıştır. İnsan ve maymunları (apes) birleştiren Linnee, ‘Systema Naturae’ nın son edisyonunda (1758) insanı Homo genus ve sapiens, Linn. Şekilde sınıflandırmıştır. Buna göre ‘Homo genus’ ve ‘sapiens’ tür adıdır. Homo grubuna Linnee orangutanı da dahil etmiştir. Orangutanı Homo troglodytes, yani mağarada yaşayan adam adını vermiştir.

Philosophia Botanica’ (1751) adlı eserinde birçok grup belirlemiş ve bu grupları isimlendirmiştir. Aynı zamanda melez türlerini bizzat kendi bahçesinde görmüştür ve kendi de başarılı melezler yapmıştır. Orijinal yaratma doktrininden kaçınamamıştır, fakat genusların yaratılmış olabileceğini düşünmeye başlamıştır. ‘Systema Naturae’ nın bu edisyonunda, hiçbir yeni türün kesinlikle ortaya çıkmayacağı görüşünü terk etmiştir. ‘Philosophia Botanica’ da Linnee, bitki alemine uygun bir organik teori geliştirmiştir. Burada bitkilerin çeşitli kısımlarının karakterleri formüle edilmiştir. Linnee'ye göre, bütün yapraklar gerek bitki yaprağı gerekse çiçek petali olsun genel bir gelişim süreci gösterir. Bu keşifi Goethe'ye atfetmiştir.

Linnee, karşılaştırmalı anatomide özellikle bitki ve hayvanlar arasında yaptığı karşılaştırmalarda başarısız olmuştur. Linnee'nin bitki ve hayvanların hangi şartlar altında doğada yaşadıkları konusunda yaptığı katkı, olağanüstü çok yönlüdür. Linnee'ye göre bütün bitkiler eğer başlangıçtan beri mevcut olmasalardı, Adem bunlardan İncil'de bahsetmezdi.[1]

[2]

[3] Linnee dünyanın dört bir yanından topladığı örnekler üzerine temellendirdiği bir bitki dağılım teorisi geliştirmiştir. Bugün bizim fenomenolojik, ekolojik ve coğrafik zooloiji ve botanik dediğimiz disiplinler ondan kökenini alır.

Linnee, doğada aradığı dengeyi, ahlaki alemde de aramıştır ve ‘Nemesis Divina’ adlı eserini kaleme almıştır. Linnee, İsveçli öğrencilerinin çoğunu, eğitimlerini tamamladıktan sonra yabancı ülkelere koleksiyon yapmak ve gittikleri çevreyi incelemek üzere yollamıştır. Bu öğrenciler seyahat edip koleksiyon yapmışlardır. Onun öğrencileri arasında örneğin Christian Fabricius (1745-1808) böcekler üzerinde başarılı araştırmalar yapmış ve entomoloji konusunda eserler vermiştir. Fabricius, Linnee'nin sınıflandırma metodunu böceklere uygulamıştır. Linnee'nin koleksiyonları ölümünden sonra İngiltere'ye kaçırılmış ve burada bu koleksiyon incelenmek üzere 1788'de Linnean Society kurulmuştur.

İnsan sınıflandırması

Linnaeus insan'ın deri rengine göre ayırt ettiği dört değişik ırk tanımladı. Linnee, insanı siyah veya negro, sarı veya Moğol, beyaz veya Avrupalı, kırmızı ya da Amerikalı olarak ırklara ayırmıştır. Onu izleyen biyologlar da fiziksel özellikleri temel alan ırk grupları üstünde çalıştılar. Ne var ki, bu tür sınıflandırmaların bilimsel ve kesin olmadığı daha sonra anlaşıldı. İnsanın fosil formlarından biri Homo neandertalis'tir bu tür Avrupa'da yaşamış bir insansı tipidir. Homo sapiens ile Homo neandertalis farklı iki türdür. Genellikle gagalarına göre sınıflandırdığı kuşlar, bilindiği gibi yeniden gruplandırılmıştır. Linnee, Cartilagenei'yi amphibianlara, dahil etmiştir. Bu onların balıklar gibi solungaçlara sahip olmalarından doğan yanlış bir anlayıştır. Linnee, sistemini gözden geçirirken omurgasızları, böcekler hariç, hiç değiştirmemiştir.

Notlar

  1. ^ Carl Linnaeus 1707 yılında 13 Mayıs'ta (İsveç takvimi) veya Gregoryen takvimi'ne göre 23 Mayıs'ta doğdu. Jülyen takvimi'ne göre ise 12 Mayıs'ta doğmuştur.(Blunt 2004, p. 12)

Ayrıca bakınız

  • Bilimsel sınıflandırma

Kaynakça

  1. ^ Kahya, E. ve Öner, M. (2007), Biyoloji Tarihi, İstanbul: İmge.
  2. ^ Theodorides, J. (1993) Biyoloji Tarihi, (T. Tunçdoğan, Çev.) İstanbul: Cep Üniversitesi.
  3. ^ Mason, S. F. (2001), Bilimler Tarihi (U. Daybelge, Çev.) Ankara: Kültür Bakanlığı.

İlgili Araştırma Makaleleri

Biyolojik sınıflandırmada alt tür, bir türün dağılım alanı içinde farklı bölümlenmelerde yaşayan ve birbirlerinden morfolojik özelliklerinin farklılıkları ile ayrılan iki ya da daha fazla popülasyondan her biri için kullanılan terimdir. Tek bir alt tür kendi başına tanınamaz: Bir türün ya hiç alt türü yoktur ya da soyu tükenmiş dahi olsa en az iki alt türü olabilir. Bilimsel literatürde alt tür için subsp. ya da ssp. kısaltması kullanılır.

Biyolojide taksonomi , ortak özelliklere dayalı olarak biyolojik organizma gruplarını adlandırma, tanımlama (sınırlandırma) ve sınıflandırma bilimsel çalışmasıdır. Organizmalar taksonlar halinde gruplandırılır ve bu gruplara taksonomik bir seviye verilir; belirli bir seviyedeki gruplar daha yüksek rütbeli daha kapsayıcı bir grup oluşturmak için toplanabilir, böylece taksonomik bir hiyerarşi oluşturulur. Modern kullanımdaki başlıca sıralamalar üst âlem, âlem, şube, sınıf, takım, familya, cins ve türdür. İsveçli botanikçi Carl Linnaeus, organizmaları kategorize etmek için Linnaean taksonomisi olarak bilinen sıralı bir sistem ve organizmaları adlandırmak için ikili adlandırma geliştirdiği için mevcut taksonomi sisteminin kurucusu olarak kabul edilir.

İkili adlandırma ya da binomial nomenklatür, tür adlarının iki kelimeden oluşacak biçimde gösterilmesi sistemidir. Carl Linnaeus (1707-1778) bitki ve hayvanların isimlendirilmesi için ikili adlandırma yani, 2 sözcükten oluşan bir sistem geliştirmiştir. Bu sistem bugün bazı değişikliklere uğramış ise de, prensipler hâlâ binomial nomenklatür kuralları çerçevesinde hâlen geçerliliğini korumaktadır.

Sınıf, , Eki: -opsida

Alt familya, Carl Linne'nin (1707-1778) 1735 yılında 11 sayfadan oluşan Systema Naturae isimli eserinde yaptığı taksonomik kategorilerden, yer almamasına rağmen, daha sonradan geliştirilmiş ve hâlen kullanılan kategorilerden familya'nın alt katergorisidir. Linné canlıları 5 taksonomik kategoriye yerleştirmiştir. Burada familya yer almamıştır.

Şube (Bölüm) Eki:-phyta

<span class="mw-page-title-main">Johann Friedrich Gmelin</span>

Johann Friedrich Gmelin, Alman doğa bilimci, böcek bilimci ve botanikçi.

<span class="mw-page-title-main">Mikoloji</span> mantarların incelenmesi ile ilgilenen biyoloji dalı

Mikoloji, taksonomileri, genetikleri, biyokimyasal özellikleri ve insanlar tarafından kullanımları da dahil olmak üzere mantarların incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Mantarlar çıra, gıda, geleneksel ilaç kaynağı olabileceği gibi entojen, zehir ve enfeksiyon kaynağı da olabilir. Mikoloji, bitki hastalıklarının incelenmesi olan fitopatoloji alanına girer. İki disiplin birbiriyle yakından ilişkilidir, çünkü bitki patojenlerinin büyük çoğunluğu mantardır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış bir biyoloğa mikolog denir.

<i>Systema Naturae</i> Carolus Linnaeusun başlıca eseri

Systema Naturae (Latince) İsveçli botanikçi, zoolog ve doktor Carolus Linnaeus'un (1707–1778) en önemli eserlerinden biridir ve Linnaeus Taksonomisini öne sürer. Günümüzde ikili adlandırma olarak bilinen bu sistem aslında Linnaeus'tan 200 yıl önce Gaspard ve Johann Bauhin kardeşler tarafından kısmen geliştirilmiş olsa da Linnaeus kitabında bu sistemi tutarlı olarak kullanan ilk kişidir. Kitabın ilk basımı 1735 yılında yapılmıştır. En önemli baskı sayılan kitabın 1758 yılında yapılan 10. baskısının tam adı Latince Systema naturæ per regna tria naturæ, secundum classes, ordines, genera, species, cum characteribus, differentiis, synonymis, locistir ve Türkçeye şöyle çevrilir: "Sınıflara, takımlara, cinslere ve türlere göre; mizaçları, farklılıkları, sinonimleri ve yerleri ile birlikte; doğanın üç âlemi içinde doğanın sistematiği".

<i>Systema Naturae</i>nin 10. baskısı

Systema Naturae'nin 10. baskısı, Carl Linnaeus tarafından yazılan ve 1758 ila 1759 yıllarında yayımlanan, zoolojik sınıflandırmanın başlangıç noktası olarak kabul edilen bir kitaptır. Bu kitapta Linnaeus hayvanlar için ikili adlandırma yöntemini sunmaktadır. Linnaeus bitkiler için sınıflandırma yöntemini 1753 yılında yayımladığı Species Plantarum adlı eserinde yapmıştır.

Biyolojik sınıflandırma sisteminde taksonomik seviye takson adı verilen bir grup canlının taksonomik hiyerarşi için göreceli olarak bulundukları sıradır. Taksonomik seviyeye örnek olarak tür, cins, familya, takım, sınıf, şube, âlem ve üst âlem verilebilir.

Botanik isimlendirmesinde yazar alıntısı, geçerli bir botanik adı yayınlayan, yani adı alg, mantar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kanunu'nda (ICN) belirtilen resmi gereklilikleri yerine getirirken ilk kez yayınlayan kişi veya gruba atıfta bulunmak anlamına gelir. Bir türün artık orijinal jenerik yerleşiminde olmadığı durumlarda, hem orijinal cins yerleşiminin yazarları hem de yeni kombinasyonun yazarları verilir.

<span class="mw-page-title-main">Antoine Laurent de Jussieu</span> Fransız bitki bilimci (1748 – 1836)

Antoine Laurent de Jussieu Fransız botanikçi. Çiçekli bitkileri ilk defa sınıflandıran bilim insanıdır ve sınıflandırma sistemi günümüzde büyük ölçüde kullanılmaya devam etmektedir. Sınıflandırması, amcası botanikçi Bernard de Jussieu'nun başladığı ancak yayımlamadığı bir çalışmanın genişletilmiş halidir. Bitki bilim mahlası Juss.'tur.

<i>Species Plantarum</i> Carl Linnaeusun eseri

Species Plantarum, Carl Linnaeus tarafından 1753'te yayımlanan ve o dönemde bilinen tüm bitki türlerinin cinslere göre sınıflandırıldığı bir eserdir. Eser, ikili adlandırma sistemini tutarlı bir şekilde uygulayan ilk çalışmadır ve bitkilerin bilimsel olarak isimlendirilmesi için başlangıç noktası olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Genera Plantarum</span>

Genera Plantarum, İsveçli doğa bilimci Carl Linnaeus'un (1707–1778) bir yayınıdır. İlk baskısı 1737'de Leiden'de yayınlandı. Beşinci baskı, Species Plantarum'u (1753) tamamlayıcı bir cilt olarak hizmet etti. Algler, mantarlar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kodunun 13. Maddesi, " Linnaeus'un Tür Plantarum ed. 1 (1753) ve baskı 2'de (1762-63) görülen jenerik adlar, verilen ilk açıklama ile ilişkili olduğunu belirtir. Linnaeus'un Genera Plantarum ed. 5 (1754) ve ed. 6 (1764) 'de bu isimler altında. " Bu eser, çoğu bitki grubunun isimlendirilmesi için başlangıç noktasını tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Linnaean taksonomi</span> sınıflandırma sistemi

Linnaean taksonomi iki ilgili kavramdan biri anlamına gelir:

  1. Systema Naturae (1735) ve sonraki çalışmalarında ortaya koyduğu gibi, L. tarafından oluşturulan özel biyolojik sınıflandırma (taksonomi) formu. Linnaeus taksonomisinde üç Alem bulunmaktadır ve bunlar da, Takımlar, Cinsler ve Türlere bölünmüştür.
  2. Genel olarak organizmaların sıralama temelli sınıflandırması için bir terim. Yani, kelimenin geleneksel anlamıyla taksonomi: sıralamaya dayalı bilimsel sınıflandırmadır. Bu sıralama Linnaeus'a atfedilir; ancak sınıflandırma Platon ve Aristoteles'e kadar uzanır. Beri taraftan günümüzdeki nihail hali de L. tarafından verilmemiştir.
<span class="mw-page-title-main">Tepeli devekuşu</span> tepeli deve kuşları türlerini içeren bir kuş cinsidir

Tepeli deve kuşu ya da latince ismi ile Casuarius, tepeli deve kuşları türlerini içeren bir kuş cinsidir. Taksonomide koşucu kuşlar alt sınıfı arasında gösterilirler. Yeni Gine'nin tropik ormanlarında, Aru adalarında ve kuzeydoğu Avusturalya'nın yerel türleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Algler, mantarlar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kodu</span>

"Geleneksel olarak yosun, mantar veya bitki olarak muamele edilen" tüm Algler, mantarlar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kodu (ICN) bitkilere, mantarlara ve diğer birkaç organizma grubuna verilen resmi botanik isimlerle ilgili kurallar ve tavsiyeler bütünüdür. Daha önce Uluslararası Botanik Adlandırma Kodu (ICBN) olarak adlandırılıyordu; Adı, 2005 Viyana Yasası'nın yerini alan Melbourne Yasası'nın parçası olarak Temmuz 2011'de Melbourne'deki Uluslararası Botanik Kongresi'nde değiştirildi.

<span class="mw-page-title-main">James Edward Smith</span>

James Edward Smith, Londra Linne Derneği'nin kurucusu İngiliz botanikçi. Bitki bilim mahlası Sm.'dir.

<span class="mw-page-title-main">Gaspard Bauhin</span>

Gaspard Bauhin veya Caspar Bauhin, Pinax theatri botanici (1623) adlı eserinde binlerce bitkiyi tanımlayan ve onları Linnaeus'un ortaya koyduğu ikili adlandırma sisteminde yararlanacağı şekilde sınıflandıran İsviçreli bir botanikçidir. İtalyan doktor Girolamo Mercuriale'nin öğrencisiydi ve aynı zamanda insan anatomi adlandırmaları üzerinde de çalıştı.