Stomatitis, ağzın ve dudakların inflamasyonudur. Aft olsun ya da olmasın, ağız veya dudak mukozalarını etkileyen herhangi bir inflamatuar durumu ifade eden genel bir terimdir. Kişinin yemesini, konuşmasını ve uyumasını zorlaştırır. Dil, diş etleri ve dudak da dâhil ağzın herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir.
Hücrelerarası madde (HAM), Ekstrasellüler matriks veya zemin maddesi, bağ dokusu hücreleri tarafından sentezlenen, şeffaf, şekilsiz bir maddedir.
Pamukçuk ya da oral kandidiyaz (oral candidiasis), Candida albicans mantarının ağız mukozasında yaptığı enfeksiyondur. "Pamukçuk" adı genelde bebeklerin ağzında görülen enfeksiyon için kullanılmakla beraber yetişkinlerin ağzında veya boğazında meydana gelen kandida enfeksiyonları için de kullanılır.
Patoloji , hastalık çalışması ve bilimi kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş hastalıklar bilimi anlamına gelen bir sözcüktür. Ayrıca belirli bir bozukluğun tipik özellikleriyle birlikte bütününe patoloji denilebilir.
Belsoğukluğu (Gonore), Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu, özellikle döl ve idrar yollarını etkileyen, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ikinci en bulaşıcı olanıdır; ilk sırayı klamidya enfeksiyonu alır.
Endokardit , kalbin iç zarının (endokard) enfeksiyon hastalığıdır. Kalp kapaklarında ve endokard yüzeyinde mikrop kolonileri içeren gevrek ve dağılgan fibrin kümeleri (vejetasyonlar) oluşur. Mikroplar, endokarda genellikle bakteriyemi ya da sepsis sırasında ulaşırlar. Sosyoekonomik sorunları olan toplumlarda görece sıktır.
Homeostaz (homeostasis) veya dengeleşim, çevresinde gerçekleşen olumsuzluklar karşısında hücrenin kendi dengelerini koruma çabası, değişen koşullarda iç dengenin aktif düzenlemesidir. Fransız bilim insanı Claude Bernard'ın tanımlandığı hemostaz sürecinin amacı, fiziksel ve kimyasal tüm dengelerin yerinde olduğu dinginlik durumunu korumaktır.
Empiyem, vücudun doğal boşluklarına irin toplanmasıdır. Çok tehlikeli bir yangı şeklidir.
Alerjik stomatit, olguları kontakt dermatitlere benzer mekanizmayla ortaya çıkan patolojilerdir: bir maddenin deriye ya da mukozaya temas ettiği yerde oluşan alerjik nitelikteki yangısal tepkilerdir.
Üremik stomatit ya da Üremi stomatiti, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda kandaki üre düzeyinin yükselmesi olgusuna üremi (azotemi) adı verilir. Tükürük salgısıyla ağız boşluğuna ulaşan üre, ortamdaki canlı etkenlerin ürettiği "urease" enzimiyle indirgenir, serbest amonyak açığa çıkar. Ağız kuruluğu ve yanma duyusu, dişeti kanamaları, tat bozuklukları ve ağrı yakınmaları olan hastaların nefesinde amonyak kokusu vardır. Bu bulgular diabetik nefropatide çok daha güçlüdür. Hemodiyalizle birlikte lezyonlar silinir.
Dişeti büyümeleri, dişler arasında yer alan piramit biçimindeki dişetlerinin büyümesidir.
Dandy-Walker malformasyonu, beyindeki anatomik bozukluklar ve bunların klinikteki yansımalarını açıklayan bir kavramdır.
Fiziksel nedenlere bağlı stomatitler ağız mukozasında ısı değişikliklerinin (termal) ya da elektrik akımının neden olduğu yanıklar ile mekanik travmaların yol açtığı yangılardır.
Ağız yoluyla alınan asit ve alkaliler ile bazı kimyasal maddelerin, mukozada nekroza dek varabilen etkileri saptanır. Maddenin etkisi konsantrasyonuna ve etki süresine bağlıdır.
Fusospiroket stomatiti (Vincent stomatiti; nekrotizan ülseratif gingivitis; NUG), Bacillus fusiformis ile Vincent spiroketinin birlikte yaptığı ülserli bir infeksiyon hastalığıdır. Özellikle büyük savaşlara katılan askerlerde görülmüş olan kitlesel infeksiyonlar (siper ağzı; trench mouth), çağımızda AIDS'le birlikte yeniden alevlenmiştir. Gençlerde görece sıktır.
Noma (cancrum oris), anaerobik canlı etkenlerin neden oldukları gangrenli bir stomatittir. Çoğunlukla bağışıklık sistemi defektlerine neden olan sistemik hastalıklarda ve beslenme bozukluğu içindeki çocuklarda görülür. Fusobacterium necrophorum ve Prevotella intermedia olarak bilinen bakreilerin neden olduğu “nekrotizan ülseratif gingivitis” bulgularıyla başlayan dişeti lezyonları hızla yayılır. Bazı olgularda başlangıç yeri yanak mukozasıdır. Yenidoğan lezyonlarına neden olan etken Pseudomonas aeruginosa'dır. Yaygın nekrozlar nedeniyle yumuşak dokuların büyük bölümü ortadan kalkar, kemik dokusu açığa çıkar. Etkilenen dişler sallanır ve dökülür.
Gram(-) bakteri stomatitleri, dişeti cebindeki bakteri florasındaki Gram(+) bakterilerin yerini Gram negatif anaerop canlıların alması ve gingival doku (dişeti) infeksiyonlarına yol açmasının sonucudur. Ağız boşluğunda daha çok periodonsiyumu etkileyen Gram(-) anaerop canlı etkenler ve bunların neden olduğu enfeksiyonlar Periodontoloji'de ayrıntılı olarak irdelenmektedir.
Tüberküloz stomatiti, Mycobacterium tuberculosis olarak tanımlanan bakterinin neden olduğu tüberküloz hastalığının ağız mukozasındaki lezyonlarıdır. Günümüzde anti-tüberküloz ilaçlara dirençli mikobakteri türlerinin ortaya çıkması, AIDS ve beslenme bozukluğu gibi vücut direncini kıran risk faktörlerinin etkisiyle yeni hasta sayısında artışlar görülmektedir.
İrinli yangı, bir akyuvar türü olan nötrofil polimorfların eksüdasyonu ile karakterize bir yangı şeklidir. Akut yangılar genellikle eksüdatif karakterdedir. Kronik yangılarda da yer yer eksüdasyon görülebilir. Damarlardan çıkan elemanların hangisi daha fazla ise, eksüdatif yangı ona göre adlandırılır.