İçeriğe atla

Cam tavan

Aynı eğitim düzeyindeki erkekler ve kadınlar arasındaki kazanç farklarını gösteren bir grafik (ABD 2006)

Cam tavan, toplumda kadınların ve/veya azınlık grubu oluşturan kişilerin maruz kaldıkları ve mevcut hiyerarşik düzende belli bir seviyenin üstüne yükselmelerine engel olan soyut ayrımcılığı ifade eden bir metafordur.[1]

Özellikle kadınların çalışma hayatlarında yükselişlerini engelleyen mekanizmaları ifade etmek için kullanılır. “Tavan” kelimesi kadınların kariyer basamaklarını tırmanırken karşılaştığı bariyeleri ifade eder; “cam” kelimesi bu sınır ya da bariyerlerin göreli görünmezliğini ve inceliğini gösterir.[2]

Mefaforun ortaya çıkışı ve yaygınlaşması

Cam tavan metaforu, ABD'de The Wall Street Journal adlı günlük gazetede 1986'da yayınlanan, Carol Hymowitz ve Timothy D. Schellhard'ın kaleme aldığı "Cam Tavan: Kadınlar Neden Zirvedeki Pozisyonlara Gelmelerini Engelleyen Görünmez Bariyeri Aşamıyor?" başlıklı makalede kullanıldıktan sonra yaygınlaşmıştır.[1] Yazarlar bu makalede kadın yöneticilerin, açık ayrımcılığa maruz kalmaktan ziyade “kurumsal gelenek" ve ön yargı nedeniyle engellenişlerini incelediler. Terim, daha önce 1984'te Adweek dergisinde yayımlanan bir yazıda İngiliz yazar Gay Bryant tarafından kullanılmıştı. Gay Bryant, şöyle demişti:[3]


Kavramın akademik camiada benimsenmesi Morrison, White ve Velsor'un 1987 yılında yayımlanan “Cam Tavanı Kırmak: Kadınlar Amerika'nın En Büyük Şirketlerinin Zirvesine Ulaşabilir mi?" başlıklı kitabı ile oldu.[2] Yazarlar cam tavanı, "örgütlerde kadınların üst yönetim kademelerine yükselmesini engelleyen bir bariyer" olarak tanımladı.

Aynı metafor, ABD şirketlerinde siyah çalışanların yükselmelerini engelleyen soyut ayrımcılığı ifade için de kullanılmıştır.[4][5] Beyazların çoğunlukta olduğu ülkelerde cam tavan sendromundan en çok mağdur olan ve "cam tavanı kırması" en zor olan kesimin, her iki grubun kesişimi noktasında bulunan azınlık (siyah) kadınlar olduğu iddia edilmiştir.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Federal Glass Ceiling Commission. Solid Investments: Making Full Use of the Nation's Human Capital. 8 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Washington, D.C.: U.S. Department of Labor, November 1995, p. 13-15.
  2. ^ a b Bayat, İrep; Baykal, Beril (31 Aralık 2021). "Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığının Yarattığı Engeller: Çalışma Yaşamında Varolmaya Çalışan Kadın". Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. 23 (3): 745-762. doi:10.26745/ahbvuibfd.990887. 2 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2023. 
  3. ^ Zimmer, Ben. "The Phrase 'Glass Ceiling' Stretches Back Decades". WSJ (İngilizce). 25 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2022. 
  4. ^ Bachman, Eric. "The"Glass Ceiling" For Black Corporate Executives Is Really A "Concrete Ceiling"". Forbes (İngilizce). 16 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2022. 
  5. ^ Columnist, Jeneé Osterheldt Globe; November 10, Updated; 2021; Comments, 9:39 a m Share on Facebook Share on TwitterView. "Black excellence? When you break a glass ceiling, no one talks about the scars - The Boston Globe". BostonGlobe.com (İngilizce). 10 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2022. 
  6. ^ Crenshaw, Kimberlé (2011). Helma Lutz ve ark. (Ed.). "Demarginalizing the Intersection of Race and Sex:A Black Feminist Critique of Antidiscrimination Doctrine, Feminist Theory and Antiracist Politics". Framing Intersectionality. Ashgate. 1 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Anaerkillik</span>

Anaerkillik, toplumda kadının, özellikle "ana"nın etkin (baskın-başat) olma hâlidir. Matriarka veya maderşahilik olarak da adlandırılan bir tür toplumsal örgütlenme düzenidir. Bu düzenin temelini kadının üstünlüğü fikri oluşturur; soy kadınlar tarafından belirlenir, hakimiyet kadınlarındır. Bu toplumlarda kadınlara erkeklerden daha çok saygı gösterilir. Bu kadın üstünlüğü ilkesi etrafında, toplumun kültürü, adetleri, inancı ve mitolojisi, ataerkil düzenli toplumunkinden farklı bir biçim oluşturur.

Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.

Heterofobi, heteroseksüellere yönelik ön yargı ve ayrımcılığı ifade eden bir terimdir. Bu terim seksoloji dışında pek kullanılmaz. Hatta, bu alanda da sınırlı bir kullanımı vardır. Terim aynı zamanda karşı cinsle ilişkiye girme korkusunu da ifade eder.

Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir. Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyetler arası ücret farkı</span>

Cinsiyetler arası ücret farkı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun tanımına göre erkekler ve kadınlar arasındaki ücret farkının erkek ücreti içindeki yüzdesidir. Avrupa Birliği'nin tanımı göre ise erkek ve kadınların ortalama brüt saatlik ücretleri arasındaki farkın, erkeklerin ortalama brüt saatlik ücreti içindeki yüzdesidir.

Kraliçe arı sendromu, özellikle erkek egemen işlerde, üst kademelerdeki kadınların kimisinde gözlenen hemcinsleri ile arasına mesafe koyma ve onları desteklememe eğilimini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

İslam'da cinsiyet ayrımı, sosyal ve diğer ortamlarda erkek ve erkek çocuklarının, kadın ve kız çocuklarından ayrılmasına yönelik İslam ülkeleri ve topluluklarındaki uygulamaları ifade eder. Alimler, Kuran'ın cinsiyet ayrımı gerektirip gerektirmediği ve eğer öyleyse bunu gerektiren hadisler konusunda farklı görüşler belirtirler. İslam ilahiyatçıları arasında cinsiyet ayrımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Mizrahi feminizmi, İsrail feminizmi içinde Mizrahi kadınlarını Mizrahi-Aşkenaz Yahudileri ve erkek-kadın ikili kategorilerinden çıkarmaya çalışan bir harekettir.

Cam asansör ; kadın egemen mesleklerdeki erkeklerin kariyerlerinde kadınlara kıyasla daha kolay bir şekilde yükselmelerini ifade eden sosyolojik bir terimdir.

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

Feminist sanat hareketi, feministler tarafından, kadınların yaşam ve deneyimlerini yansıtan sanat eserleri üretmenin yanı sıra; çağdaş sanat üretimi ve algısının temelini değiştirmek için uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmaları ifade eder. Sanat tarihi ve pratiği içinde kadınlara daha fazla görünürlük kazandırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda feminist hareketin iç düşüncelerini ve amaçlarını görselleştirerek sanat yoluyla herkese gösterme ve anlam verme amacıyla icra edilmektedir. Hareket, sanat dünyasının ana akım anlatısını baltalamaya devam edenlerin rolünü oluşturmasını sağlar.

Ekonomik ayrımcılık, ekonomik faktörlere dayalı ayrımcılıktır. Bu faktörler arasında iş bulunabilirliği, ücretler, mal ve hizmetlerin fiyatları ve/veya bulunabilirliği ve iş için azınlıklara sağlanan sermaye yatırım fonu miktarı sayılabilir. Bu, işçilere, tüketicilere ve azınlıklara ait işletmelere karşı ayrımcılığı içerebilir. Bu, tekelcilerin farklı alıcılara ödeme isteklerine göre farklı fiyatlar talep etme uygulaması olan fiyat ayrımcılığı ile aynı şey değildir.

Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Kesişimsellik</span>

Kesişimsellik, bir bireyin sosyal ve politik kimliklerinin nasıl bir arada işleyerek toplumda farklı ayrımcılık ve imtiyaz biçimleri yarattığını anlamak için kullanılan analitik bir çerçevedir. Kesişimsellik, birden fazla avantaj ve dezavantaj faktörünü tanımlar. Bu faktörlerin örnekleri arasında cinsiyet, ırk, etnik köken, sınıf, cinsel yönelim, din, engellilik ve fiziksel görünüm sayılabilir. Bu kesişen ve örtüşen sosyal kimlikler hem güçlendirici hem de baskıcı olabilir.

Cam uçurum, ekonomik kriz veya şirket performansındaki gerileme gibi riskli ve zor koşullarda kurumlardaki yöneticilik pozisyonlarına kadınları getirme eğilimidir.

<span class="mw-page-title-main">Feminist hareketler ve ideolojiler</span>

Yıllar boyunca çeşitli feminist ideoloji hareketleri gelişti. Hedefler, stratejiler ve bağlılıklar bakımından farklılık gösterirler. Sıklıkla örtüşürler ve bazı feministler kendilerini feminist düşüncenin çeşitli dallarıyla özdeşleştirirler.