İçeriğe atla

C. H. Douglas

C. H. Douglas

Clifford Hugh “C. H.” Douglas (20 Ocak 1879 – 19 Eylül 1952), İskoç asıllı İngiliz mühendis ve Sosyal Kredi ekonomik reform hareketinin öncüsüdür.

Hayatı

İngiltere'de Stockport, Cheshire'da dünyaya gelen Douglas'ın hayatına dair az şey bilinmektedir. Mühendis olarak iş hayatına başlamıştır. 31 yaşında Cambridge'de Pembroke College'de okumaya başlamıştır, fakat dört dönemin ardından mezun olmadan buradan ayrılmıştır. Douglas çeşitli elektrik şirketleri, demir yolları ve başka kurumlarda çalışmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerine alınmış ve burada yapılan üretim sürecini ve gider hesaplarını yeniden düzenlemiştir. 1916'da Douglas'a geçici yüzbaşı, daha sonra ise binbaşı rütbeleri verilmiştir. Douglas aynı zamanda 1904-1920 yılları arasında İngiltere'de Elektrik Mühendisleri Kurumu ve 1918-1936 yılları arasında da Makine Mühendisleri Kurumu üyeliğinde bulunmuştur.[1]

Douglas savaş sırasında hava kuvvetlerinde yaptığı gözlemler sonucunda Sosyal Kredi fikrini ortaya atmıştır. Bu konudaki düşüncelerini hayata geçirmek üzere mühendisliği bırakmıştır. Düşünceleri, Kanada Sosyal Kredi Hareketi'ni (1935 yılında Alberta bölgesel hükûmetini kazanmışlardı), Avustralya’da kısa bir süre faaliyette bulunan Douglas Kredi Partisi’ni, Yeni Zelanda’daki Sosyal Kredi Siyaset Birliği’ni etkilemiştir. Douglas sosyal kredi konusunda Kanada, Japonya, Yeni Zelanda ve Norveç’te dersler vermiştir.

Douglas iki evlilik yapmış, ikinci evliliğinden bir kızı olmuştur. 1952 yılında Fearnan, İskoçya’da ölmüştür.

Sosyal Kredi

Douglas’ın, toplumun modern teknolojiyi tam kapasite ile kullanamadığına dair görüşleri Kraliyet Hava Kuvvetleri’ndeki çalışmaları sırasında yaptığı gözlemlerle birleşince, sosyal kredi teorisi ortaya çıkmıştır.[2] Douglas, üretilen malların toplam fiyatlarının işçilere ödenen maaşların, ücretlerin ve primlerin toplamından fazla olduğunu görmüştür. Bu, Ricardocu iktisat anlayışının, bütün fiyatların alım gücüne uyumlu bir dağılıma sahip olduğu görüşü ile çelişkili görünmektedir. Para akışı ile sanayinin hedefleri (ki bu ona göre “mal ve hizmet arzı”dır) arasındaki kopukluk, Douglas’ı mühendislik yöntemlerini iktisadi sisteme uygulamaya itmiştir.

Douglas yüzün üzerinde iş yerinden veri toplamış ve iflasa sürüklenenler dışındaki bütün şirketlerde ödenen maaş, ücret ve primlerin toplamının üretilen mal ve hizmetlerin toplam fiyatından düşük olduğunu görmüştür: İşçiler, ürettikleri ürünleri satın alacak kadar kazanmamaktadırlar. Gözlemlerini ve vardığı sonuçları bir makalede yayımlayarak şunu söylemiştir: “Halka mal ve hizmet arzını teknik olarak imkânsız kılan bir muhasebe sistemi altında yaşıyoruz.”[3] Douglas'a göre bunun sebebi, iktisadi sistemin gereksiz kıtlık yaratarak iktisadi güç elde edenler için kârların maksimize edilmesi şeklinde düzenlenmiş olmasıdır.[4] 1916 ve 1920 arasında bu görüşlerden yola çıkarak vardığı fikirleri 1920'de İktisadi Demokrasi ve Kredi İktidarı ve Demokrasi; 1924'te ise Sosyal Kredi başlıklı kitaplarında işlemiştir.

Douglas'on Sosyal Kredi olarak bilinen reform düşüncelerinin temelinde, üretime eş değer bir satınalma gücü sağlamak suretiyle işçileri sistemden bağımsızlaştırmak yatmaktadır. Douglas'ın reform programı iki temel unsurdan oluşmaktadır: İlki, parayı bütün vatandaşlara eşit olarak dağıtmak üzere "Millî Kâr Payı" (National Dividend) sistemi. Bununla satınalma gücü ile fiyatlar arasındaki farkı kapatmak üzere vatandaşlara kazançlarının üstünde (borç yükü olmayan) kredi verilmesi kastediliyordu. Bunun haricinde "Adil Fiyat" (Just Price) adı altında bir fiyat düzenleme mekanizmasının kurulmasını öngörüyordu. Bu kurum enflasyon ihtimalini engellemek ile görevli olacaktı. Adil Fiyat, perakende satış fiyatlarını, üretim sisteminin fiziksel verimliliğini yansıtan bir oranda düşürecekti. Douglas, üretimin maliyetinin tüketim olduğunu gözlemlemişti, yani üretimin tam/kesin fiziksel maliyeti üretim sürecinde harcanan kaynakların toplamına eşitti. Üretimde fiziksel verimlilik artınca, Adil Fiyat mekanizması ürünlerin fiyatını tüketici için düşürecekti. Tüketiciler, üreticilerin ürettiklerinden satın alabilecekler ve bu ürünler tüketim ile birlikte üretilmeye devam edecekti. Douglas'ın reformunun ana hedefi bireysel özgürlük ve temel iktisadi özgürlüktü.[5]

Sosyal Kredi'nin 1933 tarihli edisyonunda ''Siyon Liderlerinin Protokolleri'''ne referansta bulunmakta, kitabın şüpheli olduğunu belirtmekle beraber "böylesine bir köleleştirmenin gerçekleştirilmesini sağlayacak metotların gündelik tecrübelerimizin ortaya koyduğu gerçeklerde aslına uygun bir şekilde yansıması”nın ilginç olduğunu belirtmiştir.[6]

Douglas ve teorileri Karl Marx ve Silvio Gesell ile birlikte John Maynard Keynes tarafından İstihdamın, Paranın ve Faizin Genel Teorisi kitabında değerlendirilmiştir.[7] Douglas'ın teorileri aynı zamanda Ezra Pound'un şiirleri ve iktisadi metinlerini de etkilemiştir. Robert A. Heinlein'ın ilk romanı For Us, The Living: A Comedy of Customs ABD'nin Sosyal Kredi ilkelerine göre yönetildiği yakın bir geleceği tasvir etmektedir. Heinlein Sosyal Kredi'yi, fakirliğin ortadan kaldırıldığı ve daha dengeli ve yozlaşmamış bir iktisadi ve sosyal düzenin sağlanacağı bir ütopyaya giden yol olarak görmektedir.

Eserleri

  • Economic Democracy (1920)
  • Social Credit (1924)
  • The Monopoly of Credit (1931)
  • The Use of Money (1935)
  • The Alberta Experiment: An Interim Survey (1937)
  • The Brief for the Prosecution(1986)
  • Whose Service is Perfect Freedom?, (1986)
  • The Big Idea(1986)
  • The Grip of Death, (1998)

Kaynakça

  1. ^ "Clifford Hugh Douglas". The Douglas Archives. 5 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2014. 
  2. ^ "Clifford Hugh Douglas". The Douglas Archives. 5 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2014. 
  3. ^ Douglas, C. H. (Aralık 1918). "The Delusion of Super-Production". English Review. 
  4. ^ Martin-Nielsen, Janet (2007). "An Engineer's View of an Ideal Society: The Economic Reforms of C.H. Douglas, 1916-1920". Spontaneous Generations. 1 (1). ss. 97-99.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  5. ^ Martin-Nielsen, Janet (2007). "Engineer's View of an Ideal Society: The Economic Reforms of C.H. Douglas, 1916-1920". Spontaneous Generations. 1 (1). ss. 99-100.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  6. ^ Douglas, C. H. "Social Kredit" (PDF). 1 Haziran 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2014. 
  7. ^ The General Theory of Employment, Interest, and Money. 1936. s. 32. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi</span> belirli bir alandaki farklı temsilciler tarafından sınırlanmış mal veya hizmetlerin üretimi, dağıtımı veya ticaretinden oluşan sistem

Diğer anlam için Ekonomi sayfasına bakınız

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi (bilim dalı)</span> İktisat bilimi

Ekonomi veya İktisat, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimini inceleyen sosyal bilimdir. Ekonomi, ekonomik aktörlerin davranış ve etkileşimlerine ve ekonomilerin nasıl işlediğine odaklanır. Mikroekonomi, bireysel ajanlar ve piyasalar, bunların etkileşimleri ve etkileşimlerin sonuçları da dahil olmak üzere ekonomideki temel unsurlar olarak görülen şeyleri analiz eden bir alandır. Bireysel aracılar arasında örneğin hane halkı, firmalar, alıcılar ve satıcılar yer alabilir. Makroekonomi, üretim, tüketim, tasarruf ve yatırımın etkileşim içinde olduğu bir sistem olarak ekonomi ve emek, sermaye ve toprak kaynaklarının istihdamı, para birimi enflasyonu, ekonomik büyüme ve bu unsurlara etkisi olan kamu politikaları gibi ekonomiyi etkileyen faktörleri analiz eder.

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Makine mühendisliği</span> Mühendislik

Makine mühendisliği, mekanik sistemlerin tasarım, analiz, imalat ve bakımı için mühendislik fiziği ve mühendislik matematiği ilkelerini malzeme bilimi ile birleştiren bir mühendislik dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Buhran</span> dünya çapında ekonomik bunalım (1929–1939)

Büyük Buhran, Büyük Depresyon veya 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa'yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da yıkıcı etkiler yaratmıştır.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Alois Schumpeter</span> Avusturyalı ekonomist (1883 – 1950)

Joseph Alois Schumpeter, Avusturyalı iktisatçı ve siyaset bilimcidir. Çalışmaları ile siyasi iktisada önemli katkılarda bulunmuştur.

Piyasa ekonomisi; yatırım, üretim ve dağıtım ile ilgili kararların arz ve talebe dayalı olduğu, mal ve hizmet fiyatlarının serbest fiyat sistemi içinde belirlendiği ekonomidir. Çoğu mevcut piyasa ekonomisi belirli bir derece kadar ekonomik planlama veya devletin ekonomik aktiviteleri yönlendirmesini içerir ve dolayısıyla karma ekonomi olarak sınıflandırılır. Piyasa ekonomisi terimi bazen serbest piyasa ekonomisi ile eşanlamlı kullanılır, ancak serbest piyasa ekonomisi ayrıca laissez-faire veya serbest piyasa anarşizmini ifade eder. Piyasa ekonomisi çeşitli kooperatif türlerinin, kolektif veya özerk devlet kurumlarının bulunduğu bir serbest fiyat sisteminde de var olabilir. Piyasaların devlet tarafından gerekli şartlarda müdahaleye uğradığı sistem ise sosyal piyasa ekonomisidir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Menger</span>

Carl Menger von Wolfensgrün, Avusturyalı iktisatçıdır. Klasik iktisat eleştirmeni ve Avusturya İktisat Okulu'nun kurucusudur. Marjinal fayda ve sübjektif değer kuramcısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Özelleştirme</span> Mülkiyet ve yönetimi devlete ait olan ürün, kurum, fabrika gibi birimlerin özel sektör ve şirketlere devri

Özelleştirme, yaygın ve dar anlamıyla "bir şeyi kamu sektöründen özel sektöre taşımak" demektir. Ayrıca bazen, yoğun bir şekilde düzenlenen özel bir şirket veya sektörün daha az düzenlenir hale gelmesi durumunda deregülasyon ile eşanlamlı olarak kullanılır.

Avusturya Okulu sosyal olguların yalnızca bireylerin motivasyonlarından ve eylemlerinden kaynaklandığı kavramı olan metodolojik bireyciliğe sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan heterodoks bir ekonomik düşünce okuludur. Avusturya Okulu teorisyenleri, ekonomik teorinin yalnızca insan eyleminin temel ilkelerinden türetilmesi gerektiğini savunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İşlem maliyeti</span>

İşlem maliyeti veya işlem maliyetleri, ekonomi ve ilişkili disiplinlerde, ekonomik alışveriş yapıldığındaki giderlerin ücretidir. Genel olarak firma ya da bireylerin herhangi bir mal ve/veya hizmete ulaşmak için geçirdiği zaman, istenilen mal ya da hizmete ulaşmak için yapılan tüm araştırma, ulaşma ve pazarlık-takip çabalarına ilişkin giderlerin toplamıdır.

Genel denge teorisi teorik ekonominin bir dalı. Birkaç veya birçok piyasalar ile ekonomideki arz, talep ve fiyat davranışlarını bir bütün içinde açıklamaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekonomi</span> üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen ad

Siyasi iktisat aslen üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen addır. Siyasi iktisat kavramı ahlak felsefesinde ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılda devletlerin ("polities") iktisatlarının çalışılması olarak gelişmiş dolayısıyla da "siyasi" iktisat (ekonomi) adını almıştır.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

Çin ekonomik reformu, Çin'de Deng Şiaoping önderliğiyle Çin Komünist Partisindeki reformist kesimlerin Aralık 1978'de başlattığı ve "Çin değerleri ile sosyalizm" olarak anılan ekonomik reform programına ilişkindir.

1965 Sovyet ekonomik reformu, Kosıgin reformu veya Liberman reformu, Sovyetler Birliği ekonomisinde planlanan bir dizi değişikliği içeren reform. Bu değişikliklerin merkezinde, kârlılığın ve satışların kurumsal başarının iki önemli göstergesi olarak tanıtılması oldu. Bir işletmenin kârının bir kısmı, çalışanları ödüllendirmek ve üretimlerini genişletmek için kullanılan üç fona gidecekti, öncesinde çoğu merkezi bütçeye gitmekte idi.