İçeriğe atla

Cıva

Cıva (Hg)

HPeriyodik tabloHe
LiBeBCNOFNe
NaMgAlSiPSClAr
KCaScTiVCrMn FeCoNiCuZnGaGeAsSeBrKr
RbSrYZrNb MoTcRuRhPdAgCdInSnSbTeIXe
CsBa  HfTaW ReOsIrPtAuHgTlPbBiPoAtRn
FrRa  Rf DbSgBhHsMtDsRgCnNh FlMc LvTsOg 
  LaCePrNdPmSmEuGdTbDyHoErTmYbLu
  AcThPaUNpPuAmCmBkCfEsFmMdNoLr 


Temel özellikleri
Atom numarası80
Element serisi Geçiş metalleri
Grup, periyot, blok12, 6, d
GörünüşMetalik Gri
Cıva
Kütle numarası200.59(2) g/mol
Elektron dizilimi[Xe] 4f14 5d10 6s2
Enerji seviyesi başına
Elektronlar
2, 8, 18, 32, 18, 2
CAS kayıt numarası {{{CAS_kayıt_numarası}}}
Fiziksel Özellikleri
Maddenin hâli Sıvı
Yoğunluk13.534 g/cm³
Sıvı hâldeki yoğunluğu 13.534 g/cm³
Ergime noktası 234.32 °K
-38.83 °C
Kaynama noktası629.88 °K
356.73 °C
Ergime ısısı 2.29 kJ/mol
Buharlaşma ısısı 59.11 kJ/mol
Isı kapasitesi 27.983 J/(mol·K)
Atom özellikleri
Kristal yapısı ?
Yükseltgenme seviyeleri 4, 2, 1
Elektronegatifliği2.0 Pauling ölçeği
İyonlaşma enerjisi1. : 1007.1 kJ/mol
2. : 1810 kJ·mol/1
3. : 3300 kJ/mol
Atom yarıçapı? pm
Atom yarıçapı (hes.) ? pm
Kovalent yarıçapı132 pm
Van der Waals yarıçapı155 pm
Diğer özellikleri
Elektrik direnci ? nΩ·m (20°C'de)
Isıl iletkenlik ? W/(m·K)
Isıl genleşme ? µm/(m·K) (25°C'de)
Ses hızı? m/s (?'de)
Mohs sertliği?
Vickers sertliği? MPa
Brinell sertliği? MPa
Cıvanın atom yapısı

Cıva sembolü "Hg" ve atom numarası 80 olan kimyasal element. "Hg" sembolü, Latincedeki hydrargyrum (sulu/sıvı gümüş) sözcüğünden gelir. Oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunan Cıva için İngilizcede iki sözcük kullanılır: "mercury" ve "quicksilver" (akıcı gümüş).

Cıva, hava, su ve toprakta birkaç şekilde bulunur. Bunlar, elemental cıva, inorganik ve organik cıva bileşikleri şeklindedir.

Tarihçesi

Milattan önce 1500'lü yıllarda keşfedilen cıva, oda sıcaklığında sıvı olan tek metaldir. Çok zehirli olması sebebiyle kullanım alanlarında alternatif elementler kullanılmaya çalışılmıştır.

Özellikleri

Gümüş renkli, yüksek yoğunluklu ve ağır bir metal olan cıva, standart oda sıcaklığında (25oC) Galyum, Brom, Sezyum, Rubidyum ve Fransiyum ile sıvı halde bulunan 6 elementten birisidir. Metil esterlerinin yüksek toksisite ve inhibitör özelliğe sahip olduğu Cıva, değerli ve pahalı bir maddedir.

Etimoloji

Türkçedeki cıva kelimesi Farsçadaki جیوه (jive) kelimesinden gelmektedir. Hg sembolü Latincedeki "Hydrargyrum"un kısaltmasıdır.

Kullanıldığı Alanlar

Cıvanın simyadaki sembolü
  • Termometre (sıcaklık ölçer) ve barometre (basınç ölçen alet) gibi bilimsel aygıtlarda kullanılır. Ancak bu uygulamadan günümüzde vazgeçilmektedir.
  • Cıva, platin ve demir hariç diğer metallerle "amalgam" adı verilen alaşımlar yapar. Gümüş, kalay, bakır, çinko ve cıva kullanılarak üretilen amalgam alaşımı dişleri doldurmakta kullanılır. Bu alaşım hazırlandığında elle şekil verilir bir durumdayken zamana bağlı olarak kısa zamanda sertleşmektedir.
Cıvadan yapılmış bir devre anahtarı
  • Kırmızı cıva (II) sülfür (HgS) vermilion adı altında kırmızı boya olarak kullanılır. Gemi teknelerinin su altındaki kısmı, bu boyayla boyanarak midye ve istiridyelerin tekneye yapışarak toplanmaları önlenir.
  • Cıva buharlı lambalarda kullanılır. Cıva buharlı lambalar, beyaz parlak bir ışık verir. Cıva buharı çok zehirlidir. Solunması tehlikelidir.
  • Ayrıca, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüş üretiminde, tıpta tedavi maddesi olarak cıvadan faydalanılır.
  • Bazı elektrik devre anahtarlarının yapımında da cıva kullanılır.

Canlılar üzerine etkileri

İçinde cıva bulunan amalgam diş dolgusu

Cıva, doğada mevcut olan bir elementtir. İnsanlar cıvayı; yiyeceklerden, çevresel ve endüstriyel ortamlarda ve amalgam bileşiklerinden alırlar. Bazı mikroorganizmalar cıvayı daha zehirli bir hali olan metil cıvaya dönüştürür. Bu bileşik, çevrede en çok karşılaşılan organik cıva bileşiğidir ve besin zincirinde birikir.

Ayrıca birinci derece cıvaya maruz kalınan besin maddesi, metilcıva içeren balık etidir. Metil cıva, mikroorganizmalarla birlikte, besin zincirinin daha üst organizmalarında birikir.

Cıvanın buharını solumak, insanlarda gelişmekte olan sinir sistemlerine zarar verir. Çoğu insan çevrede dağılmış bulunan cıva nedeniyle, dokularında eser miktarda cıva taşır. Cıvaya maruz kalan insanın zarar görüp görmeyeceği birçok faktöre bağlı olmakla birlikte genelde zehirleyicidir.

Kaynakça

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Mercury ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hidrojen</span> sembolü H ve atom numarası 1 olan kimyasal element

Hidrojen, sembolü H, atom numarası 1 olan kimyasal bir element. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H2 olarak bulunan bir diatomik gazdır. 1,00794 g/mol'lük atomik kütlesi ile tüm elementler arasında en hafif olanıdır. Periyodik cetvelin sol üst köşesinde yer alır. Hidrojenin adı, Yunancada "su oluşturan" anlamına gelen ὑδρογόνο'dan (idrogono) kelimesinden gelir.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum</span> atom numarası 11 olan kimyasal element

Sodyum, periyodik cetvelde Na simgesi ile gösterilen ve atom numarası 11 olan element. Sodyum yumuşak ve kaygan bir metal olup alkali metaller grubuna aittir. Doğal bileşiklerin içinde bol miktarda bulunur. Yüksek oranda reaktiftir, sarı bir alevle yanar, su ile şiddetli reaksiyon verir ve havada hızla oksitlenir. Dolayısıyla, vazelin, gazyağı gibi hava ve su ile temasını kesecek bir ortamda saklanması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum</span> sembolü K ve atom numarası 19 olan kimyasal element

Potasyum, bir kimyasal elementtir. Simgesi K ve atom numarası 19 dur. Potasyum adını izole edildiği Potas olarak da bilinen potasyum karbonattan almıştır. Potasyum yumuşak, gümüş-beyaz renkli alkali bir metaldir. Doğada deniz suyunda ve pek çok mineralde diğer elementlere bağlı olarak bulunur. Havada hızla oksitlenir ve suya karşı da çok aktiftir. Potasyum, pek çok açıdan sodyuma kimyasal olarak benzese de yaşayan organizmalarda, özellikle de hayvan hücrelerinde, sodyumdan farklı muamele görür. Kandaki seviyesinin düşük olmasına hipokalemi, yüksek olmasına hiperkalemi denir.

<span class="mw-page-title-main">Baryum</span> Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)

Baryum (Yunanca'da βαρυς = ağır), sembolü Ba olan kimyasal bir elementtir. Ağır manasına gelen "barys" kelimesinden türemiştir. İngilizcede Barite ağırlık yoğunluk manasında kullanılmaktadır. Baryum elementinin atom numarası 56 olup Periyodik tablonun 6. sırasında ve 2. grubunda bulunur. 2. grupta bulunması özelliğinden dolayı Baryum bir toprak alkali metalidir. Baryum ilk defa 1774 yılında İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Sheele tarafından tanımlanmıştır. Baryum element halinde beyaz-gri metalik rengindedir fakat yüksek reaktivitelikten dolayı element halinde bulunmaz. Baryum'un hemen hemen bütün bileşikleri ise zehirlidir. Metalik Ba yakıldığında elma yeşili bir renk verir. Metalik halde saklanması çok zordur. Aktif bir element olduğu için su, hava ve asitlerle kolayca reaksiyon verir. Toprak alkali grup içerisinde doğada en yaygın bulunan element Kalsiyum(Ca)dur. Bu sınıftaki metallerin özellikleri birbirine benzemesine karşın bilhassa Kalsiyum, Stronsiyum, Baryum diğerlerinden ayrılır. Bu üç element adi derecede suyu ayrıştırarak Hidrojen açığa çıkarır ve Hidroksit(OH) oluştururlar. Bu Hidroksitler de ısıtıldığında su kaybederek Oksit haline dönmektedirler. Karbonatları ısı karşısında kolay ayrışmasına karşın Baryum Karbonat (BaCO3) en zor ayrışanıdır. Sülfatları suda hemen hemen hiç erimez.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş</span> sembolü Ag ve atom numarası 47 olan kimyasal element

Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Erime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³'tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Günümüzde Dünya'da 55 yıllık gümüş rezervi kaldığı tahmin ediliyor. Yeni gümüş rezervleri keşfedilmezse 2078 yılında Dünya'daki gümüş rezervlerinin tükenebileceği tahmin ediliyor. En çok gümüş üretimi yapan ülkeler Meksika, Çin, Peru Şili ve Avustralya'dır.

<span class="mw-page-title-main">Niyobyum</span>

Niyobyum, sembolü Nb, atom numarası 41 olan kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko</span> Element

Çinko, sembolü Zn, atom numarası 30 olan kimyasal bir elementtir. Oda sıcaklığında hafif kırılgan bir metaldir ve oksidasyon giderildiğinde parlak gri bir görünüme kavuşur. Periyodik tablonun 12. (IIB) grubunun ilk elementidir. Bazı açılardan çinko kimyasal olarak magnezyuma benzer: her iki element de yalnızca bir normal oksidasyon durumu (+2) gösterir ve Zn2+ ve Mg2+ iyonları benzer boyuttadır. Çinko, Dünya kabuğundaki en bol bulunan 24. element olup beş kararlı izotopu vardır. En yaygın çinko cevheri, bir çinko sülfür minerali olan sfalerittir.

<span class="mw-page-title-main">Molibden</span>

Molibden, periyodik cetvelde atom numarası 42 ve simgesi Mo olan elementtir..

<span class="mw-page-title-main">Amalgam</span> diş çürümesi sırasında uygulanan faktörlerden birkaçıdır.

Amalgam, çok kuvvetli çözme özelliğine sahip olan cıvanın, metaller ile yaptığı karışım (alaşım).

<span class="mw-page-title-main">Tungsten</span> atom numarası 74 olan kimyasal element

Tungsten veya diğer adıyla volfram, atom numarası 74, atom ağırlığı 183,85 olan ve kimyasal simgesi W ile gösterilen, yoğunluğu 19,3 g/cm³ olan, 3482 °C'de eriyebilen kimyasal bir elementtir. Çok sert, ağır, çelik gri ya da beyaz renkte geçiş metallerinden biri olan tungsten, wolframite ve scheelite içeren madenlerde bulunur. Tungsten, sağlam fiziksel yapısı ve yüksek erime sıcaklığı olan önemli bir maddedir. Erime sıcaklığı en yüksek olan metaldir. Saf haliyle bazı elektronik uygulamalarda kullanılır, ancak çoğunlukla bileşik ya da alaşım olarak, diğer metallerin işlenmesi veya madencilik gibi uygulamalarda malzeme dayanımı gerektiren ekipmanlarda, ampullerin lamba tellerinde, X ışını cihazlarında ve uzay teknolojisi yüksek performans alaşımlarında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Plütonyum</span> atom numarası 94 olan, neptünyumdan elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Pu)

Plütonyum, 1940 yılında Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, J. W. Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bizmut</span>

Bizmut sembolü Bi ve atom numarası 83 olan kimyasal elementtir. 15. grupta, 6. periyotta yer alan bir metaldir. Pentavalent geçiş metalidir ve azot grubundadır; aynı gruptaki arsenik ve antimon ile benzerlik gösterir. Her ne kadar önemli ticari cevherler sülfür ve oksit formlarından oluşsa da elementer bizmut doğal olarak ortaya çıkabilir. Serbest element formundaki kurşunun %86'sı yoğunluğuna sahiptir. Yeni üretildiğinde gümüşi beyaz renkli ve kırılgan bir metaldir ancak yüzey oksidasyonu ona birçok renkte yanardöner renkler verebilir. Bizmut en doğal diyamanyetik elementtir ve metaller arasındaki en az termal iletkenlik değerlerinden birine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Evropiyum</span>

Avrupyum ve Avrupyum (Eu), atom numarası 63 olan kimyasal elementtir.

Alaşım, bir metal elementin en az bir başka element ile birleşmesiyle oluşan homojen karışımıdır. Elde edilen malzeme yine metal karakterli malzeme olur. Alaşımlar karışıma giren metallerin özelliklerinden farklı özellikler gösterirler. En bilinen alaşımlara; tunç (bakır-kalay), pirinç (bakır-çinko), lehim (kalay-kurşun) ve cıva alaşımları olan amalgamlar örnek verilebilir. Alaşımlar, uygulamaların gerektirdiği fiziksel özelliklere sahip malzemeler üretilmesinde yaygın olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Cıva(II) fülminat</span>

Cıva(II) fülminat, Hg(CNO)2, primer patlayıcıdır. Sürtünme ve şoka çok duyarlı olduğundan dolayı özellikle diğer patlayıcıları patlatmak için kullanılan darbeli kapsüller ve patlatma kapsüllerinde bir tetikleyici olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Simyasal simge</span>

Simyasal simgeler, aslında simyanın bir parçası olarak tasarlandı ve 18. yüzyıla kadar bazı elementleri ve bazı bileşikleri göstermek için kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">UV kurutma</span>

UV kurutma işlemi ultraviyole (morötesi) ışınlar ve görünür ışınlar yardımı ile polimer yapıdaki UV Mürekkeplerinin fotokimyasal çapraz reaksiyona girerek kurutulması işlemidir. UV Kurutma işlemi; baskı, kaplama ve dekorasyon alanında anahtar bir üründür. Bu işlem düşük ısılarda, yüksek hızda ve solvent işlemine göre buharlaşma yolu ile değil polimerizasyon tekniği ile kurumaktadır. İlk olarak 1960'larda ortaya çıkan teknoloji, artırılarak birçok üretim endüstrisinde kullanılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Organoklorür</span> En az bir kovalent karbon-klor bağı içeren organik bileşik

Organoklorürler, klorlu hidrokarbonlar ya da klorokarbonlar, en az bir adet kovalent bağlanmış klor atomuna sahip organik bileşiklerdir. En basit örnekleri kloroalkanlardır. Organoklorürlerin geniş bir yapısal çeşitliliğe sahip olması onların farklı kimyasal özelliklere, isimlere ve kullanım alanlarına sahip olmasına sebep olmuştur. Bazı organoklorürlerin yararlı olmasına karşın bazıları zehirli ve çevreye zararlıdır.

Dumas moleküler ağırlık belirleme yöntemi, bilinmeyen bir maddenin moleküler ağırlığını belirlemek için geçmişte kullanılan bir prosedürdü. Dumas yöntemi, oda sıcaklığında sıvı olan uçucu organik maddelerin moleküler ağırlıklarını belirlemek için uygundur.

Metal zehirlenmesi veya metal toksisitesi; belirli metallerin belirli biçim ve dozlarda yaşam üzerindeki zehirleyici etkisidir. Birtakım metaller, zehirli çözünür bileşikler oluşturduklarında zehirlidir. Birtakım metallerin biyolojik bir rolü yoktur, başka bir deyişle yaşam için zorunlu (esansiyel) minerallerden değildir veya belirli bir türevdeyken zehirlidir. Söz konusu metalin kurşun olması durumunda, kurşunun ölçülebilir herhangi bir miktarının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Metal zehirlenmesinin genellikle ağır metaller ile anlamdaş olduğu düşünülür, ancak berilyum ve lityum gibi daha hafif metaller de belirli durumlarda zehirli olabilir. Bütün ağır metaller özellikle zehirli değildir ve demir gibi bazı metaller canlıda çok önemli bir yer tutar. Metal zehirlenmesinin tanımı, anormal derecede yüksek dozlarda zehirli etki gösteren eser elementleri de kapsayabilir. Metal zehirlenmesinin tedavisi için şelasyon tedavisi bir seçenek olabilir; bu yöntem, metalleri vücuttan uzaklaştırmak için şelasyon ajanlarının uygulanmasını içine alan bir tekniktir.