İçeriğe atla

Buzdağı

Baffin Körfezi'nde bir buzdağı
Lago Argentino'da bir buzdağı.

Buzdağı; büyük bir su kütlesinde serbest yüzen, tatlı sudan müteşekkil,[1] büyük buz kütlesi. Buzdağlarına Kuzey ve Güney Kutbu çevresindeki denizlerde ve Arktik bölgelerdeki buzul göllerinde ve haliçlerinde (fiyord) rastlanır.[1]

Oluşumu

Buzdağları genellikle buzullardan kopmuş büyük parçalardan oluşur.[1] Devamlı soğuk olan bölgelerde karın üst üste yığılması, kardan bir dağ ve sonra da bir buz katmanı teşekkül ettirir. Bu katman zamanla kıyıya doğru kayar ve denizde parçalanır. Böylece muazzam buzdağları meydana gelir. Uzunlukları birkaç kilometreyi ve kalınlıkları 300 metreyi bulabilir. Deniz üstünde sallanmadan dururlar. Her yıl Güney Kutbu Antarktika, her boydan binlerce buzdağı teşkiline sebep olur.

Kuzey kutbundaki Grönland Adasının iki milyon km²ye yaklaşan yüzeyi tamamen buz tabakası ile kaplıdır. Her sene buradan da 10-15 bin kadar buz dağı kopar. Buzdağları zamanla meydana gelen çatlak veya dalgaların aşındırması ile yerlerinden büyük bir gürültü ile ayrılırlar. Ayrılır ayrılmaz deniz içinde harekete geçerler. Özgül ağırlığı 0,9 g/cm³ olan buzdağının deniz üstünde görünen kısmının sekiz veya on katı su içindedir. Başıboş büyük denizlerde dolaşan bu buz dağlarının ağırlığı milyonlarca tonu bulur.

Grönland'dan kopup gelen buz dağları ilkbaharda ve yazın ilk aylarında Kuzey Atlas Okyanusunda sefer yapan gemiler için büyük tehlike teşkil ederler. Bunların yanında Kanada'nın kuzeydoğu kesiminden gelen buzdağları Labrador Akıntısı ile Yeniel kıyılarından güneye doğru sürüklenir. Buralardan Golfstream Akıntısına kapılarak Ekvator'a doğru yol alırlar. Bazıları tamamen erimeden önce 27°'lik arz derecesine kadar ulaşırlar. Antarktika buzullarından kopanlar ise kuzeye doğru yol alırlar. Bunlar Hint ve Büyük Okyanusta çalışan gemiler için pek tehlike teşkil etmezler. En fazla kuzeye gidebilen buzdağı, Avustralya'nın 100 mil kuzeyine kadar yaklaşabilmiştir.

Buzdağlarının rengi genellikle beyazdır. Mavi ve yeşil de olabilir. Güneşli havalarda eriyen kısımlar yüzeyde gölcükler meydana getirir. Suları tatlıdır. Bu sebepten büyük buzdağlarından istifade edilmesi düşünülmektedir. Su sıkıntısı çeken, bilhassa Aden Körfezi devletlerine getirilmesinin yolları araştırılmaktadır. Büyük römorklarla konvoy halinde getirilmesi düşünülen buz dağlarının Aden Körfezine gelmesi tahminen 6-7 ay sürecektir. Güç gibi görünmesine rağmen, milyonlarca insanın susuzluk çekmesi göz önünde tutulursa, gayretli bir çalışma sonunda netice vereceği tahmin edilmektedir.

Denizciliğe etkisi

Buzdağları gemiler için büyük tehlikedir. Zamanının en büyük transatlantik gemisi olan Titanik, 14/15 Nisan 1912'deki ilk seferinde gece bir buzdağına çarparak parçalandı. Çarpışmadan 2 saat 40 dakika sonra gemi tamamen battı ve içinde bulunan 2224 yolcudan 1513'ü boğulup, 711 kişi ancak kurtarılabildi. Bu olay üzerine, buzdağlarının sebep olacağı felaketleri önlemek için tedbirler alındı. ABD'nin kıyı koruma teşkilatına ait gemiler, Kuzey Atlas Okyanusundaki buzdağlarını gözetleme görevlerini de yaparlar. Ayrıca Seyir ve Hidrografi Bürosu, Buzdağlarının bulunduğu yerleri, bunlardan emin olan yolları belirten haritalar yayınlar. Alınan bu tedbirlerden başka deniz suyu sıcaklığı ölçülerek de buz dağlarının yerleri bulunabilir. Bu işlem çok hassas, santigrat derecenin (°C) birkaç binde birini gösterebilen özel aletlerle yapılır. Bugünkü gemiler hassas radarlarla donatıldığından, buzdağları bunlar için büyük tehlike teşkil etmez.

Kaynakça

  1. ^ a b c "iceberg." 23 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Britannica.com. Erişim: 22 Şubat 2015.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Erciyes</span> Türkiyede, Kayseride bir yanardağ

Erciyes, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların'ın yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır.

<span class="mw-page-title-main">Çöl</span> Çok az yağışın gerçekleştiği arazi alanı

Çöl, Yerküre'de yer alan ana biyom tiplerinden birisidir. Çöl, yıllık 250 mm'den az yağış alan bölgeler için kullanılan bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Grönland</span> Danimarka Krallığına bağlı federe özerk bölge

Grönland, Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde, 2.166.086 km² ile kuzey kutbundaki en büyük buz örtüsüyle kaplı, Danimarka Krallığı'na bağlı özerk bir bölgedir. Kanada Arktik Adaları'nın doğusunda, Arktik ve Atlantik okyanusları arasında yer alan dünyanın en büyük adasıdır. Grönland, jeopolitik olarak Avrupa'nın bir parçasıdır. Ülkenin başkenti ve en büyük şehri Nuuk'tur. Fizyografik olarak Kuzey Amerika kıtasının bir parçası olmasına rağmen Grönland, 986'dan başlayarak bin yıldan fazla bir süredir siyâsî ve kültürel olarak Avrupa ile ilişkilendirilmiştir. Sakinlerinin çoğunun ataları Alaska'dan Kuzey Kanada'ya göç eden ve 13. yüzyılda yavaş yavaş adaya yerleşmeye başlayan İnuitlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Antarktika</span> kutup kıtası

Antarktika, Güney Yarımküre'nin en güneyinde bulunan ve Güney Kutbu'nu içeren kıta. Afrika ve Okyanusya'nın güneyinde olan ve içinde ülke bulunmayan tek kıta. Dünyanın en kurak yeridir, kıtanın bazı yerlerine 2 milyon sene yağmur yağmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Güney Kutbu</span> Dünyanın en güney noktası

Güney Kutbu, Dünya ekseninin alt kısmında kalan noktayı tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Baltık Denizi</span> Kuzey Avrupada bir deniz

Baltık Denizi, Kuzey Avrupa'da 53° ile 66° kuzey enlemleri ve 20° ile 26° doğu boylamları arasında yer alır. Kuzeyinde Botni Körfezi vardır. İsveç, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Polonya, Rusya, Estonya, Letonya ve Litvanya devletleri ile çevrili bir iç denizdir. Baltık Denizi, Beyazdeniz'e Beyazdeniz Kanalı ve Kuzey Denizi'ne Kiel Kanalı ile bağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Güney Okyanusu</span> okyanus

Güney Okyanusu ya da Antarktika Okyanusu, bazı coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesidir. Bu okyanus, dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Buz Denizi</span> Kuzey Kutbu bölgesinde bir okyanus

Kuzey Buz Denizi ya da Arktik Okyanusu, Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzeylerinde yer alan, Kuzey Kutbu'nu kapsayan, buzlarla kaplı bir okyanustur. Uluslararası Hidrografi Örgütü (IHO) tarafından okyanus olarak kabul edilmektedir (Arctic Ocean). Yüzölçümü 14.090.000 km² olan devasa bir alandır. Diğer okyanuslara göre sığ olup, en derin noktası 5.449 m, ortalama derinlik 1.038 m'dir. Rusya, ABD, Kanada, Danimarka (Grönland), Norveç ile kıyıları vardır. Bunlara ek olarak soğuk ve elverişsiz iklimine rağmen çok önemli hayvan çeşitliliğine sahip olan Arktik Okyanus'ta birçok balık ve kuş türü yanında kompleks habitatlar oluşturan memeliler de yer alır. Özellikle kutup bölgesinin ikon hayvanları kutup ayıları, foklar, morslar, belugalar ve narvaller bu iklim ve çevre koşullarına milyonlarca yıllık bir evrimle adapte olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk iklimler</span>

Asya'nın kuzeyinde yer alan Sibirya, 12.800.000 km²'lik yüzölçümüyle Rusya'nın yüzde 60'tan fazlasını kaplar. Batıda Ural Dağları'ndan doğuda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Kuzeyinde Arktik Okyanusu vardır. Sibirya'nın güneyinde, batıdan doğuya doğru, Kazakistan, Moğolistan ve Çin yer alır. Sibirya'nın nüfusu yaklaşık 40 milyondur.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Buzdağı B-15</span>

Buzdağı B-15, 2000 yılında Antarktika'nın Ross Buz Sahanlığı'ndan kopan ve 2002 birçok parçaya ayrılan devasa bir buzdağı.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kutbu</span> Dünyanın dönme ekseninin yüzeyiyle kesiştiği kuzey noktası

Kuzey Kutbu, Dünya'nın ekseninin üst kısmında, kuzeyde kalan noktayı tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Jökulsárlón</span>

Jökulsárlón İzlanda'nın bir dizi buzul gölünün en büyük ve en ünlüsüdür. Vatnajökull'un güney kenarında, Breiðamerkursander 'da Skaftafell Milli Parkı ve Höfn arasında bulunur. 150 m derinliği ile İzlanda'nın en derin üçüncü gölüdür.

<span class="mw-page-title-main">Fiyort</span>

Fiyort, denizin buzul vadilerini basması sonucunda oluşan ve çoğunlukla iç kesimlere kadar sokulan; ince, uzun, genellikle çok derin ve kenarları çok dik körfez. Fiyortlar; genellikle Norveç, Grönland, Alaska gibi kuzey ülkelerinde görülen ilginç bir kıyı tipidir. Norveç'teki Sognefjord' un derinliği 1.234m, Şili'deki Messier kanalının derinliği ise 1.270m'dir. Bu fiyortlardan özellikle Norveç'tekiler dünyanın en güzel görünümlerini oluştururlar. Suya gömülü bu vadiler bu kadar derin olması, buzul kökenli olmalarıyla açıklanır. Bu vadilerde oluşan çok iri, kalın ve ağır buzulların, okyanus sularına karışmadan önce vadi tabanını deniz düzeyinin altına inecek kadar aşındırdığı sanılmaktadır. Buzullar eridikten sonra bu vadileri deniz suyu kaplamıştır. Fiyortların orta ve üst kesimleri denize açılan kesimlerinden genellikle daha sarptır. Bu durum, buzulların kaynaklarına yakın bölgelerde daha hızlı hareket etmesinden ve bu nedenle aşındırma etkisinin daha fazla olmasından ileri gelir. Fiyortları eşik bölgeleri sığdır bu nedenle de çoğunun dibinde, durgun su ve hidrojen sülfür içeren siyah çamur bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Robert Edwin Peary</span> Amerikalı kâşif

Robert Edwin Peary, Kuzey Kutbu'na ilk kez ayak basan olarak kabul edilen Amerikalı kâşif.

<span class="mw-page-title-main">James Clark Ross</span>

James Clark Ross, Britanyalı deniz subayı.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesinin yükselmesi</span> İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyelerinde mevcut ve öngörülen artış

Deniz seviyesinin yükselmesi, küresel ısınma ile bağlantılı olarak dünyanın ortalama deniz seviyesindeki son ve öngörülen artışla yaşanan deniz seviyesinin değişmesi durumuna denir.

<span class="mw-page-title-main">Buz örtüsü</span> Büyük buzul kütlesi

Buz örtüsü veya örtü buzulu, 50.000 km²'den büyük buzulsal buz kütlesi. Dünya üzerine yayılmış olan büyük boyutlardaki buz tabakalarıdır. Bu tabakalar genelde yüksek kutuplarda bulunur ve etrafında yüzeyin yüksekliği azalmaktadır. Örtü buzulları yüksek kutuplarda bulunan volkanik adalar, vadiler ve dağları kaplar. Örtü buzulları, yüzeylerinde bulunan buzun tabakalarının aşındırılması ve yerleştirilmesi sonucu oluşan yüksekliği ile önemli bir geçiş noktası oluştururlar. Örtü buzulları, aşırı soğuk iklim koşulları nedeniyle etrafında pek çok bitki ve hayvan türünün yaşamasına olanak vermezler.

<span class="mw-page-title-main">Dansgaard-Oeschger etkinliği</span>

Dansgaard-Oeschger olayları, son buzul döneminde 25 kez meydana gelen hızlı iklim dalgalanmalarıdır. Bazı bilim adamları, olayların yarı periyodik olarak meydana geldiğini ve tekrarlama süresinin 1.470 yılın katları olduğunu söylüyor; ancak bu tartışılıyor. Holosen sırasında karşılaştırılabilir iklim döngüsü, Bağ olayları olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Bond dönemi</span>

Holosen'de gerçekleşen iklim değişikliklerini anlamak amacıyla yapılan en önemli çalışma, Kuzey Atlantik'te derin deniz tortulları ve buzul girdileri üzerindeki incelemelere ve sonuçlarına dayanmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre Holosen ’deki iklim dalgalanmaları ile geçici olarak bağlantılı Kuzey Atlantik buz rafting olaylarından Bond Dönemi olarak bahsedilir. Buz raftingi, çeşitli malzemelerin buzla taşınması olayıdır. Buz raftingi bugün de meydana gelmektedir ancak etkisi önemli ölçüde daha az ve ölçülmesi çok daha zordur. Büyük buzdağlarının erimesi, genellikle buzul deniz tortusu olarak adlandırılan çeşitli büyüklükteki tortuları raflara ve daha derin deniz alanlarına yatırır. Bu tür 8 olay tespit edilmiştir ve Columbia Üniversitesi'ndeki Lamont-Doherty Yeryüzü Gözlemevi'nden Gerard C. Bond, 1997'de Geç Pleistosen ve Holosen'de 1470 yıllık iklim döngüleri teorisini ve Kuzey'deki buz akıntısının petrolojik izlerine dayanan teorisini öne sürmesiyle bu 8 dönem, Bond dönemleri olarak adlandırılmıştır.