İçeriğe atla

Busulfan

Busulfan 1959'dan beri kullanılan bir kemoterapi ilacıdır. Alkil sülfonatlar sınıfından hücre döngüsüne özgü olmayan alkile edici bir antineoplastik ajandır. Kimyasal tanımı 1,4-bütandiol dimetansülfonattır.

Yan etkiler

Toksisite, interstisyel pulmoner fibrozis, hiperpigmentasyon, nöbetler, hepatik veya sinüzoidal obstrüksiyon sendromu (SOS),[1][2] kusma ve zayıflama sendromunu içerebilir. Busulfan ayrıca trombositopeni, kandaki trombosit sayısı ve aktivitesinde azalma durumu ve bazen medüller aplaziye neden olur.[3]

Antiemetikler genellikle kusmayı önlemek için busulfandan önce uygulanır.

Kaynakça

  1. ^ "Acute portal vein thrombosis after autologous stem cell transplantation". Bone Marrow Transplant. 18 (5): 949-53. 1996. PMID 8932850. 
  2. ^ "Portal vein thrombosis during antineoplastic chemotherapy in children: report of five cases and review of the literature". Eur. J. Cancer. 40 (18): 2659-66. 2004. doi:10.1016/j.ejca.2004.06.013. PMID 15571949. 
  3. ^ "Medullary aplasia in chronic myeloid leukaemia during busulphan therapy". Br Med J. 2 (5059): 1468-71. 1957. doi:10.1136/bmj.2.5059.1468. PMC 1962898 $2. PMID 13489262. 

Dış bağlantılar

  • "Busulfan". Drug Information Portal. U.S. National Library of Medicine. 5 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Migren</span> Tekrarlayan orta-şiddetli baş ağrılarına neden olan bozukluk

Migren, nörolojik, sindirim sistemi ve otonom sinir sistemindeki değişikler ile beraber meydana gelen, aralıklı bir baş ağrısı bozukluğudur. Çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Kelimenin kendisi Yunanca ἡμικρανία (hemikrania), "başın bir tarafındaki ağrı" (ἡμι-, "yarım" ve κρανίον, "kafatası" ifadesinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Siroz</span> fibrozis ile karakterize kronik karaciğer hastalığı

Karaciğer sirozu veya kısaca siroz, uzun süreli karaciğer hasarının neden olduğu, karaciğer fonksiyonunun yaygın ve çoğu zaman geri dönüşümsüz olarak bozulmasıyla karakterize kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Karaciğerde meydana gelen hasar sonucu zamanla normal karaciğer dokusunun yerini fibröz skar dokusu alır ve bu da karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Hastalık tipik olarak aylar veya yıllar içinde yavaşça gelişir. Erken belirtiler arasında yorgunluk, halsizlik, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı, bulantı, kusma ve karnın sağ üst kadranında ağrı olabilir. Hastalık ilerledikçe belirtiler arasında kaşıntı, alt bacaklarda şişme, karında sıvı birikmesi, sarılık, kolay morarma ve ciltte örümcek benzeri kan damarlarının gelişmesi yer alabilir. Karında biriken sıvı spontan enfeksiyonlara yol açabilir. Daha ciddi komplikasyonlar arasında hepatik ensefalopati, özofagus, mide veya bağırsaklardaki genişlemiş damarlardan kanama ve karaciğer kanseri yer alır. Sirozun evreleri arasında kompanse siroz ve dekompanse siroz yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Bulantı</span> tıbbi semptom veya durum

Bulantı veya mide bulantısı bazen kusma dürtüsü olarak algılanan yaygın bir huzursuzluk ve rahatsızlık hissidir. Ağrılı olmamakla birlikte, uzun sürmesi halinde zayıflatıcı bir semptom olabilir ve göğüste, karında veya boğazın arkasında rahatsızlık hissi olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kusma</span> mide içeriğinin tipik olarak ağız yoluyla, istemsiz ve zorla dışarı atılması

Kusma, mide içeriğinin ağızdan ve bazen de burundan istemsiz ve güçlü bir şekilde dışarı atılmasıdır.

Hipokampus, beynin medial temporal lobunda yer alan, hafıza ve yön bulmada önemli rolü olan bölge. Bir gri cevher tabakası olup, lateral ventrikülün alt boynuz tabanı boyunca uzanır. Filogenetik olarak en eski beyin kısımlarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Peter Medawar</span> İngiliz-Brezilyalı biyolog (1915 – 1987)

Sir Peter Brian Medawar, Brezilyalı/İngiliz biyolog. Graft reddi ve kazanılmış immün tolerans ile ilgili keşifleri organ nakli uygulamalarında önemli bir yer edinmiştir. 1960 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'ne Sir Frank Macfarlane Burnet ile birlikte layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Edward B. Lewis</span> Amerikalı biyolog (1918 – 2004)

Edward B. Lewis, Amerikalı genetikçi. 1995 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazanmıştır. Aynı yıl ödülü Christiane Nüsslein-Volhard ve Eric F. Wieschaus ile paylaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Bakır(II) oksit</span>

Bakır (II) oksit ya da küprik oksit (CuO) bakırın daha yüksek oksit formunda olanıdır. Doğada tenorit minerali halinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Phillip Allen Sharp</span> Amerikalı biyolog

Phillip Allen Sharp, Amerikan genetikçi ve moleküler biyolog. RNA bağlanmasının kaşiflerinden biridir. Richard J. Roberts ile birlikte ökaryot hücrelerinin DNA dizelerindeki genlerin bitişik sırada olmadığını, aralarda intron denilen okunmayan ve protein sentezine katılmayan bölümlerin olduğunu keşfettiler. Bu sayede mRNA'lar aynı DNA dizesinden bu bölümleri farklı şekilde silmeleri ile farklı proteinleri kodlayabilmektedir. İkili bu keşifleri ile 1993 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardır.

Pilorik stenoz ya da hipertrofik pilor stenozu, midenin duodenum olarak bilinen ince barsak ilk bölümüne açılan kısmındaki kasın kalınlaşması (hipertrofi) nedeniyle daralmasını (stenoz) tarif eder. Bu tıkanıklık safra içermeyen ciddi, fışkırır tarzda kusmaları beraberinde getirir. Özellikle yenidoğanlarda hayatın ilk 1 ayında görülmesi nedeniyle infantil hipertrofik pilor stenozu olarak da adlandırılır. Daha ziyade erkek bebeklerde ve 2-6 hafta arasında görülür. Hipertrofik pilor klasik olarak yenidoğanların karın bölgesinin sağ üst kısmında zeytin şeklinde kitle olarak hissedilir. Kronik peptik ülser nedeniyle erişkinlerde de görülebilir.

Ozmofobi veya olfaktofobi, koku duyarlılığından kaynaklanan ve kokudan psikolojik kaçınma halini kapsayan fobi. Ozmofobi genellikle kronik migreni olanlarda görülür Bu tür migrenler çoğunlukla kötü kokular tarafından tetiklenir, ancak hipersensitivite tüm kokulara kadar uzayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Galen veni</span>

Galen veni ya da diğer adıyla Vena serebri magna insan beyninin en büyük toplar damarlarından biridir. Bu veni ilk tanımlayan kişi Yunan doktor Galen'dir.

<span class="mw-page-title-main">Kavernöz sinus trombozu</span> insan hastalığı

Kavernöz sinus trombozu kafa kaidesinde, sfenoid kemiğin sella turcicanın her iki yanında yer alan, beyindeki venöz kanın kalbe gönderilmesinde rol kavernöz sinusun kan pıhtısı ve mikroorganizmalar ile tıkanması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Venöz sinus trombozu</span> Serebral sinusler içerisinde pıhtı oluşmasına bağlı ortaya çıkan dolaşım bozukluğu durumu

Serebral venöz sinus trombozu beyinde venöz kanı taşıyan dural venöz sinuslerde pıhtı oluşmasına bağlı ortaya çıkan dolaşım bozukluğu ve beraberinde ortaya çıkan klinik durumu tanımlamak için kullanılır. Semptomlar baş ağrısı, bulanık görme, bulantı, kusma, nöbet, tek veya çift taraflı kuvvet kayıpları, duyu kayıplarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Viridiplantae</span>

Viridiplantae, yaklaşık 450.000-500.000 tür içeren ve hem karasal hem de sucul ekosistemlerde önemli roller oynayan ökaryotik canlılar grubudur. Öncelikle sucul olan yeşil algler ve içlerinden çıkan kara bitkilerinden oluşurlar. Yeşil algler, geleneksel sınıflandırmada kara bitkilerini içermez ve bu da yeşil algleri parafiletik bir grup yapar. Kara bitkilerinin yeşil alglerin içinden çıktığının anlaşılmasından bu yana, bazı yazarlar bitkileri de yeşil alglere atıyorlar. Hücre duvarlarında selüloz bulunan hücrelere ve klorofil a ve b içeren ve fikobilin içermeyen siyanobakterilerle endosimbiyozdan türetilen birincil kloroplastlara sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Holozoa</span>

Holozoa, hayvanları ve en yakın tek hücreli akrabalarını içeren ancak mantarları hariç tutan bir canlı grubudur. Holozoa ayrıca tunik cinsi Distaplia için kullanılan eski bir isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Selekoksib</span>

Celebrex markası altında satılan Selekoksib bir COX-2 inhibitörü ve nonsteroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAID). Osteoartrit, yetişkinlerde akut ağrı, romatoid artrit, ankilozan spondilit, ağrılı adet kanaması ve jüvenil romatoid artritte ağrı ve iltihabı tedavi etmek için kullanılır. Ailesel adenomatöz polipozisi olan kişilerde kolorektal adenom riskini azaltmak için de kullanılabilir. Ağızdan alınır. Faydalar genellikle bir saat içinde görülür.