İçeriğe atla

Burhancılık

Burhancılık (veya Ak Yang, Altayca: Ak Jang, Batılı literatürde: Burhanizm), 1904-1930 yılları arasında Altay bölgesinde ortaya çıkmış olan ve Rus emperyalizmine karşı devrim özellikleri taşıyan dinsel ayaklanma.

Niteliği

Türk halklarının eski inancı Tengriciliğin temelleri üzerine kurulmuş olan Ak din aynı zamanda Altay Türklerinin Rus egemenliğine karşı başlattıkları milli ayaklanmaları olmuştur. Rus yönetimin görüşüne göre Ak din, Sibiryanın Türk halklarını ortak bir milliyetçilikle birleştirip Rusya'ya zarar vermeleri için yurt dışından desteklenen, Rusya'nın düşmanları tarafından tasarlanmış bir plandır. Bu yüzden Rusların çok ciddiye alıp, şiddet kullanımı ile kanlı bir şekilde son verdikleri bu ayaklanma buna rağmen günümüze kadar Altaylıların kültüründe izlerini bırakmıştır.

Tarih

Ak Din'in belki ilk önderi diyebileceğimiz kişi Çet Çelpen (ya da Çot Çelpanov), karısı Kule ve evlatlık kızı Çugul Sarok Çandık ile Üst-kan kasabasından 20 km uzaklıkta bulunan bir ormanlık bölgede yaşıyordu. 1904 yılının nisan ayında Çet Çelpen ve onun 14 yaşındaki üvey kızı Çugul beyaz atı ile koşan beyaz kıyafetli bir atlının hayalini gördüklerini anlatmışlardır.

Ak Burhan olarak adlandırdıkları bu figürün hayalini, efsanevi kurtarıcı Oyrat Han'ın geri döneceğinin habercisi olarak değerlendiren Çet ve Çugul, yanlarına gelenlere bu haberin müjdesini veriyor, Ak din'in ilkelerini öğretip nasihatlerde bulunuyorlardı.

Çet Çelpen'in öğretisine göre, Ruslarla beraber yemek yemek, onlarla dost olmak yasaktı. Hatta Rus parası bile kullanılmamalıydı. 20. yüzyılın kamları Tengriciliğin içine birçok mantıksız uygulamalar soktukları için Çet'in görüşüne göre onlar şeytan işleriyle uğraşıyorlardı. Onların davullarını, elbiselerini ve asalarını ateşte yakarak gerçekleri görmeyi sağlamak lazımdı. Tanrıya hoş kokulu otların dumanı, süt, şarap ve kımız gibi şeyler de kurban sayılabilirdi. Eğer bu inancın etrafında birleşirlerse, Rus zulmünden kurtulmak da mümkün olacaktı. Çet ve Çugul artık sürekli Tereng Vadisi'nde toplanan binlerce Altaylılara vaazlar vermeye başlamışlardı.

Çet Çelpen bütün vaazlarını çok güzel bir hitabeti olan evlatlık kızı vasıtasıyla yapıyordu. Bu kızı dinlemek için binlerce kişi toplanıyor, zamanla hatta on binlerce taraftarları oluyordu. Ruslar için bu gelişmeler, hakimiyetinin Altaylarda tehlikeye girmesi anlamına gelmekteydi. 1904 temmuzunda binlerce Altaylı tören için Çet'in çadırı etrafında toplanmış, genç kızın ateşli vaazını ve ilahilerini dinlerlerken, ibadetle meşgul bu silahsız insanların toplantısına Rus askerleri bir baskın gerçekleştirdiler. Çet, karısı, kızı ve ileri gelen yirmi yoldaşı tutuklandı. Rus hükûmeti Altaylı Ak dincilerin mal ve mülklerini yağmaladılar. Çet ve yoldaşları ağır ceza mahkemesinde yargılandılar. O zaman Rus Devlet Duması'nda bulunan bazı liberal görüşlü kişiler ve avukatlar onların savunmalarını üstlenip, ölüm cezasından kurtulmalarını sağladılar. Ancak iki yıl sonra 1906 da, Ak din hareketi artık saldırganlığını yitirdikten sonra Çet Çelpen Biysk Hapishanesi'nde ölmüş ve kızı Çugul tekrar serbest bırakılmıştır.

Çet ve Çugul'un tutuklanmasında sonra, Moğolistan'da uzun süre tercüman olarak çalışmış olan Tırıy Akemçi Ak din hareketinin en meşhur yarlıkçısı olmuştur (Ak din'in önderi ve vaazcısı). Moğolistan'da Budizmden etkilenmiş olan Tırıy bu dönemde bazı Budist uygulamaları da Ak din'e aktarmıştır (örneğin ziller). Bu dönemde neredeyse tüm Altaylılar bu dine katılmışlardır.

Altaylılardaki bu hevesten ilham alarak, 1918 yılında Gregorii Choros-Gurkin ve bazı diğer Altaylı önderler birlikte yeni bir "Oyrat Cumhuriyeti" kurmak hedefi ile "Karakorum Yerel Komitesi"ni (Karakorumkaia Okruzhnaia Uprava) kurmuşlardır. Tasarlanan bu Oyrat Cumhuriyeti'nin sınırları sadece Altay bölgesine kısıtlı değil, komşu olan diğer Türk toplulukların (Tuva ve Hakas bölgeleri) topraklarını da içine almaktadır. Bu girişimlere de 1921 yılında bölgeye ulaşan Bolşevikler ebediyen son vermişlerdir.

Burhan Kavramı

Tuvalarda bu sözcük doğrudan Tanrı anlamında Moğollarda ise İyi Ruhları tanımlamakta kullanılır. Burkan olarak da söylenir. Daha sonraları Porhan (Porkan) biçimlerine de dönüşmüştür. Ayrıca Budizm ve Lamaizm dönemlerinde Buda'nın Türkçe karşılığı olarak yer alır. Buda, Budizmin kurucusudur. Türklerdeki ismi Burhan olarak geçer. Aslında varlıklı bir prens olduğu halde, hayatında ilk kez sarayın bahçesinden dışarıya çıkınca gerçeği aramaya başlamış ve kutlu bir ağacın altında düşünceye dalarak, orada erişmiştir. Daha sonra 1920’lerde Akyang (Ak Din) adı verilen bir dini hareketin adı da Burhancılık olarak ifade edilmiştir. Fakat Akyang’ın temeli Budacılıktan daha çok eski Şamanist gelenektir. Burada Burhan Beyaz atı ile koşan beyaz bir kişi görünümündedir. Sözcük (Bur/Burh) kökünden türemiştir. Bura (geyik) vev Bur (iyi ruh) sözcükleriyle kökten gelir.[1] Geyik Moğollarda ve Türklerde kutlu sayılan bir hayvandır. Moğolcada aydınlanmışlık anlamını da içerir.

Ak Yang içerisinde Ak Burhan, yaşlı, beyaz saçlı, ak sakallı, beyaz giysili ve beyaz atlı bir adam olarak tarif edilir. Büyük bir ihtimalle Moğolların mitolojisinde önemli bir rol oynayan yaşlı beyaz adam (Tsagan Ebugen) ve Türklerin mitolojisinde önemli bir rol oynayan Korkut Ata (Dede Korkut) ile de özdeşleştirilebilir.

İnancın Tanrısal Varlıkları

Ak din Tengricilikten, Göktanrısı Tengri'yi ve üç dünya kozmolojisini tanımaktadır: Bunlar Gök alemi, yeryüzü ve yeraltı alemleridir. "Ak" kelimesi Gök (Tengri) ile ilgilidir ve Ak din'de önemli bir yeri vardır. Şamanlar gök aleminin temsilcisi değil, yeraltı aleminin temsilcisi olarak görülür ve bu yüzden lanetlenirler. Ancak Ak din'de sözlü mitolojiden tanılan kahramanlar tanrısal varlıklar olarak ilave edilmiştir ve Tengriciliğin Şamanist özellikleri eksiktir. Böylece Ak din'in tanrısal varlıkları şöyle sıralanabilir:

Üç Kürbistan "Kurbustan" Zerdüşt Soğdların "Kormazda" = "Ahura Mazda" adlı tanrısından gelmektedir ve üçten bir olan tanrıdır. Üç Kürbistan efsanelerde önemli bir rol oynayan, diğer kahramanlardan daha yüksek bir statüye sahib efsanevi bir varlıkdır.

Budist, Hristiyan ve Türk İslamının etkilerinden daha farklı olarak Üç Kürbistan geleneksel Türk mitolojisi ile şekillendirilmiş olan (daima üç adet oğlu olan Türk kahramanları) bir zerdüşt etkisidir. Böylece Üç Kürbistan bu üç figür ile bağlantıya getirilir:

Oyrat ya da (Galdan Oyrat) : Batı Moğollarının efsanevi atası. 17. yüzyılda gerçekten yaşamış olduğu hakkında işaretler bulduklarını iddia eden tarihçiler vardır. Eskiden Batı Moğolları ile Altay Türkleri kendileri için Oyrat isimini ortak olarak kullanmışlardır. Altaylılar Moğollara Kara Oyrat ve kendilerine Ak Oyrat demişlerdir.
Amırsana : 1756 yılında büyük zaferler kazanmış bir Oyrat önder.
Şunnu : Eski Türklerin kutsal ata saydıkları dişi kurt Asena'nın Altaylılardaki isimi.

Burhanlar Tengricilik'ten kaynaklanan çok güçlü ruhlardır. Şamanlar Burhanları etkiliyemez. İyi ve kötü Burhanlar vardır. Ak din'de tanılan Burhanlar şunlardır:

Yayık : Vücutsuz bir haberci ruh. Altaylıların inancına göre Ak Yayık Gök alemi tanrılarının habercisi, Sarı Yayık ise yeryüzü alemi tanrılarının habercisidir.
Umay : Lohusaların ve çocukların tanrıçası.
Ot Ene: Ateşin anası. Ak dincilerin her dinsel uygulamanın başında onu selamlarlar. Ak din'in en mühim üç bayramından birisi Ot eneye adanmıştır.

Yeryüzü aleminin tanrıları, çoğu kez yerel tanılan tanrılardır. Bazen bir dağın (taika-eezi) ya da bir gölün (arzhans) ruhu veya bir kavimin koruyucusu (seok) olurlar:

Altay Ezi (Eyezi, İyesi) : Altay'ın efendisi
Ülgen : Tengricilik'te gök aleminin efendisi. Ak din'in görüşüne göre bazı Altaylı kavimlerin kutsal atasıdır. Bazı tarihçiler Ülgen'in Ak din'in görüşüne göre dünyanın yaratıcısı olduğunu söylerler, ama bu sırf bir yanlış anlaşılmadır.

Dinsel Uygulamalar

  • Yakılan Ardıç tütsüsü ile (archyn), aforoz yapıp ruhu arıtmak, iyileştirmek.
  • Evde ya da tepelerin üstünde kurulan masalarda (kure ya da murgul), adak olarak mum yakıp süt sunmak.
  • Oboo ya da Oba denilen tepeler oluşturmak.
  • Efsanelerin ve duaların ilahi gibi şarkı şeklinde okunması.
  • Fal bakarak geleceği okumak ve hava durumunu etkilemek (yağmur duası).
  • Beyaz ya da sarı renk bez parçalarını ağaçların dallarına ya da bant şeklinde kafaya bağlamak.
  • Vaazcıların göğe yakararak, sonunda kendinden geçmeleri.
  • Bayramlar kutlamak:
    • Şuten ya da Murgul: Üç Kürbistan'a adanmış bir ilk- ya da sonbahar bayramı
    • Çok ýa da Yayık Çoktor: Yayıklara adanmış bir sonbahar bayramı.
    • Ot Takır: Ot Ene'ye adanmış bir bayram.

Bilimcilerin fikirleri

Andrei Vinogradov

Tarih araştırmacısı Andrei Vinogradov'un görüşüne göre Ak din hareketi, tarihteki Türk ve Moğol toplulukların ufak kavimleri ve aileleri birleştirerek daha büyük bir topluluk oluşturma geleneğine benzeyen özellikleri vardır, yani Türk ve Moğol topluluklarında tanılan bozkır imparatorluğu kurma geleneğinin 20. yüzyıla kadar taşınılmış olan kalıntısı olarak görülebilinir. Ak din'de sözlü mitoloji çok canlıdır ve Manas, Cengiz Han ve Kral Gazar gibi efsaneleri anlatılan kahramanlar insanların günlük hayatında bir rol oynamaktadır. Ak din'in eski Türk ve Moğol inancı Tengriciliğin en mühim özellikleri bulunduğu söylenebilir.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

<span class="mw-page-title-main">Ağaç inancı</span>

Ağaç inancı birçok doğa inançlarının barındırdığı animizimde, ağaçların saygı gösterilmesi gereken bir ruha sahip oldukları ve ağaçlara gösterilen saygı, bereketi etkilediğine inanmaktan kaynaklanan bir kült'dür.

<span class="mw-page-title-main">Ülgen</span> Türk ve Altay mitolojisindeki iyilik tanrısı

Ülgen, Türk ve Altay mitolojisinde iyilik tanrısıdır. Ülken (Ülgön) Han ve Moğolcada Ulgan Han. Göğün 16. katında yaşar. Kayra Han’ın oğludur. Türk mitolojisinde Türklerin iyilik tanrısıdır. Tek Tanrı inancında Göktanrı'nın oğlu ve gökyüzünün hükümdarı olarak görülmüştür. Bai Ulgan, Ulgan gibi adlarla Sibirya kavimlerince de yaratıcı tanrı olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Tengricilik</span> Türk ve Moğol halkları tarafından inanılan çok tanrılı ve daha sonra tek tanrılı din

Tengricilik veya Tengrizm, Avrasya stepleri'nde ortaya çıkan, şamanizm ve animizme dayanan dinî bir inançtır. Türk ve Moğol toplumlarının inandığı dinlerden biridir. Tengri'ye tapınmanın yanında Animizm ve Totemlik bu inancın ana kısımlarını oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Erlik</span> Türk-Altay mitolojisinde kötülük tanrısı

Erlik Han, Türk ve Altay mitolojisinde kötülük, yeraltı ve yıkım tanrısıdır. Erlik Han, Gök Tanrı'nın oğlu ve eski Türklerin inancı Tengricilik'te yer altı âleminin efendisidir.. Moğollar ise Erleg veya Yerleg derler. Macar mitolojisindeki Ördög ile eşdeğerdir. Ülgen'in kardeşidir. Yer Tengri'nin yeğeni ve Kayra Han'ın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yer-Su</span>

Yer-Su, Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Yar-Sub veya Yar-Suv olarak da söylenir. Karşıtı Gök-Kal'dır.

<span class="mw-page-title-main">Altaylar</span>

Altaylar, Türk halklarından biridir. Çoğunluğu Sibirya’daki Altay Cumhuriyeti ve Altay Kray’da yaşar. Tuva ve Moğolistan’da yaşayan Altaylar da vardır. Altaylar, Teleütler, Telengitler, Kara Tatarlar, Oyratlar gibi değişik adlarla da anılmışlardır.

Sütgölü, Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde Yaşam Havuzu (Sütköl, Sötköl) olarak da söylenir. Akgöl sözcüğü de niteleyici veya eş anlamlı olarak kullanılır. Moğollar Hünnür (Hünnevür) olarak bilirler.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam ağacı</span> mit

Yaşam ağacı kavramın kökeni tarih-öncesi denilen devirlere kadar uzanan, başta Asya şamanist gelenekleri olmak üzere, pek çok gelenekte rastlanılan bir semboldür.

<span class="mw-page-title-main">Göğün göbeği</span>

Göğün göbeği veya Altınkazık, Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutup yıldızı (Polaris).

<span class="mw-page-title-main">Kayra Han</span> Türk mitolojisinde Gök Tengrinin oğlu, yaratıcı tanrı

Kayra Han, Kayır Han ya da Kayrakan, Oğuzlarda ise Krayir, Türk ve Altay mitolojisinde yer alan yaratıcı ve baş tanrıdır. Altay, Tuva, Hakas ve Yakut mitolojilerinde ön plana çıkmaktadır. Babası ilk Tanrı olan Gök Tengri'dir, annesi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Ak Kızlar</span>

Ak Kızlar - Türk ve Altay mitololojisinde İyilik Tanrıçaları. Ağgızlar da denir. Ülgen Han'ın kızlarıdırlar. Kıyanlar adı da verilir. Sanat ve estetik anlayışı konusunda insanlara ilham verirler. Hiçbirisinin ismi bilinmez. İsimsiz olmaları bu dünyadan onları tamamen uzak kılar. Kıyan sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Türk-Moğol tarihinde Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır ve Akoğlanlara da Kıyat adı verilmesi bu boylarla alakalıdır. Ak Kızlar, Kamların esin perileri olan Tanrı Ülgen'in dokuz kızıdırlar. Adlarını kimse bilmez. Tanrısal saflıkları ve güzellikleri nedeniyle ak olarak anılırlardı. Herkese saz olan gamsız guguk kuşu ile oynaşıp, gülüşüp, eğlenirlerdi. Ak, Altay Türkçesinde cennet demekti. Şaman davullarına resimleri yapılır, kimi zaman da putları şaman cüppelerine dikilirdi.

Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Od iyesi</span>

Od İyesi, Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde ateşin koruyucu ruhudur. Vot İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi veya Yalgın (Yalkın) İyesi ve Alev (Alav) İyesi olarak da bilinir. Moğollar Gal Ezen Yakutlar Ot İççite adıyla bilmektedirler. Yeni evliler yağ, içki içenler ise içtikleri içeceğin bir kısmını ateşe atarak bu tanrıyı onurlandırırken şamanlar gelecekten haber almak için Od iyesi için koyun veya kısrak kurban etmekteydi.

Yayık Han - Türk ve Altay mitolojisinde Irmak Tanrısı. Cayık Han da denir.

Kam, Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din büyüğü, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din büyüğü.

Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.

Altay mitolojisi, Altayların inanç ve kültürlerinin mitolojik bütününü tanımlamak için kullanılan bir terim. Altay kamlığını (şamanizm) içine alan daha geniş bir tanımlamadır.