Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.
Deliorman ya da Deli Orman, Aşağı Tuna Ovası'nda yer alan; Rusçuk, Razgrad, Silistre, Şumnu, Eski Cuma ve Dobriç şehirlerini de kapsayan geniş bir bölgedir. Bu bölge hâlâ Türklerin yoğun olarak oturdukları yerlerden biridir.

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

İlhanlılar veya İlhanlı Devleti, Cengiz Han'ın torunu Hülagû Han tarafından, merkezi Tebriz olmak üzere Orta Doğu'da kurulan Moğol devletidir.

Hilâfet veya halifelik, Arap coğrafyasında dünyanın diğer coğrafyalarındaki krallık, hanlık, çarlık, imparatorluk ve şahlık gibi makamlara eşdeğer olarak kurulmuş bir devlet başkanlığı makamıdır. 632'de ölen İslam peygamberi Muhammed'in kurduğu İslam Devleti'nin liderliğini sürdüren hükümdarlar; "kral", "çar" veya "imparator" gibi bir unvan olan halife unvanını kullanmıştır.

Bulgaristan Türkleri, soyları Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren iskan politikası ile Balkanlar'a göç etmiş Türklerden ve başka bir Türk kavmi olan Ön Bulgarlardan gelen, günümüzde Bulgaristan topraklarında yaşayan Türklerdir. 2021 yılında 514,836 Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı vardır ve bu da onları ülkenin en büyük etnik azınlığı yapmaktadır. Bulgaristan Türkleri aynı zamanda Balkanlar'daki en büyük Türk nüfusunu oluşturmaktadır. Genel olarak güneydeki Kırcaali ilinde ve kuzeydoğudaki Şumnu, Silistre, Razgrad ve Eski Cuma illerinde yaşarlar.
Şah ya da Şehinşah, Fars, Afgan ve diğer İrani halkların hükümdarlarının kullandığı bir unvan. Kral anlamına gelmektedir. Zamanla İslam aleminde hükümdar anlamında yaygın olarak kullanılagelmiştir.

Türklerin İslam'a geçişi, Türklerin İslam dininden önce mensup oldukları Tengricilik inancından vazgeçip dinlerini değiştirmeleridir. Yaklaşık 10. yüzyıla kadar Tengricilik dini Türkler arasında en yaygın din olmuştur. Türklerin İslam diniyle ilk teması Şii ve Alevilerin dördüncü İmam olarak kabul ettikleri İmam Zeynel Abidin'in Türkler tarafından Kerbela'da koruma amaçlı Horasan'a götürmeleriydi. İslamiyet öncesi Türkler ile Müslüman Arapların ilk karşılaşması 7. yüzyıl döneminde Hilafet-İmamet çekişmeleriyle gerçekleşmiştir.
Gayrimüslim, İslam hukuku ve dünya görüşünde Müslüman olmayanları tanımlamak için kullanılan terimdir. İslam esasıyla yönetilen devletlerin idaresi altında yaşayan ve İslam'dan başka bir inanca sahip kişi ve topluluklar ayrıca zimmî olarak sınıflanmaktadır.

Bulgaristan-Türkiye ilişkileri, Türkiye ile Bulgaristan'ın sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.
Safevi Tarikatı, Safiyüddin Erdebilî tarafından Erdebil kentinde kurulmuş bir sufi tarikattır. Erdebil, Hazar Denizi’nin güney batı kıyısında, günümüzde İran’ın kuzey batı bölgesinde yer alan bir kenttir.
Türkiye'de nüfusun %95'e yakını İslam dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanların çoğunluğu Sünniliğin Hanefi mezhebine bağlıdır. Günümüzde modern Türkiye'yi oluşturan bölgede İslam'ın yerleşik varlığı, Selçukluların Doğu Anadolu'ya doğru genişlemeye başladığı 11. yüzyılın son yarısına kadar uzanmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Alevilere yapılan haksızlıklar, Osmanlı Sultanı I. Selim'in hükümranlığıyla (1512–1520) ve 1514'te Safevîlere karşı savaşıyla bağlantısı olan bir durumdur. Ancak 14. yüzyıldan beri Osmanlı İmparatorluğu ve Alevi vb. toplumları arasında önceden bulunan problemleri işaret eden örnekler vardır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda din, çeşitlilik gösteren bir unsurdu. İslam baskın din olmakla birlikte, İslam inancında "semavi dinler" olarak kabul edilen Yahudilik ve Hristiyanlık dinlerinin mensupları, millet sistemi içinde yaşamayı sürdürdüler. Osmanlı İmparatorluğu'nda inançlara mensup kişiler, kendi dini kurallarına göre yargılanırdı. Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin, devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu.
Günümüz Bulgaristan'ında etnik olarak Türkler, Bulgarlar, Pomaklar, Kırım Tatarları, Romanlar, Aşkenazlar, Makedonlar, Çerkesler, Ruslar, Ermeniler, Ulahlar, Yunanlar, Ukraynalılar, Rumenler ve Gagavuzlar yaşamaktadır.

Türkiye'ye göçler üç başlık altında incelenebilir.
- Osmanlının son yıllarında ve cumhuriyetin başlarında gelen göçler.
- 1960-70'li yıllarda Avrupa'ya çalışmaya giden işçilerin göçü.
- 1990 sonrasında yakın coğrafyadan başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlere göçen yeni göçmenler: transit göçmenler, sığınmacılar, yüksek vasıflılar, Avrupalı emekliler,

Arnavutluk'ta İslam, esas olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetinin başladığı dönemde yaygınlaşmıştır. Bu dönemde Arnavutların çoğunluğu zamanla İslam'a ve özellikle Sünni ve Bektaşi olmak üzere iki mezhebe mensup oldular.
Gürcistan'da İslam'ın görünürlüğü 654'te İslam'ın üçüncü halifesi Osman tarafından gönderilen bir ordunun Doğu Gürcistan'ı fethettiği ve Tiflis'te Müslüman yönetimini kurduğu zaman başladı. Halen Müslümanlar Gürcistan nüfusunun yaklaşık %9.9'unu oluşturmaktadır. Diğer kaynaklara göre Müslümanlar Gürcistan nüfusunun %10-11'ini oluşturmaktadır.

Sünni İslam, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî diniydi. Memlûk Devleti'nin 1517'de uğradığı yenilginin ardından Sultan I. Selim, İslam'ın en yüksek mevkisi olan Hilafet makamını üstlenerek Osmanlı Halifeliği'ni kurdu. Halifeye ek olarak Sunni ulema da devlet üzerinde büyük yetkiye sahipti ve bu yetki, başlıca ekonominin düzenlenmesiyle ilgiliydi. Yine de padişah, kendi başına kanun koyacak yetkiye sahipti. Padişaha dinî meselelerde destek veren ve söz sahibi olan en yüksek mevki Şeyhülislam'dı. Başta Hristiyanlar olmak üzere çeşitli azınlıklar, İslam gelenekleri gereğince kendilerini askerî hizmetten muaf tutacak olan cizye vergisini ödemekteydi.