İçeriğe atla

Buhûrîzâde Mustafa Itrî

Buhûrîzâde Mustafa Itrî
بخورى زاده مصطفى عطرى
Itrî'nin 100 liralık banknotun arka yüzünde yer alan portresi
Genel bilgiler
DoğumMustafa
1630-1640 civarları
İstanbul
ÖlümOcak 1712
İstanbul
TarzlarKlasik Türk Musikisi
MesleklerBestekâr, şair, hattat

Buhûrîzâde Mustafa Itrî (Osmanlı Türkçesi: بخورى زاده مصطفى عطرى) (d. 1630-1649 civarları, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu - ö. 1712), Türk bestekâr, şair ve hattat. Bestelediği 400 civarında eser arasından günümüze sadece yirmi kadarı gelebilmiş olsa da, Klasik Türk Musikisi’nin en büyük bestekârlarından biri olarak kabul edilmektedir.[1]

Hayatı

1630-1640 yılları civarında, İstanbul Mevlanakapı civarındaki Yaylak semtinde doğdu. Asıl adı Mustafa olup lakabı olan Buhûrîzâde'yi babasının “koku ticareti” mesleğinden dolayı almıştır. Mahlas olarak aldığı "Itrî”yi çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için almış olduğu söylenir. Kasımpaşalı Koca Osman Efendi tarafından yetiştirilmiş ve Küçük İmam Mehmed Efendi'den istifade etmiştir. Hafız Post'tun talebesi olması da kuvvetle muhtemeldir. Segâh makamında bestelediği Mevlevî âyîn-i şerîfinden dolayı Mevlevî olduğu düşünülmektedir.

Hayatı boyunca birçok padişah ve devlet adamın himaye görmüş olup, bunlardan en önemlileri IV. Mehmet ve I. Selim Giray'dır. Devlet adamlarına yakınlığı nedeniyle bir dönem imparatorluğun Esirciler Kethüdalığını yapmış, sarayda da musiki dersleri vermiştir.

Itrî'nin Neva Kâr'ı Klâsik Türk Musikisi repertuvarının en yetkin eseri olarak kabul edilmektedir. Makamsal geçkiler, ezgilerin zengin ve orijinalliği bu eseri bir baş yapıt haline getirmiştir. Kâr'ın sözleri ünlü İranlı şair Hafız-ı Şîrâzî'ye aittir. Pençgâh makamında iki murabba bestesi, Isfahan, Râhatülervâh, Hisar, Bestenigâr, Dügâh, Bûselik ve Nikriz makamında murabba besteleri ile muhtelif makamlarda semâîleri, birkaç da saz eseri günümüze notalarıyla ulaşabilmiştir.

Itrî'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe vs.) hiçbir eseri günümüze kadar gelememiştir. Eserlerin tümü büyük formlardadır. Segah Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası gibi eserler 20. yüzyılda Itrî'ye izafe edilmiştir. Halbuki cami müziğine eser verdiğine dair tarihsel bir beri bulunmamaktadır. Yalnız birkaç tevşih ve ilahi bestelemiştir. Bunlar da gayet sanatlı, klasik besteleri andıran eserlerdir.

Kabri Mevlanakapı surlarının dışında imiş. Ancak bugün tamamen kayıptır. Tamamen karışıklık eseri olarak ona izafe edilen Edirnekapı Şehitliği’ne yakın kabir Buhurcu Şeyh Yakub Efendi’ye aittir ve bu zatın Itrî ile hiçbir ilgisi yoktur.[2]

Eserleri

  • Segâh Mevlevi Ayini
  • Rast Na't-ı Mevlana
  • Nühüft İlahî
  • Nevâ Kâr
  • 2 Pençgâh Beste
  • Hisar Devr-i Kebir Beste ve Aksak Semai
  • Buselik Hafif Beste
  • Segâh Ağır Semai
  • Bayatî Çember Beste
  • Bestenigâr Darb-ı Fetih Beste
  • Dügâh Hafif Beste
  • Isfahan Zencir Beste ve Ağır Aksak Semai
  • Nikriz Muhammes Beste
  • Râhatülervah Zencir Beste
  • Irak Aksak Semai
  • Rast Aksak Semai
  • Nühüft Aksak Semai
  • Rehavî Peşrev
  • Nühüft Peşrev ve Saz Semaisi
  • Nevâ Kâr

Itrî'nin Olmadığı Hâlde Yanlışlıkla Onun Eseri Olarak Bilinenler

  • Segâh Kurban Bayramı Tekbiri
  • Segâh Salât-ı Ümmiye
  • Dilkeşhâveran Gece Salâtı
  • Mâye Cuma Salâtı
  • Segâh Yürük Semai - Tuti-i mucize-gûyem (Hocası Koca Osman'ın eseridir)
  • Acemaşiran Yürük Semai - Bileydi dil gibi diler (Hâfız Post'un eseridir)

Popüler Kültürde

Itrî'nin portresi 100 TL'lık banknotların arka yüzünde yer almaktadır.

1 Ocak 2009 tarihi itibarıyla tedavüle giren 100 TL'nin arka yüzünde, "notalar, kudüm ve ud gibi enstrümanlar” ve “ney üfleyen Mevlevi derviş” figürü ile birlikte Itrî'nin portresi yer almaktadır.

Yahya Kemal Beyatlı “Itrî” adlı şiirinde, onun Türk mûsikisindeki yerini dile getirmiş, Rüştü Şardağ ve Yılmaz Öztuna ise hayatı hakkında iki kitap yazmıştır.

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, 25 Ekim - 10 Kasım 2011 tarihlerinde gerçekleşen 36. genel konferansında[3] 2012 yılını şair Nâbi ve bestekâr Itrî anma yılı ilan edilmiş ve bu kapsamda Ankara'da 2 Mart 2012 tarihinde UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından anma yılı açılış etkinliği düzenlenmiştir.[4][5] Aynı yıl Itrî'nin hayatı veya geçimini ne şekilde sağladığına dair Recep Uslu, Nilgün Doğrusöz ve Ali Tan tarafından 2012 yılında detaylı bir araştırma yapılarak "Itrî İzleri" adında bir kitap yayınlanmıştır.

Ayrıca Mustâbey adı verilen armut çeşidinin de kendisi tarafından yetiştirildiği kabul edilmektedir.[2]

Ertan Tekin, Murat Aydemir ve Çağ Erçağ tarafından hazırlanmış olan Itrî&Bach isimli albüm 2013 yılında Kalan Müzik etiketi ile postmodern klasik müzik kategorisinde yayınlanmıştır. Albümde, aynı yüzyılda farklı coğrafyalarda bambaşka besteler yapmış olan iki büyük müzisyenin bestelerinden sentezlenerek hazırlanmış olan 14 eser yer almaktadır.[6]

Kaynakça

  1. ^ Hürriyet Daily News (28 Şubat 2012). "UNESCO celebrates 300th anniversary of Mustafa Itri". 28 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2012. 
  2. ^ a b "Itrî Yılı". haberturk.com. 4 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  3. ^ "UNESCO 36. Genel Konferansı" (PDF). unesco.org.tr. 13 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  4. ^ "Anma Yılı Açılış Etkinliği" (PDF). unesco.org.tr. 13 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  5. ^ "2012-2013 UNESCO Yıldönümleri". unesco.org.tr. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  6. ^ "Itri & Bach – Ertan Tekin". Kalan Müzik. 14 Şubat 2013. 1 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Kürdî, Klasik Türk müziğinde si bemol notasını andıran perde ve dügah perdesindeki bir makam. I. Sultan Murad zamanında yazılmış olan Kitâb-ı Mûsikî ve Edvâr-ı Makâmât'ta Kürdî adına rastlanmamaktadır. Makâmın, Kürdî adını daha sonra almış olması görünmektedir. Bununla birlikte bu iki kitapta ve Zeyn'ül-Elhân'da bu makâmı Ebî-Selîk veya Ebû-Selîk makâmı olarak görülmektedir. Lâdikli Mehmet Çelebi döneminde Ebu-Selîk adı Kürdî olarak değiştirilmiştir.

Mahur, Klasik Türk musikisinde bir makam. En sevilen makamlardan biridir. İran ve Hindistan'da Mahur isminde şehirler vardır. Mahur makamı ismini muhtemelen bu şehirlerden almıştır. Çeşitli kâr-ı nâtık güftelerinde de Mahur adının coğrafi isim olarak kullanılması bu görüşü doğrulamaktadır.

Türk kültürü kökeni Orta Asya'nın kültürel birikimine dayanan bir kültürdür. Selçuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde olup Modern Türkiye'ye kadar gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Yavaşca</span>

Mehmet Alaettin Yavaşca, Türk tıp doktoru ve Klasik Türk müziği sanatçısı.

<span class="mw-page-title-main">Klasik Türk müziği</span> müzik türü

Klasik Türk müziği, klasik Türk mûsıkîsi, Osmanlı'daki adıyla mûsıkî veya günümüzde kullanılan adıyla Türk sanat müziği; Türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. Klasik batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Karagöz ve Hacivat</span> Türk gölge tiyatrosu karakterleri

Karagöz ve Hacivat, taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayali denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkardır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Rakım Elkutlu</span>

Rakım Elkutlu, Türk klâsik mûsikîsi bestekârlarındandır.

Çiroz Mehmed Ağa, bir Klasik Türk Musikisi bestekârıdır. Hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmayan Çiroz Mehmed Ağa'nın 18. yüzyılın son çeyreği ile 19. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılmaktadır. Günümüze kadar ulaşmış olan tek eseri Hisar makamındaki murabba' bestesidir. Eserin parlak nağmelerle örülmüş olması ve Zencîr gibi Klasik Türk Musikisi'nin en büyük usulü ile ölçülmüş olması, sanatçının önemli bir bestekâr olduğunu göstermektedir. Başka eserler de bestelemiş olduğu, fakat nota kullanımının yaygın olmaması sebebiyle bunların günümüze ulaşamadığı düşünülmektedir.

Hacı Faik Bey, Klasik Türk mûsikisinin büyük bestekârlarından biridir. Ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Üsküdar'da doğdu ve 1891 yılında öldü. Dîni ve dindışı mûsiki alanında eserler verdi. Yılmaz Öztuna'nın verdiği listeye göre günümüze 170 kadar eserinin notası gelmiştir. TRT repertuvarında ise 120 kadar eseri mevcuttur. Dini mûsiki alanında Mevlevi ayini, tevşih, şugl ve ilahiler bestelemiştir. Durak bestelediği ise bilinmiyor. Dindışı musiki alanında ise özellikle büyük formdaki eserleri dikkat çeker. Kâr, beste, ağır semai ve yürük semai formlarındaki bu eserlerin sayısı 40 kadardır. Ayrıca çok sayıda şarkı da bestelemiştir. Saz eseri bestelediği ise bilinmiyor. Hacı Faik Bey, klasik tarzın gerilemeye başladığı, Hacı Arif Bey ve Şevki Bey gibi müstesna bestekârların şarkı formunu ön plana çıkardığı bir dönemin bestekârıdır. Bununla birlikte, şarkı formunda çok sayıda ve seçkin eserler meydana getiren bestekârımız, klasik formlarda da yüksek bir seviyeyi tutturmuştur. Fantezi şarkı türünün de ilk örneklerine Hacı Faik Bey'in eserleri arasında rastlamak mümkündür.

Turgut Tokaç Klasik Türk musikisi hocası, neyzen, bestekâr ve hekimdir.

Ebuishakzade Mehmed Esad Efendi, bir Osmanlı şeyhülislamı, şair, besteciydi.

<span class="mw-page-title-main">Muğam</span>

Muğam,, esas Azerbaycan müziğidir. Tasnif ve âşık ile tezat oluşturur. Muğam sözü, Arapçadaki makam sözünden türemiştir. Tahminen 14. yüzyıla kadar yakın doğu ülkelerinin ortak müziği olmuş ama daha sonra ortaya çıkan siyasi-iktisadi değişikliklerden dolayı parçalara ayrılmıştır. Klasik doğu muğamı aslen 12 tür ve 6 koldan oluşmaktadır. Asli muğamlar: Uşşak, Neva, Buselik, Rast, Irak, İsfahan, Zirefkand, Büzürk, Zengüle, Rehavi, Hüseyni ve Hicaz; kolları ise, Şahnaz, Selmek, Maya, Nevruz, Kerdaniye ve Güvaşt'tan oluşmaktadır.

Güfte, müzik eserlerinin yazılı metni, sözü veya bir müzik yaptının bestelenmiş sözleri'ne verilen isimdir. Şiir veya besteli ve güfteli esere de neşîde denir.

Türk musikisinde, kullanılan ses dizilerinin (gam) belli kurallar çerçevesinde kullanılmasıdır. Makamların dizileri, aralıkları eşit toplamı 53 koma olan sekiz sesten oluşur. Dizileri aynı olan makamlar birbirlerinden seyirlerine göre ayrılır. Bu yüzden makamda seyir çok önemlidir. Türk musikisinde diziler perdelerden oluşur ve 43 adet perde mevcuttur. Makamların karar sesleri, güçlüsü, yedeni, asma kararları ve bazen de ikinci güçlüleri olur.

Ali Rıza Şengel yahut Eyyubî Ali Rıza Bey, Klasik Türk müziği bestekârı ve hocası, nevbezen.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Yakartepe</span>

Güneş Yakartepe, Türk piyanist, kompozitör.

Cüneyd Kosal,, kanun üstâdı, bestekâr.

<span class="mw-page-title-main">Gülçin Yahya Kaçar</span> Türk sanatçı ve öğretim üyesi

Prof. Dr. Gülçin Yahya Kaçar,, Ud sanatçısı, akademisyen, besteci.

Leon Hanciyan/Hancıyan, Osmanlı Ermenisi klasik Türk müziği sanatçısı ve bestekar. Eserlerinin çoğunun unutulmasına rağmen bir peşrev, üç saz semaisi, bir aksak semai ile onbeş kadar şarkısı bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yenikapı Mevlevihanesi</span>

Yenikapı Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Zeytinburnu ilçesinde 16. yüzyılda kurulmuş bir mevlevihane.