
Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.
Ergot veya ergot mantarı Claviceps cinsine ait bir mantar grubudur.

Psilosibin veya 4-phosphoryloxy-N, N-dimethyltryptamine Psilocybe cubensis gibi Psylocybe türü mantarlardan elde edilen halüsinojen etkileri olan bir maddedir. Yapısı insan beyin fonksiyonları için çok önemli fonksiyonları olan serotonine çok benzer.

Serotonin, insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir nörotransmitterdir. Eksikliğinde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür. Yapısal olarak monoamin grubuna girer ve triptofan aminoasiti ile triptofan hidroksilaz enziminin tepkimesi sonucu sentezlenir.

Plankton, suda bulunan ve hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan canlılara verilen genel isimdir. Genellikle mikroskobik boyutta ve tek hücreli oldukları varsayılsa da, denizanaları veya kopmuş yosunlar da okyanusbilimciler tarafından plankton olarak tanımlanır. Bitkisel planktonlara fitoplankton, hayvansal olanlarına ise zooplankton adı verilir. Göllerde, denizlerde ve akarsularda, hatta belirli şartlar altında buzullarda bulunabilirler. Dünyadaki fotosentez ile üretilen oksijenin büyük çoğunluğunu plankton üretir, diğer kısmını bitkiler üretir.

Bitkiler, ağırlıklı olarak fotosentetik ökaryot canlılardır. Tarihsel olarak bitkiler alemi, algler ve mantarlar da dahil olmak üzere hayvan olmayan tüm canlıları kapsarken, günümüzde mevcut tüm tanımlamalar prokaryotları, mantarları ve bazı algleri hariç tutar. Tanımlamalardan birine göre: Çiçekli bitkiler, kozalaklı bitkiler ve diğer açık tohumlular, eğrelti otları ve benzerleri, boynuz otları, ciğer otları, kara yosunları ve yeşil algler hep birlikte Viridiplantae adı verilen kladı oluştururlar. Buna kırmızı ve esmer algler dahil değildir.

Mikoloji, taksonomileri, genetikleri, biyokimyasal özellikleri ve insanlar tarafından kullanımları da dahil olmak üzere mantarların incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Mantarlar çıra, gıda, geleneksel ilaç kaynağı olabileceği gibi entojen, zehir ve enfeksiyon kaynağı da olabilir. Mikoloji, bitki hastalıklarının incelenmesi olan fitopatoloji alanına girer. İki disiplin birbiriyle yakından ilişkilidir, çünkü bitki patojenlerinin büyük çoğunluğu mantardır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış bir biyoloğa mikolog denir.

Polisakkaritler, birden fazla ve ayrı monosakkaritin glikozit bağıyla birleşmesiyle oluşan kimyasal maddelerdir. Glikoz birimlerinin farklı şekilde bağlanması polisakkaritler arasında farklı özelliklerin doğmasına neden olur. Bu da kohezyonu destekler. Çok sayıda monosakkaritin “n-1” adet su molekülü kaybetmesiyle meydana gelen büyük moleküllü bileşiklerdir. “Kompleks şekerler” de denir.
Uyarıcı veya stimülan, genellikle merkezî sinir sistemine etki ederek farkındalığı, dikkati ve uyanıklığı artıran ilaçlar ya da maddelerdir. Genellikle etkinlikleri arttıkça yan etkileri de artar. En güçlü çeşitleri sıklıkla özel reçete ile verilen ya da yasa dışı ilaçlardır. Kahvede bulunan kafein ve sigarada bulunan nikotin dünyada en yaygın olarak kullanılan uyarıcılarıdır. En çok bilinen uyarıcılar arasında efedrin, amfetaminler, kokain, metilfenidat, metilendioksimetamfetamin ve modafinil yer alır.

Kitridler, mantarlar aleminde yer alan bir şubedir. Adını, spor yapılarının benzerliğinden dolayı, Yunanca "küçük kap" anlamına gelen Chytridiondan almaktadır. Kitridler aslında protistlerdir ve çoğunlukla bir takımı olan Chytridiales'in üyeleri için Kitridler terimi kullanılır. 5 takım içinde, 127 cinsde, yaklaşık olarak 1000 kitrid türü tanımlanmıştır.

Biyoçeşitlilik, bir ekosistem, biyom veya tüm Dünya'da bulunan yaşam formlarının çeşitliliğidir. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir. Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin abiyotik etkenleri ile bakteri, Protista, mantar, bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Yalnız bu artış biyolojik çeşitliliği oluşturan türler arasında dengeli etkileşimin gerçekleşmesi durumunda geçerlidir. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine, ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur. Örneğin, yılan bulunduğu ekosistemdeki fare ve kurbağa gibi türleri besin olarak kullanır. Böylece fare ve kurbağa popülasyonlarının aşırı artışı engellenir. Bunun sonucunda, fare ve kurbağalarla aynı besini paylaşan diğer hayvanların besinlerden yararlanmalarına olanak verilmiş olur.

Fumarik asit ya da trans-bütendioik asit, kimyasal formülü
olan kimyasal bir bileşiktir. Bu beyaz kristalli bileşik iki adet izomerik doymamış dikarboksilik asitten birisidir, diğeri maleik asittir. Fumarik asitte, karboksilik asit grupları trans (E) formunda iken maleik asitte cis (Z) formundadır. Fumarik asit meyve tadı veren bir aromaya sahiptir. Tuzları ve esterleri fumaratlar olarak bilinir. Dimetil fumaratın multipl skleroz hastalığında özürlülük ilerlemesini anlamlı olarak azalttığı bulunmuştur.

Dimetiltriptamin veya kısa adıyla DMT, beyin dolaylarındaki pineal bez tarafından uyku sırasında salgılanan bir çeşit halüsinojendir. Triptofan kaynaklıdır. Salgılanması rüyaların görüldüğü evreye denk gelir ve etkilerinin arasında zaman algısında değişim vardır.
Metil grubu, metanın bir hidrojen eksiği olan alkil grubudur. Bir karbona üç hidrojen bağlanmıştır, formülü -CH3'tür. Stabil bir gruptur ve birçok organik bileşikte bulunur.
Ergolin, yapısal iskeleti ergolin türevleri veya ergolin alkaloidleri olarak adlandırılan çeşitli alkaloidlerde bulunan kimyasal bir bileşiktir. Biri ergin olan ergolin alkaloidleri temelde ergot mantarı ile karakterizedir. Bunlardan bazıları, istemsiz kas hareketleri ve kangren ile karakterize bir form alabilen ergotizm durumuyla ilişkilendirilir. Öyle bile olsa, birçok ergolin alkaloidinin klinik olarak yararlı olduğu bulunmuştur.
Serotonerjik ( ) ya da serotonerjik ile ilgili demektir. Serotonin bir nörotransmiter'dir. Bir sinaps, nörotransmitteri olarak serotonin kullanıyorsa serotonerjiktir. Serotonerjik bir nöron , serotonin üretir. Bir madde, etkilerini serotonin sistemiyle etkileşimler yoluyla, örneğin nörotransmisyonu uyararak veya bloke ederek üretirse, serotonerjiktir.
Mantar öldürücüler biyosidal kimyasal bileşikler veya parazitik mantarlar veya onların sporlerini öldürmek için kullanılan biyolojik organizmalardır. A fungistatik büyümelerini engeller. Mantarlar tarımda ciddi hasara neden olabilir ve verim, kalite ve kâr açısından kritik kayıplara neden olabilir. Mantar öldürücüler hem tarımda hem de hayvanlarda mantar enfeksiyonları ile savaşmak için kullanılır. Mantar olmayan oomycetes'i kontrol etmek için kullanılan kimyasallara mantar öldürücüler de denir, çünkü oomycetes bitkileri enfekte etmek için mantarlarla aynı mekanizmaları kullanır.

David Julius, Amerikalı fizyolog ve bilim insanı. Kapsaisin, mentol ve sıcaklığı saptayan TRPV1 ve TRPM8 reseptörlerinin karakterizasyonu dahil, ağrı hissi ve ısının moleküler mekanizmaları üzerindeki çalışmalarıyla tanınmaktadır. San Francisco'daki Kaliforniya Üniversitesi'nde profesör olarak ders veren Julius, Artem Pataputyan ile birlikte "ısı ve temas reseptörlerinin keşfi" nedeniyle 2021 Nobel Tıp Ödülü'ne layık görüldü.
Triptamin, esansiyel amino asit olan triptofanın bir indolamin metabolitidir. Triptamin yapısı, melatonin, serotonin, bufotenin ve dimetiltriptamin (DMT), psilosibin, psilosin ve diğerleri gibi psikedelik türevleri dahil olmak üzere belirli aminerjik nöromodülatörlerin ortak bir özelliğidir. Triptaminin memeli beyninde ifade edilen eser miktarda aminle ilişkili reseptörleri aktive ettiği ve dopaminerjik, serotonerjik ve glutamaterjik sistemlerin aktivitesini düzenlediği gösterilmiştir.