İçeriğe atla

Budist felsefe

Budist felsefe, Gotama Buda'nın (ayrıca kısaca Buda veya Siddhattha Gotama ve Siddhārtha Gautama ve Buddha Shakyamuni) ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu (kurtuluş yolu dahil olmak üzere) dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.

Budist felsefesinin bazı noktaları, genellikle farklı Budizm okulları arasındaki anlaşmazlıkların konusu olmuştur. Budizm, Theravada ve Mahayana gibi genel kabul görmüş iki düşünce okuluna dönüştüğü gibi, Budist felsefe çalışması da bu iki okulla ilgili birkaç Budist okuluna bölünmüştür. Bu okulların, daha sonra klasik ve çağdaş felsefenin inceleme konusu olan Budizm'deki çeşitli noktalara ilişkin farklı algıları bulunmaktadır.

Budist felsefesinin tarihsel aşamaları

Edward Conze, Budist felsefesinin gelişimini üç aşamada oluştuğunu ileri sürmektedir.[1]

  1. Buda'nın yaşamı sırasında ortaya çıkan ve Budizm'in daha sonraki tüm mezheplerinde ortak olan ve sözlü geleneklerden türetilen orijinal doktrinler aşaması.
  2. M.Ö. 3.yüzyılda başlayan Abhidharma metinlerinde yer aldığı şekilde, sutralardaki materyalin skolastik olarak yeniden işlemesini ve şematik sınıflandırmasını içeren ve Budizm’in Mahayana kolu dışında kalan "skolastik" Budizm aşaması.
  3. Manastır yaşamını ve bir Bodhisattva'nın (Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişi) yolunu vurgulayan, Mahayana "metafizik" aşaması.

Bu üç aşamanın çeşitli unsurları, daha sonra ortaya çıkan Budizmin çeşitli mezheplerinin felsefesine ve dünya görüşüne dahil edilip ve geliştirilebilir.

18. yüzyıldan kalma bir Birmanya suluboya resimi. Gautama Buddha ve çevresinde yer alan müritleri.

Buda ve erken Budizm dönemi

Buda

Buda'nın yaşadığı dönemde felsefi araştırmalarla meşgul olup olmadığı konusunda günümüz düşünürlerinin farklı görüşleri bulunmaktadır.[2] Buda (M.Ö. 5. yüzyıl), Kuzey Hindistan bölgesinde bulunan Magadha Krallığı yaşayan bir Shramana (gezici rahip) idi. Buda'nın öğretileri, Pali dilinde yazılmış olan “Samyutta Nikaya” (külliyatlar), “Agama” (yazıtlar) ve diğer dağınık halde bulunan Budist yazıları sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. Bu metinleri tarihlendirmenin zor olmasının dışında ne kadarının tek bir dini kurucuya dayandığı konusunda anlaşmazlık vardır. Buda'nın öğretilerinin tamamında, Nirvana'ya ulaşmak, Dört Yüce gerçek (Kısaca sorunlarımız ve ıstırabımızın üstesinden gelmemize yardımcı olacak bir yol haritası sunan temel unsurlar), kişisel kimliğimizin doğası ve yaşadığımız dünya hakkında bilgi edinme süreçleri bulunmaktadır.

Orta Yol

Budist Nalanda üniversitesi ve manastırı. M.S. 5. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar Hindistan'da önemli bir öğrenim merkeziydi.

Buda kendi öğretilerini “orta yol” (Pali: Majjhimāpaṭipadā) olarak adlandırmıştır. “Orta yol” kavramı, Buda'nın  Dhammacakkappavattana Sutta'da (Gotama Buda'nın “Dört Yüce Gerçek” üzerine verdiği ilk vaazını içeren yazıt) bahsedildiği üzere, kendini dünya zevklerine bırakmak ile çile çekmek arasında bir orta yol olması gerektiği fikri sonucu ile oluşmuştur. Buda'nın zamanında yaşayan birçok shramana, zihinlerini bedenlerinden kurtarabilmek adına oruç tutmak gibi eylemlere büyük önem verdiler. Ancak Buda, zihnin beden tarafından somutlaştırıldığını ve bedene bağımlı olduğu için ayırmanın mümkün olamayacağını anladı. Yetersiz beslenen bir beden, zihnin eğitilmesine ve geliştirilmesini engelliyordu.[3] Bu sebepledir ki, Budizm lüks veya yoksulluğa değil, insanın koşullara verdiği tepkiye odaklanır.[4]

Dört Yüce Gerçek

Dört yüce gerçek Buda öğretilerinin merkezinde yer alır. Genellikle “yaşam acısı” olarak tercüme edilen dukkha'nın varlığına ilişkin ilk gerçek, yaşamın doğal memnuniyetsizliği ile ilgilidir. Bu memnuniyetsizlik sadece fiziksel acı olarak değil, aynı zamanda ölümlülüğün kaçınılmaz gerçeklerinden ve nihayetinde tüm fenomenlerin süreksizliğinden kaynaklanan bir tür varoluşsal kaygı anlamına gelir.[5] İkinci gerçek (Samudaya) ise bu kaygının başta açgözlülük ve cehalet olmak olan koşullardan kaynaklandığıdır. Üçüncü gerçek (nirodha) eğer arzuyu bırakır ve bilgi yoluyla cehaletten kurtulursanız, o zaman dukkha sona erecek ve nirodha başlayacaktır. Dördüncü gerçek (Magga), sekiz uygulamadan oluşan ıstırabı sona erdirme yolu ile ilgilidir. Bu yol "sekiz katlı asil yolu" olarak adlandırılır. Doğru görüş, Doğru Niyet, Doğru Söz, Doğru Eylem, Namuslu Kazanç, Doğru Çaba, Doğru Dikkat ve Doğru Konsantrasyon. Buda'nın öğretilerinin esas amacı nirvana'ya (kelimenin tam anlamıyla - dışarıya üflemek) ulaşmaktır. Bu açgözlülüğün, nefretin ve sanrının (Samsara tarafından yönlendirilen cehaletin) tamamen yok edilmesini ima eder.[6] Nirvana ayrıca aydınlanmış bir varlığın, ölümünden sonra yeniden doğuşun olmayacağı anlamına gelir. Erken Budizmde, bağımlı köken (Pratitya-samutpada) kavramı, büyük olasılıkla tüm fiziksel fenomenlerden ziyade zihinsel koşulların süreçleriyle sınırlıydı.[7] Buda dünyevi yaşamı, nesneler veya maddeler'den ziyade bir süreç olarak kavramıştır.[8]

Budist okulları ve Abhidharma

Dönemin önde gelen Hint-Budist felsefe okulları, erken Budist söylemleri (Sutra) ve öğretilerini sistemli hale getirmeye çalışarak, "Abhidharma" adını verdikleri bir analiz yöntemi uyguladılar. Abdiharma analizi, insan davranışlarını "Dharma" adını verdikleri anlık oluşan olağanüstü olaylar çerçevesinde incelemiştir. Dharmalar, diğer nedensel faktörlere bağlı olarak gelişen ve geçici olaylardır. Dharmalar, birbirine bağlı bir ağ sisteminden oluşur ve tek başlarına bulunmazlar. Abhidharma okulları, Buda'nın sutralardaki öğretilerinin sadece geleneksel olduğuna inanıyor ve Abdiharma analizinin "mutlak gerçek" olduğuna ve gerçekleşen olayların ancak aydınlanmış bir varlık tarafından görülebileceğini belirttiler. Abhidharma yaklaşımı, fenomenoloji veya süreç felsefesi olarak nitelendirilebilir.[9][10] Abhidharma filozofları dharma kavramının detaylı bir tanımını yapmakla kalmayıp, kendi aralarındaki nedensel ilişkiyi açıklamaya çalıştılar. Abhidharma analizine göre; "mutlak gerçek" olan bir şey, aslında nedensel bir akış döngüsü içerisinde olan dharmaların etkileşimidir. Bunun dışında kalan her şey semboliktir. Mark Siderits, Abhidharma bakış açısını "Mereolojik indirgeme" (bir bütünün parçalarına indirgenebileceğini söyleyen bir doktrin) olarak tanımlanabileceğini belirtmiştir. Çünkü Abhidharma bakış açısına göre mutlak gerçek olan; bütün değil fakat onu oluşturan parçalarıdır.[11]

Mahayana felsefesi

M.Ö. 1.YY civarında Hindistan'da bulunan Budistler arasında, "Mahayana" (Sanskrit महायान mahāyāna, kelime olarak ‘Büyük Taşıt’ (“Maha” “büyük”, “yana” ise “taşıt” anlamına gelmektedir) adı verilen ve Hint-Budist felsefi görüşü olarak kabul gören, bir düşünce sistemi oluşmaya başladı. Budist felsefesi, daha sonra kuzey Hindistan'ın öğrenim merkezi haline dönüşecek olan, Nalanda ve Vikramasila gibi manastır-üniversitelerde tartışılmaya başladı. Mahayana filozofları, Abhidharma analizi ve görüşlerini kabul etmekle birlikte, bir yandan da eleştirlel yeni kavramlar ve fikirler oluşturmaya başladılar. Mahayana "mutlak gerçek" kavramını "manevi olarak faydalı olması koşuluna bağlı olarak" doğru kabul etikten sonra,[12] oluşturulan yeni fikirler ve kavramlar bütününü "Upaya" (insanların aydınlanmalarına yardımcı olacak araçlar bütünü) olarak adlandırdı. Buna ek olarak Mahayana anlayışı, Bodhisattva (Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişi) fikrini büyük oranda destekledi. Başlıca Mahayana okulları arasında, Prajnaparamita, Madhyamaka, Tathagatagarbha, Dignaga epistemolojik okulu, Yogachara, Huayan, Tiantai ve Chan/Zen okulları sayılabilir.

Dignāga.

Dignāga-Dharmakirti geleneği

Dignāga (M.Ö. 480–540) ve Dharmakīrti (M.Ö. 6 ve 7. yüzyıllar arası) Brahmin filozoflarla Budist doktrinler üzerine yaptıkları tartışmalarda bir epistemoloji (daha sonra pramana olarak adlandırıldı) ve mantık sistemi geliştirdiler. Bu gelenek ve benimseyenler kendilerini "akıl yürütmeyi takip edenler" olarak adlandırdılar (günümüzde "Epistemolojik okul" veya Sanskritçe "pramāṇavāda" olarak biliniyor).[13] Bu gelenek daha sonraları, Yogacara ve Sautrantika okullarıyla ilişkilendirilmiş ve bu okulların her ikisinin de sahip olduğu teorilerini savunmuşlardır.[11] Dignāga'nın görüşleri, Hindistan'da yaşayan tüm Budistler arasında ebüyük etki yarattı. Sanskrit filozoflar, Dignāga'nın ölümünden sonra da, onun fikirlerini büyük ölçüde savunmuşlardır.[14] Dignāga okulu ilerleyen yıllarda, Santabhadra, Dharmottara (8. YY), Jñanasrimitra (975–1025), Ratnakīrti (11. YY) ve Samkarananda gibi filozoflar yetiştirmiştir.

Tantra

Tantra geleneği, M.S. 8.Yüzyılda Kuzey Hindistan ve Tibet bölgesinde oluşturulan ve Vajrayana olarak adlandırılmış olan Budist tantraları'na dayanmaktadır. Bu dönemde Tantra Hint Budizminde çok önemli bir yere sahipti.Hint Tantra geleneğini benimsemiş olan filozoflar, özellikle Guhyasamāja Tantra ve Guhyagarbha Tantra gibi önemli tantralar üzerine yapılan yorumlar aracılığıyla, Budist Tantra sistemine eleştirel ve yorumlayıcı bir bakış açısı geliştirdiler. Vajrayana'da yer alan görüşler, büyük oranda Madhyamaka, Yogachara ve Buda-doğası teorilerine dayanmaktadır.[15][16] Vajrayana Budizmi kendisini kurtuluşa giden yolda hızla ilerleyen bir taşıyıcı (Upaya) bir tantra ritüeline benzetmektedir. Tantralar, geleneksel Budist yaklaşımında uygulanan ritüellerden çok farklı bir şekilde, mantralar, alkol, kompleks olarak düzenlenmiş ve öfkeli tanrı figürleri bulunan mandalalar ve bunun gibi ritüeller kullandılar.

Tibet'te bulunun bir Budist Manastırı'nın içi.

Tibet Budist felsefesi

Tibet Budizmi genel anlamda Madhamaka, Yogacara ve Dignaga-Dharmakīrti okulları tarafından geliştirilmiş ve Mahayana öğretilerinin daha gelişimiş bir versiyonu olarak tanımlanabilir. Tibet'teki Budist gelişimde Bön okullarının da büyük katkısı olmuştur.[17] Budist felsefe Tibet'e ilk olarak, M.S. 641 yılında Kral Songtsän Gampo'nun saltanatı sırasında gelmiştir. Śāntarakṣita ve Kamalaśīla sahip oldukları Budist öğretileri Tibet bölgesine getirerek yaygınlaştırmıştır. Tibet'te Budizm genel olarak 4 sınıfta incelenir.[17][18]

  1. Nyingma: Nyingma, Tibet'teki en eski Budist mezhebidir. Nyingma öğretilerine göre her varlığın özü bilinçtir.[17][19][20]
  2. Sakya: Sakyalar Tantra literatü ile yakından ilişkisi vardır.[21] Sakyalar, dünya-nesne fenomeni tartışmalarında realizm karşıtlığını vurgularlar.[22]
  3. Kagyu: Kagyu'nun Mahamudra (büyük sembol) adında bir ana doktrini bulunmaktadır. Mahamudra, bize Sunyata (boşluk) hakkında bir bakış açısı verdiğine inanılan meditasyon ve yoga tekniklerinin bir kombinasyonudur.[23][24]
  4. Gelug: Gelug, Dalai Lama ile yakından ilişkili bir mezheptir.[25] Diğer ekoller arasında felsefe öğrenimine en çok önem veren okul Gelug'dur. Budizm ile ilgili vurgulanan felsefi konuları şunlardır: Prajnaparamita, Madhyamaka, Pramana, Abhidharma ve Vinapa.

Doğu Asya Budizmi

Tibet'teki gelişmelere benzer şekilde, Doğu Asya'da (Çin, Japonya ve Kore) Budizmin gelişimi Mahayana okulunun bir devamıdır ve Vajrayana Budizmi ile yakından ilişkilidir.[26][27] Genel olarak felsefe ile ilgili tartışmanın özünde Mahayana Budizmine benzer bir öz vardır, ancak devamında çeşitli varyasyonlar bulunur. Bu çeşitlilik, Konfüçyüsçülük ve Taoizm gibi yerel olarak gelişen inançların veya öğretilerin etkisiyle oluşmuştur.[26] Doğu Asya'daki Budist felsefe okulları daha sonra birkaç farklı okula dönüşmüştür. Bu okullar arasında yaygın olarak bilinenler: Huayan okulu, Zen (veya Chan) okulu ile Tiantai okulu'dur.[26][28]

Anagarika Dharmapala

Çağdaş Dönem Ve Uygulamaları

Sri Lanka'da, Anagarika Dharmapala (1864-1933) ve Teosofi Derneği kurucusu ve ilk başkanı olan Henry Steel Olcott (1832-1907) gibi Budist modernistler, Budizmin rasyonel ve evrim teorisi gibi modern bilimsel fikirlerle uyumlu olduğunu göstermeye çalıştılar.[29] Dharmapala Budizm felsefesinin, liberal, bencil olmayan ve demokratik olarak güçlü bir sosyal unsur içerdiğini belirtmiştir. Budist felsefeyi güncel dönemde yorumlayan başlıca yazar ve düşünürler şu şekilde sıralanabilir. K. N. Jayatilleke, David Kalupahana, Ven Ñāṇananda, Walpola Rahula, Hammalawa Saddhatissa, Gunapala Dharmasiri, P. D. Premasiri ve R. G. de S. Wettimuny.[30]

20.YY Çin'de yaşamış olan Taixu (1890-1947) Budizmin tekrar canlandırılmasını ve reformunu savunmuştur. Budist öğretilerde geçen "Saf Topraklar" olgusunun ütopik olmaktan çıkartılarak, günümüz dünyasında doğa üstü inançlardan arınmış olarak kurulabileceğini öngörmüştür.[31] Yine Taixu görüşlerinde, bilimsel yöntemlerin sadece Budist doktrinler ile açıklanabileceğini ve asla onun ötesine geçemeyeceğini iddia etmiştir.[29] Taixu ile birlikte dönemin bazı ünlü düşünürleri Yin Shun (1906–2005), Yang Rensan (1837-1911), Ouyang Jinwu (1871-1943) ve Liang Shuming (1893–1988) sayılabilir.[32] Tibet Budist Felsefe'nin modern uygulayıcıları arasında ise; Gendün Chöphel (1903–1951) gösterilebilir. Japon bir Zen Budisti olan D. T. Suzuki (1870 - 1966) Zen ve Shin konularında kitap ve makaleler yazarak, Batı'ya Zen, Shin ve genel olarak Uzak Doğu filozofisini tanıtmada önemli rol oynamıştır.

Kaynakça

  1. ^ Conze, Edward (1967). Buddhist Thought in India. Ann Arbor, MI: University of Michigan Press. ISBN 978-0-472-06129-7. 
  2. ^ Smith, Douglass; Whitaker, Justin (2016). "Reading the Buddha as a Philosopher". Philosophy East and West. 66 (2): 515-538. doi:10.1353/pew.2016.0026. ISSN 1529-1898. 
  3. ^ Panjvani, Cyrus (2014). Buddhism : a philosophical approach. Peterborough, Ontario, Canada. ISBN 978-1-55111-853-6. OCLC 857214937. 
  4. ^ 1934-, Sizemore, Russell F., 1954- Swearer, Donald K., (1990). Ethics, wealth, and salvation : a study in Buddhist social ethics. University of South Carolina Press. OCLC 555780235. 
  5. ^ Siderits, Mark (2007). Buddhism as philosophy : an introduction. Aldershot, England: Ashgate. ISBN 978-0-7546-5368-4. OCLC 72868510. 13 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  6. ^ Williams, Paul (2012). Buddhist thought : a complete introduction to the Indian tradition. 2nd ed. Anthony Tribe, Alexander Wynne. New York: Routledge. ISBN 978-0-203-15317-8. OCLC 782918076. 
  7. ^ LINK (Springer) (1997). Journal of Indian philosophy (İngilizce). Dordrecht, Pays-Bas: Springer Netherlands. OCLC 300184797. []
  8. ^ Skirbekk, Gunnar; Gilje, Nils (2001). A history of Western thought: from ancient Greece to the twentieth century (İngilizce). London; New York: Routledge. ISBN 978-0-415-22072-9. OCLC 44868922. 18 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  9. ^ Skilling, Peter (31 Aralık 2018). "Calligraphic Magic". Buddhist Studies Review. 35 (1-2): 161-187. doi:10.1558/bsrv.36759. ISSN 1747-9681. 
  10. ^ 1973-, Ronkin, Noa, (2011). Early Buddhist metaphysics : the making of a philosophical tradition. Routledge. ISBN 978-0-415-60001-9. OCLC 752680988. 
  11. ^ a b Siderits, Mark (2 Mart 2017). "Buddhism as Philosophy". doi:10.4324/9781315261225. 
  12. ^ Williams, Paul (11 Temmuz 2008). "Mahayana Buddhism". doi:10.4324/9780203428474. 
  13. ^ Tillemans, Tom (19 Ağustos 2011). "Dharmakīrti". 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  14. ^ McCrea, Lawrence J.; Patil, Parimal (14 Ekim 2010). Buddhist Philosophy of Language in India. Columbia University Press. ISBN 978-0-231-52191-8. 
  15. ^ Wayman, Alex (26 Mart 2020). The Buddhist Tantras. Routledge. ISBN 978-1-315-78719-0. 
  16. ^ Guenther, Herbert; Snellgrove, David (1988). "Indo-Tibetan Buddhism: Indian Buddhists and Their Tibetan Successors. Volumes I and II". Pacific Affairs. 61 (1): 183. doi:10.2307/2758115. ISSN 0030-851X. 
  17. ^ a b c "BBC - Religions - Buddhism: Tibetan Buddhism". www.bbc.co.uk (İngilizce). 13 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  18. ^ "Tibetan Philosophy | Internet Encyclopedia of Philosophy" (İngilizce). 8 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  19. ^ Kapstein, Matthew (2014). Tibetan Buddhism: a very short introduction (İngilizce). ISBN 978-0-19-973512-9. OCLC 828834208. 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  20. ^ B. J., Journalism. "Nyingmapa: The Oldest School of Tibetan Buddhism". Learn Religions (İngilizce). 20 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  21. ^ "The Sakya School | Karmapa – The Official Website of the 17th Karmapa" (İngilizce). 5 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  22. ^ Dreyfus, Georges B. J. Recognizing Reality: Dharmakirti's Philosophy and Its Tibetan Interpretations (İngilizce). SUNY Press. ISBN 978-1-4384-0154-6. 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  23. ^ B. J., Journalism. "Schools of Tibetan Buddhism". Learn Religions (İngilizce). 20 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  24. ^ "Kagyu Lineage | Karmapa – The Official Website of the 17th Karmapa" (İngilizce). 8 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  25. ^ B. J., Journalism. "Background on the Gelug or Geluk School of Tibetan Buddhism". Learn Religions (İngilizce). 20 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  26. ^ a b c Emmanuel, Steven M. (23 Kasım 2015). A Companion to Buddhist Philosophy (İngilizce). John Wiley & Sons. ISBN 978-1-119-14466-3. 19 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  27. ^ "The Buddhist World: Buddhism in East Asia - China, Korean, Japan". www.buddhanet.net. 9 Şubat 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  28. ^ "Buddhist Studies: Mahayana Buddhism: Chinese". www.buddhanet.net. 21 Haziran 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  29. ^ a b Dapsance, Marion (31 Aralık 2014). "David L. McMahan, The Making of Buddhist Modernism". Archives de sciences sociales des religions (168): 247. doi:10.4000/assr.26499. ISSN 0335-5985. 
  30. ^ "Contemporary Buddhist philosophy: A biographical essay". buddhism.lib.ntu.edu.tw. 10 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2021. 
  31. ^ Development and practice of humanitarian Buddhism : interdisciplinary perspectives. Muzhu Xu, Jinhua Chen, Lori Meeks, 許木柱, 陳金華. Hualien, Taiwan: Tzu Chi University. 2007. ISBN 978-986-7625-08-3. OCLC 182625480. 
  32. ^ Yu, Yih-Hsien (19 Şubat 2005). "Two Chinese Philosophers and Whitehead Encountered". Journal of Chinese Philosophy. 32 (2): 239-255. doi:10.1163/15406253-03202008. ISSN 0301-8121. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

<span class="mw-page-title-main">Bodhisattva</span>

Bodhisattva, Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişidir. Sanskrit Bodhisattva kelimesi "aydınlanma ('bodhi') ve gerçek ('sattva')" kelimelerinden oluşmuştur.

Maitreya, Budizm'de dünyanın sonu ve öbür dünya hakkındaki görüşlere göre bu dünyanın gelecek Buddhasıdır. Kimi zaman Geleceğin Budası olarak da adlandırılır.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm'de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda'nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir "benlik" tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir.

Budizm’de etyemezlik üzerine görüşler farklı okullar arasında farklı yaklaşımlar mevcuttur. Mahayana okullarının çoğu etyemezliği savunurken, Theravada geleneğinde Buda’nın, hayvanların rahiplerin yemesi amacıyla öldürülmediği sürece, rahiplerinin bazı hayvanların etlerini yemelerine izin verdiği kabul edilmiştir. Yine Therevada’ya göre, Buda rahiplerin etyemezliği benimsemelerine izin vermiş, yalnızca insan, fil, at, köpek, yılan, aslan, kaplan, leopar, ayı ve sırtlan eti yemelerini yasaklamıştır.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Budizm tarihi. Buda’nın ölümünden 3 ay sonra, öğrencileri Rajagarha’da bir araya gelerek Birinci Budist Konsey'ini düzenlemişlerdir. Buradaki amaç; Buda’nın öğretilerini (Dhamma) ve belirlediği keşiş kurallarını karşılıklı konuşup bir karara bağlamaktır. Sonraki görüşmeler ise yazılı bir kaynağa aktarılmamıştır. İkinci Konsey, Vesali’de yaklaşık 100 yıl sonra yapılmıştır. Günümüzde hala; Ruhani grubun koyduğu kurallar tartışılmaktadır. Bunun nedeni ise, Buda öğretilerinin farklı yorumlanarak değişikliğe uğratılmasıdır. İkinci Konsey esnasında ve devamında gelen toplantılarda Buda’nın asıl öğretilerinden farklı öğretiler benimsemiş 18 okul ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra, Mahasanghika olarak bilinen ve Mahayana mezhebinin benimsediği Buda öğretilerine uyarlanmış farklı bir anlayış da görülmüştür.

Mahamudra, “büyük mühür” ya da “büyük sembol” anlamlarına gelmekle birlikte Tibet Budizmi'ndeki Sarma adı verilen “yeni çevirilerden” oluşan okulların içindeki temel bir kavramdır.

<span class="mw-page-title-main">Padmasambhava</span>

Padmasambhava Tibet kralı Thrisong Detsen zamanındaki Tibet Budizmi'nin kurucusu olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Gelug</span> Tibet Budizminin bir mezhebi

The Gelug veya Gelug-pa. Sarı Başlıklılar mezhebi diye de bilinen Tibetli budist din adamı ve filozof Tsongkhapa (1357–1419) tarafından kurulan Budizm okulu. Tsongkhapa'nın Ganden'de kurduğu ilk manastırı Ganden Tripa günümüzde halen bu okulun merkezidir. Okulun mensupları arasında en önemli kişi Dalai Lama dır.

Kadampa geleneği, Tibet Mahayana Budist okuludur. Hindistan'ın önemli Budist üstadı Atişa'nın (982-1054) önde gelen müridlerinden, din adamı olmayan Tibetli üstad Dromtönpa'nın kurduğu ve üç müridine aktardığı öğretiye dayalı okulun en önemli öğretileri, Atişa tarafından ortaya konulan Bodhicitta ve Lamrim'dir.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de Budizm</span>

Çin'de Budizm, MÖ 1. yüzyılda gelmiştir. Budizm, Çin kültürünü sanat, siyaset, edebiyat, felsefe, tıp ve malzeme kültürü gibi çok çeşitli alanlarda şekillendirmiştir.

Doğanın felsefede birbiriyle ilişkili iki anlamı bulunmaktadır. Bir yandan, doğal olan veya doğal kanunların normal işleyişine tabi olan her şeyin toplamı anlamına gelirken, öte yandan, bireysel şeylerin temel özelliklerini ve nedenlerini ifade eder.

Bardo veya antarabhava, bazı Budizm okullarında ölüm ve yeniden doğuş arasında bir ara, geçiş veya eşik halidir. Kavram, Gotama Buda'nın ölümünden kısa bir süre sonra ortaya çıktı. Daha önceki bir dizi Budist okul böyle bir ara durumun varlığını kabul ederken diğer okullar ise bunu reddetti. Ölüm ve yeniden doğuş arasında bir ara durum olan antarabhava kavramı, Vedik-Upanişad felsefi geleneğinden Budizme getirildi. Daha sonra Budizm, bardo kavramını yaşamın ve ölümün her aşamasını kapsayan altı veya daha fazla bilinç durumuna genişletti.

<span class="mw-page-title-main">Nyingma</span> Tibet Budizminin büyük okullarından bir tanesi

Nyingma Tibet Budizmi'nin dört büyük okulundan biridir ve kelime olarak Tibetçe'de "eski okul" anlamına gelir. Ngangyur, yani "antik çeviri cemiyeti" olarak da bilinir. Nyingma okulu, sekizinci yüzyılda, Kral Trisong Detsen'in (710-755) hükümdarlığı sırasında, Budist kutsal metinlerinin ilk defa Sanskritçe'den Tibetçe'ye çevrilmesi ile kurulmuştur.