
Antik Mısır, Antik Çağ'daki medeniyetlerden biridir. Kuzeydoğu Afrika'da Nil Nehri'nin denize ulaştığı yarısı çevresinde yayılmış antik bir uygarlıktır. Uygarlığın yayıldığı bölge, bugünkü Mısır toprakları içinde yer almaktadır. MÖ 3.050 yılları civarında kuruluşundan önce, "Aşağı Mısır" ve "Yukarı Mısır" olarak ikiye ayrılmaktaydı. Uygarlık, MÖ 3.150 yılında ilk firavunun yönetimi altında Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'ı politik olarak birleştirdi. Bu politik birlik, izleyen 3 bin yıl boyunca sürdü.

Boğa güreşi, iki boğanın çeşitli amaçlarla güreştirilmesini ya da matador adı verilen bir insanın boğayı gittikçe yorup öldürmesini esas alan eğlence ve yarışma biçimi.

Mısır mitolojisi, eski Mısır kültürünün inanç yapısını ifade etmek için kullanılır. Eski Mısır'daki yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve dünyanın tanrılar tarafından idamesi ile ilgili hikâyelerle metaforlaştırılmıştı. Mısır mitolojisi durağan bir birlik içinde var olan ritmik yapılar olarak nitelendirilebilir. Sonuçlarda çatışma ve gerginlikten ziyade istikrar eğilimi ağır basmıştır.

VII. Kleopatra Filopator MÖ 51ʼden 30ʼa kadar Mısır Ptolemaios Krallığıʼnın kraliçesi ve son etkin hükümdarıydı. Batlamyus hanedanının mensubu olan Kleopatra, Makedonyalı Yunan generali ve Büyük İskenderʼin refakatçisi olan Soterʼin soyundan gelmekteydi. Kleopatraʼnın ölümünden sonra Mısır, Roma İmparatorluğuʼnun eyaleti haline gelmiştir; bu da Akdenizʼdeki son Helenistik devlet ve İskenderʼin hükümdarlığından bu yana süren çağın sonuna işaret etmektedir. Yerli dili Yunanca olmasına rağmen, Mısır dilini öğrenen ve kullanan tek Batlamyus hükümdarıydı.

Taurus ya da Boğa takımyıldızı, zodyak kuşağı takımyıldızlarından biridir. "Taurus" adı Latincede "boğa" anlamına gelir. Boğa, kuzey yarımkürede çıplak gözle dahi seçilebilecek kadar göze çarpan bir takımyıldızdır. Batısında "Koç", doğusunda "İkizler", kuzeyinde "Kahraman" ve "Arabacı", güneydoğusunda "Avcı", güneyinde "Irmak" ve güneybatısında "Balina" takımyıldızlarıyla çevrilidir.
Sobek, Antik Mısır uygarlığının timsah şeklindeki tanrısı.

Cemal Abdünnâsır Hüseyin, 1954'ten 1970'teki ölümüne kadar Mısır'ın ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yapan Mısırlı bir subay ve politikacıydı. Nâsır, 1952 Mısır Devrimi'ne öncülük etti ve ertesi yıl geniş kapsamlı toprak reformlarını başlattı. 1954'te bir Müslüman Kardeşler üyesinin suikast girişiminin ardından örgüte baskı uyguladı. Kendisine karşı yapılan bir suikast girişimine adı karışan Devlet Başkanı Muhammed Necib'i ev hapsine aldı ve idari görevi üstlendi. Haziran 1956'da resmen başkan seçildi.

II. Nebhepetre Mentuhotep Antik Mısır'ın 11. Hanedan'ı döneminde 51 yıl hüküm süren bir Firavun'dur. Tahtta bulunduğu 39 yıl boyunca Mısır'ın çeşitli sorunlarla mücadele ettiği Birinci Ara Dönem denilen dönemde ekonomik ve siyasi problemlerle uğraştı ve sonunda Mısır'ı yeniden bir araya getirdi. Dolayısıyla Mısır Orta Krallık Döneminin ilk firavunu olarak kabul edilir.

Antik Mısır tanrıları, Antik Mısır'da kendilerine tapınılan tanrı ve tanrıçalardır. Bu tanrılar çevresinde oluşan inançlar ve ritüeller tarihöncesi dönemde ortaya çıkmış ve Antik Mısır dininin özü hâline gelmiştir. Tanrı ve tanrıçalar doğa olaylarının ve fenomenlerinin simgesi olarak görülüyordu ve Mısırlılar doğa olaylarının ma'at'a yani ilahî düzene göre devam edebilmesi için ritüeller ve sunularla tanrı ve tanrıçaları yatıştırıyorlardı. Mısır devletinin MÖ 3100 yılı civarında kurulmasından sonra bu görevleri uygulama yetkisi, kendini tanrıların temsilcisi ilan eden ve ritüellerin yapıldığı tapınakları idare eden firavun tarafından kontrol edilmeye başlandı.

Antik Mısır dini, Antik Mısır toplumunun ayrılmaz bir parçası olan ve çok tanrılı ve ritüelleri karmaşık bir inanç sistemi vardı. Mevcut olduğuna inanılan ve kuvvetler ve doğa unsurları, kontrolünde olan birçok tanrılar ile Mısırlıların etkileşimi üzerinde yoğunlaşmıştır. Mısırlı din uygulamalarını tanrılar sağlamakta ve halk ise onların beğenisi kazanmak için bir çabaları vardı. Mısır'ı tarihteki kral ile aynı statüsü ile aynı olan ve aynı zamanda tanrı olan Firavunlar yönetirdi. Firavunlar bir insan olmasına rağmen, Firavunların tanrıların soyundan olduğuna inanılıyordu. Firavunlar insanlar ve tanrılar arasında arabulucu olarak görev aldılar, evrendeki düzeni korumak ve tanrıların tekliflerini yerine getirmek zorundaydılar. Mısırlılar tanrılar için muazzam tapınaklar yapmışlardır.
Teslisçi Hristiyan ilâhiyatında enkarnasyon ya da hulûl, ezelî ilâhî kelime (logos), üçlü birliğin ikinci kişisi, Baba Tanrı'nın oğlu ve Oğul Tanrı olan İsa'nın, Meryem Ana'nın rahminde insan bedenine bürünmüş olduğu ve insan tabiatı edindiği inancıdır. Meryem'in rahminde bedene büründüğü için Meryem'e Theotokos denmektedir. Teslisçilerin enkarnasyon inancında, İsa Mesih'in tamamen insan ve tamamen tanrı olup bu iki tabiatının hipostatik birlik içinde olduğu kabul edilir. Kadıköy Konsili'ne tabi olan kiliselerin tanımladığı şekliyle enkarnasyonda, Oğul'un ilahi tabiatı, insan tabiatı ile birleşmiş fakat hiç karışmamıştır. Bir ilahi kişilikte İsa Mesih, hem tamamen Tanrı, hem de tamamen insandır. Bu inanca alternatif akideler, Ebiyonitler ve İbrani Kutsal Kitabı'nda olduğu gibi tarih boyunca Hristiyanlıkta zuhur etmiş olmakla birlikte hiçbirisi ana akım Hristiyanlığın enkarnasyon inancını değiştirmemiştir. Günümüzde Tekçilik olarak bilinen alternatif bir akide Pentekostal gruplar arasında yaygındır.

Mustafa Fehmi Paşa, Mısırlı siyasetçi. Mısır Hidivliği'nde iki defa başbakanlık yapmıştır.

Gök Boğası, Göklerin Boğası, Gökyüzü Boğası, Cennet Boğası veya Cennetin Boğası, antik Mezopotamya mitolojisinde kahraman Gılgamış'ın savaştığı efsanevi bir canavardır. İlki erken Sümerce bir şiirde geçen, diğeri ise standart Akadcayla yazılmış bir Sümer şiiri olan Gılgamış Destanı'nda yer alan olmak üzere Gök Boğası'na ait hikâyenin iki farklı versiyonu vardır. Sümer şiirinde boğa, belirsiz sebeplerden dolayı tanrıça İnanna tarafından, Gılgamış'a saldırması için gönderilir. Gılgamış Destanı'nın VI. tabletindeki Akadca söylentilerde tanrıça İştar, Gılgamış'a cinsellik içeren bir teklifte bulunur; fakat Gılgamış teklifi reddeder. Bunun üzerine sinirlenen İştar, babası Anu'ya giderek Gök Boğası'nı ondan ister. Böylece İştar, Gılgamış ile Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu'ya saldırması için boğayı Uruk'a gönderir fakat ikili, boğayı öldürür. Boğayı yendikten sonra Enkidu, boğanın sağ uyluğunu İştar'a fırlatarak onunla alay eder. Boğanın katledilmesi, tanrıların Enkidu'yu ölüme mahkûm etmesine neden olur. Bu olay, Gılgamış'ta ölüm korkusunun ortaya çıkmasına sebebiyet verir ve destanın geri kalan kısmını yönlendirir.

Sakkara Serapeumu Antik Mısır'da Sakkara'da Zoser Piramidi'nin yakınında kutsal kabul edilen Apis boğasına tapınılan bir tapınaktı. Apis boğaları öldüklerinde mumyalanmışlar ve Serapeum'un hemen altında bulunan tonozlu bir nekropolde gömülmüşlerdir.
Montu Mısır mitolojisinde şahin olarak resmedilen savaş tanrısıdır. Kendisine Teb ve Yukarı Mısır'da daha çok tapılmıştır.

Oxyrhynchus Papirüsleri, arkeologlar tarafından 19. yüzyılın sonunda Mısır'daki tarihi Oxyrhynchus bölgesi yakınlarındaki eski bir çöplükte bulunan papirüs üzerine yazılmış el yazmalarıdır. Bu geniş papirüs koleksiyonu, antik Yunanca ve Latince binlerce belge, mektup ve edebi eser içermektedir. Ayrıca bazı parşömen el yazmaları ve kağıt üzerinde daha yeni Arapça el yazmaları da vardır.

Djer mevcut Mısırbilimde antik Mısır'ın Birinci Hanedanlığının üçüncü firavunu olarak kabul edilir. MÖ otuz birinci yüzyılın ortalarında yaşadı ve 40 yıl hüküm sürdü. Djer'in veya karısının mumyalanmış bir ön kolu Flinders Petrie tarafından keşfedildi, ancak Émile Brugsch tarafından atıldı.

Horus'un dört oğlu, Antik Mısır dininde dört tanrıdan oluşan bir gruptu. Esasen mumyalanmış bedenlere eşlik eden dört kanopik kavanozun kişileştirmiş halleridir. Kalp, ruhu cisimleştirdiği düşünüldüğü için bedenin içinde bırakılmıştır. Beyin, sadece mukusun kaynağı olduğu düşünüldüğü için metal kancalarla çıkarılıp atılmıştır. Mide, karaciğer, kalın bağırsaklar ve akciğerler çıkarılıp, mumyalanıp kanopik kavanozlara kondu. Mumyalayıcıların bu ritüelden saptığı zamanlar da oldu: 21. Hanedan döneminde iç organları mumyalayıp sardılar ve onları vücuda geri koyup, kanopik kavanozları boş bıraktılar.
Kenneth Anderson Kitchen İngiliz İncil bilgini, Antik Yakın Doğu tarihçisi ve Liverpool Üniversitesi, İngiltere Arkeoloji, Klasikler ve Mısırbilim Okulu'nda Mısırbilim ve Fahri Araştırma Görevlisi Kişisel ve Brunner Profesörü. 1950'lerin ortalarından beri bu ve diğer konularda 250'den fazla kitap ve dergi makalesi yazmış, eski Mısır Ramesside Dönemi ve Mısır'ın Üçüncü Ara Dönem'i ile eski Mısır kronolojisi konusunda uzmanlaşmıştır. The Times tarafından "Mısır kronolojisinin mimarı" olarak tanımlanmıştır.