Duvar, Yılmaz Güney'in yazıp yönettiği 1983 yapımı filmdir. Yılmaz Güney'in, Cannes Film Festivali'nde büyük ödül Altın Palmiye'yi alan Yol filminden sonraki ilk, hayatını kaybetmeden önceki son filmidir. Ayrıca 1974 yılındaki Arkadaş filminden beri bizzat çekimlerinin başında bulunduğu ilk filmidir. Güney, 1974–1981 yılları arasını cinayetten ötürü hapishanelerde geçirdiği için bu dönemdeki filmlerinin çekimlerinde bulunamamış, filmlerini hapishaneden organize ve takip etmiştir. Duvar filminin çekimlerini ise 1983'te Fransa'da gerçekleştirmiş ve ilk olarak tekrar Cannes Film Festivali'nde göstermiştir.
Sevan Bedros Nişanyan, etimoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Türkiye Ermenisi yazar. Geçmişte Agos ve Taraf'ta köşe yazarlığı yapmasının yanında birden fazla seyahat kitabı yazdı. 2004'te, Ayşenur Zarakolu Özgür Düşünce Ödülü'nü aldı. Nişanyan, 2017 yılında hapisten firar etmesinin ardından Yunanistan'ın Sisam adasında dört yıl boyunca yaşadı. Ekim 2021'de Belgrad üzerinden Sisam adasına dönerken Yunanistan makamları tarafından persona non grata ilan edilerek sınırdışı edildi. Nişanyan 2,5 ay sonra Yunanistan'a döndü. Yunanistan'daki Ermeni Büyükelçiliği, Nişanyan'ın mahkeme kararına göre 15 gün içinde gönüllü olarak Yunanistan'ı terk etmesi gerektiğini belirterek, Ermenistan vatandaşı olduğu için "isterse Ermenistan'a gidebilir" bildiriminde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi veya Ulucanlar Cezaevi, 1925 ve 2006 yılları arasında Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde faaliyet göstermiş olan bir cezaevidir. Türk siyasi ve edebî hayatında da önemli bir yere sahip olan Ulucanlar Cezaevi'nin restore edilerek müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmesi projesi Altındağ Belediyesine verildi. 2009 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları 2010 yılında tamamlandı.
Mehmet Tarhan, Kürt vicdani retçi ve SPoD Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği gönüllüsü eşcinsel aktivist. Barış yanlısı bildirgesini ve zorunlu askerlik hizmetini reddettiğini ilk kez 27 Ekim 2001, tarihinde Ankara'da bir basın açıklaması yaparak kamuoyuna ilan etmiştir. Türk ceza kanununa göre suç sayılan bu açıklamasından sonra da savaş karşıtı etkinliklerine devam eden Tarhan, 5 Eylül 2004 tarihinde yine Ankara'da düzenlenen bir etkinlikte okuduğu basın açıklamasından dolayı, soruşturmaya tabi tutulmuş, ancak vicdani reddin temel bir insan hakkı olduğunu savunarak ifade vermeyi ve savcılığa gitmeyi reddetmiştir.
F Tipi Cezaevleri, yüksek güvenlikli cezaevlerine Türk infaz sisteminde verilen isimdir. Sosyal Tecrit modeline dayanmaktadır. Yüksek güvenlikli cezaevleri, Türkiye'de düzenlendiği biçimiyle, genellikle devlete karşı işlenen suçlar ve/veya organize suçlardan dolayı tutuklu ya da hükümlü bulunan mahpusların üç kişilik ya da tek kişilik yaşam birimlerinde kaldıkları ve mümkün olduğunca diğer mahpuslarla ve infaz memurlarıyla iletişimlerinin sınırlandırıldığı ceza infaz kurumlarıdır.
Hayata Dönüş Operasyonu, Türkiye'de cezaevlerindeki bazı tutuklu ve hükümlülerinin F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için 20 Ekim'de başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine karşı, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2'si asker 30'u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10.000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyonlara verilen resmi addır.
Mehmet Fikri Karadağ Türk asker. Kuvvayi Milliye Derneği'nin kurucusu. 1991-1996 yılları arasında Elazığ'da görev yaptı. 8. Kolordu Hareket Başkanı görevinde de bulundu. 30 Ağustos 2003 tarihinde emekli oldu. Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi'nden ayrılarak 2005 yılında Kuvvayi Milliye Derneği'ni kurdu. 2007 seçimlerinde İstanbul 1. bölgeden bağımsız milletvekili adayı olmuştur.
Ertuğrul Kürkcü, Türk sosyalist aktivist, yayıncı ve yazar. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Onursal Başkanı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Onursal Üyesi ve İlerici Enternasyonal Danışma Kurulu Üyesidir.
Türkiye'de iki çeşit cezaevi bulunmaktadır: tutuklu ve hükümlü cezaevi. Ancak birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlüler bir arada barındırılmaktadır. Bu cezaevleri genel olarak üç tipte bulunur: açık, yarı-açık ve kapalı cezaevleri. Günümüzde yarı açık cezaevi uygulamasına son verilmiştir. Kapalı cezaevleri ile yüksek güvenlikli cezaevleri arasında fark bulunur. Yüksek güvenlikli F tipi kapalı cezaevleri, tüm tretman programlarının uygulanabilmesi için uygun mekânlara sahip, mevzuatı gereğince sadece tehlikeli hükümlü ve tutuklu statüsündeki kişilerin barındırılabileceği, fizikî yapısı, elektrik ve elektronik güvenlik sistemleri ile yönetim planı bakımından güvenliği tehdit eden unsurları en aza indirilmiş içten ve dıştan koruma görevlileri ile firara karşı engelleri bulunan ve oda sistemine göre inşa edilmiş ceza infaz kurumlarıdır. Kurum özelliği ve güvenliği nedeniyle, proje aşamasında 24 saat kesintisiz ısınma, aydınlanma ve su verebilecek kapasitede kalorifer (fuel-oil), elektrik, jeneratör ve asıl su tesisatı ile donatılmıştır. Zemin tünel kazma girişimini engelleyici, yeterli miktarda hasır demirli betonla sağlamlaştırılmıştır. Kanalizasyon boruları firarı engelleyecek ebatlarda döşenmiş, rögarlar ile kontrol imkânı sağlanmış, çevreyi koruma amacı güdülerek arıtma tesisleri kurulmuştur. Bazı cezaevlerinde kadınlar ve çocuklar için ayrı bloklar bulunurken bazı cezaevleri yalnız kadınlar ve çocuklar içindir. Ayrıca geçmişte ıslahevi olarak adlandırılan çocuk eğitimevleri de günümüz ceza infaz kurumları içerisinde yer almaktadır.
Manisa davası ya da Manisalı gençler davası, Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 gence 26 Aralık 1995'te gözaltına alınmalarının ardından yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla açılan dava ile bu gençlere gözaltında işkence yaptıkları iddiasıyla polislere karşı açılan davalara, basında ve halk arasında verilen addır. Davalar Türkiye'de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi oldu ve uzun süre devam etti.
Ahmet Hurşit Tolon Türk asker. Eski 1. Ordu Komutanı.
Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Komünist Partisinin (TKP) birleşmesiyle kurulmuş bir siyasi parti.
Marmara Cezaevi veya eski adıyla Silivri Cezaevi, İstanbul'un Silivri ilçesinde yer alan ve yapımı 2008 yılında tamamlanan cezaevidir. 8 adet L tipi kapalı ceza infaz kurumundan oluşan "Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü", Türkiye'nin en modern ve yüksek teknolojili, Avrupa'nın en büyük cezaevidir.
Şanlıurfa Cezaevi, resmi adıyla Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Şanlıurfa'da bulunan bir E tipi kapalı ve açık cezaevidir.
Nahide Opuz davası, kadına yönelik aile içi şiddet nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’de Türkiye’ye karşı 2002 yılında açılmış bir davadır.
Türkiye'de suç ile polis ve jandarma teşkilatı mücadele etmektedir. 1990-2014 yılları arasında suç oranlarında önemli artış (%400) olmuştur. Hırsızlık, insan öldürme ve uyuşturucu suçlarında artış %600'e ulaşmıştır. 2015 yılında günde ortalama 4 kişi öldürüldü. Cinayetlerin çoğunun nedeni namus ve para iken, 369 kadın aile içi şiddet kurbanı oldu. Aynı yıl 18 yaşından küçük 193 çocuk öldürüldü.
Perinçek-İsviçre Davası, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile İsviçre Federal Hükûmeti adına İsviçre arasında Ermeni Soykırımı'nın inkârı üzerine 2007-2015 yılları arasında süren yargı süreci. 15 Ekim 2015 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi tarafından açıklanan kesin karar ile Doğu Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedildi ve İsviçre Devleti mahkûm edildi.
Ankara İstiklâl Mahkemesi, iki ayrı dönem görev yapmış Olağanüstü yetkilere sahip yargı organıdır.
Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi, 5237 nolu Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitap, dördüncü kısım, üçüncü bölümünde yer alan ve cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen kanun maddesidir. "Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" başlığı altında ele alınmaktadır. Suçu sabit görülen kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına mahkûm edilir. Suçun alenen işlendiği durumlarda ise cezada altıda bir oranında artırım uygulanır. Bu suçtan dolayı adalet bakanının izni olmadan kovuşturma yapılamaz. Günümüzde bu madde hakkında pek çok tartışma yaşanmaktadır.