İçeriğe atla

Bronşektazi

Bronşektazi
Bronşektazi Görünümü
UzmanlıkGöğüs hastalıkları Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Bronşektazi (bronş genişlemesi), bronşların doğuştan ya da sonradan 'geri dönüşsüz' biçimde genişlemesidir. Bronş genişlemesine, çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişken yaygınlıkta rastlanabilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen geri dönüşümsüz bir bozukluktur. İltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı yüksek ateş, halsizlik, üşüme gibi belirtilerle enfeksiyon fark edilebilir.

Kelime yapısı ve anlamı

Ektazi, genişleme anlamında bir sonektir. Bronş genişlemesini ifade etmek için Bronşektazi tanımı kullanılır.

Tanım

İlk kez 1819 yılında René Laënnec tarafından tanımlanan Bronşektazi, subsegmental hava yollarının anormal ve kalıcı genişlemesidir. Bronşektaziler olgularını ciddiyetlerine göre hafiften ağıra doğru silindirik, varriköz veya kistik yapıda olabilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde bronşektazilerin oluşumunda rol oynayan etmenlerin başında enfeksiyonlar gelmektedir. Oldukça sık rastlanan kızamık, tüberküloz ve boğmaca dışında, adenovirüsler, herpes virüsler, myocplasma pneumoniae ve aspergillus fumigatus da bronşektaziyle sonlanan alt solunum yolu enfeksiyonlarından sorumlu olabilmektedirler. Enfeksiyonlar dışında, özellikle gelişmiş ülkelerde kistik fibroz, bronşektazinin oluşumunda sık karşılaşılan bir etyolojik faktördür. Ayrıca silyer disgenezi sendromları, yabancı cisim aspirasyonları, sağ orta lob sendromu, immün yetersizlikler ve iyi kontrol edilmemiş astma bronşiale de bronşektaziyle sonlanabilmektedir. Bebekken ortaya çıkan bronş genişlemeleri doğumsaldır. Bronş duvarının esnekliğini ve desteğini sağlayan etkenlerin yetersizliği sonucu, bronşlar doğumdan başlayarak sürekli geniş kalır. Aslında edinilmiş bronşektaziler de aynı yetersizlik sonucu gelişir. Edinilmiş bronşektazilerde birçok bozukluk birlikte görülür. Kronik bronş iltihapları sırasında gelişen olaylar bronşun esnekliğini ve direncini bozarak sağlıklı yapısını kolayca değiştirir. Bir öksürük ya da güçlü soluk verirken karşılaşılan bir engel sonucunda bronş içindeki basıncın artması, bronş duvarının çökmesini kolaylaştırır. Bronş dokularında ya da bağdoku artmasıyla birlikte ilerleyen süreçler bronş duvarını yaygınlaştırıp çekerek bronşun genişlemesine neden olur.

Bronş genişlemesi, salgı birikimine yol açmaktadır. Bu iltihap üretici mikropların barınmasına uygun bir ortam oluşturur. Böylece bronş genişlemesi iltihaplanmaya ve bronş duvarında direncin azalmasına neden olur.

Bronkoskopi Uygulamasında Bronşların Görünümü

Belirtiler

Başlıca belirtiler öksürük ve balgamdır. Öksürük persistan (devamlı) balgam ise kötü kokuludur. Bunlar genelde hep bir arada görülür. Ayrıca solunum zorluğu da gözlemlenebilir. Ancak çok baskın şekilde görülmemektedir. Yaşam süresince, özellikle bronşektazi üzerine iltihap eklendiğinde balgamda kan görülebilir.

Hastalık seyri

Hastalığın ağır şekilde ve uzun sürmesi durumunda beslenme bozukluğuna ve kansızlığa da bağlı olarak Hipertrofik Pulmoner Osteoartropati denen kemik hastalığı ortaya çıkabilir.

Bronş genişlemesi, bronşlarda gelişen geriye dönüşsüz özellikte yapı bozukluklarına sebebiyet vermektedir. Düzensiz aralıklarla görülen, bu belirtiler her seferinde biraz daha uzayıp sıklaşırken, genel sağlık durumu giderek bozulur. İtihaplanmanın yayılması, bronş ağacında enfeksiyonun ilerlemesine, her enfeksiyon durumu daha geniş bir akciğer doku bölgesinin yıkımına yol açar. Sonuçta solunum işlevi düzensizleşir ve solunum yetmezliğine sebep olur.

Hastalıkta kesin tanıyı Bronkoskopi ve Tomografi yöntemi vermektedir. Daha önceki yıllarda bronkografi denen solunum yoluna kontrast madde vererek çekilen akciğer filmiyle teşhis koyulurken, günümüzde hastaya herhangi bir ilaç verilmeden ve müdahalede bulunmadan çekilen akciğer tomografisiyle kesin teşhis koyulmaktadır.

Bu durumun belli bir alanda sınırlı kaldığı olgular cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. Cerrahi girişimin mümkün olmadığı durumlarda hastalığın ilerleyici özelliği ve komşu dokuları da yıkıma uğratabileceği göz önüne alınarak sürekli ya da müddetli ilaç tedavisi uygulanır, ilaç tedavisinin amacı hastalığın ilerlemesini durdurmak ve sağlıklı dokuları korumaktır. Bu tedavi biçimiyle hastalık belirtilerinde uzun süreli gerilemeler sağlanabilir.

Cerrahi girişim dışında, salgıların boşaltılması ve enfeksiyon noktalarının antibiyotikle kurutulması yöntemine başvurulur. Dolan bronşları boşaltmak için akciğer filminde hangi bronşların genişlediği saptanır, daha sonra hastaya bu bölgeyi en rahat boşaltacak duruş biçimi verilir. Ayrıca balgam söktürücü ve balgam yumuşatıcı ilaçlar da kullanılır. İçilerek kullanılanların yanı sıra aerosol biçiminde püskürtülerek ya da bir sonda aracılığıyla doğrudan bronşlara gönderilen antibiyotikler enfeksiyon odaklarına karşı yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Hastalıkla mücadele

  • Bilinen tek tedavi şekli bronşektazili alanın cerrahi müdahale ile çıkarılmasıdır. Ameliyatın mümkün olmadığı durumlarda hastalığın seyri kontrol altına alınarak semptomların azaltılması ve buna bağlı olarak hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmelidir.
  • Uzun süre kullanılması gereken antibiyotikler, kültür antibiyogram sonuçlarına göre seçilmelidir. Birçok doktor Bronşektazi konusunda yeterli yönlendirmeyi yapmadığı içinhasta yorumu, bu teşhisle verilen ilaçlardan önce doktordan mutlaka kültür antibiyogram talep edilmelidir.
  • Enfeksiyonların gelişimini önleyebilmek için, akciğer fizyoterapisi uygulanmalı ve bronş ağacındaki balgam boşaltılmalıdır. Enfeksiyon oluşumu, akciğerde biriken balgamın bakteri oluşumuna müsait olduğu durumlarda kendini gösterir. Her sabah ve her gece akciğerler mümkün olduğunca temizlenmelidir.
  • Akciğer fizyoterapisi için fizyoterapistinizin size özel duruş pozisyonları geliştirmesi veya yönlendirmesi gerekmektedir. Pek çok fizyoterapi şekli vardır.

Kökeni İskandinav ülkelerine dayanan hastalık, genetik bilimine girmektedir. Bazı hastalıklarla etkileşime girerek evrim geçirebilir. Doğuştan kazanılan Bronşektazilerde bu tür etkileşime bağlı yapı değişiklikleri gözlemlenmektedir.

Önlemler

  • Hastalıktan şüphelenilmesi durumunda doktora başvurulmalıdır.
  • Doktor tarafından önerilmedikçe antibiyotik kullanılmamalıdır.
  • Nefes egzersizleri ve fizyoterapi uygulanmalıdır (fizyoterapist kontrolünde).
  • Ateşli hastalıklardan kaçınılmalı ve ateş önlenmelidir.
  • Mayalı ürünler mümkün mertebe tüketilmemelidir (Örnek: bira, şarap, ekmek).
  • Spor yapılmalıdır (özellikle yüzme ve hafif yürüyüşler).
  • Antibiyotik verilmeden ve kullanımdan önce mutlaka kültür antibiyogram yaptırılmalıdır.
  • Sabah ve akşam olmak üzere her gün bronşlardaki iltihap sökülmeli, temizlenmelidir.
  • Nemli, klimalı, endüstri ürünleri gibi irritanlara maruz kalınabilecek ortamlarda bulunulmamalıdır.
  • Uyku ve yemek alışkanlıkları düzenlenmelidir.
  • Hasta, doktoruyla sürekli iletişim halinde olursa, hastalık konusunda daha bilgili ve dirençli olacaktır.
  • Hasta kesinlikle üzülmemelidir. Moral hastalığın gelişiminde direkt etkendir.
  • Sigara kesinlikle kullanılmamalı, sigara dumanına maruz kalınmamalıdır.
  • Vitamin kullanımı vücudu daha dirençli kılacaktır. Bu durumda vücudun hangi vitaminlere gereksindiği uzman bir doktordan öğrenilebilir.


Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Astım</span> solunum yolları rahatsızlığı

Astım , küçük bronşların ve bronşiollerin, çeşitli uyaranlara aşırı tepki vermesinin sonucu ortaya çıkan, solunum yolu daralmasına sebep olan kronik bir rahatsızlıktır. Buna hava yollarında iltihap da eşlik eder. Çocukların %10'u, erişkinlerin %6'sı astım hastasıdır. Astım atakları esnasında solunum güç ve hırıltılıdır, çoğu zaman öksürük de vardır. Hastaların bir bölümünde astım, ilaçlarla kontrol altına alınmazsa KOAH hastalığına sebep olabilir.

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Verem</span> Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu bulaşıcı hastalık

Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.

Efüzyonlu Otit Media (EOM) genel ve lokal enfeksiyon belirti ve bulguları olmadan sağlam kulak zarı arkasında sıvı toplanmasıyla ortaya çıkan bir orta kulak iltihabı tipidir.

<span class="mw-page-title-main">Öksürük ilacı</span> antitussifler

Öksürük ilacı öksürük ve öksürükle ilgili durumların tedavisinde kullanılan ilaçlara verilen isimdir. Öksürük ilaçları ikiye ayırılabilir: kuru öksürüklerin tedavisinde kullanılan öksürük dindirici antitussifler ve balgam üreten öksürüklerin tedavisinde kullanılan ekspektoranlar.

<span class="mw-page-title-main">Öksürük</span> Tahriş edici maddeleri temizlemek için bir refleks olarak akciğerlerden ani hava çıkışı

Öksürük, havanın akciğerlerden spazmodik bir şekilde çıkmasıdır. Üst solunum yollarının irritasyonu (tahriş) veya enflamasyonu sonucu olabileceği gibi, alt solunum yolları ile ilgili de olabilir. Kronik öksürüğe en çok neden olan üç etmen reflü, astım ve post-nazal akıntıdır.

<span class="mw-page-title-main">Farenjit</span>

Farenjit, Pharyngitis yutağın (farenks) iltihaplanmasına (enflamasyon) yani yutak ve boğaz iltihaplanma verilen bir hastalıktır. Yutağın bazen mikrobik, bazen metabolik, bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesi olan farenjit sıklıkla boğaz ağrısı veya boğaz yangısı olarak anılır. Bademciklerin enfeksiyonu, tonsilit, de eş zamanlı olarak görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Solunum sistemi</span> Hayvanlarda ve bitkilerde gaz alışverişini sağlayan biyolojik sistem

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

Septisemi (kan zehirlenmesi), kana bakteri ya da toksin karışmasıdır. Septisemi birkaç yolla oluşabilir:

Plörezi veya Plöral efüzyon, akciğerleri çepeçevre saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla sonuçlanan hastalıkların genel ismidir. Halk arasında zatülcenp adıyla bilinir. Her yaştan insanda görülebilir. Tüberkülozdan kansere, kalp yetersizliğinden romatizmal hastalıklara kadar 50'den fazla nedeni vardır. ABD'de yılda 1 milyon kişide plörezi tanısı konduğu istatistiklerle saptanmıştır. Türkiye'de de çok görülen akciğer hastalıklarından biri olan plörezinin nedenleri içinde gençlerde tüberküloz, yaşlılarda ise kanser ve kalp yetersizliği ilk sıralarda gelir. Zatürenin neden olduğu plörezilere ise her yaşta rastlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Pnömokok</span> Bakteri türü

Pnömokok, vücudun farklı bölgelerinde ciddi enfeksiyon hastalıklarına neden olan bir bakteri türüdür. Latince adı; Streptococcus pneumoniae şeklindedir.

<span class="mw-page-title-main">Sertleşme bozukluğu</span>

Sertleşme bozukluğu veya ereksiyon bozukluğu, penis sertleşmesi bozukluğu veya halk arasındaki adı ile iktidarsızlık, cinsel güç yetersizliği veya sertleşme sorunu, bazı psikolojik ya da fizyolojik sağlık sorunlarından dolayı cinsel birleşme sırasında yalnız erkeklerde görülen sertleşme olamama durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Atelektazi</span>

Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.

Kistik fibrozis, akciğer, pankreas, bağırsak, ter bezleri dış salgı bezlerinde görülen, otozomal resesif kalıtımlı bir gen hastalığıdır. Kistik fibrozis hastalığı, aynı anda solunum sistemi, sindirim sistemi gibi vücudun birden çok sistem ve organını etkileyebilir. Doğumla birlikte görülen fibrozis, bu etkileme sonucu işlev bozukluklarına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Fırsatçı enfeksiyon</span> normalde mevcut olmayan bir fırsattan yararlanan patojenlerin neden olduğu enfeksiyon

Fırsatçı enfeksiyon özellikle fırsatçı patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlardır. Genellikle sağlıklı bir konak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi ile bu hastalıklardan korunmaktadır ancak yetersiz bağışıklık sistemi durumlarında bakteriyel, viral, mantarlara bağlı ya da protozoal enfeksiyonlar bu durumdan yararlanarak enfeksiyon oluştururlar. Bağışıklık sistemi yetersizliği bu patojenlere hastalık oluşturmak için bir "fırsat" sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">MERS</span> Virüs kaynaklı ölümcül, bulaşıcı hastalık

MERS ya da ODSS bir koronavirüs enfeksiyonudur. Bu hastalığa sebep olan virüs MERS-CoV'dır. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35-40'ı hayatını kaybetmektedir. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Akut bronşit</span> Sağlık durumu

Aynı zamanda, chest cold olarak da bilinen akut bronşit, akciğerlerin bronşlarının kısa süreli iltihaplanmasıdır. En sık görülen semptomu öksürüktür. Diğer semptomları arasında balgamlı öksürük, sibilan ral, dispne, ateş, göğüste rahatsızlık vardır. Enfeksiyon birkaç ila on gün arasında sürebilir. Öksürük, birkaç hafta boyunca devam edebilir ve toplam belirti süresi genellikle üç hafta civarındadır. Bazılarının altı haftaya kadar semptomları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Balgam</span> Vücut sıvısı

Balgam, alt solunum yolundan dışarı öksürülen mukustur. Tıpta balgam örnekleri, çıplak gözle incelemelerde, solunum yolları enfeksiyonlarına yönelik mikrobiyolojik taramalarda ve solunum sisteminin sitolojik incelemelerinde kullanılır. Bu tarz incelemelerde hastanın numuneye burundan gelen herhangi bir mukus madde karıştırmaması kritiktir.

<span class="mw-page-title-main">Mastoidit</span> Orta kulak hastalığı

Mastoidit kafatası tabanında bulunan, temrporal kemiğin bir parçası olan ve içierisinde hava hücreleri olan mastoid parçanın enfeksiyonu olarak tanımlanır. Enfeksyon mastoid boşluktaki hava hücreleri içerisindeki mukozal yüzeyin infalamasyonudur. Mastoid parça içerisindeki hava hücreleri kulakla bağlantı halindedir. Mastoidit sıklıkla yeterli tedavi edilmemiş akut Orta kulak iltihabı sonucunda gelişir ve eskiden çocukluk çağında ölüm sebeplerinin önemli bir kısmından sorumluydu. Günümüzde gelişmiş antibiyotikler nedeniyle gelişmiş ülkelerde bu hastalıklar daha çok medikal tedavi ile takip edilemkte, cerrahiye nadiren ihtiyaç duyulamktadır. Antibiyotik reçete edilme oranlarında azalma olması günümüzde orta kulak iltihabı artışına sebep olmamıştır. Bunun bir nedeninin çocukluk çağı aşılarından olan Hemofilus ve Streptokok aşıları olduğu düşünülmektedir.Tedavi edilmemiş enfeksiyonlar komşu kemik yapılara ve kafa içi alana yayılarak ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Solunum yolu hastalığı</span> solunum sisteminin hastalığı

Solunum yolu hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları veya akciğer hastalıkları, hava soluyan hayvanlarda gaz alışverişini zorlaştıran organ ve dokuları etkileyen patolojik durumlardır. Soluk borusu, bronşlar, bronşiyoller, alveoller, plevra, plevral boşluk, sinirler ve solunum kasları dahil olmak üzere solunum yollarının durumlarını içerir. Solunum yolu hastalıkları soğuk algınlığı, grip ve farenjit gibi hafif ve kendi kendini sınırlayan hastalıklardan bakteriyel pnömoni, pulmoner emboli, tüberküloz, akut astım, akciğer kanseri ve COVID-19 gibi ciddi akut solunum sendromları gibi hayatı tehdit eden hastalıklara kadar uzanır. Solunum yolu hastalıkları, ilgili organ veya doku, ilişkili belirti ve semptomların türü ve şekli veya hastalığın nedeni de dahil olmak üzere birçok farklı şekilde sınıflandırılabilir.