
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı veya yaygın adıyla Birleşik Krallık, Avrupa anakarasının kuzeybatı kıyılarında, Kuzeybatı Avrupa'da egemen bir ülkedir.

İngiltere, Birleşik Krallık'ı meydana getiren dört ülkeden biridir. Ülke, kabaca %62'sini kapladığı Büyük Britanya adasında ve 100'den fazla küçük bitişik adada yer almaktadır. Kuzeyde İskoçya ve batıda Galler ile kara sınırı bulunmaktadır ve doğuda Kuzey Denizi, güneyde Manş Denizi, güneybatıda Kelt Denizi ve batıda İrlanda Denizi ile çevrilidir. Kıta Avrupası güneydoğuda, İrlanda ise batıda yer alır. Başkenti ve en büyük şehri Londra'dır.

Anglosaksonlar, Anglus, Sakson ve Jüt karışımı bir Cermen halkı. 5. yüzyıldan itibaren Romalıların Britannia olarak isimlendirdiği adayı istila etmiş ve 865'teki Viking istilasına kadar adanın tamamını yönetmişlerdir; Viking istilasından Norman istilasına kadar geçen sürede ise bazen adanın bir kısmını, bazen tamamını yönetmiş ve bazen de adanın kontrolünü tamamen Vikinglere kaptırmışlardır. Vikinglerin gelişiyle İngiltere'deki Anglosakson kontrolü önemli ölçüde zayıflamış ve Normanların gelişiyle birlikte tamamen sona ermiştir.
Eski İngilizce şu anki İngiltere olan bölgenin belli bölümlerinde ve Güney İskoçya'da 5. yüzyılın ortalarından 12. yüzyılın ortalarına kadar konuşulmuş İngilizcenin eski şeklidir. Bu dil, Batı Cermen dillerinden birisiydi ve bu yüzden de Eski Frizce ve Eski Saksoncayla yakından ilgilidir. Ayrıca dil, Kuzey Cermen dil grubundan Eski Norsçanın da büyük etkisi altında kalmıştır.

İngilizler, İngilizce dilini konuşan ve ortak tarih ve kültürü paylaşan bir topluluk olarak İngiltere'de ortaya çıkmış etnik grup ve millettir. Tarih boyunca İngiltere'de ikamet etmiş olan farklı grupların karışımıyla yeni bir kimlik oluşturmuşlardır; Anglo-Saksonlar, Vikingler, Bretonlar ve Normanlar İngiliz kimliğini oluşturan etnik gruplardır.

I. Knut ya da Büyük Knut, İngiltere, Norveç ve Danimarka Kralı. Çatalsakal Sweyn'in oğlu.

Húskarl sadece savaşmak için edinilen köle, özellikle İskandinavya’da kralın veya yerel yöneticilerin özel muhafızı anlamında kullanılır. Bu kurum İngiltere’nin 11. yüzyılda Vikingler tarafından istilasının ardından Anglosaksonlar arasında da yerleşmiştir. İngiltere’de húskarlın hem askeri hem de idari sorumlulukları olurdu. Hastings Muharebesi sırasında İngiltere kralı Harold Godwinson için savaştıkları bilinmektedir.

Britonlar, en azından Britanya Demir Çağı'ndan Yüksek Orta Çağ'a kadar Büyük Britanya'da yaşayan yerli Kelt halkını ifade eder. Bu dönemde, Galler, Cornish ve Bretonlar gibi farklı gruplara ayrılmışlardır. Modern Brittonik dillerin atası olan Ortak Brittonik dilini konuşuyorlardı.

Tavşanayak Harold ya da I. Harold, 1035 ile 1040 yılları arası İngiltere Kralı. "Tavşanayak" lakabı hızına ve av yeteneklerini vurgular. İngiltere, Danimarka ve Norveç Kralı Büyük Knud'un ilk karısından doğan en küçük oğludur.

Æthelstan ya da Athelstan, 924 ile 927 yılları arasında Anglo-Saksonların Kralı ve 927 ile 939 yılları arasında İngilizlerin Kralı. Kral Yaşlı Edward ve ilk karısı Ecgwynn'ın oğludur. Modern tarihçiler onu İngiltere'nin ilk kralı ve en büyük Anglo-Sakson krallardan biri olarak belirtirler. Hiçbir zaman evlenmemiştir ve yerine baba olan bir kardeşi I. Edmund geçmiştir.

I. Ethelred 865'ten ölümüne kadar Wessex Kralıydı.

Monmouth'lu Geoffrey, bir İngiliz din adamı, antropolog ve İngiliz tarihçiliğinin gelişiminde ve Kral Arthur masallarının popülaritesinde rol oynamış önemli figürlerden biriydi. En çok Britanya Krallarının Tarihi isminde, zamanında çok popüler olan, orijinal Latincesinden başka dillere çevrilmiş olan eseriyle tanınır. 16. yüzyıla kadar tarihsel olarak güvenilir kabul edilirken, günümüzde tarihsel olarak güvenilmez kabul edilmektedir.

Witan, yedinci yüzyıldan 11. yüzyıla kadar Anglo-Sakson İngiltere'de kralın konseyiydi. Hem dini hem de seküler önde gelen kodamanlardan oluşuyordu ve konsey toplantılarına bazen Witenagemot deniyordu. Birincil işlevi, kanunların ilanı, yargı kararları, arazi devrine ilişkin sözleşmelerin onaylanması, anlaşmazlıkların çözümü, başpiskopos ve piskoposların seçimi gibi ulusal öneme sahip diğer konularda krala tavsiyelerde bulunmaktı. Witan ayrıca yeni bir kralın atamasını yapmak ve onaylamak zorundaydı. Üyeleri ealdormanler, thegnler ve kıdemli din adamları da dahil olmak üzere en önemli soylulardan oluşuyordu.

Ealdred, erken Orta Çağ İngilteresi'nde Tavistock Başrahibi, Worcester Piskoposu ve York Başpiskoposu'ydu. Dönemin bir dizi başka din adamıyla akrabaydı. Winchester'daki manastırda keşiş olduktan sonra, yaklaşık olarak 1027 yılında Tavistock Manastırı Başrahibi olarak atandı. 1046'da Worcester Piskoposluğu'na seçildi. Ealdred, piskoposluk görevlerinin yanı sıra, İngiltere Kralı Günah Çıkartıcı Edward'a bir diplomat ve askeri lider olarak hizmet etti. Kralın ardında bir veliaht bırakmadan ölmesinin ardından veraseti güvence altına almak için kralın akrabalarından biri olan Sürgün Edward'ı Macaristan'dan İngiltere'ye geri getirmek için çalıştı.

Stigand, Norman Fethi öncesinde İngiltere'de Canterbury Başpiskoposu olan Anglo-Sakson bir din adamıydı. Doğum tarihi bilinmemekle beraber 1020 yılına gelindiğinde kraliyet papazı ve danışmanı olarak görev yapıyordu. 1043'te Elmham Piskoposu seçildi ve daha sonra Winchester Piskoposu ve Canterbury Başpiskoposu oldu. Stigand, birkaç Anglo-Sakson ve Norman kraliyet hanedanı üyesi olan İngiltere hükümdarının danışmanıydı ve birbiri ardına altı krala hizmet etti. Winchester ve Canterbury'nin piskoposluğunu aynı anda elinde tutma konusundaki çoğulculuğu, kısaca aynı anda iki makamı birden elinde tutması nedeniyle birkaç papa tarafından aforoz edildi. En nihayetinde 1070 yılında tahttan indirildi ve mülklerine ve kişisel servetine Fatih William tarafından el konuldu. Stigand, Winchester'da hapsedildi ve burada öldü.

Anglosakson paganizmi, MS 5. ve 8. yüzyıllar arasında Erken Orta Çağ İngiltere'sinin başlangıç döneminde, Anglosaksonların izlediği dini inanç ve uygulamaları ifade eder. Kuzeybatı Avrupa'nın büyük bir kısmında bulunan Cermen paganizminin bir çeşidi olan bu paganizm, birçok bölgesel varyasyona sahip, heterojen bir inanç ve kült uygulama çeşitliliğini kapsıyordu.

Güney Saksonya Krallığı veya Sussex Krallığı, Roma sonrası Britanya'da Anglosaksonlar tarafından kurulan yedi geleneksel krallıktan biriydi. Krallık, Büyük Britanya adasının güney kıyısında, başlangıçta altıncı yüzyıldan kalma bir Sakson kolonisiydi ve daha sonra bağımsız bir krallıh haline geldi.

Anglosakson mimarisi, İngiltere'deki mimarlık tarihinde 5. yüzyılın ortalarından 1066'daki Norman Fethi'ne kadar olan bir dönemdi. Britanya'daki Anglosakson laik binaları genellikle basitti ve çatı kaplaması için esas olarak sazlı ahşap kullanılarak inşa edilmişti. Evrensel olarak kabul edilen hiçbir örnek yer üstünde günümüze ulaşamamıştır. Genellikle eski Roma şehirlerine yerleşmeyi tercih etmeyen Anglo-Saksonlar, tarım merkezlerinin yakınında, nehirlerdeki sığ yerlerde veya liman görevi görecek küçük kasabalar inşa ettiler. Her kasabanın merkezinde, merkezi bir ocakla donatılmış bir ana koridor bulunmaktaydı.
Ambrosius Aurelianus, 5. yüzyılın ortalarında Britanya'da yaşamış Roma-Briton lideridir. Tarihsel kaynaklar, onun Romalı kökenli soylu bir aileden geldiğini ve Britanya'daki Anglosakson istilalarına karşı mücadele ettiğini belirtir. Ambrosius, özellikle Gildas adlı tarihçinin "De Excidio et Conquestu Britanniae" adlı eserinde, Saksonlara karşı direnişin başındaki lider olarak anılır. Onun önderliğinde Britonlar, bir dizi başarılı savaşlar yaparak Sakson ilerlemesini durdurmuş ve Britanya'nın bazı bölgelerini geri kazanmıştır.
Anglosakson tanrıları genel olarak az belgelenmiştir ve Anglosaksonların dini hakkında çok şey, diğer Cermen halklarının dinlerinden bilinenlere dayanarak çıkarılmaktadır. Anglosaksonların Britanya Adaları'nı istilası ile Hristiyanlaşmaları arasındaki döneme ait yazılı kayıtlar oldukça kıttır ve bilinenlerin çoğu, Bede gibi tanımları diğer Cermen mitolojileri ve mevcut arkeolojik buluntularla karşılaştırılabilecek daha sonraki Hristiyan yazarlarından gelmektedir. Aşağıdaki liste eksiktir ancak söz konusu tanrıların belgelenme durumunun kısa bir tartışmasını da listeler ve eleştirel bir şekilde değerlendirilmelidir.