İçeriğe atla

Bretton Woods sistemi

Koordinatlar: 44°15′16″N 71°26′52″W / 44.25436°K 71.44787°B / 44.25436; -71.44787

Bretton Woods sistemi, II. Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1944'te ABD'nin küçük bir kasabası olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Finans konferansında ortaya çıkan iktisadi sistemdir.[1] Bu konferansa 44 ülkenin temsilcileri katılmıştır ve bu konferansa gelen devletlerin yarısından fazlası az gelişmekte olan ülkelerdir. Ayrıca Romanya dışındaki sosyalist ülkeler fona üye olmamış ve sistemin dışında kalmışlardır. Aynı zamanda Bretton Woods sisteminin kurulma sebeplerinden biri olan 1929 yılında yaşanan ekonomik buhran ve hemen ardından gelen dünya savaşı ile ekonomisi dibe vuran ülkeler, uluslararası alanda yaşanan para değişiminin duraksama noktasına gelişi ve savaş sebebiyle ülkeler arası alım satım ticaretinin durması, uluslararası alanda tekrar parasal döngünün düzelmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması için böyle bir sistemin kurulması amaçlandı.

Bretton Woods uluslararası para idare sistemi, dünyanın önde gelen devletleri arasındaki ticari ve finansal işlemlerde uyulması gereken kuralları belirler. Bu sistem, dünya tarihinde ilk kez, bağımsız ulus-devletlerin kendi aralarında ortak bir parasal düzen üzerinde anlaşmaları sonucunda uygulamaya konulmuştur. Bretton Woods sistemi hem ekonomik hem de siyasi yönden gelişmiş ülkelerin liderliğinde İkinci dünya savaşından yıkılan ve harap olan Avrupa'nın tekrar kalkınmasını sağlamak için yapılan ve savaş sonrası talan edilmiş bitik halde olan dünya ekonomisini yeniden ayağa kaldırmak ve canlandırmak ve ülkelerin paralarını teminat altına almak için kurulmuştur. En büyük gayesi dünya ticaretindeki engellerin yok olmasını biten ekonomilerin tekrar canlandırılıp ekonomiyi savaşın olmadığı anlardaki gibi istikrarlı olmasını sağlayacak şekilde uluslararası ve bir dünya parasal sistemin kurulması yönünde ülkelere destek olmak için kurulmuştur.

Uluslararası para sisteminin kurallarını belirleyen bu anlaşma, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kurulmasına karar vermiştir. Bu kurumlar, 1946'da, yeterli sayıda ülke anlaşmayı imzalayınca faaliyete geçmiştir. Bretton Woods sistemi faaliyete geçince artık tüm dünyaya faydası olacak şekilde ayarlanmış ve dünya ekonomisinin ihtiyaçlarını giderecek şekilde ortaya çıkmıştır. Bu sistem savaş sonrası yıkılan ülke ekonomilerini kalkındırmak ve bu ülkeleri uluslararası ekonomiye katkı sağlayacak şekilde monte etmek ve dünyadaki para ticaretinin döngüsünü savaş olmamış gibi sağlamaktır.

Bu sistemin getirilmesini isteyen ABD'nin önerilerini ünlü ekonomist Harry Dexter White sunmuştur. John Maynard Keynes ise İngiliz ekibinin başındadır. Bu konferansta altına dönüştürülebilen tek para biriminin dolar olmasına, diğer para birimlerinin değerlerinin de dolara göre ayarlanmasına karar verilmiştir

Tüm para birimlerinin dolara endeksli olması zamanla piyasalarda gerilim yaratmış ve 1971'de ABD'nin doları altına endekslemekten vazgeçtiğini açıklamasıyla sistem çökmüştür. Ortaya çıkan bu krizin en önemli sebebi ABD dışındaki ülkelerde dolar miktarının artması ve bu sebeple doların değerinin düşmesidir. Bretton Woods sisteminin temel amaçlarından biri Amerika Birleşik Devletlerinin dünyadaki para akışını düzenlemek ve İkinci Dünya Savaşı sonrası yıkılan harap olan Avrupa'nın para olarak kendisine bağlı olmasını amaçlamıştır. Ayrıca Bretton Woods sistemi İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkelere yaptığı parasal yardımlarla ülkelere aynı sabit kurdan para ile dağıtımın olması, birçok ülkenin bu sistemin içinde yer almasıyla birlikte bir nevi dünyanın küreselleşmesine önayak olmuştur.

Bretton Woods sisteminde iki plandan söz edilmiştir. Bunlardan birincisi olan İstikrar Fonudur. Bu fona göre uluslararası ticareti düzenleme yaparak ödemeler dengesinin sorunlarını gidermek ve uluslararası para ve kredi akışını düzenlemesi amaçlanmıştır. Bir diğer plan ise Keynes Planıdır bu planda öngörülen ise Dünya Ticaret Bankası'nın kurulması amaçlanmıştır. Bu planda amaçlanan ise dünya bankası olarak 'Bancon' adı verilen uluslararası rezerv ile çalışacaktı.

Bu iki plandan Keynes Planı daha çok ilgi görse de artık İngiltere'nin dünya ekonomisine tek başına yön veremeyecek kadar güçlü olamaması nedeniyle hayata geçmemiştir. Keynes planının asıl amacı ise Kriling Birliğinin kurulmasıdır. Uluslararası tahsilatlarda MB rolünü üstlenecek olan birlik 'BANCOR' ile kendi para birimini ortaya çıkararak dış borçlar sisteme üye ülkelerin aralarında yer değiştirmiş olacaklardır. İngiltere İkinci Dünya Savaşı'nda tahrip olup ekonomisinde ciddi hasarlar alması sonucu artık yeni bir lider olan Amerika'nın amaçladığı ve savunduğu plan olan İstikrar fonu kabul edilmiştir. Böylelikle artık Amerika dünyada tek güç olarak yükselmiş ekonomik gücünü de kullanarak yükselen güç olarak dünyaya egemen olmaya başlamıştır. ABD'nin öneresi olan White Planı ise uluslararası bir değer taşıyan paraların ortak para birimlerini oluşturulması sorunlarını çözmeyi amaçlar ve dünya para sisteminde altının esas alınmasını öngören ve kabul edilen plandır.

Bretton Woods sisteminin temel özellikleri ve Sistemdeki bazı oluşan sorunlar : a-)Doların değerine göre ayarlanmış ve dolar altına dönüştürülebilen tek para biçimidir. b-) Ulusal paraların değerleri dolara göre ayarlanmış ve değerler IMF'ye kaydedilmiştir. c-) Ülkeler ulusal paralarının belirlenmiş kurlarında %1'lik oynama yapabilirler ve bu sınırda istikrarlı kalabilmeleri için Merkez bankaları döviz alıp satabilirler. Bu sistemde ortaya çıkan bazı sorunlar da olmuştur. Bunlardan biri likidite ve anahtar paraya güven sorunudur; yani ülkeler merkez bankalarında uluslararası yüksek likidite miktarda sahip iseler paralarının dış değerini belli ölçülerde sabit tutma şanslarına sahiptirler. Sorunlardan bir diğeri ise Dış denge sorunudur bu soruna göre IMF sistemi otomatik denk mekanizmasına sahiptir. Sabit kurun temelinden dolayı otomatik denkleşme oluşma şansı yoktur. Kaynak israfı sorunun da ise altın talebi altının üretimine bağlı olduğu için sayılı kaynaklarla elde edilen altının ülkelerin kasalarına girdiğini görüyoruz bu yüzden kaynak israfı söz konusudur. Bretton Woods sistemindeki ödeme bilançosu düzenleme mekaniği altın standardı ile benzer özellikler göstermekteydi. Temel farkı ise ABD dışındaki ülkelerin altın yerine dolar cinsinden kafi uluslararası rezerv bulundurmak zorunda olmalarıydı altın standardında böyle bir olay yoktu.

Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı sonrası tüm dünya yoksulluk ve sefalet ile uğraşmış ekonomisi bozulan devletlerin kendilerine bir çıkış yolu ve ekonomik kaynak olarak bir kurtuluş reçetesi olarak karşılarına Bretton Woods sistemi çıkmıştır. Sistemin işleyişine baktığımızda ise ayarlanabilen sabit bir kur modeline dayanmaktaydı. Bu modele göre ABD dışındaki tüm üye ülkelerin milli para birimleri Amerikan Doları cinsinden tanımlanır ve Amerikan Doları farklı ülkenin para birimine değil 1 ons ağırlığındaki altına 35 dolar fiyatından sabitlenmiştir. Her ulusal paranın dolar paritesi olduğu için altının da paritesi bulunmaktaydı. Aslında tüm sistem altına dayanmaktaydı ve o yüzden bu sisteme 'Altın kambiyo' sistemi de denilmektedir

ABD savaştan güçlenerek çıkmıştır. Ayrıca zaten güçlü olan ekonomisini de savaşta koruyarak ekonomik olarak da kendini koruyup Bretton Woods sistemi ile oluşabilecek yeni bir dünya düzeninde dünyanın yeni hamisi olabileceğini düşünmüştür. Bretton Woods sistemi ile Amerika sağlam ve güçlü ekonomisi ile diğer ülkelere göre bayağı güçlenmiştir ve uluslararası alanda ve dünyada paradan sorumlu ve yeni güç olma yolunda emin adımlar atmıştır. Bretton Woods sistemi gibi ABD'nin dünyanın hamisi olmak istediğini gösteren benzer diğer uygulamalar ise Truman Doktrini, Marshall planıdır. Hem Bretton Woods sistemi hem de Truman Doktrini ve Marshall Planı gibi uygulamalar ABD'nın küresel dünyada tek güç olma isteği, hakimiyeti altına aldığı ülkeleri parasal ve ekonomik anlamda gücünü devam ettirme politikası olarak görülür. Bretton Woods sistemi serbest piyasa ekonomisinin savaşta çok yara almayan Amerika Birleşik Devletleri'nin önderliğinde ortaya çıkan uluslararası kuruluş aracılığı ile yönetilmeye başlanmıştır. Bretton Woods sisteminin temel amaçlarından biri değişen dünyada ABD'nin yeni ortaya çıkacak çok taraflı küresel ekonomik sisteme hakim olmasıdır. Ancak Bretton Woods sisteminin devam edebilmesi için eskisi gibi bir dünya savaşının olmaması lazımdır.

Kuruluşlarında itibaren IMF'ye ve Dünya Bankası'na 1947 yılında üye olan Türkiye IMF'den aldığı yardımlarla ülke içinde siyasetini sürdürmüştür. Aynı zamanda Türkiye yapılan araştırmalara göre IMF ile en çok Destekleme Düzenlemesi (Stand-By) anlaşması yapan ülkeler arasında gözükmektedir. Dünya Bankasına üye olan bir ülkenin IMF'ye üye olma şartı göz önünde bulundurulmaktadır. Aynı zamanda IMF'den ayrılan bir ülkenin Dünya Bankasından da ayrılması gerekmektedir. Çünkü bu yapılar Bretton Woods sisteminin yapıları arasındadır. Fakat IMF'ye üye olan bir ülkenin Dünya Bankasına üye olması gibi bir zorunluluğu yoktur. Bretton Woods sistemi 1945-1971 dönemleri arasında küreselleşmeyi hayata geçirerek tekrar inşaya hayata geçirmek için hızlıca atağa geçmiştir. Bu senelerde ticarette artan hızla büyümelerle tüm dünya tarihinde hızlı bir büyüme gerçekleştirmiştir. Bu dönemde IMF para buhranlarını önlemek için ilk başlarda sermaye denetimlerini kabul etmiş ve bu yaklaşımı daha aktif para politikalarının devam ettirilebilmesi için üye devletlere daha çok güç vererek bir miktar özerklik tanınmasına müsaade etmiştir.

Bretton Woods Sistemi 1955'lere kadar başarılı oldu ve dünya ticaretini geliştirdi. Dünyanın ekonomik olarak kalkınmasına savaştan sonra ekonomisi bozulan devletlere yapılan yardımlar aracılığı ile Avrupa'nın kalkınmasına ve kapitalist sisteme Avrupalı devletlerinde eklemlenmesine vesile olmuştur. 1973'te yıkılmasına ve sona ermesine neden olacak birçok olay meydana geldi. ABD'nin 1950'lerde dış ödemeler bilançosunda açık vermesi, Japonya ve AET ülkelerinin rekabet güçlerini arttırmaları, ABD'nin askeri savaşlar konusunda yani Vietnam savaşında harcadığı fazla paralar ve artan dış ekonomik harcamalar bu sistemin sona ermesine sebep olan olaylardan bazılarıdır. Özellikle Avrupa ülkelerinin para konusunda tek hegemonya olan ve dünyayı yöneten ABD karşısında ABD dolarına karşılık Avro'yu ortak değer olarak almaları artık bu para birimini kullanmaya başlamaları ABD dolarına rağbeti azaltmıştır. Aynı zamanda ABD'nin Vietnam savaşında harcadığı olağan dışı para ve sürekli bir dış açık vermesi sonucu Bretton Woods sistemi zamanla gözden düşerek ve gelişen dünyaya ayak uyduramaması sonucu zamanla sistem çökmüştür.

Kaynakça

  1. ^ Eğilmez, Mahfi. "Bretton Woods Sistemi". Ekonomi Sözlüğü. 7 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2015. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Para</span> devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

Para, mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı. Para sözcüğü ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmekle birlikte; ekonomide, vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">El Salvador</span> Orta Amerikada bulunan bir ülke

El Salvador, Orta Amerika'da yer alan yaklaşık 6,9 milyonluk nüfusa sahip bir ülkedir. Ülke, batıda Guatemala'ya, kuzey ve doğuda Honduras'a komşudur. Güneyinde Büyük Okyanus bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Devalüasyon</span> makroekonomide ve modern para politikasında bir terim

Devalüasyon ya da değer düşürümü, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Amerikan doları</span> Amerika Birleşik Devletlerinin para birimi

Amerikan doları veya Birleşik Devletler doları, 1792 Para Yasası ile yürürlüğe girmiş, Amerika Birleşik Devletleri'nin resmî para birimidir. Dünya ticareti üzerinde en yaygın kullanılan para birimi olmasıyla da bilinir. Serbest dalgalanan bir para birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Bretton Woods</span>

Bretton Woods, Küçük bir ABD eyaleti olan New Hampshire'deki bir Carroll kasabasının bir bölgesi. 1944 yılında burada yapılan Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı ardından imzalanan Bretton Woods Anlaşması ve adı bu anlaşma ile ortaya çıkan Bretton Woods sistemi ile ünlenmiştir. Anlaşma buradaki, 1905 yılında kurulmuş olan Mount Washington Oteli'nde imzalanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bretton Woods Anlaşması</span>

Bretton Woods Anlaşması, Temmuz 1944'te ABD'nin New Hampshire eyaletinin küçük bir beldesi olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler para ve finans konferansında imzalanan "Uluslararası Para Anlaşması"nın bir diğer adıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında kambiyo kurlarının dünya ticaretini geliştirici bir sisteme göre saptanması için yeni yöntemler aranmış ve bu çalışmalar sonucunda Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni bir sistem geliştirilmiştir. Doğu Bloku ülkeleri dışındaki 44 ülkeden 730 delegenin katıldığı bu anlaşma ile katılan ülke paraları için sabit kur esası benimsenmiş ve anlaşmaya katılan her ülkenin parasının değerinin, dolar esas alınarak saptanması kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sabit kur</span>

Sabit kur, sabit döviz kuru rejimi, kambiyo kontrolü bir ekonomideki yetkili para politikası otoritesi tarafından, ülkede kullanılmakta olan yerel para birimi değerinin, daha istikrarlı veya uluslararası alanda daha yaygın olarak kullanılan bir para birimi, çeşitli para birimleri sepeti veya altın gibi değerli metallerin değerlerine sabitlendiği bir kur rejimidir.

<span class="mw-page-title-main">Kişi başına nominal GSYİH değerlerine göre ülkeler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu sayfada Avrupa'daki ülkeleri, kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılalarına göre nominal değerlerde sıralanmaktadır. Bu değerler, bir ülkenin belirli bir yılda ürettiği tüm mal ve hizmetlerin değeri olup, piyasadaki döviz kurlarıyla Amerikan dolarına çevrilerek aynı yıl için ortalama nüfusa bölünerek elde edilir.

Altın standardı, standart ekonomik hesap biriminin sabit miktarda altına dayandığı bir para sistemidir. Altın standardı, 1870'lerden 1920'lerin başlarına, 1920'lerin sonlarından 1932'ye ve ayrıca 1944'ten ABD'nin ABD dolarının altına konvertibilitesini tek taraflı olarak sonlandırıp Bretton Woods sistemine kesin olarak son verdiği 1971 yılına kadar uluslararası para sisteminin temelini oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Para Fonu</span> uluslararası finans kurumu

Uluslararası Para Fonu, küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.

İran Petrol Borsası, İran'ın Kiş adasında 17 Şubat 2008'de faaliyete başlayan petrol borsası.

<span class="mw-page-title-main">1997 Asya mali krizi</span> Temmuz 1997nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Taylandda başlayan bir domino etkisi ile tüm Asyayı sarmış ekonomik kriz

Doğu Asya Mali Krizi Temmuz 1997'nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Tayland'da başlayan bir domino etkisi ile tüm Asya'yı sarmış ve Güneydoğu Asya krizi adını almış finans krizidir. Asya Kaplanları olarak bilinen birçok Doğu Asya ülkesinin para birimleri, borsaları ve diğer kıymetleri ekonomik krizden etkilenmiştir. Yerel olarak IMF Krizi olarak da bilinir ama bu isim tartışmalıdır. Krizin varlığı ve sonuçları üzerinde görüş birliği olsa da nedenleri, kapsamı ve çözümleri tartışmalıdır. Uluslararası fon akımlarının yön değiştirmesine sebep olan ekonomik bir krizdir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Merkez Bankası</span> euro bölgesi içindeki 19 ülkenin para politikasını yöneten merkez bankası

Avrupa Merkez Bankası, Euro bölgesi içinde bulunan 20 ülkenin para politikasını yönetmekle yükümlü olan dünyanın en önemli merkez bankalarından biridir. 1 Haziran 1998 tarihinde Almanya, Frankfurt genel merkez olmak üzere kurulmuştur. Banka'nın temel görevi, avronun alım gücünü korumak ve avro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. 1 Kasım 2019 tarihinden itibaren başkanlığını Fransız politikacı Christine Lagarde yapmaktadır.

Özel çekme hakları (SDR), Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 1969 yılında meydana getirilmiş uluslararası bir rezerv para birimidir ve aynı adı taşıyan ayrı bir departman tarafından çıkartılır. Uluslararası likiditeyi artırmak için IMF tarafından yaratılan özel bir uluslararası rezerv aracıdır. Bu kanaldan üye ülkelere IMF'deki Normal Çekme Hakları'ndan ayrı bir dış rezerv sağlamaktadır. IMF'ye bağlı olmakla birlikte, normal çekme haklarından farklı bir statüye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası döviz piyasası</span>

Yatırım, hedging, spekülasyon amacıyla yapılan hareketlerin gerçekleştiği döviz piyasaları 24 saat açıktır. Açılış Sidney ve Tokyo'da olur, Hong Kong ve Singapur, Bahreyn ile sürer Avrupa piyasalarına geçer. Frankfurt, Zürih, Londra'dan New York, Chicago piyasalarına ve Los Angeles ve San Fransisco'ya devam eder. İşlem hacmi, dünya ticaret hacminin 50 katından fazladır. İşlemlerde ağırlık Amerikan doları, Euro ve Japon yeni üzerindedir.

<span class="mw-page-title-main">Esnek kur sistemi</span>

Esnek kur sistemine yüzen veya serbest değişken kur adları da verilir. En belirgin şeklinde bu sistemde, döviz piyasaları üzerinde hiçbir devlet müdahalesi yoktur. Döviz kurları tamamen piyasadaki döviz arz ve talebine göre oluşur. Bu sistemde, bir ülkenin dış ödemeler dengesi, döviz kurları aracılığıyla sağlanacağından, dış ödemeler dengesinin açık ya da fazla vermesi söz konusu olmayacaktır. Örneğin dış ödemeler dengesi açık veriyorsa, döviz talebi döviz arzından daha fazla olacağından, döviz kuru yükselecektir. Döviz kurunun yükselmesi bu defa ithalatın azalmasına ve ihracatın artmasına neden olacaktır. Döviz kurundaki yükselme, dış açık ortadan kalkana kadar devam edecektir.

Döviz kuru sistemleri 19. yüzyıldan itibaren üç grupta tanımlanmaktadır.

Finansal küreselleşme, ulusal finans sistemlerinin ekonomide, devlet denetimini gevşetmesiyle faiz veya döviz işlemlerinde kontrollerin kalkmasıyla küresel düzeyde yaşanan sermaye hareketlerini ifade etmektedir. Küreselleşme ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin alış verişinden doğan bir uluslararası bütünleşme sürecidir. Finansal küreselleşmenin kendini gösterdiği yer finans piyasalarıdır. 1970'li yıllarda ilk önce gelişmiş ülkelerde başlamış ve ardından gelişmekte olan ülkelerde finansal serbestleşme politikaları ortaya çıkmıştır. 1970'li yıllarda gelişim aşamasındaki ülkelerin çoğunda petrol şokları ortaya çıkmış. Beraberinde ekonomik bunalım ve borçlar krizini getirmiştir. Yaşanan iktisadi bunalım sonrası ekonominin gelişmesi için ekonominin serbestleşmesi gerektiğini savunan görüşler çoğalmıştır. Küresel kelimesinin kökü 400 yıl önceye gitmektedir. Küreselleşme dünyada ilk olarak 1960' larda kullanılmaya başlanmış, 1980'li yıllarda ise daha çok yayılmıştır. Küreselleşme kelimesi insanların artık günlük hayatlarında da kullanılmaktadır. Dünyada yaşanan gelişmeleri anlatmak için küreselleşme kavramını kullanmaktayız. Politika, teknoloji, ekonomik vb. alanlardaki gelişmeleri konuşurken küreselleşme kavramı kullanılmaktadır. Genel olarak küreselleşmenin birçok tanımı yapılabilmektedir. İletişim ve bilişimin gelişmesiyle küreselleşme sürecide buna paralel olarak hız kazanmıştır. Küresel ekonominin tanımı; mal ve hizmetlerin, bilginin, sermayenin tüm dünya ülkelerin de dolaşımıdır.

ABD, II. Dünya savaşı sonunda liberalizm ve demokratik kriterlerin temsilcisi olarak kendini ön plana çıkarmış ve rızaya dayalı hegemonyasının dünya üzerinde kurmayı amaçlamış ve neticesinde başarılı olmuştur. Amerikan hegemonyası terimi ise II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisinde ABD'nin başat gücünü uluslararası ortamda herkesin kabul görmesiyle, kurulacak yeni dünya düzeninde liderliği Amerika'nın alması yani Amerikan iktidarlığı anlamına gelmektedir. Amerika'nın dünya üzerindeki evrensel iktidarlığı. Amerikan hegemonyası reel sosyalist blokun çöküşü ile 1990'larda başladı. Önceleri bu gücüyle kendi kendine yetmekten ziyade yeni dünya düzeninin öncüsü rolüne soyunmuş gözükürken 2000'li yıllara yaklaşıldığında 11 Eylül'den sonra 21. yüzyılın "Amerikan yüzyılı" olacağı, olması gerektiği görüşüne gelindi.