II. Dünya Savaşı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel savaştır. Savaşa dönemin büyük güçleri ve dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu katıldı, Müttefikler ve Mihver olmak üzere iki karşıt askerî ittifak kuruldu. 30'dan fazla ülkeden gelen 100 milyondan fazla personelin doğrudan katıldığı bu topyekûn savaşta, savaşın büyük tarafları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel kapasitelerini savaş için seferber ettiler. 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en ölümcül savaştı ve savaş boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verildi. Milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardan ve hastalıklardan öldü. Tanklar, zırhlı araçlar, savaş uçakları, stratejik bombardımanlar, uçak gemileri, radar ve sonar, nükleer silahların geliştirilmesi ve roketler gibi birçok savaş teknolojisi savaşta önemli rol oynadı.
Hunlar, MS 4-6. yüzyıllar arasında Orta Asya, Kafkaslar ve Doğu Avrupa'da yaşayan göçebe bir halktır. İlk olarak Volga'nın doğusunda, o zamanlar İskitya'nın bir parçası olan bir bölgede yaşadıkları tahmin edilmektedir. MS 370 yılına gelindiğinde Hunlar Volga bölgesine varmış ve 430 yılına gelindiğinde ise Avrupa'da kısa ömürlü de olsa geniş bir hakimiyet kurmuşlardır. Gotları ve Roma sınırları dışında yaşayan diğer birçok Cermen halkını fethetmiş ve diğerlerinin Roma topraklarına kaçmasına neden olmuştu. Hunlar, özellikle Attila döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'na sık ve yıkıcı baskınlar yaptılar. 451'de Hunlar, Batı Roma eyaleti Galya'yı işgal ettiler ve burada Katalonya Tarlaları Savaşı'nda Romalılar ve Vizigotlardan oluşan birleşik bir orduyla savaştılar ve 452'de İtalya'yı işgal ettiler. 453'te Attila'nın ölümünden sonra Hunlar Roma için büyük bir tehdit olmaktan çıkmış ve Nedao Savaşı'ndan sonra imparatorluklarının çoğunu kaybetmişlerdir (454?). Hun isminin varyantları Kafkasya'da 8. yüzyılın başlarına kadar kaydedilmiştir.
Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.
Cemal Abdünnâsır Hüseyin, 1954'ten 1970'teki ölümüne kadar Mısır'ın ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yapan Mısırlı bir subay ve politikacıydı. Nâsır, 1952 Mısır Devrimi'ne öncülük etti ve ertesi yıl geniş kapsamlı toprak reformlarını başlattı. 1954'te bir Müslüman Kardeşler üyesinin suikast girişiminin ardından örgüte baskı uyguladı. Kendisine karşı yapılan bir suikast girişimine adı karışan Devlet Başkanı Muhammed Necib'i ev hapsine aldı ve idari görevi üstlendi. Haziran 1956'da resmen başkan seçildi.
Zeki el-Arsuzi Suriyeli bir filozof, filolog, sosyolog, tarihçi ve Arap milliyetçisiydi. Fikirleri Baasçılığın ve siyasi hareketinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Yaşamı boyunca başta Arapçanın Kendi Dilindeki Dehası (1943) olmak üzere birçok kitap yayımlamıştır.
Ümmetçilik veya Pan-İslamizm, Müslümanları tek bir İslam devleti altında veya İslami prensiplere sahip uluslararası bir örgüt altında birleştirmeyi savunan bir siyasi harekettir. Tarihsel olarak, tüm Osmanlı vatandaşlarının birliğini amaçlayan Osmanlıcılıktan sonra Pan-İslamizm, imparatorluktaki Müslüman halkların bağımsızlık hareketlerini önlemek amacıyla Sultan II. Abdülhamid tarafından 19. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğu'nda teşvik edilmiştir.
Sivil milliyetçilik, demokratik milliyetçilik veya liberal milliyetçilik, özgürlük, hoşgörü, eşitlik, bireysel haklar gibi geleneksel liberal değerlere bağlı olan bir milliyetçilik biçimidir ve etnosentrizme dayanmaz. Sivil milliyetçiler genellikle ulusal kimliğin değerini savunarak, bireylerin anlamlı ve otonom bir yaşam sürdürebilmeleri için onu kısmi bir paylaşılan kimlik yönü olarak ihtiyaç duyduklarını ve demokratik siyasetlerin düzgün işleyebilmesi için ulusal kimliğe gereksinim duyduğunu söyler.
Ekonomik milliyetçilik, ekonominin, emeğin ve sermaye oluşumunun ülke içinde kontrolü gibi politikalarla, emeğin, malların ve sermayenin hareketine gümrük vergisi ve diğer kısıtlamaların uygulanmasını gerektirip gerektirmediği de dahil olmak üzere, devlet müdahaleciliğini diğer piyasa mekanizmalarına tercih eden bir ideolojidir. Ekonomik milliyetçiliğin temel inancı, ekonominin milliyetçi hedeflere hizmet etmesi gerektiğidir.
Kuzey İrlanda sorunu, Kuzey İrlanda'da süren ve çeşitli zamanlarda İrlanda Cumhuriyeti, İngiltere ve ana kara Avrupa'ya yayılan etnik milliyetçi çatışmalardır. "The Troubles" dönemi 1960'ların sonunda başladı ve yaygın görüşe göre 1998 Belfast Anlaşması ile sona erdi. Ancak şiddet eylemleri o zamandan beri ara sıra devam etmektedir.
Æthelstan ya da Athelstan, 924 ile 927 yılları arasında Anglo-Saksonların Kralı ve 927 ile 939 yılları arasında İngilizlerin Kralı. Kral Yaşlı Edward ve ilk karısı Ecgwynn'ın oğludur. Modern tarihçiler onu İngiltere'nin ilk kralı ve en büyük Anglo-Sakson krallardan biri olarak belirtirler. Hiçbir zaman evlenmemiştir ve yerine baba olan bir kardeşi I. Edmund geçmiştir.
Cihatçılık veya cihatçı hareket, Batı dünyasını tehdit eden ve İslamcı bir çerçevede gerçekleştirilen silahlı faaliyetleri tanımlama amacıyla 21. yüzyılda Batı dillerinde oluşturulan bir ihtira.
Arnavut milliyetçiliği, ilk kez 19. yüzyılda Arnavut millî uyanışı sırasında etnik Arnavutların ürettiği milliyetçi fikir ve kavramların genel bir adıdır. Arnavut milliyetçiliği, coğrafi olarak genişletilmiş bir Arnavut devletinin veya büyük Arnavut nüfusunu barındıran bitişik Balkan topraklarını kapsayan Büyük Arnavutluk'un oluşturulması fikirlerini de içeren Arnavutçuluk ve Pan-Arnavutçuluk gibi benzer kavramlarla da ilişkilidir.
Karaton, Hunların ilk krallarından biriydi.
İran'da 30 ve 31 Mart 1979'da bir İslam Cumhuriyeti yaratma referandumu yapılmıştır. Referandumda hiçbir grup hayır oyu için kampanya yapmamıştır. Bazı grupların seçime itiraz etmesine ve referandumu boykot etmesine rağmen, resmi sonuçlara göre vatandaşların % 98,2'si tarafından evet oyu verilerek kabul edilmiştir. Bu referandumdan hemen önce devrime katılan İranlı gençleri onurlandırmak için oy verme yaşı 18'den 16'ya indirildi.
Ukrayna milliyetçiliği, Ukraynalıları tek bir ulus devlet çatısı altında toplamayı amaçlayan bir ideolojidir. Halihazırdaki Ukrayna devletinin çok köklü bir geçmişi olmasa da kimi tarihçiler Kiev Knezliği'ni Ukrayna'nın ilk nüvesi kabul eder. Ukrayna milliyetçiliğinin kökeni ise Bohdan Hmelnitski önderliğinde Polonya-Litvanya Birliği'ne karşı gerçekleşen isyana dayanmaktadır.
Rus milliyetçiliği, Rus kültürel kimliğini ve birliğini destekleyen bir milliyetçilik biçimidir. Rus milliyetçiliği ilk olarak 19. yüzyılın başlarında öne çıktı ve ortaya çıktığı Rus İmparatorluğu döneminden Sovyetler Birliği'ne ve sonraki süreçte pan-Slavizm ile yakından ilişkili hale geldi. Bununla birlikte, çağdaş tartışmada Rus milliyetçiliği ya bir etnik milliyetçilik biçimi ya da çok ırklı milliyetçilik olarak görülüyor.
Hırvat milliyetçiliği, Hırvatların milliyetini savunan ve Hırvatların kültürel birliğini destekleyen milliyetçiliktir.
Karadağ milliyetçiliği, Karadağlıların bir millet olduğunu iddia eden ve Karadağlıların kültürel birliğini teşvik eden milliyetçiliktir.
Gürcü milliyetçiliği, Gürcistan'ın Rus İmparatorluğu'na bağlı olduğu 19. yüzyılın ortalarında gelişmeye başlayan bir milliyetçilik akımıdır. Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği dönemlerinde kültür milliyetçiliği formunda olan Gürcü milliyetçiliği, 1980'lerin sonlarında ve Gürcistan'ın bağımsızlığını ilan ettiği dönemde radikal etnik milliyetçiliğe dönüştü. 2000'lerin ortalarında vatandaşlık odaklı bir milliyetçilik formuna evrildi. Bununla birlikte, birçok Gürcü arasında etnik milliyetçiliğin izleri vardır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılı milliyetçilik anlayışının yükselişi, Osmanlı millet anlayışının çöküşüne neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda hakim olan ve dini merkeze aldığı için mevcut millet kavramından farklı olan millet anlayışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinde kilit bir faktör oldu.