İçeriğe atla

Bouffée délirante

Bouffée délirante, Batı Afrika ve Haiti'de yaygın olan bir kültür bağımlı sendromdur. Bu sendromda saldırganlığın ani bir patlaması olur ve atak sırasında kişi gerçekten var olmayan şeyler duyabilir veya görebilir. Aynı zamanda belirgin kafa karışıklığı ve psikomotor uyarılmaları da içerir. Bu sendrom ayrıca görsel ve işitsel halüsinasyonlar veya paranoyaya neden olabilir.

Bouffée délirante, kısa ömürlü psikoz için Valentin Magnan tarafından 1886 yılında kullanılmaya başlanan Fransızca bir terimdir. Magnan bunu geçici psikotik veya psikoz reaksiyonlarını tanımlamak için kullanmıştır. Bouffée délirante reaksiyonlar, tipik büyücülük ya da büyücülük yoluyla büyülü zulüm, yoğun bir korku ile çöktürülmüş paranoid sanrılar ve genellikle eşlik eden halüsinasyonlar ile kısa süreli ani ataklardır.

Bouffée délirante, ABD'de bulunan bir kısa psikotik bozukluğa benzemektedir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Halüsinasyon</span>

Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği, görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanmasına veya sanıların alınmasına verilen isimdir. Halüsinasyonlar, benzer fenomenlerden ayrı tanımlanmaktadır. Örneğin rüya görmek uyanık olma hali barındırmaz; psödohalüsinasyonda istemsiz duyusal algıların gerçek olmadığı kişi tarafından bilinir; yanılsamalar saptırılmış ve yanlış yorumlanmış gerçek duyusal algılar barındırır; zihinsel imge kişinin istemi kontrolü altındadır gibi. Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü, işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.

Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Panik atak</span> aniden başlayan yoğun korku ve endişe nöbeti

Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya kötü bir şeyin olacağı hissiyle karakterize; aniden gelen yoğun korku dönemidir. Semptomların şiddeti dakikalar içinde yükselmektedir. Genellikle bir atak yaklaşık 30 dakika sürer, ancak bu süre saniyeler ila saatler arasında değişebilir. Atak sırasında kontrolünü kaybetme korkusu ve göğüs ağrısı da görülebilir. Panik ataklar kişiye fiziksel olarak herhangi bir zarar vermez.

<span class="mw-page-title-main">Metamfetamin</span> uyarıcı ilaç

Metamfetamin, merkezî sinir sistemi (MSS) uyarıcısı olan sentetik bir maddedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve obezite gibi hastalıkların tedavisinde reçete edilir. Desoxyn ismiyle ilaç piyasasında ABD'de bulunur. Bunun haricinde uyarıcı etkileri sebebiyle yasadışı olarak kullanımı mevcuttur. Kristal ve hap formunda olabilen çeşitleri dünyada birçok ülkede yasa dışı olarak satılmaktadır. Birçok uyarıcı gibi, 6-12 saat süren güçlü bir öfori, dolayısıyla güçlü bir psikolojik bağımlılık yapabilme etkisine sahiptir. Yapısal olarak amfetamine yakın psikoaktif bir maddedir.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.


Kısa süreli tepkisel psikoz veya daha yaygın ismiyle kısa reaktif psikoz, aşırı stresin tetiklediği, kısa dönemli psikoz için kullanılan bir psikiyatri terimidir. Durum genellikle iki hafta içinde çoğu kez aniden düzelir. Çoğunlukla tedavinin ana amacı hastanın bu kısa dönem içinde kendisine veya çevresine zarar vermesini önlemektir.

<span class="mw-page-title-main">Corpus callosum</span>

Korpus kallozum, beynin her iki hemisferi arasındaki bilgi iletişimini sağlayan sinir ağlarından oluşan yapıdır.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

<span class="mw-page-title-main">Diazepam</span> benzodiazepin türevi ilaç

Diazepam, benzodiazepin türevi bir ilaç etken maddesidir. Diapam, Diazem gibi ticari isimlerle pazarlanır. Anksiyolitik, antikonvülsan, sedatif, kas gevşetici ve hafıza zayıflatıcı etkilere sahiptir. Anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Çocukluğun dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ya da Heller sendromu, dezintegratif psikoz, üç yaşından sonra çocukların dil, sosyal işlev ve motor becerilerinin gelişiminde gecikmeler olarak görülen ve ender rastlanan bir durumdur. Araştırmacılar bu durumun nelerden kaynaklandığını henüz bulamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kortikosteroid</span>

Kortikosteroid, böbrek üstü bezlerinde salgılanan bir steroid hormon türü ve bu hormonların sentetik analoglarına verilen addır. Glukokortikoid olan kortizon ile hidrokortizon kan şekeri seviyesi ve inflamasyon tepkisinde, mineralokortikoid olan aldosteron ise böbrek borucukları düzeyinde, su ve sodyumun geri emilimini ve potasyumun atılımını kolaylaştırarak su mineral dengesinde rol oynarlar.

Paralitik demans, frengi enfeksiyonu nedeniyle oluşan, beyin ve merkezi sinir sistemini etkileyen nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Hastalar genellikle ani ve dramatik başlangıçlı psikotik belirtiler ile başvururlar. Bilimsel olarak ilk kez ondokuzuncu yüzyıl civarında belirlenen bir psikiyatrik bozukluktur. Çoğu gelişmiş ülkede nadir görülür.

<span class="mw-page-title-main">Miyoklonus</span>

Miyoklonus ya da Myoclonus, merkezi sinir sisteminden kaynaklanan bir veya birden çok kasta meydana gelen istemsiz ve kısa süreli seğirme. Genelde bir hastalığın belirtisi değil, bulgudur. Miyoklinik seğirmeler ani kas kasılması, ardışık kas kasılmasının da sonucu olabilir. Kasılmalara pozitif miyoklonus, gevşemelere negatif miyoklonus denir. En yaygın türü uykuya dalma sırasında görülür ve sinir sistemi hastalıklarından kaynaklanabilir. Hasta uykuya dalarken merkezi sinir sistemi hareketsiz olan vücudu ölü sanır ve harekete geçirmek için sinyal gönderir. Bu sinyal vücudun ani titremesine(jerk) sebep olur.

Ataque de nervios (İspanyolca telaffuz: [ atake DE nerβjos ], Portekiz: ataque de nervos, telaffuz: [ ɐtaki dʒi neʁvus ] veya [ ɐtakɨ ðɨ neɾvuʃ ], aynı zamanda "Porto Rikolu Sendromu" olarak da bilinir. Kültüre özgü psikolojik bir sendrom olan Ataque de Nervios yaygın olarak Karayipler'de yaşayan Latin halkta ve diğer Latin kültürüne sahip insanlarda görülür. İngilizcede "attact of the nerves" çevrilen bu sendrom;Türkçede "sinir krizi" olarak tanımlanır.Belirtileri geçici ve tipik olarak ani, şiddetli psikososyal strese karşı ortaya çıkar.Bu durum belirtilerinin belirli bir desen oluşturmasından dolayı sinirli hissetmek gibi genel bir terim olarak kullanılmaktan çok kültüre özgü bir form olarak atfedilir. Appendix I'in gözden geçirilmiş dördüncü baskısı "Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders " Mental Bozuklukların İstatistiksel El Kitabı adlı kitabında kültüre özgü sendrom olarak yer alır.

Kısa psikotik bozukluk DSM-IV-TR ve DSM-5 zihinsel bozuklukların sınıflandırmalarına göre en az bir psikotik semptomun ve genellikle duygusal kargaşanın eşlik ettiği bir bozukluktur. 1 gün ila 1 ay sürer. Tüm semptomların remisyonu, hastaların önceki işlevsellik düzeyine dönmesiyle tamamlanır. DSM-5 kapsamında bu duruma sahip hastaların çoğu, ICD-10 kapsamında akut ve geçici psikotik bozukluklara sahip olarak sınıflandırılacaktır. DSM-IV'ten önce bu duruma "kısa reaktif psikoz" deniyordu. Bu durum tekrarlayıcı olabilir veya olmayabilir. Başka bir bozukluktan kaynaklanmamaktadır.

Maddeye bağlı psikoz, madde kullanımına atfedilen bir psikoz şeklidir. Vücudun kendisi tarafından üretilenler de dahil olmak üzere kimyasalların veya ilaçların etkilerinden kaynaklanan bir psikozdur. Çeşitli psikoaktif maddeler, kullanıcılarda psikoza neden olma veya kötüleştirmeyle ilişkilendirilmiştir.

Aşağıdakiler, DSM ve ICD tarafından tanımlanan ruhsal bozuklukların bir listesidir.

Benzodiazepin yoksunluk sendromu, benzodiazepinleri tıbbi ya da eğlence amaçlı alan ve fiziksel bir bağımlılık geliştiren bir kişi, doz azaltma ya da bırakmaya maruz kaldığında ortaya çıkan belirti ve semptomlar kümesidir.

Delüzyonel parazitoz, bireylerin parazitler veya böcekler gibi canlı veya cansız patojenlerle istila edildiğine dair sürekli bir inanca sahip oldukları bir zihinsel bozukluktur. Genellikle, cilt üzerinde veya altında sürünen böceklere benzeyen bir his olan dokunsal halüsinasyonları bildirirler.

Psikotomimetik eylemler yalnızca halüsinasyonları değil, sanrılar ve/veya deliryum dahil olmak üzere psikoz semptomlarını taklit eder. Psikotomimez, ilacın verilmesini takiben psikotik semptomların başlamasıdır.