İçeriğe atla

Bose-Einstein yoğunlaşması

Bose-Einstein yoğunlaşması (BEY), parçacıkları bozonlardan oluşan maddelerin en alt enerji seviyesinde yoğunlaştığı, kuantum etkilerinin gözlenebildiği maddenin bir halidir.[1] Bozonik atomlar için, seyreltilmiş gaz halinde lazer soğutması aracılığıyla mutlak sıfır sıcaklığına doğru inilerek (0 K veya -273,15 °C[2] ye çok yakın) bu hale geçiş yani yoğunlaşma sağlanabilir. Atomların klasik gazlardan farklı olarak Maxwell-Boltzmann istatistiği yerine Bose-Einstein istatistiğine makroskobik olarak/büyük ölçekte uyması BEY'nin belirleyici özelliğidir.

Bir gaz için hız dağılımı verileri (3 kez) rubidyum maddenin yeni bir aşamaya, Bose-Einstein yoğunlaşması ve keşif teyit atomları. Sol: sadece bir Bose-Einstein yoğunlaşması görünümünü önce. Merkezi: Sadece yoğuşuğu görünümünü sonra Sağ: sonra daha fazla buharlaşması, neredeyse saf yoğuşuk bir örnek.

Daha sonra yapılan deneylerin karmaşık etkileşimler ortaya çıkarmasına rağmen, maddenin bu hali ilk olarak Satyendra Nath Bose ve Albert Einstein tarafından 1924-1925 yıllarında genel olarak tahmin edildi. Bose ilk olarak Einstein'a "ışık kuanta"sının (artık foton olarak adlandırılıyor) kuantum istatistiğiyle ilgili bir makale yollamıştır. Einstein bundan etkilenir ve makaleyi İngilizce'den Almanca'ya çevirerek Zeitschrift für Physik Bose için sunar ve makale yayımlanır. (Einstein'in baskı metni bir ara kaybolduğunun düşünülmesine rağmen Leiden Üniversitesinde 2005 yılında bulunur[3]). Einstein daha sonra iki farklı makalede Bose 'un fikirlerini madde parçacıkları konusuna genişletir.[4] Bose ve Einstein in çalışmaları sonucunda birbiriyle eş parçacıkların tam fırıllarının istatistiksel dağılımını tanımlayan (şimdilerde bozon olarak adlandırılan) Bose-Einstein istatistiği ile yönetilen Bose gazı kavramı ortaya çıkmıştır. . Einstein bozonik atomlarının çok düşük derecelere kadar soğumasının yeni bir madde formu oluşturarak ulaşılabilir en düşük kuantum durgusuna dönüştüğünü göstermiştir. 1938 yılında Fritz London BEC yi 4He un üstün akışkanlık ve üstün iletkenlik mekanizmasıyla tasarladı.[5][6] 1995 yılında, ilk gaz yoğunlaşması Eric Cornell ve Carl Wieman tarafından University of Colorado ar Boulder NIST-JILA laboratuvarında rubidyum atomu gazlarının 170 nanokelvin (nK)'e[7] (1.7×10−7 K) soğutulmasıyla üretilmiştir. Bu başarılarıyla Cornell, Wieman ve Wolfgang Ketterle MIT'de 2001 Nobel Fizik Ödülünü almıştır.[8] Kasım 2010 da ilk BEC fotonu gözlemlenmiştir.[9] 2012 de ise BEC foton teorisi geliştirilmiştir [9][10]. [9][10] Bu BEC ye geçiş belirgin içsel serbestlik derecesi ile etkileşmeyen parçacıklar içeren üç boyutlu üniform gazların kritik sıcaklığın altında oluşur:

kritik sıcaklık,
parçacık yoğunluğu,
bozon başına düşen kütle,
indirgenmiş Planck sabiti,
Boltzmann sabiti
Riemann zeta fonksiyonu; [10]

Einstein’ ın argümanı

N tane her biri iki kuantum durgusundan birinde olanveetkileşmeyen parçacıklardan oluşan bir koleksiyon düşünün. Eğer bu iki hal enerjice eşitse, her farklı yapılandırma eşit şanslıdır. Eğer her parçacıkların hangi parçacık olduğunu bilirsek ve eğer her parçacık bağımsız olarak ya da içinde olursa tane farklı yapılandırma olur. Neredeyse her yapılandırmalarında, parçacıkların yaklaşık yarısı , diğer yarısı kapsamındadır. Dengesi ise istatistiksel bir etkidir: parçacıklar eşit dağıldığında yapılandırma en büyüktür. Eğer parçacıklar birbirinden ayırt edilemezse sadece N+1 yapılandırma olur. K tane parçacığın halinde Şablon:J tane parçacık halinde olur. Partiküllerin ya da halinde olması ayırt edilemese de her Kdeğeri tüm sistemin kuantum durgusunu belirler. Tüm durumların eşit şanslı olduğu durumlarda istatistiksel bir dağılma olmaz. Bu durum sadece tüm parçacıkların yarı yarıya dağılırken tüm parçacıkların halinde olması kadar muhtemeldir. Ayırt edilebilir durumda, daha büyük N sayıları için, halindeki kısım hesaplanabilir. Bu durum tamamen bir bozuk paranın tura gelme olasılığı olan p = exp(−E/T) kadardır. Yazı gelme olasılığı ise p nin ve enerjinin Şablon:J olan denklemine eşittir. Ayırt edilemez durumlarda, her K kendi ayrı Boltzman olasılığına sahip tek haldedir. Bu yüzden dağılım olasılığı üslüdür:

Daha büyük N değerleri için C normalleştirme sabiti Şablon:Jdir. Beklenilen toplam parçacık sayıları en düşük enerji durumunda değildir eğer limit iken e eşittir. Bu durum N sayısı büyükken değil sadece sabit değere ulaştığı durumda gelişir. Bu parçacıkların toplam sayısının ihmal edilebilir kısmındadır. Bu yüzden, termal dengede olan yeterli sayıdaki Boz parçacıklar çoğunlukla temel durumdadır. Enerji değişimi çok küçük olsa bile sadece çok az parçacık uyarılmış durumdadır. Olarak isimlendirilen değişik bir momentum durumunda olan bir gaz parçacığı düşünelim. Eğer yüksek ve düşük yoğunluklar için parçacıkların toplam sayısı termal olarak ulaşılabilir parçacıkların sayısından az ise her bir parçacık ayrı bir halde olacaktır. Bu limitler içerisinde gaz klasiktir. Yoğunluk arttığında ya da sıcaklık düştüğünde, parçacık başına düşen ulaşılabilir durum küçülür. Bu noktada, izin verilen istatistiksel ağırlıktan daha çok parçacık tek duruma geçmek için zorlanacaktır. Bu noktadan sonra herhangi ekstra parçacık temel seviyeye eklenecektir. Herhangi bir yoğunlukta, bütünlemede, tüm momentum durumlarının üzerinde değişim sıcaklığını hesaplamak için, maksimum sayıdaki uyarılmış parçacıklar, Şablon:J:

Tümlev kB ve faktörleri ile değerlendirilir ve boyutlu analizlerle yenileştirilirse, ilerleyen kısımlarda kritik sıcaklık formülünü verecektir. Bu yüzden bu tümlev kritik sıcaklık ve ihmal edilen kimyasal potansiyele karşılık gelen parçacık sayılarını tanımlar. Bose-Einstein istatistiksel dağılımında μ hala BEC nin sıfır olmayan fakat temel durum enerjisinden düşüktür. Özellikle temel durumdan bahsetmek dışında, μ çoğunluk enerji ve momentum durumuna yaklaştırılır, as μ ≈ 0. daki gibi. Gross-Pitaevskii Denklemi Ana makale: Gross-Pitaevskii denklemi BEC nin bu durumu yoğuşuk un dalga denklemi ile tanımlanır. Bu yapıdaki bir sistemde parçacık yoğunluğu olarak yorumlanır. Bu yüzden toplam atomların sayısı dır. Sağlanan tüm gerekli atomlar yoğuşuk iken (temel seviyeye yoğuşan), bozonlar ana alan teorisini tehdit ederler. Durumu ile alakalı enerji (E) ise:

dir.

iken sonsuz derecede küçük değişimleri baz alan enerjiyi küçültmek ve atom sayılarını sabit tutmak Gross-Pitaevskii denklemini (GPE) ortaya çıkarır (lineer olmayan Schrödinger denklemi olarak da bilinir):

 bozonların kütlesi,
  dış potensiyeli,
 parçacık arası etkileşimleri


GPE, BEC lerin davranışları ile ilgili iyi tanımlar ortaya koyar ve bu yüzden teorik analizlerde kullanılır.

Gross-Pitaevskii haricindeki modeller

BEC’nin Gross-Pitaeyskii modeli BEC’nin belirli sınıfları için geçerli olan fiziksel bir yaklaşımdır. Yapı itibarıyla, GPE şu basitleştirmeyi kullanmaktadır: GPE, yoğun parçacıklar arasındaki etkileşimlerin iki “body” tipinden kaynaklandığını farz eder ve serbest enerjinin büyük katkısını yok sayar. Bu varsayımlar genellikle seyreltilmiş 3 boyutlu yoğuşuklar için uygundur. Eğer bu varsayımlardan biri olmazsa, yoğuşuk dalga fonksiyonu (wavefunction) yüksek dereceli terimler içerir. Hatta bazı fiziksel sistemler için terim miktarı sonsuza kadar gider ve denklem polinom olmaz. Bu durumun meydana geldiği örnekler: Bose-Fermi birleşik yoğuşuklar, etkili düşük boyutlu yoğuşuklar, yoğun yoğuşuklar ve süper akışkan/süper sıvı (mutlak sıfırın bir derece üstündeki sıvı hali) kabuklar ve damlacıklar. Keşif 1938 yılında, Pyotr Kapitsa, John Allen ve Don Misener, süper akışkan olarak bilinen ve 2.17 Kelvin’den düşük sıcaklıktaki helium-4’ü keşfettiler. Süper akışkan helium, sıfır adalılık ve sayısal girdap (quantized vortices) gibi olağan dışı birçok özellik içerir. Öncelikle, süper akışkanlığın sıvının kısmi Bose-Einstein yoğunluğundan dolayı olduğuna inanıldı. Aslında süper akışkan helyumun çoğu özelliği Cornell, Wieman ve Ketterle tarafından oluşturulan gazlı Bose-Einstein yoğuşuklarında görülmektedir. Süper akışkan helium-4 gazdan ziyade sıvıdır. Yani atomlar arasındaki etkileşimler göreceli olarak güçlüdür: Bose-Einstein’ının yoğunlaşma teorisi Süper akışkan helium-4’ü tanımlamak için ciddi şekilde değiştirilmelidir. Ayrıca bozon yerine fermiyum içeren helium-3, düşük sıcaklıkta süper akışkan hale geçer. Bu durum 2 atomlu bozonik “Cooper çifti” biçimlenme ile açıklanabilir. İlk saf Bose-Einstein yoğuşuğu 5 Haziran 1995 yılında Eric Cornell, Carl Wieman ve JILA daki meslektaşları tarafından oluşturuldu. Bu çalışmayı lazer soğutucu ve manyetik buharlaşmalı soğutucu kullanarak, 170 NK dan düşük yaklaşık 2 bin rubidiım-87 atomu içeren seyreltilmiş buharı soğutarak yapmışlardır. 4 ay sonra MİT’ten Wolfgang Ketterle sodium-23'ten yapılmış bir yoğuşkanı oluşturdu. Ketterle’nin yoğuşkanı yaklaşık 100 kat daha fazla atom içerir. Bu durum ona 2 farklı yoğunlaşma arasında kuantum mekanik etkileşiminin gözlemlenmesi gibi önemli sonuçlar sağlar. Cornell, Wieman ve Ketterle başarıları için 2001 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmışlardır. JILA çalışmasından bir ay sonra Rice Üniversitesinde, Randall Hulet önderliğindeki bir grup Lithium atomlarının yoğuşuğu oluşturduklarını duyurmuşlardır. Lithium, yoğuşuğu duraksız olmasına ve atomların çarpışmasına neden olan ilginç etkileşimler göstermektedir. Hulet ve meslektaşları, bir sonraki denemede yoğuşuğu yaklaşık 1000 atoma kadar kuantum basıncı ile dengelenebileceğini göstermiştir. Bose-Einstein yoğunlaşması ayrıca katılarda sanki parçacıklara uygulanabilir. Antiferromagnetteki bir magnon “dönme 1” taşır ve Bose-Einstein statiğine uyar. Magnonların yoğunlukları, dış manyetik alanı tarafından kontrol edilir. Bu teknik, Bose sıvısıyla güçlü bir etkileşime giren seyreltilmiş Bose gazından geniş aralıkta bozon yoğunluklarına ulaşabilmeyi sağlar. Yoğunlaşma noktasında gözlemlenen manyetik sıralanma süper akışkanlık analoğudur. 1999 da magnonların Bose yoğunlaşması antiferromagnet Tl Cu Cl3 içerisinde gösterilmiştir. Yoğunlaşma 14 K kadar yüksek sıcaklıklarda gözlenmiştir. Yüksek sıcaklığa geçişin nedeni magnonların daha yüksek yoğunlukta ve daha küçük kütlede olmasıdır. 2006 yılında, ferromagnetlerdeki magnonların yoğunlaşması oda sıcaklığında gösterilmiştir.

Hız Dağılımı Grafiği

Bu makaleye eşlik eden figürde, hız dağılım bilgisi gaz halindeki rubidyum atomlarının Bose-Einstein yoğuşuğu oluşturmasını işaret eder. Sahte renkler her hızdaki atomların sayılarını belirtir (kırmızı en az sayıda, beyaz en çok sayıda). Beyaz ve açık mavi renkleriyle görülen alanlar en düşük hızları temsil eder. Zirve Heisenberg belirsizlik prensibinden dolayı sonsuz değildir; Atomlar boşlukta belirli bir alanda sıkışmadığı sürece hız dağılımları belirli bir minimum genişliktedir. Bu genişlik manyetik sıkışma potansiyelin eğriliği tarafından belirlenir. Daha sıkıca kapatılmış yönler daha büyük genişlikte hız dağılımlarına sahiptir. Bu anizotropinin sağdaki zirvesi saf kuantum-mekaniği etkisidir ve soldaki normal dağılımda bulunmaz. Bu grafik 1999 da Ralph Baierlein tarafından yazılan Thermal Physics [24] kitabının kapağında kullanılmıştır.

Girdaplar

Birçok sistemde olduğu gibi, BEC’lerde de bazı girdaplar bulunmaktadır. Bu girdaplar, örneğin, yoğuşuğu lazer ile karıştırma veya sıkıştırılmış kapanı çevirmekle olur. Oluşturulan bu girdap kuantum girdabıdır. GPE nin lineer olmayan terimleriyle bu görüngülerine müsaade edilir. Bu girdaplar mutlaka dalga denklemlerinin nicellenmiş (quantized ?) açısal momentumları içermelidir. Bu dalga denklemleri ve silindirik koordinat sistemleri ve açısal numara iken formunda olmalıdır. Bu belirli olarak genellikle kullanılan eklensel olarak simetrik (mesela harmonik) sıkıştırılma potansiyeline sahiptir. Bu kavram kolaylıkla genelleştirilebilir. Denklemine göre, yi hesaplayabilmek için, in enerjisi minimize edilmelidir. Bu işlem, tekdüze ortamlarda analitik formun;


 is  (girdaptan uzak yoğunluk)



 is  (İyileştirilmiş yoğuşuk uzunluğu)

Olması durumda bilgisayar yardımıyla hesaplanır. Bu doğru bir davranışı gösterir ve iyi bir yaklaşımdır. Tek taraflı yüklenen girdap () temel durumdadır ve enerjisi tarafından belirlenir;

Girdaptan en uzak mesafede

(İyi tanımlamış bu enerjiyi elde etmek için sınırını kapsaması gerekir.) Çoklu yüklenen girdaplarda () enerji aşağıdaki denkleme yaklaştırılır;

Bu denklemde tekli yüklenen girdaptan büyüktür ve bu çoklu yüklenen girdapların bozunmaya dayanıksız olduğunu gösterir. Bu çalışma ayrıca metastabl durumlarda daha uzun yaşam süresi olduğunu da gösterdi. BEC’lerde girdap oluşumunu, tek yönlü koyu solitonların oluşumu ile yakından ilişkilidir. Bu topolojik objeler düğüm yüzeylerde faz yöntü türevi belirtir ve bu da şeklini yayılma ve etkileşimde korumasını sağlar. Solüsyonlar hiç yük taşımasa veya çürümeye meyilli olsa bile, nispeten uzun ömürlü koyu solutanlar üretilmiş ve yoğun olarak çalışılmıştır.

Çekici Etkileşimler

1995-2000 yılları arasında Rice Üniversitesi'nde Randall Hulet liderliğindeki deneyler, çekici etkileşimler ile lityum yoğuşukların sadece belirli bir kritik atom numarasına kadar sabit var olabileceğini gösterdi. Bu kritik katsayının ötesinde, çekimin maksimum olduğu sıfır noktasındaki harmonik hapsolmuş potansiyel enerji, süpernova patlamasını anımsatan yoğuşmuş enerjinin patlamasıyla çökmelere neden olur. Lityum atomlarının su ile soğutulmuş gazlarından, birinci yoğunlaşma büyümesi gözlemlenmiştir ve kritik atom numarasının aşılmasıyla da ani bir çöküş görülmüştür. Cornell, Wieman ve çalışma arkadaşlarının oluşturduğu JILA takımı 2000 yılında çekim yoğunlaşmaları ile ilgili daha ileri bilgiye ulaşmışlardır. Orijinal olarak anisotop (atomları birbirini iten) rubidyum 87 atomunu daha sabit yoğunlaşma oluşturmak için kullanmışlardır. Cornell ve arkadaşları yaptıkları çalışmaları daha da ilerleterek doğal çekim atomlarından diğer bir rubidyum izotopu olan ribidium-85 ile çalışmalar yapmıştır (negatif atom ve atom dağılım uzunlukları). Karakteristikleri azaltan, Rb-85 atomlarını itici ve sabit yoğunlaşmalı bir hale getiren moleküllerin rubidyum atomları ile bağladığı zamanlardaki kesintili enerjilerinin, döngüsel çevrimli çarpışmalara neden olan manyetik alan yayılımı içeren Prosese Feshbach Rezonansı denir. Çekimden itime doğru olan tersine çevrimden dalga gibi hareket eden yoğunlaşma atomları arasındaki kuantum girişimini engellemektedir.

JILA takımı manyetik alan kuvvetini arttırdığında yoğunlaşma tekrar ilgi çekmeye, genişlemeye ve büzülmeye başlar ve daha sonra 10,000 kadar atomlarının yaklaşık üçte ikisini kovarak patlar. Yoğunlaşmasının içindeki atomların yaklaşık yarısı yapılan deneylerden dolayı kaybolmuş olarak görülürken soğuk kalıntısı veya genişleyen gaz bulutu görülmez. Carl Wieman mevcut atom teorisi altında Bose-Einstein yoğunlaşması açıklayamadı çünkü mutlak sıfıra yakın bir atomun enerjisi durumu iç patlama için yeterli değildir. Bu yüzden sonraki alan teorilerinde bunu açıklamayı hedeflemiştir. Kaybolan atomlar neredeyse hala başka şekillerde varlığını sürdürüyor ama ancak deneylerle gözlemlenebiliyor. Büyük olasılıkla onlar iki bağlanmış rubidyum atomlardan oluşan molekülleri oluşturdu ve bu geçişi yaparak kazanılan enerji onların tespit edilmeden kaçmaları için yeterli bir hız kazandırdı.

Güncel araştırmalar

Maddenin daha sık karşılaşılan durumlara kıyasla, Bose-Einstein yoğunlaşmaları son derece kırılgandır. Dış dünya ile en ufak bir etkileşim onların ilginç özelliklerini ortadan kaldırılmasına ve normal oluşturan gazların yoğunlaşma eşiği geçmesine neden olur ve bu onları ısıtmak için yeterli olur.

Yine de, temel fizik soruları geniş bir yelpazede keşfetmenin yararları kanıtlanmış ve JILA ve MİT gruplar tarafından yapılan ilk keşifler sayesinde deneysel ve teorik faaliyet patlamalarını gördük. Örnekler ikiliği-parçacığa dalga nedeniyle yoğuşukların arasındaki girişimi gösteren deneylerini içerir, süper akışkanlık ve belirli dereceye kadar enerji içeren girdapların, tek boyutla sınırlı Bose yoğuşuklarında gelen aydınlık dalga solitonların oluşturulmasına ve ışık bakliyat yavaşlamasının elektromanyetik kaynaklı şeffaflık kullanılarak düşük hızları ölçmesine olanak sağlar. Uzmanlar "optik menfezler" ile örtüşen lazerlerden gelen girişim deseniyle yoğuşuk için bir periyodik potansiyel sağlamaktadır. Bunlar süper iletkende ve bir Mott yalıtıcı arasındaki geçişi araştırmak ve Örnek Tonks-Girardeau gaz için, daha az üç boyutta Bose-Einstein yoğunlaşma incelenmesinde yararlı olarak kullanılmıştır. Bose Einstein yoğunlaşması üretilen geniş aralıklı izotoplardan oluşur. İlk moleküler Bose-Einstein yoğunlaşması MIT'de Innsbruck Üniversitesinde ve Boulder Colorado Üniversitesi'nde Deborah S. Jin ve Wolfgang Ketterle Rudolf Grimm grupları tarafından 2003 yılının Kasım ayında kuruldu. Jin-Cooper çiftinden oluşan ilk fermiyonik BEC oluşturmak için hızla gitti. 1999 yılında, Danimarkalı fizikçi Lene Hau yaklaşık 17 saniyede metre başına bir ışık demetini yavaşlatmayı başardı ve Harvard Üniversitesi'nden bir ekip açtı. Bunu süper akışkan kullanarak elde etmeyi başardı. Hau ve o Harvard Üniversitesi’nde bulunan ortaklarıyla başarılı bir "ışık darbe" yoğuşukları atom grubunu geri tepme yaptırabilmişlerdir.

İzotoplar

Etkisi ağırlıklı olarak nükleer özellikli tuzaklar için alkali atomları üzerinde gözlenme yapılmıştır. 2012 yılı itibarıyla, ultra-düşük sıcaklık olan 10−7 K ya da daha altı kullanılarak, Bose-Einstein yoğuşukları, yoğun ağırlıklı alkali, toprak alkali ve lantan atomları için elde edilir (7Li, 23Na, 39K, 41K, 85Rb, 87Rb, 133Cs, 52Cr, 40Ca, 84Sr, 86Sr, 88Sr, 174Yb, 164Dy ve 168Er). Yoğunlaşma araştırmaları daha da özel yöntemler yardımı ve hidrojen ile en sonunda başarı elde etmiştir. ===Bose-Einstein yoğunlaşması===bozonlardan oluşan maddelerin mutlak sıfır sıcaklığına çok yakın değerlere kadar soğutulmasıyla ortaya çıkan maddenin bir halidir. Bu süpersoğutulmuş maddede atomların büyük çoğunluğu en düşük kuantum durumlarına çöker ve böylece makroskopik skalada kuantum etkileri göstermeye başlar.[11] Maddenin bu hali, Satyendra Nath Bose'un yaptığı çalışmalar üzerine 1925'te Albert Einstein tarafından kuantum mekaniğinin bir sonucu olarak tahmin edilmişti. Yetmiş yıl sonra 1995'te ilk yoğunlaşma Eric Cornell ve Carl Wieman tarafından Colorado Üniversitesi NIST-JILA laboratuvarında rubidyum gazını 170 nanoKelvin'e (nK) soğutarak elde edildi. Cornell, Wieman ve MIT'den Wolfgang Ketterle bu deneyle 2001 Nobel Fizik Ödülü paylaştılar.

Kaynakça

  1. ^ Pethick, C.J. (2001). Bose-Einstein Condensate in Dilute Gases (1 bas.). Cambridge University Press. s. 416. ISBN 9780511048845. 
  2. ^ Arora, C. P. (2001). Thermodynamics. Tata McGraw-Hill. s. 43. ISBN 0-07-462014-2. 27 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2014. , Table 2.4 page 43 27 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ "Leiden University Einstein archive". Lorentz.leidenuniv.nl. 27 Ekim 1920. 19 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2011. 
  4. ^ Clark, Ronald W. (1971). Einstein: The Life and Times. Avon Books. ss. 408-409. ISBN 0-380-01159-X. 
  5. ^ London, F. (1938). "The λ-Phenomenon of Liquid Helium and the Bose–Einstein Degeneracy". Nature. 141 (3571). ss. 643-644. Bibcode:1938Natur.141..643L. doi:10.1038/141643a0. 
  6. ^ London, F. Superfluids Vol.I and II, (reprinted New York: Dover 1964)
  7. ^ "New State of Matter Seen Near Absolute Zero". NIST. 28 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2014. 
  8. ^ Levi, Barbara Goss (2001). "Cornell, Ketterle, and Wieman Share Nobel Prize for Bose–Einstein Condensates". Search & Discovery. Physics Today online. 24 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2008. 
  9. ^ Klaers, Jan; Schmitt, Julian; Vewinger, Frank; Weitz, Martin (2010). "Bose–Einstein condensation of photons in an optical microcavity". Nature. 468 (7323). ss. 545-548. arXiv:1007.4088 $2. Bibcode:2010Natur.468..545K. doi:10.1038/nature09567. PMID 21107426. 
  10. ^ (OEIS'de A078434 dizisi)
  11. ^ "Belgelerle Türk tarihi dergisi, 80-83. sayılar". 2 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2012. 

^ Arora, C. P. (2001). Thermodynamics. Tata McGraw-Hill. p. 43. ISBN 0-07-462014-2., Table 2.4 page 43 Jump up ^ "Leiden University Einstein archive". Lorentz.leidenuniv.nl. 27 Ekim 1920. Retrieved 23 Mart 2011. Jump up ^ Clark, Ronald W. (1971). Einstein: The Life and Times. Avon Books. pp. 408–409. ISBN 0-380-01159-X. Jump up ^ London, F. (1938). "The λ-Phenomenon of Liquid Helium and the Bose–Einstein Degeneracy". Nature 141 (3571): 643–644. Bibcode:1938Natur.141..643L. doi:10.1038/141643a0. Jump up ^ London, F. Superfluids Vol.I and II, (reprinted New York: Dover 1964) Jump up ^ "New State of Matter Seen Near Absolute Zero". NIST. Jump up ^ Levi, Barbara Goss (2001). "Cornell, Ketterle, and Wieman Share Nobel Prize for Bose–Einstein Condensates". Search & Discovery. Physics Today online. Archived from the original on 24 Ekim 2007. Retrieved 26 Ocak 2008. Jump up ^ Klaers, Jan; Schmitt, Julian; Vewinger, Frank; Weitz, Martin (2010). "Bose–Einstein condensation of photons in an optical microcavity". Nature 468 (7323): 545–548. arXiv:1007.4088. Bibcode:2010Natur.468..545K. doi:10.1038/nature09567. PMID 21107426. Jump up ^ Sob'yanin, D. N. (2013). "Theory of Bose-Einstein condensation of light in a microcavity". Bull. Lebedev Phys. Inst. 40 (4): 91–96. arXiv:1308.4089. Bibcode:2013BLPI...40...91S. doi:10.3103/S1068335613040039. Jump up ^ Sob'yanin, Denis Nikolaevich (2013). "Bose-Einstein condensation of light: General theory". Phys. Rev. E 88 (2): 022132. arXiv:1308.4090. Bibcode:2013PhRvE..88b2132S. doi:10.1103/PhysRevE.88.022132. PMID 24032800. Jump up ^ (sequence A078434 in OEIS) Jump up ^ Beliaev, S. T. Zh. Eksp. Teor. Fiz. 34, 418–432 (1958); ibid. 433–446 [Soviet Phys. JETP 3, 299 (1957)]. Jump up ^ Schick, M. (1971). "Two-Dimensional System of Hard-Core Bosons". Physical Review A 3 (3): 1067. Bibcode:1971PhRvA...3.1067S. doi:10.1103/PhysRevA.3.1067. edit Jump up ^ Kolomeisky, E.; Straley, J. (1992). "Renormalization-group analysis of the ground-state properties of dilute Bose systems in d spatial dimensions". Physical Review B 46 (18): 11749. Bibcode:1992PhRvB..4611749K. doi:10.1103/PhysRevB.46.11749. edit Jump up ^ Kolomeisky, E. B.; Newman, T. J.; Straley, J. P.; Qi, X. (2000). "Low-Dimensional Bose Liquids: Beyond the Gross-Pitaevskii Approximation". Physical Review Letters 85 (6): 1146–1149. arXiv:cond-mat/0002282. Bibcode:2000PhRvL..85.1146K. doi:10.1103/PhysRevLett.85.1146. PMID 10991498. edit Jump up ^ Chui, S.; Ryzhov, V. (2004). "Collapse transition in mixtures of bosons and fermions". Physical Review A 69 (4). Bibcode:2004PhRvA..69d3607C. doi:10.1103/PhysRevA.69.043607. edit Jump up ^ Salasnich, L.; Parola, A.; Reatto, L. (2002). "Effective wave equations for the dynamics of cigar-shaped and disk-shaped Bose condensates". Phys. Rev. A 65 (4): 043614. arXiv:cond-mat/0201395. Bibcode:2002PhRvA..65d3614S. doi:10.1103/PhysRevA.65.043614. Jump up ^ Avdeenkov, A. V.; Zloshchastiev, K. G. (2011). "Quantum Bose liquids with logarithmic nonlinearity: Self-sustainability and emergence of spatial extent". J. Phys. B: At. Mol. Opt. Phys. 44 (19): 195303. arXiv:1108.0847. Bibcode:2011JPhB...44s5303A. doi:10.1088/0953-4075/44/19/195303. ^ Jump up to: a b "Eric A. Cornell and Carl E. Wieman — Nobel Lecture" (PDF). nobelprize.org. Jump up ^ Bradley, C. C.; Sackett, C. A.; Tollett, J. J.; Hulet, R. G. (1995). "Evidence of Bose-Einstein Condensation in an Atomic Gas with Attractive Interactions". Physical review letters 75 (9): 1687–1690. doi:10.1103/PhysRevLett.75.1687. PMID 10060366. edit Jump up ^ Nikuni, T.; Oshikawa, M.; Oosawa, A.; Tanaka, H. (1999). "Bose–Einstein Condensation of Dilute Magnons in TlCuCl3". Physical Review Letters 84 (25): 5868–71. arXiv:cond-mat/9908118. Bibcode:2000PhRvL..84.5868N. doi:10.1103/PhysRevLett.84.5868. PMID 10991075. Jump up ^ Demokritov, S.O.; Demidov, VE; Dzyapko, O; Melkov, GA; Serga, AA; Hillebrands, B; Slavin, AN (2006). "Bose–Einstein condensation of quasi-equilibrium magnons at room temperature under pumping". Nature 443 (7110): 430–433. Bibcode:2006Natur.443..430D. doi:10.1038/nature05117. PMID 17006509. Jump up ^ Magnon Bose Einstein Condensation made simple. Website of the "Westfählische Wilhelms Universität Münster" Prof.Demokritov. Retrieved 25 Haziran 2012. Jump up ^ Baierlein, Ralph (1999). Thermal Physics. Cambridge University Press. ISBN 0-521-65838-1. Jump up ^ Becker, Christoph; Stellmer, Simon; Soltan-Panahi, Parvis; Dörscher, Sören; Baumert, Mathis; Richter, Eva-Maria; Kronjäger, Jochen; Bongs, Kai; Sengstock, Klaus (2008). "Oscillations and interactions of dark and dark–bright solitons in Bose–Einstein condensates". Nature Physics 4 (6): 496–501. arXiv:0804.0544. Bibcode:2008NatPh...4..496B. doi:10.1038/nphys962. Jump up ^ van Putten, M.H.P.M. (2010). "Pair condensates produced in bosenovae". Physics Letters A 374 (33): 3346. Bibcode:2010PhLA..374.3346V. doi:10.1016/j.physleta.2010.06.020. Jump up ^ Gorlitz, Axel. "Interference of Condensates (BEC@MIT)". Cua.mit.edu. Retrieved 13 Ekim 2009. Jump up ^ Dutton, Zachary; Ginsberg, Naomi S.; Slowe, Christopher and Hau, Lene Vestergaard (2004). "The art of taming light: ultra-slow and stopped light". Europhysics News 35 (2): 33. Bibcode:2004ENews..35...33D. doi:10.1051/epn:2004201. Jump up ^ "From Superfluid to Insulator: Bose–Einstein Condensate Undergoes a Quantum Phase Transition". Qpt.physics.harvard.edu. Retrieved 13 Ekim 2009. Jump up ^ "Ten of the best for BEC". Physicsweb.org. 1 Haziran 2005. Jump up ^ "Fermionic condensate makes its debut". Physicsweb.org. 28 Ocak 2004. Jump up ^ Cromie, William J. (18 Şubat 1999). "Physicists Slow Speed of Light". The Harvard University Gazette. Retrieved 26 Ocak 2008. Jump up ^ Ginsberg, N. S.; Garner, S. R.; Hau, L. V. (2007). "Coherent control of optical information with matter wave dynamics". Nature 445 (7128): 623–626. doi:10.1038/nature05493. PMID 17287804. edit Jump up ^ Weiss, P. (12 Şubat 2000). "Atomtronics may be the new electronics". Science News Online 157 (7): 104. doi:10.2307/4012185. Retrieved 12 Şubat 2011. Jump up ^ Tannenbaum, Emmanuel David (1970). "Gravimetric Radar: Gravity-based detection of a point-mass moving in a static background". arXiv:1208.2377 [physics.ins-det

İlgili Araştırma Makaleleri

Belirsizlik ilkesi, Heisenberg belirsizlik ilkesi ya da Belirlenemezlik ilkesi olarak da bilinir.

Schrödinger denklemi, bir kuantum sistemi hakkında bize her bilgiyi veren araç dalga fonksiyonu adında bir fonksiyondur. Dalga fonksiyonunun uzaya ve zamana bağlı değişimini gösteren denklemi ilk bulan Erwin Schrödinger’dir. Bu yüzden denklem Schrödinger denklemi adıyla anılır. 1900 yılında Max Planck'ın ortaya attığı "kuantum varsayımları"nın ardından, 1924'te ortaya atılan de Broglie varsayımı ve 1927'de ortaya atılan Heisenberg belirsizlik ilkesi bilim dünyasında yeni ufukların doğmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeler Max Planck'ın kuantum varsayımları ve Schrödinger'in dalga mekaniği ile birleştirilerek kuantum mekaniğini ortaya çıkarmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dalga fonksiyonu</span>

Kuantum fiziğinde dalga fonksiyonu izole bir kuantum sistemindeki kuantum durumunu betimler. Dalga fonksiyonu karmaşık değerli bir olasılık genliğidir ve sistem üzerindeki olası ölçümlerin olasılıklarının bulunmasını sağlar. Dalga fonksiyonu için en sık kullanılan sembol Yunan psi harfidir ψ ve Ψ.

<span class="mw-page-title-main">Mutlak sıfır</span> bir maddenin moleküllerinin entropisinin minimum değerine ulaştığı teorik sıcaklık

Mutlak sıfır, bir maddenin moleküllerinin entalpi ve entropisinin teorik minimum değerine ulaştığı termodinamik sıcaklık ölçeğinin en alt sınırıdır. Teorik sıcaklık, ideal gaz yasasının ekstrapolasyonu ile hesaplanmıştır. Uluslararası uzlaşı neticesinde, mutlak sıfır Celsius ölçeğinde −273.15 derece, Fahrenheit ölçeğinde −459.67 derece, Kelvin ve Rankine ölçeklerinde de 0 derece olarak alınmıştır.

Klein-Gordon Denklemi, Schrödinger denkleminin bağıl/göreli (relativistik) olan versiyonudur ve atomaltı fizikte kendi ekseni etrafında dönmeyen parçacıkları tanımlamada kullanılır. Oskar Klein ve Walter Gordon tarafından bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kuantum mekaniği</span> atom altı seviyede çalışmalar yapan bilim dalı

Kuantum mekaniği veya kuantum fiziği, atom altı parçacıkları inceleyen bir temel fizik dalıdır. Nicem mekaniği veya dalga mekaniği adlarıyla da anılır. Kuantum mekaniği, moleküllerin, atomların ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır. Çalışma alanı, parçacıkların birbirleriyle ve ışık, x ışını, gama ışını gibi elektromanyetik ışınımlarla olan etkileşimlerini de kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Manyeto optik tuzak</span>

Manyeto optik tuzak, soğuk, kapana kısılmış nötr örnekleri üretebilmek için lazer soğutma ve uzamsal olarak değişen bir manyetik alan kullanan bir cihazdır. Bir MOT'tan elde edilen sıcaklıklar, foton geri tepme sınırının iki veya üç katı olan atomik türe bağlı olarak birkaç mikrokelvin kadar düşük olabilir. Bununla birlikte, çözülmemiş aşırı ince yapıya sahip atomlar için, örneğin;bir MOT'nta elde edilen sıcaklık Doppler soğutimitinden den daha yüksek olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Eric Cornell</span> Amerikalı fizikçi

Eric Allin Cornell Carl E. Wieman ile Bose-Einstein yoğunlaşması üzerine yaptıkları buluş nedeniyle 2001 Nobel Fizik Ödülü kazanmış Amerikan fizikçidir.

Matematikteki Poincaré yinelenme teoremine göre, dinamikleri hacmini koruyan ve sınırlı mekansal hacimle sınırlanan bir sistem, yeterli süre sonra, baştaki durumuyla aynı olacak veya ona çok yakın bir biçimde yinelenecektir.

<span class="mw-page-title-main">Süperakışkanlık</span>

Süperakışkanlık maddenin sıfır akmazlığa sahip bir akışkan gibi davrandığı hâlidir. Bu fenomen ilk olarak sıvı helyum ile keşfedildiyse de yalnızca sıvı helyum teorisinde değil aynı zamanda astrofizik, yüksek enerji fiziği ve kuantum kütleçekimi teorilerinde de uygulama alanına girmiştir. Bu fenomen Bose-Einstein yoğunlaşması ile bağıntılıdır ancak özdeş değildir: Bütün Bose-Einstein yoğuşukları süperakışkan olmadığı gibi bütün süperakışkanlar da Bose-Einstein yoğuşuğu değildir.

<span class="mw-page-title-main">Feynman diyagramı</span> parçacıklar bozunum geçirdiğinde veya diğer parçacıklarla etkileşime girdiğinde en temel düzeyde ne olduğunu gösteren uzay zaman şeması

Teorik fizikte Feynman diagramları, bir Feynman diyagramının davranışını düzenleyen matematiksel ifadelerin resimsel sunumlar katılarak diyagram tarafından açıklandığı gibi atomaltı parçacıklarların davranışları gösterilmiştir. Bu şemalar bunları bulan adınadır, Amerikan fizikçisi Richard Feynman Nobel Ödülü kazandı ve 1948 yılında tanıttı. Atomaltı parçacıkların ilişkileri sezgisel anlamak karışık ve zor olabilir ve Feynman diagramları oldukça gizemli soyut formülün basit bir gösterimine izin verir. David Kaiser yazdı ki, "yüzyılın ortasından bu yana, bu diagramlar teorik fizikçiler için giderek zorlaşan kritik hesaplamalar uygulamasına yardım araçlarıdır," ve "Feynman diagramları Teorik fizikte her yönüyle neredeyse devrimdir.". kuantum alan teorisi diyagramların ilk uygulamasıdır, ayrıca, katı-hal teorisi gibi diğer alanlardada kullanılabilir.

Kuantum harmonik salınıcı, klasik harmonik salınıcın benzeşiğidir. Rastgele seçilmiş potansiyeli denge noktası civarında harmonik potansiyele yakınsanabildiğinden nicem mekanğindeki en önemli model sistemlerden biridir. Dahası, nicem mekaniğinde kesin analitik çözümü olan çok az sistemden biridir.

Dolanıklık, kuantum mekaniğine özgü bir olgudur. Kuantum fiziğine göre iki benzer parçacık birbiriyle eşzamanlılığa sahiptir. Bu parçacıklar ayrı yerlerde birbirinden eşzamanlı olarak etkilenirler. İki elektron parçası ışık yılına yakın uzaklıkta olsa dahi birbirlerini etkileyebilirler. Bu sayede birbirinden ışık yılına yakın bir uzaklıkta olan bir elektron kendi çevresi etrafında sağa dönerken diğer bir elektron parçası sola dönecektir.

Foton polarizasyonu klasik polarize sinüsoidal düzlem elektromanyetik dalgasının kuantum mekaniksel açıklamasıdır. Bireysel foton özdurumları ya sağ ya da sol dairesel polarizasyona sahiptir. Süperpozisyon özdurumu içinde olan bir foton lineer, dairesel veya eliptik polarizasyona sahip olabilir.

Bir atomik yörünge için açısal nicem sayısı, yörüngesel açısal devinirliği ve yörüngenin şeklini belirleyen sayıdır. Açısal nicem sayısı bir elektronun eşsiz nicem durumunu tanımlayan ikinci set nicem sayılarındandır. Açısal nicem sayısı; yörüngesel açısal nicem sayısı, yörüngesel nicem sayısı ya da ikinci nicem sayısı olarak da bilinir. ℓ ile sembolize edilir.

Lamb kayması, adını Willis Lamb'den alan, hidrojen atomunun kuantum elektrodinamiğindeki 2S1/2 ve 2P1/2 enerji düzeyleri arasındaki küçük farklılıktır. Dirac denklemine göre, 2S1/2 ve 2P1/2 orbitalleri (yörüngeleri) aynı enerjiye sahip olmalıdır. Ancak, boşluktaki elektronlar arasındaki etkileşim, 2S1/2 ve 2P1/2 enerji düzeylerinde küçük bir enerji değişimine sebep olur. Lamb ve Robert Retherford bu değişimi 1947'de ölçmüşlerdir ve bu ölçüm, ıraksamayı açıklamak için tekrar normalleştirme teorisine teşvik edici bir unsur olmuştur. Bu, Julian Schwinger, Richard Feynman, Ernst Stueckelberg ve Sin-Itiro Tomonaga tarafından geliştirilmiş modern kuantum elektrodinamiğinin müjdecisiydi. Lamb, 1955 yılında Lamb kayması ile ilgili keşiflerinden ötürü Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı.

Süperakışkan Helyum-4, helyum elementi helyum-4 ün oluşturduğu bir süper akışkandır. Bir süperakışkan maddenin 0 viskoziteli bir akışkan gibi davrandığı durumudur. Normal bir sıvı gibi görünen madde her tür yüzeyde sürtünmesiz şekilde engellerin etrafından dolaşır ve kabının gözeneklerinden yalnızca kendi eylemsizliğine bağlı olarak akar.

Kuantum Şekil Dinamiği yeni yeni çalışılan bir araştırma konusudur. Hedefi şekillerin kuantum mekaniğini, şekil dinamiği arka planında kuantum alanları ve şekil dinamiğinin kuantizasyonunu anlamaktır.

<span class="mw-page-title-main">Doğrusal olmayan Schrödinger denklemi</span> denklem

Doğrusal olmayan Schrödinger denklemi veya nonlineer Schrödinger denklemi (NLSE), Schrödinger denkleminin doğrusal olmayan bir versiyonudur. Denklem ağırlıklı olarak doğrusal olmayan optik fiberlerde ve düzlemsel dalga kılavuzlarında ışığın iletimini modellemek için kullanılır. Diğer kullanım alanları arasında Bose-Einstein yoğunlaşmaları, akışkanlar mekaniğindeki yüzey dalgaları, sıcak plazmalardaki Langmuir dalgaları ve solitonlar bulunmaktadır. Denklem, lineer versiyonunun aksine bir kuantum durumunun değişimini betimlemez.

Bell teoremi fizikteki birbiriyle yakından ilişkili birkaç sonucu kapsayan bir terimdir ve bu sonuçların tümü kuantum mekaniği'nin, ölçümün doğası hakkında bazı temel varsayımların olduğu yerel gizli değişken teorileri ile uyumsuz olduğunu belirler. Buradaki "yerel", yerellik ilkesini, bir parçacığın yalnızca yakın çevresinden etkilenebileceği ve fiziksel alanların aracılık ettiği etkileşimlerin ışık hızından daha hızlı yayılamayacağı fikrini ifade eder. "Gizli değişkenler", kuantum teorisine dahil olmayan ancak yine de deneylerin sonucunu etkileyen kuantum parçacıklarının varsayılan özellikleridir. Bu sonuç ailesine adını veren fizikçi John Stewart Bell'in sözleriyle, "Eğer gizli değişkenli bir teori yerel ise, kuantum mekaniği ile uyuşmaz ve eğer kuantum mekaniği ile uyuşursa, yerel olmaz."