İçeriğe atla

Bordigizm

Bordigizm, İtalya Komünist Partisi'nin kurucusu ve Enternasyonal Komünist Partisi'nin önde gelen isimlerinden olan Marksist Amadeo Bordiga tarafından benimsenen bir sol komünizm çeşididir. Bordigizm, dışardan konulmuş bir etikettir: bu ekolün takipçileri kendilerini bu şekilde nitelemeyip İtalya komünist solu tabirini tercih ederler. Kökenleri İtalya Sosyalist Partisi'nin sol kesimine dayanan Bordigizm, seçimleri boykot etmeyi savunmakla bilinir. Enternasyonal Komünist Partisi (Programma Comunista) 80'lerin başlarında Türkçe Enternasyonalist Proleter gazetesini çıkarmış,[1] Enternasyonal Komünist Partisi (il Partito Comunista) ise 2019'dan beri internet üzerinden Türkçe yayın yapmaktadır.[2]

Teoriler

Marksist-Leninizm Üzerine

Bordiga, Teorik düzeyde Sovyetler Birliği'ni kapitalist bir toplum olarak gören bir anlayış geliştirilmiştir. Bordiga'nın Sovyet ekonomisinin kapitalist doğası üzerine yazıları, Troçkistlerin ürettiklerinin aksine, aynı zamanda tarım sektörüne odaklıydı. Bordiga, Sovyetler Birliği'ndeki tarımı analiz ederken, biri kooperatif çiftliği, diğeri ücretli emek devlet çiftliği olan Kolhoz ve Sovhoz'da mevcut olan kapitalist sosyal ilişkileri sergilemeye çalışmıştır.[3] Özellikle, 1950'de yazarken, ulusal tarımsal üretimin ne kadarının özel mülkiyete ait küçük arazilerden geldiğini vurgulamıştır ve Rus İmparatorluğu'nun 1880'lerden 1914'e kadar büyük bir ihracatçı olmasının ardından Sovyetler Birliği'nin hangi oranlarda buğday ithal etmeye başlayacağını tahmin etmiştir.

Bordiga'nın Marksizm-Leninizm anlayışında; Joseph Stalin, daha sonra ise Mao Zedong, Ho Chi Minh, Che Guevara ve benzer kişiler büyük romantik devrimcilerdir, yani burjuva devrimcileridir. 1945'ten sonra ortaya çıkan Marksist-Leninist devletlerin, yozlaşan önceki devrimlerin burjuva doğasını genişlettiklerini, hepsinin ortak olarak sosyalizmin gerçek inşasını değil, önceki koşulların yadsınması olarak gördüğü bir kamulaştırma, tarımsal ve üretken kalkınma politikalarına sahip olduğunu hissetti.

Demokrasi Üzerine

Bordiga siyasi kariyerinde, Karl Marx ve Friedrich Engels'in geleneğini takip ettiğine inandığı için kendisini gururla anti-demokratik olarak tanımladı. Ancak Bordiga'nın demokrasi düşmanlığının Stalinist tek parti devleti söylemiyle bir ilgisi yoktu. Aslında, Faşizmi ve Stalinizmi burjuva demokrasisinin doruk noktası olarak görüyordu. Bordiga için demokrasi her şeyden önce toplumun biçimsiz bir kitle olarak manipüle edilmesi anlamına geliyordu. Buna karşılık, Komünist Manifesto'da açıklanan ilkeler ve program temelinde komünist parti tarafından uygulanacak bir proletarya diktatörlüğünü savunuyordu. Sık sık Engels'in "devrimin arifesinde gericiliğin tüm güçleri 'saf demokrasi' bayrağı altında bize karşı olacak" sözünün ruhuna sık sık atıfta bulundu ve 1921'de ise monarşistlerden anarşistlere kadar Bolşeviklerin her hizipsel muhalifi "Bolşeviksiz sovyetler" ya da "Bolşeviklerin egemen olmadığı işçi sovyetleri" çağrısında bulunacaktı.

Bu nedenle Bordiga, Marksist perspektifin, tüm sosyal oluşumlar gibi komünizmin her şeyden önce programatik içeriğin ifadesi olduğu gerçeğinin altını çizme erdemine sahip olduğuna inanarak, devrimci teorinin çoğulcu görüşlerin demokratik bir sürecinin ürünü olduğu fikrine karşı çıktı.

Birleşik Cephe Üzerine

Bordiga, Komintern'in 1921'de sağ-kanata doğru dönmesine kararlılıkla karşı çıktı. İtalya Komünist Partisi'nin kurucusu ve lideri olarak, Üçüncü Kongre'nin birleşik cephe stratejisini uygulamayı reddetti. Ayrıca Bordigizm'in egemen olduğu yeni kurulan partiyi, henüz ayrıldığı İtalyan Sosyalist Partisi'nin sol kanadıyla birleştirmeyi de reddetti. Bordiga, 1921'de İngiliz-Rus ticaret anlaşması, Kronstadt isyanı, Yeni Ekonomi Politikası'nın uygulanması, hiziplerin yasaklanması ve Almanya'daki Mart Eyleminin yenilgisi ile 1921'de ilan edilen devrimci gerilemeye uyum sağlayan Komintern'den tamamen farklı bir parti görüşüne sahipti.

Bordiga'ya göre, Batı Avrupa komünist partilerinin birleşik cephe aracılığıyla sol kanat sosyal demokratlardan oluşan bir kitleyi bünyelerine katarak bu gerilemeye karşı mücadele etme stratejisi, girilmekte olduğunu gördüğü karşı-devrimci dönemine tam bir teslimiyetti. Komintern, kitleleri fethetmek adına solcu sosyal demokratlara her türlü programatik tavizi veriyor gibi göründüğü için, demokrasi eleştirisinin temeli buydu. Bordiga için program her şeydi, sayılardan oluşan programsız eylemler ise hiçbir şeydi. Gerileme döneminde partinin rolü, geçici popülerlik peşinde koşarken programı sulandırmak değil, programı korumak ve bir sonraki dalgaya kadar mümkün olan propaganda çalışmasını sürdürmekti.

Bordiga'nın analizi, 1921'de (çoğu komünistin analizinin aksine, Troçki'nin 1927'deki yenilgisiyle değil) dünya komünist hareketinde daha fazla demokrasi çağrısı yapmadan, köklü bir yozlaşmayı görmenin bir yolunu sağladı. Troçkist geleneğin Komintern tarihinin bu kritik dönemini ele aldığı bürokrasi/demokrasinin soyut biçimsel perspektifi her türlü içerikten kopmuştur. Bordiga hayatı boyunca kendisini Leninist olarak adlandırdı ve hiçbir zaman doğrudan Lenin'e karşı polemiğe girmedi, ancak 1921 konjonktürünü tamamen farklı bir şekilde takdir etmesi, Komintern için sonuçları ve birleşik cephe meselesinde Lenin ve Troçki'ye muhalefeti, 1920'lerin enternasyonal sol muhalefetinin Troçkist kanadının mirasçıları tarafından genellikle gizlenen bir dönüm noktasını aydınlatıyor.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Enternasyonalist Proleter, 1981-1983". pcint.org. 22 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021. 
  2. ^ "Enternasyonal Komünist Partisi". www.international-communist-party.org. 18 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021. 
  3. ^ Goldner, Loren (1995). "Amadeo Bordiga, the agrarian question and the international revolutionary movement" (PDF). Critique: Journal of Socialist Theory. 23 (1): 73-100. doi:10.1080/03017609508413387. 27 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Ağustos 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Komünist parti</span> işçi sınıfının önderliğinde üretim araçlarının mülkiyetinin kolektifleştirilmesini hedefleyen siyasi parti

Komünist parti, işçi sınıfının önderliğinde üretim araçlarının mülkiyetinin kolektifleştirilmesini hedefleyen ve tüm dünyada herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar ilkesi doğrultusunda sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya kurmayı amaçlayan yasal veya yasa dışı olarak örgütlenen, silahlı kanadı da bulunabilen siyasi parti.

Leninizm veya Lenincilik, Marksizm üzerine kurulmuş siyâsî ve iktisâdî bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Nikolay Buharin</span> Bolşevik devrimci ve entelektüel, Sovyet siyasetçi

Nikolay İvanoviç Buharin, Bolşevik devrimci ve entelektüel, Sovyet siyasetçi.

Troçkizm, Marksizm'in Troçki'nin bakış açısıyla yorumlanmasıdır. Aynı zamanda 1917 Ekim Devrimi'nden sonra ortaya çıkmış bir ayrımı ifade eder. Sovyetler Birliği'nde "sol muhalefet" olarak örgütlenmiş, Troçki'nin kurduğu 4. Enternasyonal'le başlayarak günümüze kadar gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Komintern</span> uluslararası kuruluş

Komintern 1919 Martında, savaş komünizmi döneminin (1918-1921) ortasında Vladimir Lenin ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarafından kurulan, "silahlı kuvvetler de dahil tüm mümkün araçlarla uluslararası burjuvaziyi yıkmak ve devletin tamamen yok oluşu için bir geçiş aşaması demek olan Uluslararası Sovyet Cumhuriyetini yaratmak için" mücadele etme amacı güden uluslararası bir komünist örgüt.

<span class="mw-page-title-main">Dördüncü Enternasyonal</span> Uluslararası Komünist Birlik

Dördüncü Enternasyonal, kapitalizme ve stalinizme karşı Troçki önderliğinde kurulmuş olan uluslararası örgüt. Öncülleri Sol Muhalefet ve Uluslararası Komünist Birlik'tir. Troçki ölümünden önce Dördüncü Enternasyonal'in zaferinin kesin olduğunu söylemiştir.

<span class="mw-page-title-main">İspanyol Komünist Partisi</span>

İspanya Komünist Partisi ya da İspanyol Komünist Partisi, İspanya'daki üçüncü büyük ulusal partidir. Izquierda Unida koalisyonunun en büyük partisidir ve İspanya'nın en büyük işçi sendikası olan İşçi Komisyonları (CC.OO) üzerinde etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist revizyonizm</span> Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

<span class="mw-page-title-main">Devrimci İşçi Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti

Devrimci İşçi Partisi, Haziran 2007'de İşçi Mücadelesi adlı Marksist gazetenin çağrısıyla kuruluşuna başlanan, Şubat 2011'de yapılan kongresiyle kuruluşunu tamamlayan, Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasi partidir.

<span class="mw-page-title-main">Enternasyonal Komünist Akım</span>

Enternasyonal Komünist Akım (EKA), 1975'te kurulmuş ve Fransa, Birleşik Krallık, Meksika, Belçika, Hollanda, Almanya, İspanya, Venezuela, Brezilya, İsveç, Hindistan, İtalya, ABD, İsviçre, Filipinler ve Türkiye'de şubeleri bulunan uluslararası merkezileşmiş sol komünist bir örgüttür. Türkiye'de Enternasyonalist Komünist Sol isimli grup Ocak 2009 tarihinde kendisini feshederek EKA'nın Türkiye şubesi olarak Dünya Devrimi ismini almıştır. Dünya Devrimi'nin üyelerinin tamamı 2014 Aralık ayında EKA'dan ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Almanya Komünist Partisi</span>

Almanya Komünist Partisi, 1918-1933 yılları arasında önde gelen Alman siyasi parti. KPD, 1918'in sonunda Spartakusbund'un daha küçük radikal sol gruplarla birleşmesinden ortaya çıktı. Bu birleşmenin amacı, Almanya'da komünizmin hakim rejim hâline getirilmesiydi. 30 Aralık 1918'den 1 Ocak 1919'a kadar aşırı solcuların hakim olduğu kurucu parti kongresi, partinin Alman Ulusal Meclisi seçimlerine katılmasını reddetti. 1919'daki ocak ayaklanmasının ardından rejim güçleri, önce KPD liderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg'u, kısa bir süre sonra da kurucu üye Leo Jogiches'i öldürdü. Aralık 1920'de KPD, Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi' nin sol çoğunluğuyla birleşti ve geçici olarak Birleşik KPD adını aldı. KPD, kuruluşundan itibaren SPD'nin devrimci alternatifi olarak görüldü. Weimar Cumhuriyeti döneminde sosyalist üretim koşulları ve Sovyetler Birliği'ni model alan bir proletarya diktatörlüğünü savundu. Parlamentarizm ve demokrasi hakkındaki görüşleri, “burjuva demokrasisini” parti liderliğinde bir sosyalist konsey cumhuriyeti ile değiştirmek istedikleri için bölünmüştü, ancak yine de seçimlere katıldılar. 1919'dan itibaren Lenin'in ve daha sonra Stalin'in egemen olduğu Komünist Enternasyonal'in bir üyesiydi. KPD, işçi hareketinde sosyal demokrasiye karşı mücadele etmek için, 1928'den itibaren SPD'yi sosyal faşist ve baş düşman ilan ederek Nasyonal Sosyalizm'e karşı ortak bir mücadeleyi engelledi. 1929'dan itibaren KPD, otoriterleşti. Parti, Stalin ve Ernst Thälmann etrafında giderek bir şahıs kültü hâline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Sol komünizm</span> Siyasi fikir

Komünist sol olarak da bilinen sol komünizm, Komünist Enternasyonal'in sol kanadını teşkil eden ve Komünist Enternasyonal'den 1920'lerden ayrılmış akımlardan gelen siyasi geleneğin ismidir. Komünist Enternasyonal'in dünyanın pek çok yerindeki partilerinde, oportünizme karşı, devrimci görüşleri savunan sol kanatlar gelişmiş olsa da, bu akımlar en net biçimde Almanya-Hollanda komünist solu ve İtalyan komünist solu tarafından ifade edilmişlerdir.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Almanya Komünist İşçi Partisi, 1920 yılında kurulan, parlamento karşıtı ve konsey komünizmi taraftarı siyasi parti. AKİP, 1920 yılının nisan ayında Heidelberg'te, Almanya Komünist Partisi'nden ayrılan kadrolarca kurulmuştur. Parti gazetesinin ismi Komünist İşçi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik merkeziyetçilik</span> sosyalist partilerin uyguladığı liderlik yöntemi

Demokratik merkeziyetçilik, siyasi bir partide çeşitli kararların alınması amacıyla yapılan tartışmalar sırasında, her konunun herhangi kısıtlama olmaksızın tartışılabileceğini fakat çoğunlukça hemfikir olunan bir kararın alınmasından sonra bu kararın uygulanmasında birlik sağlanması gerektiğini savunan Marksist-Leninist ilkeyi ifade eden terimdir. Bu ilke, dünyadaki pek çok komünist partinin parti genel çizgisi olarak kabul görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Amadeo Bordiga</span>

Amadeo Bordiga, İtalyan Marksist, komünist ideolojiye katkıda bulunan, İtalyan Komünist Partisi'nin kurucusu, Üçüncü Enternasyonal'ın lideri ve daha sonra Uluslararası Komünist Partisi'nin önde gelen isimlerinden biriydi. Bordiga aslen İtalya Komünist Partisi ile ilişkiliydi, ancak Troçkizm ile suçlandıktan sonra 1930'da kovuldu.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan Komünist Partisi</span>

İtalyan Komünist Partisi ya da İtalyanca kısaltmasıyla söylemek gerekirse PCI (Partito Comunista Italiano), İtalya'da kurulmuş komünist bir siyasi partiydi. 21 Ocak 1921'de İtalyan Sosyalist Partisi'nden ayrılarak Livorno'da İtalya'nın Komünist Partisi (PCdI) adıyla kuruldu. Öncül partiden ayrılık sürecini, komünist liderler Amadeo Bordiga ve Antonio Gramsci yönetti.

Enternasyonal Komünist Partisi (EKP), Komünist sol geleneğini sahiplenen uluslararası bir komünist partidir. İtalya Komünist Partisi’nin ilk lideri Amadeo Bordiga’nın kurucularından olduğu partiye katkılarından dolayı Bordigist olarak anılsa da, takipçileri kendilerini bu şekilde tanımlamayı reddederler.