İçeriğe atla

Boksit

Boksit minerali.

Oluşum

Bozulmamış kaya çekirdekli boksit

Boksit için çok sayıda sınıflandırma şeması önerilmiş ama 1982'den beri bir fikir birliği sağlanamamıştır.[1]

Vadász (1951), lateritik boksitlerini (silikat boksitleri) karst boksit cevherlerinden (karbonat boksitleri) ayırdı:[1]

Karbonat boksitleri çoğunlukla Avrupa, Guyana, Surinam ve Jamaika'da lateritik ayrışma ve ara katman kil katmanlarının (kimyasal ayrışmasında çevredeki kireçtaşları yavaş yavaş çözündükçe toplanan dağınık killer) kalıntı birikimi ile oluştuğu karbonat kayalarının (kireçtaşı ve dolomit) üzerinde bulunur.

  • Lateritik boksitler çoğunlukla tropik ülkelerdedir. Bunlar granit, gnays, bazalt, siyenit ve şist gibi çeşitli silikat kayaçların lateritleşmesi ile oluşmuştur. Lateritleşme, içinde demir ve alüminyum silikat minerallerinin bulunduğu yerlerde bol yağış ve ısı altında silisin eriyip uzaklaşması sonucunda demir ve alüminyumun hidroksit hâlinde kalmasıdır.
  • Demir açısından zengin lateritlerle karşılaştırıldığında boksitlerin oluşumu, drenajı çok iyi olan yerlerde yoğun hava koşullarına bağlıdır. Bu, kaolinit'in çözünmesini ve gibsit'in çökelmesini sağlar. Yüksek alüminyum içerikli bölgeler sıklıkla demirli yüzey tabakalarının altındadır. Lateritik boksit yataklarındaki alüminyum hidroksit neredeyse tamamen gibsittir.

Jamaika örneğinde, toprakların yakın tarihli analizi çok miktarda kadmiyum gösterdi; bu ise Orta Amerika'daki boksitin önemli volkanizma bölümlerinden olan son Miyosen kül yataklarından kaynaklandığını düşündürür.

Yapısı

Genellikle oolitik, masif, toprağımsı ve kil hâlinde bulunur. Diyasporit, alümin, demir ve manganez hidroksitleri ve hidrarjirit gibi minerallerin karışımından oluşmuştur.

Beyaz, gri ve muhtelif sarı renklerde olabilir. Çizgi rengi de muhtelif renklerdedir.

Kristal sistemi

Bir karışım minerali olup amorf yapıdadır.

Kullanım yeri

Alüminyum elde edilmesinde ve elektrik oluşumunda kullanılır.

Kaynakça

  1. ^ a b Bárdossy, G. (1982). Karst Bauxites. Amsterdam: Elsevier. s. 16. ISBN 978-0-444-99727-2. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dolomit</span> kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde mineral

Dolomit, kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde meydana gelen bir mineral.

<span class="mw-page-title-main">Kumtaşı</span>

Kumtaşı, kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır. Bir kumun doğal çimentolaşmasından doğan ve kuvars taneleri oranı yüksek olan tortul kayaç; kumtaşı inşaatta, yol ve kaldırımlara taş döşemede, çok ince olanları da bileme taşı olarak kullanılır. Kalkerli kumtaşı ise içinde kireçtaşı taneleri bulunan yeşilimsi bir tür kumtaşı.

<span class="mw-page-title-main">Mineral</span> inorganik kristalleşmiş katı madde

Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.

<span class="mw-page-title-main">Kil</span>

Kil doğada bol miktarda bulunan bir malzemedir. Fakat saf kil bulmak oldukça zordur. Kilin içerisinde en çok kalker, silis, mika, demir oksit mineralleri bulunur. İllit, kaolinit, montmorillonit ve diğer killer diye 4 ana grup kil vardır. Genellikle 0,002 mm'den daha küçük taneli malzemeye kil adı verilmektedir. Kil sarımtırak, kırmızımtırak, esmer gibi renklerde bulunur. Bu özelliğini bileşiminde bulunan yanıcı maddeler verir. Kilin yapısı itibarıyla su çekme özelliği vardır. Bu nedenle kil daima nemlidir. Kili meydana getiren maddeler sulu alüminyum silikatlerdir. m Al2O3, n SiO2, p H2O genel kimyasal bileşim formülü ile ifade edilen kil, çok saf olduğu zaman hidrate Alümin Silikat (kaolinit) adını alır. Kaolinit'in kimyasal formülü, Al2O3 .2SiO2. 2H2O dur.

<span class="mw-page-title-main">Alüminyum</span> sembolü Al, atom numarası 13 olan element

Alüminyum, atom numarası 13 ve simgesi Al olan kimyasal element. Gümüş renkte, sünek bir metaldir. Doğada genellikle boksit cevheri halinde bulunur ve oksidasyona karşı üstün direnci ile tanınır. Bu direncin temelinde pasivasyon özelliği yatar.

<span class="mw-page-title-main">Stronsiyum</span> Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element

Stronsiyum, Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element. Oda sıcaklığında katı olan elementin atom ağırlığı 87,62 g/mol'dür. Stronsiyum, kimyasal olarak son derece reaktif olup, hava ile temas ettiği takdirde sarı rengine döner. Element sölestin ve strontianit minerallerinde bulunur. Elementin nükleer fisyon sonucunda oluşan 90Sr izotopu radyoaktiftir ve 28,90 yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.

Mika bir düzleme göre çok iyi dilinimli bir takım mineralleri içeren bir mineraller grubudur. Dilinim (şistozite), yaprakcıkları elastik olarak bükülebilir. Dilinim yüzeyleri sedef parıltıdır. Mika grubu mineraller, yer kabuğunu oluşturan kayaçlar içerisinde ortalama % 3.8 oranında dağılım frekansına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Silikat</span> mineral grubu

Silikat, mineral grupları arasında en geniş gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Kuvarsit</span>

Kuvarsit, genel olarak kuvars kumu tanelerinin, silisten meydana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam şekilde bağlanmalarıyla oluşmuş direnci yüksek bir kayaç olup, sedimanter ve metamorfik olmak üzere 2 çeşidi mevcuttur. Kuvarsitin kimyasal bileşimi, kuvars, kumtaşı ve kuvars kumu gibi SiO2 olup, ancak kuvarsit içerisinde çeşitli miktarlarda feldspat, mika, kil, manyetit, hematit, granat, rutil, kireçtaşı vb. bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Peribacası</span>

Peribacası, ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peri bacalarının gövdeleri genellikle yumuşak minerallerden ve tepesi sert, daha zor aşınan kayadan oluşur. Gövdeleri genellikle konik şekle sahiptir. Şekilleri erozyon biçimlerine göre değişir. Farklı mineral katmanları gövdelerinde farklı renklere sebep olabilir. Çapları 1 ila 15 metre arasında değişir, bu sınırlamanın dışına çıkan oluşumlar peri bacası olarak sınıflandırılamazlar. Peri Bacaları esas olarak çölde kuru ve sıcak bölgelerde bulunur. Yaygın kullanımda kukuletalar veya kuleler arasındaki fark, kukuletaların totem direği şeklindeki bir gövdeye sahip olarak tanımlanırken değişken bir kalınlığa da sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Diyaspor</span>

Diyaspor, çoğunlukla beyaz veya grimsi renkte bulunan, sert, camsı bir alüminyum oxit (HAlO2) minerali. Emeride bulunan korunduma benzer ve laterit, boksit ve alüminyum kilinde bol miktarda bulunur. Yoğun olarak Macaristan, Güney Afrika, Fransa ile ABD'nin Arkansas ve Missouri eyaletlerinde çıkarılır. Diyaspor ile böhmit dimorfozdur. Diyasporda hidroksil grubu (OH) yoktur ancak oksijen atomları ile iki kat daha fazla koordinasyonda olan katyonik hidrojen (H+) bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Montmorillonit</span>

Montmorillonit tipik olarak bir kil oluşturan, mikroskobik kristal formüllü mineraller çok yumuşak bir fillosilikat grubudur. Fransa'da Montmorillo' dan ismini almıştır. Montmorillonit, simektit grubunun bir üyesidir. Tanecikler, yaklaşık bir mikrometre arasında bir ortalama çapa sahip plaka şeklinde olan, bu grubun üyeleri, saponit içerir. Montmorillonit smektit bir alt sınıfı fillosilikat mineral% 50'den daha fazla yüke sahip olan oktahedral olarak karakterize edilir; katyon değişim kapasitesi bir düzlemde olduğunda Al için Mg izomorf ikame kaynaklanmaktadır. Bunun aksine, beidelit kuvars levha Si için Al izomorf ikame kaynaklanan% 50'den daha fazla şarj ile tetrahedral bir lekeci. Montmorillonit su içeriği değişkendir ve suyu emer zaman hacminde büyük ölçüde artırır. Kimyasal olarak bu, sodyum kalsiyum alüminyum silikat, magnezyum hidroksit 0.33 2 (Si4O10) (OH) 2 • nH2O hidratlanır. Potasyum, demir ve diğer katyonlar yerine ortak olan, katyonların tam oranı kaynağı ile değişir. Genellikle klorit, muskovit, illit, cookeite ve kaolinit ile karışmış oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Ultramafik kayaç</span>

Ultramafik kayaçlar ya da diğer adıyla ultrabazik kayaçlar, bünyesinde %45'ten daha az SiO2 bulunduran magmatik ve meta-magmatik kayaçlardır. Kayaçların bir diğer özelliği yüksek oranda MgO ve FeO bulundurmasıdır. Bu kayaçlar %90'dan daha fazla magnezyum ve demirce zengin, koyu renkli mineral içerir. Mantonun hemen tamamı ultramafik bileşimli malzemeden oluşmuştur. Dünit, piroksenit, gabro ve noritler magmatik-derinlik tipte önemli ultramafik kayaçlarken, komatit ve pikritik bazaltlar önemli volkanik ultramafik kayaçlardır. Serpentinitler ve talk-karbonatlar, ultramafik karakterde önemli metamorfik kayaçlardır. Kromit, manyezit, Cu-Pb-Zn mineralleri ve oldukça önemli olivin yatakları, dünyanın değişik yerlerinde ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşmuşlardır. Lateritik nikel yatakları da altere olmuş ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşurlar.

<span class="mw-page-title-main">Kaliş</span>

Kaliş bir tortul kayaçtır. Sertleştirilmiş doğal çimento kalsiyum karbonat ile birleşmiş bu bağlar, çakıl,kum, kil ve alüvyon gibi diğer materyallerle birleşerek kalişi oluşturur. Dünya genelinde Aridisol ve Morrisol'un bulunduğu toprak türlerinde görülen kayaçtır. Genellikle kurak ve yarı kurak bölgeleri kapsayarak merkez ve Batı Avustralya, Kalahari Çölü, Amerika’nın bazı yüksek ovalarında, Sonora Çölü ve Suudi Arabistan'ın doğusu AL-HASA’ da bulunur. Kaliş sert toprak kalsit- beton ve Hindistan'da da dayanıklı taş kum ve çakıl karışımı (kankar) olarak da bilinir. Caliche İspanyolca bir kelime olarak bilinir. Orijinali Latincedeki calx kelimesidir. Anlamı kireç taşı(CaO)'tir.

<span class="mw-page-title-main">Çört</span> tortul

Çört, Silisyum dioksit bileşimli ve ince taneli olan kimyasal bir tortuldur. Çört karakteristik olarak biyolojik kökenlidir, ancak taşlaşmış ağaçta olduğu gibi kimyasal bir çökelti veya diyajenetik bir ikame olarak inorganik olarak da oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Skarn</span>

Skarnlar veya taktitler, metasomatizma adı verilen bir süreçle oluşan sert, iri taneli metamorfik kayalardır. Skarnlar, kalk-silikat mineralleri olarak da adlandırılan kalsiyum-magnezyum-demir-manganez-alüminyum silikat mineralleri bakımından zengin olma eğilimindedir. Bu mineraller, hidrotermal akışkanlar magmatik veya tortul kökenli bir protolit ile etkileşime girdiğinde meydana gelen değişimin bir sonucu olarak oluşur. Çoğu durumda, skarnlar, dolomit veya kireç taşından oluşan bir karbonat tabakasına giren faylar veya kayma bölgelerinde ve çevresinde bulunan granitik bir plütonun girmesiyle ilişkilidir. Skarnlar bölgesel veya kontakt metamorfizmasına göre oluşabilir ve bu nedenle nispeten yüksek sıcaklık ortamlarında oluşabilir. Metasomatik süreçlerle ilişkili hidrotermal akışkanlar, magmatik, metamorfik, meteorik, denizel veya hatta bunların bir karışımından kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mineral hidrasyon</span>

Mineral hidrasyon, suyun bir mineralin kristal yapısına eklendiği, genellikle hidrat olarak adlandırılan yeni bir mineral oluşturduğu inorganik bir kimyasal reaksiyondur. Jeolojik açıdan, mineral hidrasyon süreci retrograd alterasyon olarak bilinir ve retrograd metamorfizmada meydana gelen bir süreçtir. Genellikle metasomatizme eşlik eder ve genellikle cevher gövdeleri etrafındaki duvar kayalarının değişiminin bir özelliğidir. Minerallerin hidrasyonu genellikle tektonik veya magmatik aktivite tarafından yönlendirilebilen hidrotermal dolaşım ile uyum içinde gerçekleşir.