İçeriğe atla

Bokeh

Bazı Noel süslemelerinin bokeh oluşturacak mercek odak uzaklığı ile çekilmiş fotoğrafı. Bokeh, burada renkli ışıkların oluşturduğu dairelerdir.

Bokeh veya boke (Japonca, "bulanık" anlamında Boke 暈け veya ボケ), fotoğraf çekilirken, fokus yani odak dışında kalan net olmayan kısımların fotoğrafçının seçtiği objektif, kullandığı diyafram gibi ayarlar neticesinde fotoğrafta oluşan bulanıklık efektidir. Bokehin belirleyicisi öncelikle objektiftir. Her objektifin bokehi farklı olduğu gibi, seçilen diyafram değeri ile bokeh efekti ve derecesi değişebilir.

Kullanımı

Fotoğrafçılar objektif seçimlerinde objektifin fotoğrafta oluşturduğu bokeh efektini (kalite, biçim) göz önünde bulundururlar. Bazen konunun arkasında bulunan aydınlık alanlar bokeh oluşumunu etkileyebilir. Genellikle objektif odak uzaklğı 35mm üstü ve açık diyaframlı lensler bokeh oluşturmaya daha elverişlidir. Teleobjektiflerde bokeh üretmek daha kolaydır. Fotoğrafçılar bokehi bazen konuyu arka plandan ayırmak için (arka planın tamamen bulanıklaştırılması şeklinde) kullanabilirler. Bazen arka planı biraz belirgin bırakarak konuyu anlatım daha güçlü hale getirilebilir. Çekilen fotoğrafa göre bokehin oluşturduğu şekil, kompozisyonu dinamik hale getirmek, güçlendirmek için de kullanılabilir. Bokeh fotoğrafçıların konuyu anlatımında kullandıkları tekniklerden biridir. Estetik tercihler sebebiyle de kullanılabilir.

Etken faktörler

Fotoğraftaki (film veya dijital) bokeh etkisi birden fazla faktöre bağlı olarak görülür. Bu faktörlerin her biri farklı açılardan farklı etkilere sahip oldukları gibi, etkileri bütünsel olarak da fark edilebilir.

1) Işık düzengeci (diyafram): Işık düzengeci (diyafram), film veya dijital algılayıcı üzerine düşen ışığın yoğunluğunu kontrol etmek yanında, net alan derinliği kontrolünü de sağlar. Diyafram açıklığının fazla olduğu durumda net alan derinliği göreceli olarak az, aksi durumda fazla olacaktır. Bokeh etkisi odak dışı ön ve arka planlarda görüldüğünden, diyafram açıklığının bahsi geçen bulanıklığın yoğunluğu üzerinde etkisi vardır. Diyaframın açıklığı arttıkça (küçük f-stop değerleri), net alan derinliği dışındaki bulanıklığın yoğunluğu artacaktır.

2) Optik tasarım: Fotoğrafçılıkta kullanılan objektifler ve barındırdıkları optik tasarım ürünü cam elemanlar asla yüzde yüz doğrulukta üretilemezler. Objektifte kullanılan cam yüzeylerinin simetrisi (veya asimetrisi) fotoğraftaki net alandaki kontrast ve netlik/detay hissini etkilediği gibi net alan derinliği dışında kalan bulanık kısımları da etkiler. Bulanık ön/arka planda yer alan renk ve şekillerdeki bulanıklık geçişleri optik tasarımdaki kusurlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu kusurlar arasında bokeh etkisini en çok ilgilendirenleri kullanılan camların dairesel anomali/aberasyon (İngilizce: spherical aberration) özellikleridir. Camın mükemmel tam küre kesit olmadığı durumlar dairesel-aşırı-düzeltilmiş veya dairesel-az-düzeltilmiş olarak sınıflandırılır. Her iki durumun bulanık alandaki renk, ton ve şekil geçişleri üzerinde etkisi farklıdır. Bulanık alandaki bütünün bir parçası olarak kabul edilebilecek "bulanık nokta" analizi, cam elemandaki anomalinin bokeh üzerindeki etkisini anlatmak üzerine kullanılabilir.

Dış çeperde açık tondan oluşan bir daire ve ortaya doğru koyulaşan tonlar (İng. outlining). Dairesel-aşırı-düzeltilmiş camın bulanık nokta üzerinde etkisine örnek. Fotoğraf üzerinde (art alan) bulanıklığı açısından istenilmeyen sonuçlar üretilmesi kuvvetle muhtemel.Homojen ton dağılımı. Camın mükemmele yakın şekilde dairesel olarak düzeltilmiş olmasının belirtisi. Yüksek kontrast göstergesi ancak art alan bulanıklığında bekleneni vermek açısından dezavantajlı.Daire merkezi açık tonlara sahip, dışı çepere doğru koyulaşan tonlar. Dairesel-az-düzeltilmiş camın bulanık nokta üzerinde etkisine örnek. Fotoğraf üzerinde (art alan) bulanıklığı açısından göze hoş görünecek sonuçlar üretilmesi kuvvetle muhtemel.

Yukarıda belirtilen durumlar bulanıklığın karakteristiği açısından fikir vermesi amacıyla anlatılmıştır. Dairesel-aşırı-düzeltilmiş bir tasarım art alan bokeh kalitesi açısından avantajlı olsa da, odaklanan konu dikkate alındığından kontrast ve keskinlik etkisi üzerinde olumsuz etkileri olacağı da hesaba katılmalıdır.

Kullanılan objektifin odak uzaklığı da arka / ön plandaki bulanıklığa etki eder. Aynı film formatı (veya algılayıcı boyutu), aynı f-stop değeri, aynı odaklama mesafesi ve aynı konu boyutu baz alındığında, uzun odak uzaklığına sahip objektifin arka plan bulanıklığı daha belirgin olacaktır. Dolayısıyla geniş açı objektifler ile karşılaştırıldığında, tele objektiflerin net alan derinliği kısıtı bokeh açısından avantajlı hale gelmektedir.

3) Film / dijital algılayıcı boyutu: Bokeh üzerindeki dolaylı etkilerden biri, algılayıcı üzerine düşen alan açısı ve buna bağlı olan net alan derinliğinin göreceli olarak formatlar arası farklı olmasıdır. Örneğin günümüzde birçok DSLR' da kullanılan 1.5x çarpanlı APS-C olarak anılan algılayıcı formatı, 35mm formata uygun objektifin gördüğü alan görünümünü 1.5x oranında kırptığından net alan derinliği 35mm film veya tam format dijital algılayıcılardaki gibi olmayacaktır. 1.5x çarpanlı formatta kullanılan 100mm odak uzaklığı olan bir objektif, 35mm' de kullanılan 150mm odak uzaklığındaki objektifin alan görünümünü verecektir. Buna bağlı olarak net alan derinliği de 35mm' de kullanılan f-stop değerinin 1.5 ile çarpılarak bulunmasını gerektirir. Yani, 1.5x çarpanlı formatta 100mm f/2.8, 35mm' de 150mm ve yaklaşık f/4 değerinde aynı net alan derinliğini verecektir. Bu açılardan bakıldığında, algılayıcı formatı büyüdükçe net alan derinliğini kısıtlamak (bir başka deyişle, arka/ön planı bulanıklaştırmak) daha kolaylaşacaktır. Yukarıdaki örnekten devam edecek olursak, 35mm formatta 85mm f/1.4 bir objektifin vereceği maksimum net alan sığlığını, 1.5x çarpanlı formatta ancak 57mm f/0.95 tasarımlı bir objektif verebilecektir (değerler yuvarlanarak hesaplanmıştır). Büyük algılayıcı kullanan fotoğraf makinelerinin arka ve ön planı izole ederek bulanıklaştırma konusunda avantajları vardır. Bu da bulanık kalacak alanın kontrolüne ilişkin ek avantajlar sağlar.

4) Fotoğraf konusuna göre uzaklık (çekim uzaklığı): Fotoğraf konusuna olan uzaklık da (tıpkı objektif odak uzaklığı gibi), net alan derinliğinin önemli etkenlerinden biri olduğundan, bulanıklık üzerinde etkisi vardır. Aynı odak uzaklığı ve algılayıcı formatı kullanıldığında yakın çekim mesafeleri göreceli olarak art alan bulanıklaşma etkisini artıracaktır.

5) Fotoğraf konusunun arka/ön plandaki diğer nesnelere uzaklığı: Bokeh veya bulanıklaşma etkisi arka veya ön planda net alan derinliği dışında kalan alanların gözlenmesi ile algılanır. Arka plandaki odak dışı nesne, şekil ve renklerin fotoğraf konusuna olan uzaklığı, bokeh üzerinde etkisini tonlarda ve renklerdeki geçişlerde ve kısmen de olsa bulanıklığın yoğunluğunda kendini gösterir. Odaklanan konuya yakın mesafedeki şekil ve renkler net alan derinliği sınırlarına yakınlaştıkça belirgin artacak ve bulanıklık etkisi azalacaktır. Bunun da renk ve formlardaki geçişler üzerindeki etkisi yumuşak olmaktan çok belirgin geçişler olarak kendini gösterecektir.

6) Arka ve ön plandaki desenler, şekiller ve renkleri: Bokeh etkisinin kalite kriteri olarak göze batmayan, göze hoş görünen deyimlerinin kullanıldığı dikkate alındığında, bulanık alanda yer alan renk, şekil ve desen geçişlerinin uyumlu ve yumuşak olmasının önemi anlaşılmaktadır. Birbirleri ile uyumsuz renkler veya şekiller bu açıdan bakıldığında "göze hoş görünme"nin önemini doğrulayacaktır.

7) Diyafram açıklığının şekli: Fiziksel diyafram açıklığının (veya diyaframın bütünün oluşturan yaprakçıkların) şekli arka veya ön planda oluşan ışık patlamalarının (İng. out of focus highlights) nihai fotoğraf üzerinde görünen şekilleri için belirleyicidir. Ancak bu kesin bir belirleyici özelliği olmayıp, çekim mesafesi ve konu - arka plana arası mesafeye göre değişecektir. Örneğin 6 yapraklı diyaframa sahip bir objektif ile yapılan çekimde arka plandaki ışık patlamaları tam altıgen olmasa da altıgen şekline yakın bir özellik göstereceklerdir. Estetik açıdan bakıldığında fotoğrafçılıkta (sinema çekim tekniklerinden farklı olarak) tam daire şeklinde görünen arka plan ışık patlamaları rağbet görmektedir. Bunun için de çok sayıda yaprak içeren diyafram mekanizmaları veya göreceli az sayıda ancak dairesel şekil sağlamak üzere geliştirilmiş yapraklar içeren diyafram mekanizmaları tercih edilmektedir.

Estetik kalite kriterleri

Net alan derinliği dışında kalan ön ve arka plandaki bulanıklığın kalitesi nicel değildir, yani birim veya miktar gibi nicesel özelliklerle ölçülemez. Ancak genel kabul görmüş kriterler açısından değerlendirme kıstası, net alan derinliği dışında kalan kısmın (ön ve arka) göze hoş görünmesi veya odaklanılan konudan dikkati kendi üzerine çekecek şekilde rahatsız edici olmamasıdır. Bu açılardan bakıldığında, her bir fotoğrafın kendine özgü konusu, ışığı, rengi, şekil ve desenleri olacağından, dahası kullanılan objektifin teknik özelliklerinin (odak uzaklığı, diyafram vb.) farklı olacağından, nicel anlamda bir ölçüm kriteri bulunamaması daha da anlaşılır olacaktır.

Çeşitli disiplinlerdeki etkileri

Bokeh etkisinin fotoğraftaki estetik kalitede en fazla anlamını bulduğu alanlardan biri portre fotoğrafçılığıdır. Portrede (plana ve mesafeye bağlı olarak) konunun belli bir kısmının (mesela gözler) odak noktası olması, kadrajda kalan diğer kısımların ise fotoğrafa bakanı rahatsız etmeyecek şekilde bulanık bırakılması esastır. Bu (ve bokeh dışında geçerli diğer) nedenlerden dolayı portre fotoğrafçılığında kullanılan objektifler, göreceli olarak sığ alan derinliği sağlayabilen optik tasarıma sahiptirler.

Portre fotoğrafçılığı dışında, odaklanılan konuyu izole etme ihtiyacı güdülen tüm çekim tarzlarında net alan derinliği kısıtlı ve dolayısıyla ön/arka plan bulanık seçilmektedir. Örneğin kuş fotoğrafçılığı gerek hızlı enstantane gerektirdiğinden, gerekse konuya odaklı olduğundan küçük f-stop değerleri kullanmak suretiyle arka planın çoğunlukla bulanık bırakıldığı bir tarzdır. Bu açıdan bakıldığında, tıpkı portrede olduğu gibi arka planın bulanıklığının kalitesi odaklanan konuyu estetik ve teknik anlamda vurgulamaya yardım etmektedir.

Makro veya yakın çekim (İng.: close-up) fotoğrafçılığı, yukarıda bahsi geçen tarzlardan farklı teknikler uygulanmasına rağmen arka plan bulanıklığı konusunda özen gerektiren bir tarzdır. Belirtilen diğer fotoğrafçılık tekniklerinden farklı olarak makro tekniğinde net alan derinliğinin artırılması için kısık diyafram (büyük f-stop değerleri) kullanılmasına rağmen, oldukça yakın çekim mesafeleri ve yüksek büyütme oranları kullanıldığından, nihai fotoğraftaki net alan derinliği kısıtlı kalmaktadır. Dolayısıyla f/11 gibi f-stop değerleri kullanılsa bile arka ve ön planda bulanıklık çoğunlukla kaçınılmazdır. Bu açıdan bakıldığında, odaklanan konunun vurgulanırken arka/ön planın gözü rahatsız etmeyecek şekilde net alan derinliği dışında bırakılması diğer disiplinlerde olduğu gibi önem kazanmaktadır. Yüksek kalitedeki makro objektiflerin optik tasarımları kullanım amacına uygun olarak yüksek kontrast ve büyütme oranları sunarlar. Bunlar geometrik bozulmalardan arındırılmış ve yakın mesafelerde iyi kalitede bokeh veren objektiflerdir. Arka ve ön plandaki bulanıklık hissi, makro disiplini dışında kullanıldığında (örn. portre) aynı olmayabilir (bkz. ETKEN FAKTÖRLER: Fotoğraf konusunun arka/ön plandaki diğer nesnelere uzaklığı).

Fotoğraf örnekleri

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Diyafram (optik)</span>

Diyafram fotoğraf makinelerinde, objektif içinden geçen ışığın, yeğinliğini ayarlamak için kullanılan ve çoğunlukla objektif içine yerleştirilmiş olan metal düzenek.

<span class="mw-page-title-main">Alan derinliği</span>

Netlik derinliği, odak derinliği veya Net Alan Derinliği, fotoğrafı çekilen konunun ön ve arka kısmında kaldığı halde göze net gibi görünen alanı anlatan fotoğrafçılık terimidir.

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Net alan derinliği</span>

Alan derinliği ya da net alan derinliği fotoğraf, hareketli resim gibi görsel çalışmalarda, görüntünün netlendiği kameraya en yakın ve en uzak yerler arasında kalan alan. Diyafram açıklığı, objektif türü, odak uzaklığı, konuya uzaklık gibi durumların da içinde bulunduğu bir dizi değişken net alan derinliğini etkilemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dijital fotoğrafçılık</span>

Sayısal Fotoğrafçılık, nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.

Kuş fotoğrafçılığı, doğa fotoğrafçılığından kuşları gözlemleyen özel fotoğrafçılık dalıdır. Kuş fotoğrafçılığında diğer fotoğrafçılık dallarında kullanılan standart lensler yerine teleobjektifler kullanılır. Fotoğrafçılık tekniği açısından en zor dallardan biridir. Zaman, sabır ve pahalı ekipman gerektirir. Çekilecek güzel bir fotoğraf için saliseler içinde doğru ayarları yapıp odaklayıp, net bir şekilde fotoğrafı oluşturmak gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Objektif (fotoğrafçılık)</span> fotoğraf makinesi merceği

Objektif veya lens, fotoğraflanacak konunun odak noktasında film emülsiyonuna veya sensöre, ışığın iletilerek görüntünün oluşmasını sağlayan, mercek veya mercekler topluluğudur. Objektifin fikir babası Aristo olarak bilinir. Fakat yaptığı düzeneği kaydedebilecek film ancak 18. yüzyılda icat edilebilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Foveon X3</span>

X3 algılayıcısı, 3 ayrı renkli katmana sahip ve her bir katman bir renge duyarlıdır. En önde mavi, sonra yeşil, en arkada da kırmızıya duyarlı katman bulunuyor. Renk değerlerini bu üç ayrı katmana göre ayarlıyor ve saklayabiliyor. Her bir piksel karelerden değil de altıgenlerden oluşmaktadır. Bu sensörü ilk olarak Sigma şirketi kullanmaya başladı ve dijital fotoğraf makinelerinde kullanmaya başladı (2002). Son olarak üretimi gerçekleştirilen Sigma SD14 de bu teknolojiyi kullanıyor. Bu kamera ile en yüksek çözünürlüklü Foveon X3 sensörünü tercih eden şirketlerin yeni algılayıcısı kırmızı, yeşil ve mavi pikselleri dikey olarak sıralayan, film kalitesine yakın dijital kayıt yapabilen görüntü sensörü olma özelliği ile ön plana çıkıyor. Aslında 4.7 milyon piksellik bir algılayıcı olmasına rağmen, her bir katmanın ayrı ayrı çalışması nedeniyle toplamda 14.15 milyon piksellik bir görüntü oluşturuyor.

<span class="mw-page-title-main">Teleobjektif</span>

Teleobjektif lens, fotoğrafçılık ve sinematografide, uzun-odaklı lensin belirli bir türüdür. Bazen bunların fiziksel uzunlukları, odak uzaklıklarından daha kısadır. Bu "telefoto grubu" olarak bilinen özel bir lens grubuyla birleştirilerek elde edilir. Bu lensler, daha kısa bir tasarımla uzun-odak üretmek amacıyla ışık yolunu genişletirler. Uzun-odak uzunluğu halk arasında genellikle telefoto lensler olarak adlandırılsa da bu teknik olarak yanlıştır: bir telefoto lens özellikle telefoto grubu içerir.

<span class="mw-page-title-main">Giriş açıklığı</span>

Giriş Açıklığı, objektiflerde ışığın optik sisteme girdiği ön taraftan bakıldığında görülebilen fiziksel diyafram açıklığının görüntüsüdür. Aynı diyafram açıklığının objektifin arka kısmından görünümüne ise çıkış açıklığı adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Çıkış açıklığı</span>

Çıkış açıklığı, optik sistemlerde fiziksel diyafram düzeneğinin arka kısımdan bakıldığındaki görüntüsüdür. Aynı düzeneğin ön taraftan görünümüne giriş açıklığı adı verilir. Tam simetrik optik sistemlerde çıkış/giriş açıklık oranı değeri 1'dir. Asimetrik optik sistemlerde ise bu oran birden büyük veya birden küçük olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Renk sapması</span>

Renk sapması, renk sapıncı, renkser sapınç, kromatik sapma veya kromatik aberasyon, optikte bir lensin tüm renkleri aynı uyumda odaklayamamasından kaynaklanan bir sorundur. Bunun nedeni lenslerin değişik dalga boyları ve değişik ışıklar için değişik sapma endekslerinin olmasıdır. Sapma endeksi dalga boyu arttıkça azalır. Bu sorun en çok kırılmalı teleskoplarda görülür ve çözümleri vardır ancak giderirken çıkan maliyet, kırılmalı teleskop yapımındaki en büyük problemlerdendir.

iPhone XR Lcd ekran kullanılan ve iPhone X serisine dahil olan iPhone modeli.

iPhone XR Apple Inc. tarafından tasarlanan ve üretilen akıllı telefon. iPhone'un onikinci neslidir. Phil Schiller tarafından 12 Eylül 2018'de Apple Park kampüsündeki Steve Jobs Tiyatrosu'nda, yüksek fiyatlı iPhone XS ve iPhone XS Max ile birlikte duyuruldu. Ön siparişler 19 Ekim 2018'de başladı ve 26 Ekim 2018'de resmi olarak piyasaya sunuldu. Piyasaya sürüldüğünde "uygun fiyatlı amiral gemisi" veya "bütçe amiral gemisi" olarak kabul edilen XR, en yeni dahili anahtar donanımı paylaşıyor, ancak fiyatı düşürmek için özellikler kaldırılmış/düşürülmüşdür. Apple'a göre, XR pili, doğrudan selefi iPhone 8 Plus'tan bir buçuk saate kadar daha uzun süre dayanıyor.

iPhone SE (2. nesil) Apple tarafından geliştirilen akıllı telefon.

iPhone SE 2. nesil, Apple Inc tarafından tasarlanan, geliştirilen ve pazarlanan bir akıllı telefon. 15 Nisan 2020'de duyurulan iPhone SE ön sipariş almaya 17 Nisan 2020'de başladı ve telefon daha sonra 24 Nisan 2020'de 5.299 TL başlangıç fiyatıyla piyasaya sürüldü. iPhone 11 ve iPhone 11 Pro/Pro Max modellerinin yanı sıra iPhone'un 13. neslinin bir parçasıdır. iPhone SE, daha küçük ve daha hafif olan birinci nesil iPhone SE'nin yerini aldı. Mart 2022 yılında yeni nesil iPhone SE tanıtıltı.

<span class="mw-page-title-main">Samsung Galaxy A20s</span> SM-A217FDSN

Samsung Galaxy A20s; Samsung Electronics tarafından Samsung Galaxy A serisinin bir parçası olarak geliştirilmiş, Android işletim sistemini kullanan bir akıllı telefondur. Cihaz, Samsung Galaxy A20'nin halefidir. Cihaz; 17 Eylül 2019'da Malezya'da, 24 Eylül 2019'da ise tüm dünya için duyurulmuştur. Cihaz; Malezya'da 21 Eylül 2019'da, Hindistan'da 5 Ekim 2019'da satışa çıkarılmıştır. Cihazın yerini Samsung Galaxy A21 ve Samsung Galaxy A21s modelleri almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Samsung Galaxy M30</span> 2019da piyasaya sürülen Android akıllı telefon modeli

Samsung Galaxy M30, Samsung Electronics tarafından üretilmiş, Samsung Galaxy A serisi'ne ait Android işletim sistemini kullanan akıllı telefon. Samsung Galaxy A40 modelinin ardılıdır. Cihaz, 27 Şubat 2019'da Hindistan'da duyurulmuş ve 7 Mart 2019'da satışa çıkarılmıştır. Cihaz, Samsung Galaxy M30s'in selefidir. Cihaz, Çin'de Samsung Galaxy A40s adıyla 6 GB RAM-64 GB dahili depolama konfigürasyonuyla satılmıştır. Cihazın ardılı Samsung Galaxy A41 ve Samsung Galaxy A42 5G modelidir.

<span class="mw-page-title-main">Katadioptrik sistem</span>

Bir katadioptrik optik sistem biri kırılma ve yansıma genellikle lens ve kavisli aynalar (katoptrik) yoluyla bir optik sistem içinde bir araya getirilmiştir. Katadioptrik kombinasyonlar, projektörler, farlar, erken deniz feneri odaklama sistemleri, optik teleskoplar, mikroskoplar ve telefoto lensler gibi odaklama sistemlerinde kullanılır. Lensleri ve aynaları kullanan diğer optik sistemlere, gözetleme katadioptrik sensörleri gibi "katadioptrik" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Defokus aberasyonu</span>

Optikte, bulanıklaşma,, defokus aberasyonu olarak ifade edilen basitçe görüntünün odak dışı olduğu bulanık hale geldiği optik sapmaları ifade eder. Bu optik aberasyon sorunu ile, kamera, video kamera, mikroskop, teleskop veya dürbün kullanan herkes karşılaşır. Optik olarak, odak bulanıklığı, odaklamanın optik eksen boyunca algılama yüzeyinden uzağa çevrilmesi anlamına gelir. Genel olarak, bulanıklaştırma görüntünün keskinliğini ve kontrastını azaltır. Bir sahnede keskin olması gerekliliktir, bu yüksek kontrastlı kenarlar kademeli geçişler halinde olur. Ancak bu problemde sahnedeki ince ayrıntılar bulanıklaşır ve hatta görünmez hale gelir. Neredeyse tüm görüntü oluşturan optik aygıtlar, odaksızlık problemini en aza indirmek ve görüntü kalitesini en üst düzeye çıkarmak için bir tür odak ayarı içerir.

<span class="mw-page-title-main">Apokromatik mercek</span>

Bir apokromat veya apokromatik mercek (apo), kromatik ve küresel sapmayı çok daha yaygın akromatik lenslerden daha iyi düzelten bir fotoğrafik veya başka bir lenstir.