Bodhi
Bodhi (Sanskrit: बोधि) hem Pāli, hem de Sanskrit dillerinde "aydınlanma" anlamına gelen, ancak genellikle "uyanış" veya "bilmek" olarak çevrilen kavram. Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha" kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır. En yaygın olarak Budizm'de kullanılsa da, bodhi diğer Hint felsefelerinde de çeşitli bağlamlarda kullanılan bir kavramdır.
Çoğunlukla tam olarak Budizm’e ait olmayan ‘aydınlanma’ kavramıyla tanımlanan bir ‘uyanış’ durumudur. İhtiyaçların ve aldanışların birbirine bağlı olduğu yaşama hâkim olma ve bunun sonucunda bütün karmik güçler içinde yok olma, Dört Yüce Gerçek’in tam olarak kavranılmasının temelidir. Yaşam ve acılar döngüsü Samsara Bodhi sayesinde terk edilmiş ve Nirvana’ya ulaşılmıştır.
Sonsuz bilgi sayesinde mutlak bir bütünlüğe erişilmiş, kendiliğinden meydana gelen yaşantıyla tek seferlik bir olay kastedilmemiştir. Aynı zamanda bütün ustaların bunu idrak etmeleri on yıllarca sürmüştür. Çok çeşitli bir ‘aydınlanma’ fikrine erişebilmek ya da erişmeyi istemek sessiz ve sabırlı bir şekilde meditasyon egzersizlerine göre zararlı olmuştur ve bunun tersi bir duruma yol açmıştır.
Zahmetli bir alıştırma yoluna sevk etse bile, buna karşılık olarak örneğin Budizm’in bir mezhebi olan Theravada’da, Bodhi’nin çok çeşitli hakikati ortaya çıkardığı görülür.Kısaca Bodhi ile Budizm’de Buda’nın bir sembolü olan Bodhi-ağacı akla gelir.
Bodhi çeşitleri
Budizm geleneklerine göre 3 çeşit Bodhi vardır:
Pratyeka-Buda
Pacceka-Bodhi, öğretmenlerin yardımı olmadan, kendi çabalarıyla elde edilir. (Bodhi, öğretmenlerin yardımı olmadan kendi çabalarıyla elde etmiştir.) Bu tür bir uyanışa Pratyeka Buda denir.Tipitaka’ya göre bazı Buda’lar öğretilerin kaybolup gittiği Dharma zamanlarında ortaya çıkmıştır. Bazı zamanlarda pek çok Pratyeka-Buda’lar da ortaya çıkmıştır. Başkalarına yardım etmek ve Bodhi’ye erişmek adına yeteneklerinin her biri Arhat ve Bodhisattvas olarak sayılmaktadır.
Sravaka-Buda
Sravaka(Savaka)-Bodhi, öğretmenlerin yardımıyla sonuca ulaşılan bir uyanış olarak tanımlanır. (Bodhi, öğretmenlerin yardımıyla elde etmiştir.) Bu tür bir uyanışa Arhat denir.Arhat’lar kendi deneyimlerinden dolayı diğer insanlara yardımcı olabilen ve sadece Bodhi’nin eriştiği iyi bir öğretici sayılmaktadırlar. Gerçi Mahayana tanımında bir Arhat, ben-düşüncesini yense bile görünürde hala özne-nesne ikilemine bağlıdır. Bundan dolayı Mahayana’ya göre sonunda Bodhi’ye erişmek için 10 Bodhisattva adımını geçmek gerekmektedir.
Mükemmel Aydınlanmış Buda
Samma-Sambodhi, Samma-Sam Buda aracılığı ile mükemmel uyanışa varılır. Mükemmel aydınlanmış Buda (Saymak-Sambuda) mükemmel, merhametli, her şeyi bilen, kendi uğraşlarıyla Dharma’yı olağanüstü bir şekilde kavrayan bir Buda türü olarak sayılmaktadır ve Samsara döngüsünden arındırılmak için insanlara aracılık etmek durumundadır.Shakya soyundan gelen tarihi Buda Shakyamuni bir tür Samma-Sam Buda olarak tanımlanmaktadır.
Budizm geleneklerine göre mükemmel aydınlanmış bir Buda yeni bir dönemin başlangıcında ortaya çıkmıştır. Bu geleneğe göre, Buda, bu Äon için bazı Budaları önceden haber vermiş ve Buda Shakyamuni onların dördüncüsü olmuştur. Bir sonraki Buda, Maitreya adını almıştır.
Siliniş - Nirvana
Nirvana (Sanskritçe) ya da Nibbana (Pali dilinde) Samsara’dan, acılar döngüsünden, ölüm ve yeniden doğuştan uzaklaşmak şeklinde tanımlanmaktadır. Son zamanlarda, Nirvana, tek bir kelimeyle değil, meditasyon şeklindeki egzersizler ve bilişlerin bir sonucu olarak yaşamak ve tecrübe etmek şeklinde tasvir edilmektedir. Diğer dinlerdeki cennet tasvirleriyle de benzerlik gösteren bir yer de değildir. Gökyüzü ve elle tutulur uhrevi bir mutluluk değildir. Nirvana, başka bir yerde yeni başlangıçların olmayacağı en son noktadır. O halde Nirvana, içinde bütün düşünce ve arzuları, hatta bütün karmik güçleri yenen ve bastıran bir durumdur. Nirvana’da ilk olarak sadece ölüm yoktur. Buda, kendi halinde yaşadı. Daha 45 yaşındayken ders verdi ve daha sonra Nirvana’ya ulaştı. Öldükten sonra Nirvana’ya tam olarak yükselme ya da ‘siliniş’ (Pariniruana) olarak tanımlanır.
Uyanış - Bodhi
Bodhi’nin (Sanskritçe ve Pali dilinde) kelime anlamı ‘uyanış’ olup, Budizm’de, Buda tarafından öğretilen kurtuluş sürecinde merkezi önem taşımaktadır. Kesin olmamakla birlikte, Bodhi, genellikle ‘aydınlanma’ diye çevrilmiştir, ancak bunu Budizm’de batılı bir kavram olan ışık mistisizmi ile ilgisinin olmadığına inanmak gerekir. Her ne kadar (kelime anlamı ‘uyanış’tan) ‘Buda’dan türetilmiş olsa da, bu kelimenin kökeni Sanskritçe’dir.
Budizm’in öğretilerine göre, Buda, kendi güçleri olan bir varlıktır. Bunu sadece yabancı öğretiler sayesinde değil ruhunun saflığı ve bütünlüğüyle başarmış ve bunun sonucunda bütün gizli güçlerinin sınırsızca gelişmesine ulaşmıştır. Olağanüstü bilgelik (Prajna), mükemmel bir empati (Karuna) ve bu yolla tam bir ferahlık (özellikle Hristiyan sanatı olan resimleri incelemeyi ve yorumlamayı konu edinen bilim dalı Ikonografya bunu açıkça göstermiştir.) İhtiyaçların ve aldanışların birbirine bağlı olduğu yaşama hâkim olma ve bunun sonucunda bütün karmik güçler içinde yok olma, Dört Yüce Gerçek’in tam olarak kavranılmasının temelidir. Acılar döngüsü, Samsara Bodhi tarafından aşılmış ve Nirvana’ya ulaşılmıştır.Bunu başarmak için, Buda, efsaneye göre Samsara inancındaki acıları bitirmeye ve Bodhi’ye ulaşmaya yönelik 84.000 öğretisi vardı. Bütün Budist okullar Buda’nın bu öğretilerine başvurmuş, ancak kısmen de olsa farklı yönlerini vurgulamıştır.
Zen-Budizm’in içinde iki farklı düşünce okulu bulunmaktadır. İlki kendiliğinden ve aniden meydana gelen yaşam (örneğin Hui Neng, 6.Patrik), ikincisi ise derin düşüncelerden yavaş yavaş kendine gelme (örneğin Shenxiu).
Pali
Pali, aslında ‘metin’ ya da ‘satır’ diye adlandırılmaktadır. 19. yüzyılın ortalarında Avrupalı dilbilimciler Budizm’in kaynak metinlerini tespit ederken bu metinlerin dili için Pali’ye geleneksel bir ad verme işini de üstlenmişlerdir. Pali, Vedik’ten gelen ve bunun sonucu klasik Sanskritçe’ye yakın bir dil ailesinden olan Orta Hindistan dilidir. Pali’nin konuşulan bir dil olup olmadığı halen kesinlik kazanmamıştır. Bugün daha çok edebiyat dili olarak derecelendirilmektedir. Pali, Prakrit diline aittir.
Pali ve Budizm
Pali’nin Budizm’le yakından ilişkisi vardır. Budizm’in ilk evrelerinde (yaklaşık MÖ 500’den 1. yüzyıla kadar) Therevada’nın budistik yazılarının çekirdeği oluşmuştur. Bu süre zarfında kutsal metinlerin sözlü çevirileri yapılmaktaydı. Buda, tahminen tarihi kelimelerinin desteklenmediği Ardhamagadhi’de ders vermişti. Eski Kanon yasalarında Sanskritçe ve Pali dillerinden başka dillerde yapılan çeviriler vardı. MÖ 1. yüzyılda yazılı olarak kaydedilmiş sadece Pali dilinde Kanon yasaları bulunmaktaydı.
Yazı
Pali’nin kendine ait bir yazı dili yoktur. Ancak her ülkenin farklı yerel yazı diliyle yazılmaktadır. Sri Lanka’da Sinhal yerel dili ağır basmakta, Burma’da ise Birmanya yazılar yazılmaktadır. Her ikisi de Brahmi kökenli yazılardır. Pali metinleri de Siddham yazı geleneklerinden alınmıştır. Batıda ve bilimsel dünyada aslında bugün Latince harfler kullanılmaktadır. (Kalküta Milli Kütüphanesindeki Romanizasyon kullanımı) Pali’nin telaffuzu prensip olarak yazı dilinin yerleşik telaffuz kurallarına göre belirlenmektedir.