İçeriğe atla

Boğaz vadi

Delaware vadisi

Boğaz vadi (Yarma vadi) derine doğru aşındırmanın fazla olduğu yerlerdeki vadi şeklidir. Sert kayalardan ve yatay tabakalardan oluşmuş bölgelerde görülür. Yamaç eğimleri fazladır ve tabanları yoktur. Akarsu iki düzlük arasındaki dağlık, yüksek alanı aşındırarak, boğaz vadiyi oluşturur. Dağlık arazilerde akarsuların oluşturduğu boğaz vadiler ulaşımı kolaylaştırır. Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağları'nın doğu ucunda oluşturduğu Geyve Boğazı hem karayolu hem de demiryolunun geçtiği bir ulaşım alanıdır.

Türleri

Yarma vadilerin oluşumunu açıklamak zordur. Çünkü akarsu aktığı vadiden daha yüksek bir araziyi aşındırmış görünmektedir. Oluşumları şekilleri dört grupta açıklanabilir.[1]

  • Akarsuların geriye aşındırması ile oluşan küçük yarma vadiler. Akarsu geriye aşındırma ile doğduğu sırta gömülür.
  • Taşma ile oluşma: Fazla sularını gideğen (göl ayağı) ile dışarı boşaltan gölün beslenmesi artarsa çıkış noktasını derinleştirerek gölü boşaltır. Eski göl çanağı ile akarsunun aktığı alan arasında yarma vadi oluşur. Yeniçağa Gölü'nün göl ayağını derinleştirerek alanının küçülmesine neden olduğu tespit edilmiştir.
  • Antesedans yarma vadi: Akarsuyun aktığı alanda sonradan bir dağın oluşmasıyla gerçekleşir. Dağ yavaş yavaş yükselirken akarsuda onu aşındırarak kendine bir geçit açar. Uzun süre sonra dağ yükselse de akarsu oluşturduğu boğaz vadiden akmaya devam eder. Bu durumda akarsu dağdan daha eskidir.
  • Epijenik yarma vadi: Dirençsiz bir arazide akan akarsu araziye gömülür. Alt tabakada sert kütleye geldiğinde onu da aşındırmaya devam eder. Fakat sert kütleler yana aşınmadan sadece derine doğru aşınır. Üstteki yumuşak katmanlar aşınıp, süpürüldüğünde sert kütle üzerinde, kenarları dik bir boğaz vadi ortaya çıkar.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ TÜFEKÇİ, Duygu ve ark. "Yarma vadiler". Vadiler ve vadilerin jeolojik önemi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Erciyes</span> Türkiyede, Kayseride bir yanardağ

Erciyes, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların'ın yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır.

<span class="mw-page-title-main">Toros Dağları</span>

Toros Dağları ya da kısaca Toroslar, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak, Teke Yarımadası'ndan Suriye'ye, hatta iç kesimlere de uzayarak Irak sınırına varan, içinde birçok sıradağı da barındıran bir dağ zinciridir. Bu zincirin en yüksek noktası 3.767 metrelik Kızılkaya zirvesidir.

<span class="mw-page-title-main">Yayla</span> yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şekli

Yayla veya plato, yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şeklidir. Yükseklikleri beş yüz metreden birkaç bin metreye kadar çıkabilir. Örneğin Türkiye'deki Erzurum-Kars Yaylası'nın yüksekliği 2000 metre civarında olmasına rağmen Orta Asya'da bulunan Pamir Yaylası'nın yüksekliği 4000 m civarındadır.

<span class="mw-page-title-main">Birikinti ovası</span>

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

<span class="mw-page-title-main">Dağ</span> çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen ad

Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen addır. "Dağlık" sıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız Dağları</span>

Yıldız Dağları veya Istranca Dağları, Trakya'nın Karadeniz kıyılarına paralel olarak, Bulgaristan'dan İstanbul iline kadar yaklaşık 150 km uzunluğunda bir dağ zincirinden oluşmaktadır. Bu zincirin en yüksek noktası Kırklareli ilinde bulunan yaklaşık 1.031 metrelik Mahya Dağı zirvesidir. Bulgaristan'da "Strandja" adı kullanılır. Türkiye'deki kısmı 197 000 hektarlık bir alan kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Çentik vadi</span>

Çentik vadi veya V şekilli vadi, akarsuların derine aşındırması ile gelişen, dağların yüksek bölümlerinde bulunan vadilerdir. Vadi tabanları çok dar olan bu vadiler, dar vadi olarak da geçer. Vadi tabanını bazen sadece akarsu yüzeyi oluşturur. Vadilerin ilk oluşum aşamasıdır, yana aşındırma gelişmemiş, sadece derine aşındırma gerçekleşmiştir. Türkiye 3. zamanda yükselmiş, dağlık ve yüksek arazi olduğundan fazla sayıda çentik vadi bulunur. Dağ yamacında eğim fazla olduğunda, akarsunun akış hızı fazladır. Akarsu bu alanda derine güçlü aşındırma yapar.

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">Obruk Platosu</span>

Konya iline bağlı Karapınar ilçesi sınırlarında bulunan, Tuz Gölü havzası (950m) ile Konya Ovasını (1000m) birbirinden ayıran Obruk Platosu, doğu-batı yönünde yaklaşık 75–80 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde 35–65 km genişliğe sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Mescit Dağı</span>

Mescit Dağı, Erzurum ili sınırları içinde yer alan ve Türkiye'nin 3000 metrenin üstündeki dağlarındandır. 3255 metrelik zirvesi ile Çoruh Nehri'nin çıktığı dağ olan Mescit Dağı, Erzurum şehir merkezinin kuzeyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Madra Dağları</span>

Madra Dağları ya da Madra Dağı, Ege Bölgesi’nin Asıl Ege Bölümü ile Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nün sınırlarında yer alır. Madra Dağı, Balıkesir ilinin İvrindi, Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer almaktadır.

Sirk ve sirk gölleri, yüksek dağ zirveleri yakınlarında buzul aşındırması kontrolünde gelişmiş, kenarları sarp yarım daire veya buna benzer şekildeki çanaklara sirk adı verilmektedir Günümüz buzul arası dönemde yüksek dağlardaki vadi buzullarının erimesi sonucu sirkler günümüzde su ile dolmuş ve gölleşmiştir. Çeşitli büyüklükte olurlar. Oluşumlarının başlangıcında kar aşındırmasının da rolü vardır. Yüksek dağlık kütlelerde yamaçların üst kısımlarında yer alan herhangi bir çukurlukta veya sel kabul havzasında biriken karlar belirli bir kalınlıktan sonra yamacın eğimine uygun olarak hareket ederler ve bu arada zemini oyarak çukurlaştırırlar. Meydana gelen bu çukura nivasyon sirki denir. Burada biriken karlar zamanla buzul buzuna dönüşürler. Bu buzulun aşındırma gücü daha fazladır ve yer aldığı çanağı daha da derinleştirerek onu sirk haline dönüştürür. Nivasyon sirklerinde ters eğimler 5 dereceden daha küçüktür. Buna karşılık asıl sirklerde bu değerden daha büyük bulunur. Sirklerin büyüklüğü buzulun kütlesi ve aşındırma süresiyle doğru orantılıdır. Bu hususta zeminin litolojik özellikleri de önemli bir rol oynar.

Teras , akarsu vadi yamaçlarında, deniz ve göl kıyılarında, eğim kırığının üzerindeki düz veya hafif eğimli alan. Değişik alanlarda ve değişik nedenlerle oluştuklarından sınıflandırma yapılmıştır. Terasa benzeyen fakat sadece üst üste sert ve yumuşak kayaların farklı aşınmasından oluşan şekle sözde taraçalar denir. Menderesli nehirlerin kenarlarında polijenik taraçalar) oluşur. Dalga aşındırmasıyla abrazyon taraçaları, vadi kenarlarında eski kum çakıl depolarına akarsu taraçaları, falezlerin üstünde çakıl kum depolanan yüzeylere deniz taraçaları denilir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul morfolojisi</span>

Buzul Morfolojisi sıcaklık, yağış, topografya ve diğer benzer faktörlerden etkilenir. Buzul morfoloji iki ana kategoride toplanır ve bunu buz akış altında yatan kaya topoğrafya ile sınırlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Su bölümü çizgisi</span>

Su bölümü çizgisi, iki akarsu havzasını birbirinden ayıran doğal sınırdır. Genellikle dağların dorukları ile sırtlardan geçerler.

<span class="mw-page-title-main">Geyve Boğazı</span>

Geyve Boğazı, Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağlarını parçalayarak oluşturduğu boğaz vadi. Boğaz Sakarya ili, Geyve ilçesi sınırlarında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Buzul jeomorfolojisi</span>

Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Kapma olayı</span>

Kapma olayı, bir akarsuyun geriye aşındırma yaparak başka bir akarsuyu kendisine katmasıdır. Bu durum; kapma olayı, kapma (kaptür-captüre), bir akarsuyun diğerini kapması şeklinde ifade edilir.