İçeriğe atla

Bluma Zeigarnik

Bluma Zeigarnik
Zeigarnik y. 1921
DoğumZhenya Bluma Geršteinaite
09 Kasım 1900(1900-11-09)
Prienai, Suwałki Yönetim Bölgesi, Rusya İmparatorluğu (şimdiki konumu Litvanya)
Ölüm24 Şubat 1988 (87 yaşında)
Moskova, Sovyetler Birliği
Tanınma nedeni
Akademik geçmişi
EğitimBerlin Üniversitesi
Akademik danışmanlarıKurt Lewin
Akademik çalışmaları
DisiplinPsikopatoloji

Bluma Zeigarnik (Rusça: Блю́ма Ву́льфовна Зейга́рник; 9 Kasım [Eski Usul 27 Ekim] 1900 [1] - 24 Şubat 1988), Berlin deneysel psikoloji okulu ve Vygotsky Topluluğu üyesi olan Litvanya kökenli bir Sovyet psikoloğuydu. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde deneysel psikopatolojinin Sovyetler Birliği'nde ayrı bir disiplin olarak kurulmasına katkıda bulunmuştur.

1920'lerde hafıza üzerine yürüttüğü bir çalışmada hafızayı kesintiye uğramış ve tamamlanmış görevlerle ilişkili olarak karşılaştırdı. Şu anda Zeigarnik etkisi olarak bilinen, kesintiye uğramış görevlerin tamamlanmış olanlardan daha iyi hatırlandığını keşfetmişti. 1931'den itibaren Sovyetler Birliği'nde çalıştı. Moskova Devlet Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nün kurucularından biri olarak kabul edilir. 1983'te psikolojik araştırmaları nedeniyle Lewin Anma Ödülü'nü aldı.

Hayatının erken dönemleri ve eğitimi

Zeigarnik, Zhenya Bluma Gerštein (veya Geršteinaite) olarak Prienai, Suwałki Valiliği'nde (şimdi Litvanya'da ) Yahudi bir aile olan Wulf ve Ronya Feiga Gerštein'ın tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Anadili Rusça olmasına rağmen Yidişçe, Litvanca ve Lehçe konuşabiliyordu. Bluma'nın ailesi gayri resmi olarak Bluma'nın müstakbel kocası Albert Zeigarnik'i evlat edindi ve her iki çocuğun da yurtdışındaki eğitimini ödediler.

1927'de doktora tezi için gerekli olan ve Humboldt Üniversitesi arşivinde bulunan otobiyografik notunda 15 yaşına kadar özel ders aldığını ve 1916'da [beşinci sınıfta]Minsk'teki Reimann-Dalmatov Lisesi'ne girdiğini yazar. 1918'de final sınavını geçerek ayrıldığı Reimann-Dalmatov Lisesi'nden sonra 1920-1922'de Kovno'daki [şimdi Vytautas Magnus Üniversitesi ] Litvanya Yüksek Eğitim Programı Beşeri Bilimler Bölümü'ndeki derslere katıldı.[2]

Mayıs 1922'de, müstakbel çift, Albert'in Politeknik Enstitüsü'nde ve Bluma'nın Berlin Üniversitesi'nde okudukları Berlin'e gitti. 9 Ocak 1924'te Kaunas'ta evlendiler. Berlin Üniversitesi'nde Kurt Lewin ile tanıştı ve mezuniyetinden sonra deneysel çalışmasında ona asistanlık yaptı. 1925'te mezun oldu ve aynı üniversiteden Doktora derecesini 1927'de aldı.[1][3] Kurt Lewin'in denetiminde hazırladığı tezinde Zeigarnik etkisini anlattı.[4]

Sonraki yaşamı

Mayıs 1931'de Zeigarnik, Berlin'den Moskova'ya taşındı ve burada Lev Vygotsky'ne yakın olarak Deneysel Tıp Enstitüsü Birliği Psikonöroloji Hastanesi'nde (1932-1944'te Moskova'da varlığını sürdürdü) Komünist Akademi'nin Doğa Bilimleri Bölümü'ne bağlı olan Yüksek Sinirsel Aktivite Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. 1940'lardan itibaren ise Moskova'daki Psikiyatri Enstitüsü'nde çalışmaya başladı.[2][5]

1940 yılında Zeigarnik'in hayatında önemli bir olay yaşandı; kocası Albert tutuklandı (26 Şubat 1942'de) ve NKVD Özel Konseyi tarafından "yabancı istihbarat ajanı ve casusluk faaliyetleri nedeniyle" genellikle Gulag, olarak anılan bir çalışma kampında 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı (27 Haziran 1956'da rehabilite edildi). Bu zamana kadar biri altı yaşında (1934 doğumlu) ve diğeri bir yaşından küçük (1939 doğumlu) iki çocukları olmuştu; Bluma onlara tek başına bakmak zorunda kaldı. Albert 1940'larda kampta öldü.[1]

II. Dünya Savaşı sırasında Zeigarnik ve çocukları Moskova'dan tahliye edildi. O dönemde, Alexander Luria ve diğer psikologlarla birlikte, beyin hasarı sonrası bilişsel ve zihinsel işlevlerin restorasyonu ve yaralıların rehabilitasyonu ile ilgilendiği Chelyabinsk oblastı, Kisegach köyündeki Tahliye'de 3120 Nolu Nöroşirurji Hastanesi'nde çalıştı.

1980'lerde Zeigarnik

Zeigarnik, 24 Şubat 1988'de Moskova'da öldü [1]

Etkilendiği Kişiler

Zeigarnik'i ilk etkileyenlerden biri Kurt Lewin'di . Zeigarnik, Lewin ile 1924'te Berlin Üniversitesi'nde tanıştı.[5] Bu süreçte Lewin bir öğretmen ve araştırmacıydı. Zeigarnik onun ilerici görüşlerini beğendi ve bilimsel kariyerine onun araştırma grubunda yer alarak başladı. Meşhur teorisi Zeigarnik etkisi'ni Lewin ile birlikte geliştirdi. Lewin, Zeigarnik'in yaşamındaki ana etken olmanın yanı sıra iyi bir arkadaştı. Zeigarnik'in etkilendiği bir diğer kişi de Lev Vygotsky idi. Zeigarnik, 1931'de onunla, Alexander Luria ve Alexei Leontyev ile tanışıp çalışmaya başladı. Birlikte zihinsel yapıları ve genel psikolojiyi içeren konuları incelediler. Araştırmaları, Zeigarnik'in kendi psikoloji alanını yaratmasının ve adını vermesinin de yolunu açtı.[1]

Araştırma ve katkılar

1920'lerde Zeigarnik, Lewin'in gözetiminde çalışmaya devam etti ve hafıza üzerine bir çalışma yürüttü. Hafızayı kesintiye uğramış ve tamamlanmış görevler çerçevesinde karşılaştırdı ve insanların kesintiye uğramış görevleri tamamlanan görevlerden daha iyi hatırlama eğiliminde olduklarını keşfetti. Bu bulgu Zeigarnik etkisi olarak bilinmeye başlandı.

1930'larda, Vygotsky'den etkilendiği yer olan Yüksek Sinirsel Aktivite Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. Vygotsky'den etkilenerek muhakeme patolojileri, psikotik bozukluklar ve kişilik bozuklukları, travma sonrası sersemlik vb. ile ilgili çeşitli sorunlar üzerinde çalışmaya başladı. Lewin'in başka bir öğrencisi olan ve Berlin Üniversitesi mezunu Gita Birenbaum kendisinin yakın çalışma ortağıydı.

1940 yılında Zeigarnik, beyin yaralanmalarının etkileri üzerine çalışmalar yayınlamaya başladı. Çalışmaları 1941-1943 yıllarında Alexander Luria tarafından organize edilen 3120 Nolu Nöroşirurji Hastanesi'nde devam etti. Ana ilgi alanı, askeriyede beynin frontal loblarının yaralanması durumunda yaşanan kendiliğindenlik kaybıydı. Hastanedeki diğer bir araştırma alanı ise, beyin sarsıntısı sonrası tepkisel sağırlık-dilsizlikti.[6] 1940'ların sonunda, askeri travma geçirmiş veya geçirmemiş hastalardaki patolojileri karşılaştırabileceği, kayda değer miktarda bilgi topladı. Bu çalışmalar sonucunda bir bilim doktoru tezi hazırladı, ancak metin tamamlanmadan kısa bir süre önce çalındı. 1950'de Sovyetler Birliği'nde antisemitik bir kampanyanın başlaması üzerine Zeigarnik laboratuvarda çalışmayı bıraktı ve 1953'te Psikiyatri Enstitüsü'nden kovuldu.[1] Aynı yıl Stalin'in ölümü üzerine enstitüde çalışmaya geri döndü.

1959'da "Akıl hastalarında düşünme bozuklukları" başlıklı başka bir bilim doktoru tezi hazırladı. Zeigarnik tez çalışmasında şizofreni, epilepsi, serebrovasküler hastalık, beyin hasarı, zeka geriliği, ensefalit, ilerleyici felç, manik depresif psikoz ve kişilik bozuklukları teşhisi konan 710 farklı hasta ile yapılan bir çalışmanın sonuçlarını paylaştı. Hatta, aynı dönemde başka hastaların ve başka konuların yer aldığı çalışmalarda da bulundu: öz-düzenleme, davranış arabuluculuğu (arabuluculuk terimi Lev Vygotsky tarafından ortaya atıldı), sinir ve sinir bozukluğu olan hastalar için tedavi organizasyonu, akıl hastalıkları vb. Zeigarnik, düşünme bozukluklarını üç ana kategoride ele aldı: genelleme sürecinin bozulması, düşünmenin mantıksal yapısının bozulması ve amaca yönelik düşünmenin bozulması. Bu üç ana kategorinin hangi alt kategorilerinin belirli hastalıkların özelliği olduğunu ve bunları en iyi nasıl saptayacağını araştırdı. Yalnızca teşhis edilmiş bir hastalığın özelliği olabilecek düşünme bozukluklarının olmadığı ortaya çıktı. Yine de, her hastalık için bazıları daha tipik iken diğerleri daha az ayırıcıdır. Deneysel psikolojik ve klinik verilerin karşılaştırılması, hastalıkların daha etkili bir şekilde teşhis edilmesine olanak sağladı. Deneysel veriler, Zeigarnik'i zihinsel aktivitenin ayrı süreçlere bölünmesinin yapay olduğu ve düşünmenin parçalanmasının tutarlı bir tanımına izin vermediği sonucuna götürdü. Düşünme ayrık bir süreçten ziyade bir aktivite olarak ayrışır. 1940-1950'lerde Sovyetler Birliği'nde, büyük ölçüde Zeigarnik'in araştırması sebebiyle, daha sonra deneysel anormal psikolojinin temelini oluşturacak olan ve sonraki on yıllarda büyük ölçüde genişleyen, sistematik olarak oluşturulmuş geniş bir araştırma verisi dizisi birikimi vardı.

Sonraki birkaç yıl içerisinde Zeigarnik, üniversite eğitimine uygun bilinç, kişilik, algı ve hafıza bozukluklarını da içeren, akıl hastalarındaki çeşitli bozuklukların psikolojisine adanmış çeşitli monografiler ve ders kitapları yayınladı. Bu çalışmaları, deneysel materyallerin birikimini, araştırma konseptlerinin ve metodolojilerinin gelişimini kaydetmenin yanı sıra psikolojik testlerin ve deneylerin görevlerini ve olanaklarını formüle etti. Norm dahilinde psikolojiyi anlamak ve psikiyatrinin gelişimi için patopsikolojik araştırmanın rolü: Akıl Hastalarında Düşünme Bozuklukları (1958),[7][8] Düşünmenin Patolojisi (1962),[9][10] Anormal Psikolojiye Giriş (1969),[11][12] Kişilik ve Etkinlik Patolojisi (1971),[13] Anormal Psikolojinin Temelleri (1973),[14] Anormal Kişilik Gelişimi Psikolojisi Üzerine Denemeler (1980),[15] Anormal Psikoloji (1968).[16]

Zeigarnik, önemli olan noktanın deneyde değil, bireysel özelliklerin veya kişilik özelliklerinin ölçülmesi ve bunların karşılıklı ilişkisinde olduğu psikolojik araştırmaları eleştirdi. Bir dizi tekniğin kullanılmasının zorunlu olduğunu düşünüyordu ve patopsikolojik bir çalışmanın birkaç farklıbileşen içermesi gerektiğine inanıyordu: bir deney, hastayla görüşme, çalışma esnasında hastanın davranışlarının gözlemlenmesi, hasta bir kişinin yaşam öyküsünün analizi (bu, bir doktor tarafından profesyonelce yazılmış bir tıbbi öykü ve klinik bir kayıttır) ve deneysel verilerin hastanın yaşam öyküsüyle kıyaslanması. Zeigarnik'in bakış açısına göre, dinamik araştırma yapmak, yani aynı kişiyi bir veya iki yıl içinde görmek (her durumda mümkün olmasa dahi) çok önemlidir. Deney, psişenin temel olarak ayrı bileşenlere bölünmezliğini hesaba katmalıdır ve bundan dolayı deney, bireysel bileşenlerinin özelliklerini ölçmeye indirgenemez. Aynı zamanda, sistematik deneysel çalışmalarla bağlantısı olmayan teoriler ve fikirlerden oluşan spekülatif psikolojik araştırmaları da eleştirdi. Zeigarnik, en verimli araştırmaların, daha uçucu duygusal alanla (ruh halleri, duygular ve dürtüler) ilgili olan değil, entelektüel alanın (duyumlar, algılar, fikirler, kavramlar ve bunların birleşimi ve konuşma ile ilişkili) analizi ile ilgili olan çalışmalar olduğunu belirtti. Ona göre, patopsikolojik bir deney yapmanın ana ilkesi, yalnızca hastaların puanlarını ölçmekten ziyade, hastanın zihinsel süreçlerinin gidişatının niteliksel bir analizi ilkesidir. Hastanın anlayabildiği veya tamamlayabildiği görevlerin karmaşıklığına ilaveten, hastanın hatalarına nelerin sebep olduğunu ve nelerin hasta için zor olduğunu bilmenin önemli olduğunu savundu. Deneye karşı genel tavırları görevleri kabul edip talimatları yerine getirmek olan sağlıklı deneklerin aksine, akıl hastaları bazen görevleri görmezden gelir ya da yanlış yorumlar veya kimi zaman aktif olarak talimatlara karşı çıkarlar. Zeigarnik, patopsikolojik deneyin deneyi gerçekleştiren ile deneyin öznesinin ortak iki yönlü bir etkinliği olduğunu ve patopsikolojik deneyin durumunun gerçek hayatın bir parçası olduğunu belirtir. Bu sebeple, deney ilerleme göstermeyen bazı psikolojik durumları düzeltmemeli, aksine biçimlendirici bir yaklaşım sergilemelidir. Teşhis testleri, Zeigarnik'in fikrine göre, Vygotskici anlamda psikolojik deneyler olarak yapılmalıdır.[16]

Zeigarnik'in çalışmaları ülkesine büyük hizmet sağladı ve bir patofizyoloji olarak çalışmalarının tıbbi tedavide, özellikle klinik çalışmalarda kullanılmasının yolunu açtı. Zeigarnik'in verimli deneyimi, Rus Psikolojisinin gelişim aşamalarını temsil etmesine yardımcı oldu.[17] Çalışmaları, psikiyatri sağlığı uzmanlarının dikkatlerini akıl sağlığı sorunlarına odaklamasına yardımcı olan klinik bir odağa sahipti. Bununla beraber, ruh sağlığı ve klinik uygulamanın önemi üzerinde yoğunlaşarak ders vermeye devam etti. Sonrasında Zeigarnik, hastanın psikolojik durumunun kişilik değerlendirmesinin ve kusurlu yapıların kapsamlı olarak anlaşılmasının öneminin en temel unsur olduğu sonucuna vardı.[17] Zeigarnik "Psikiyatri pratiği tarafından önerilen herhangi bir sorun, ister sakatlığın incelenmesi olsun, ister remisyon yapısının incelenmesi veya tedavinin etki durumu ile ilgili olsun, psikolojik çalışmanın verileri, belirli bir zihinsel süreçten ziyade tüm kişiliğin bir niteliğini önerdikleri zaman ve yerde, yalnızca bir kerede yararlı olur." diye belirtir.[18]

Zeigarnik etkisi

Psikolojide Zeigarnik etkisi, insanların kesintiye uğramış veya tamamlanmamış görevleri tamamlanmış görevlere kıyasla daha iyi hatırladıklarını beyan eder (bu etki Ovsiankina etkisi [19] ile karıştırılmamalıdır). Gestalt psikolojisinde Zeigarnik etkisi, Gestalt fenomeninin genel mevcudiyetini açıklamak adına kullanılmıştır: sadece algısal etkiler olarak var olmakla kalmaz, aynı zamanda bilişte de bulunur.[20]

Ödüller ve onurlar

1978'de Zeigarnik, Moskova Devlet Üniversitesi'nden Lomonosov ödülünü aldı.[21]

1980'de Zeigarnik, Sovyetler Birliği dışına seyahat etmek ve yabancı meslektaşlarıyla tanışmak adına ilk ve birkaç olanaktan biri olan Leipzig Uluslararası Psikoloji Kongresi'nde katılım gösterdi. Kongrede, Minnesota Üniversitesi'nde profesör ve Kurt Lewin'i Anma Ödül Komitesi Başkanı olan June Louin Tapp ile tanıştı ve kendisinin bir kadın ve de Kurt Lewin'in yaşayan son Berlin öğrencilerinden biri olduğunu öğrenince şaşırdı. 1983 yılında June Louin Tapp, Zeigarnik'i Kurt Lewin'i Anma Ödülü sahibi ilan etti.[22] Sovyetler Birliği dışına çıkmasına izin verilmediği halde diploma ve finansal destek aldı. Ödül alan her kişi genellikle bir yazı sunardı ve Zeigarnik, büyük ölçüde "Kurt Lewin'in Kişilik Teorisi" (Rusça) adlı kitabına dayanan [23] makalesini sundu.

Seçili Yayınlar

  • 1927: Das Behalten, Handlungen'i yönetti ve yönetti . Psychologische Forschung 9, 1-85.
  • 1965: Düşünmenin Patolojisi . New York: Danışmanlar Bürosu İşletmeleri.
  • 1972: Deneysel Anormal Psikoloji . New York: Plenum Basın.
  • 1984: Kurt Lewin ve Sovyet psikolojisi . Sosyal Sorunlar Dergisi 40 (2), 181-192.

Kaynakça

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f Zeigarnik (2007). "Bluma Zeigarnik: A memoir". Gestalt Theory. 29 (3): 256-268. 
  2. ^ a b Volkmann-Raue, Sibylle; Lück, Helmut E., (Ed.) (2011), "Bljuma Vol'fovna Zejgarnik: Einheit des Psychischen", Bedeutende Psychologinnen des 20. Jahrhunderts (Almanca), Wiesbaden: VS Verlag für Sozialwissenschaften, ss. 207-222, doi:10.1007/978-3-531-93064-0_16, ISBN 978-3-531-17815-8, 30 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 24 Ocak 2023  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  3. ^ "Zeigarnik and von Restorff: The memory effects and the stories behind them". Memory & Cognition (İngilizce). 48 (6): 1073-1088. 2020. doi:10.3758/s13421-020-01033-5. PMID 32291585. 30 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2023.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  4. ^ Zeigarnik (1927). "Untersuchungen zur Handlungs- und Affektpsychologie. III. Das Behalten erledigter und unerledigter Handlungen". Psychologische Forschung (Almanca). 9: 1-85. doi:10.1007/BF02409755. 
  5. ^ a b "In K. Lewin's school (conversations with B. V. Zeigarnik)". Voprosy Psikhologii (Rusça) (3): 172. 1988. 27 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2023.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  6. ^ Zeigarnik (1985). "Psychology during the War". Vestnik Moskovskogo Univeversiteta. Seriya 14. Psikhologiya (Rusça) (2): 8-12. 
  7. ^ Narusheniya myshleniya u psikhicheskikh bol'nykh [Thinking Disorders in the Mentally Ill] (Rusça). Moskova: State Scientific Research Institute of Psychiatry. 1958.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  8. ^ Denkstörungen bei psychiatrischen Krankheitsbildern (Almanca). De Gruyter. 2022. doi:10.1515/9783112563601. ISBN 978-3-11-256360-1. 30 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2023.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  9. ^ Patologiya myshleniya [The Pathology of Thinking] (Rusça). Moskova: Izd-vo Moskovskogo Universiteta. 1962.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  10. ^ The Pathology of Thinking. Consultants Bureau. 1967. OCLC 474033810.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  11. ^ Vvedenie v patopsikhologiyu [Introduction to Abnormal Psychology] (Rusça). Moskova: Izd-vo Moskovskogo Universiteta. 1969.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  12. ^ Experimental Abnormal Psychology (İngilizce). Boston, MA: Springer US. 1972. doi:10.1007/978-1-4684-7421-3. ISBN 978-1-4684-7423-7.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  13. ^ Lichnost' i patologiya deyatel'nosti [Personality and the Pathology of Activity] (Rusça). Moskova: Izd-vo Moskovskogo Universiteta. 1971. OCLC 236203678.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  14. ^ Osnovy patopsikhologii [Foundations to Abnormal Psychology] (Rusça). Moskova: Izd-vo Moskovskogo Universiteta. 1973. OCLC 14420056. 6 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2023.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  15. ^ Ocherki po psikhologii anomalʹnogo razvitiya lichnosti [Essays on the Psychology of Abnormal Personality Development] (Rusça). Moskova: Izd-vo MGU. 1980. OCLC 1077119202. 
  16. ^ a b Patopsikhologiya [Abnormal Psychology] (Rusça). Moskova: Moscow State University. 1976. OCLC 818510657.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  17. ^ a b Nikolaeva (2011). "B.W. Zeigarnik and Pathopsychology". Psychology in Russia: State of the Art. 4: 176-192. doi:10.11621/pir.2011.0010. 
  18. ^ The value of psychological theory for pathopsychology (of pathopsychology), 1970, s. 12 
  19. ^ Maria Ovsiankina was a colleague of Bluma Zeigarnik who investigated the effect of task interruption on the tendency to resume the task at the next opportunity; cf. Ovsiankina 1928: Die Wiederaufnahme unterbrochener Handlungen. In: Psychologische Forschung 11(3/4), 302-379.
  20. ^ cf. Kurt Koffka, Principles of Gestalt Psychology, 1935, pp 334ff.
  21. ^ "Lomonosov Award - 1978: B. V. Zeigarnik | Chronicle of Moscow University". letopis.msu.ru (Rusça). 26 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2023. 
  22. ^ "Kurt Lewin Memorial Address: B. V. Zeigarnik". Journal of Social Issues (İngilizce). 40 (2): 177-179. 1984. doi:10.1111/j.1540-4560.1984.tb01100.x.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  23. ^ "Kurt Lewin and Soviet Psychology". Journal of Social Issues (İngilizce). 40 (2): 181-192. 1984. doi:10.1111/j.1540-4560.1984.tb01101.x. 30 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2023.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)

Kaynakça

  • Zeigarnik, B. (1938). Bitmiş ve bitmemiş görevler hakkında. Gestalt psikolojisi kaynak kitabı, 1, 1-15
  • Danimarka, FL & Russo, NF (1987) Kadınların Psikolojiye Katkıları Yıllık Psikoloji İncelemesi Cilt. 38: 279-298
  • Baumeister, RF ve Bushman, BJ, (2008). Sosyal Psikoloji ve İnsan Doğası. Amerika Birleşik Devletleri: Thompson Wadsworth.
  • Johnson, PB, Mehrabian, A., Weiner, B. (1968). Başarı Motivasyonu ve Tamamlanmayan ve Tamamlanan Sınav Sorularının Hatırlanması. Eğitim Psikolojisi Dergisi, 59(3), 181-185.
  • Burke, WW (2011). Organizasyon geliştirme ve değişim alanına bir bakış açısı: Zeigarnik etkisi. Uygulamalı Davranış Bilimleri Dergisi, 47 (2), 143-167.
  • Nikolaeva, VV (2011). BW Zeigarnik ve patopsikoloji. Rusya'da Psikoloji: Son Teknoloji, 4 176-192.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Deneysel psikoloji</span>

Deneysel psikoloji, psikolojiye doğa bilimleri gözlüğüyle bakar ve onu bilimsel yöntem yardımıyla anlamaya çalışır. Deneysel psikolojinin odaklandığı konular davranışı belirleyen süreçler ve zihinsel yaşamın doğasıdır. Bu dal, psikolojik bilgi birikimini günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözmekte kullanan uygulamalı psikoloji ve zihinsel hastalıkları terapi yoluyla ortadan kaldırmayı amaçlayan klinik psikolojiden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Binet</span> Fransız psikolog (1857-1911)

Alfred Binet, asıl adı Alfredo Binetti, ilk pratik IQ testi olan Binet-Simon testini icat eden Fransız bir psikologdur. 1904'te Fransa Eğitim Bakanlığı, psikolog Alfred Binet'ten, hangi öğrencilerin normal sınıf eğitiminden etkili bir şekilde öğrenemediklerini belirleyerek onlara telafi çalışmaları yapılabilecek bir yöntem geliştirmesini istedi. Binet, iş arkadaşı Théodore Simon ile birlikte 1908 ve 1911'de testinin revizyonlarını yayınladı; bunların sonuncusu ölümünden hemen önce yayınlandı.

Gestalt psikolojisi veya gestaltizm, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal örgütlenme konularında yoğunlaşmış psikoloji teorisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Almanya'da ortaya çıkmıştır. Gestalt psikolojisi kaotik görünen bir dünyada anlamlı bir algıya sahip olmamızın temelde hangi kanunlara dayandığını anlamaya çalışır. Gestalt psikolojisinin ana prensibi zihnin kendi kendisini algıladığı şeylerde bir bütün görmeye organize etmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Phi fenomeni</span>

Phi Fenomeni, sabit olan nesnelerin belli bir aralıkta ve hızlı bir biçimde sunulması sonucunda oluşan, gerçekte olmayan hareket algısıdır. Arka arkaya gelen resim ya da ışık noktaları bir birim olarak algılanır. Max Wertheimer tarafından 1912 yılında tanımlanan bu olgu, sinemada art arda gösterilen karelerin veya yanıp sönen ışıklı panolardaki yazıların hareket ediyormuş algısı oluşturmasını açıklar.

Uzmanlık, bir veya daha fazla alanda üstün performans gösterme olarak tanımlanır. Bir alanda uzman olan kişi bu alanın gerektirdiği becerilere ve bilgilere sahip olan kişidir. Uzmanlık, uzmanları acemilerden ve ilgili alandaki daha az deneyimli kişilerden ayıran özellikler, beceriler ve alanın bilgisi ile ilgilidir. Bilişsel psikoloji için önemli bir çalışma alanıdır. Literatürde müzik, satranç, spor gibi alanlardaki uzmanlıkla ilgili çalışmalar yapılmaktadır.

Anormal psikoloji, zihinsel bir bozukluğu tetikleyen veya anlaşılmayabilecek alışılmadık davranış, duygu ve düşünce kalıplarını inceleyen psikolojinin bir dalıdır. Birçok davranışın anormal olduğu düşünülse de, psikolojinin bu dalı tipik olarak klinik bağlamdaki davranışlarla ilgilenir. Anormal veya aykırı kabul edilen davranışları anlama ve kontrol etme konusunda uzun bir geçmiş tarihi vardır ve alınan yaklaşımda genellikle kültürel farklılıklar vardır. Anormal psikoloji alanı, farklı koşullar için birden fazla nedeni tanımlar, genel psikoloji alanından ve başka yerlerden çeşitli teoriler kullanır ve hala çok sayıda “anormal” ile kastedilene bağlıdır. Geleneksel olarak psikolojik ve biyolojik açıklamalar arasında, zihin-beden sorununa ilişkin felsefi bir düalizmi yansıtan bir ayrım vardır. Zihinsel bozuklukları sınıflandırmaya çalışırken farklı yaklaşımlar da vardır. Anormal üç farklı kategori içerir; subnormal, olağanüstü ve paranormaldirler.

Psikoloji, davranış ve zihinsel süreçlerin bilimidir. Öncelikli hedefi, hem genel prensipler oluşturarak hem de spesifik vakaları araştırarak bireyleri ve grupları anlamaktır.

Psikoloji temel bilimi, psikoloji alanında yapılan araştırmaların bazıları, uygulanan psikolojik disiplinlerde yapılan araştırmalardan daha "temel" dir ve doğrudan bir uygulaması yoktur. Psikoloji içerisindeki temel bilim yönelimini yansıttığı düşünülen alt disiplinler arasında biyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji vb. alt dallar sayılabilmektedir. Bu alt disiplinlerdeki araştırmalar, metodolojik titizlik ile karakterizedir. Psikolojinin temel bilim olarak kaygı, davranış, biliş ve duyguların altında yatan yasaları ve süreçleri anlamaktır. Temel bilim olarak psikoloji, uygulamalı psikoloji için bir temel sağlar. Uygulamalı psikoloji, aksine, temel psikolojik bilimlerin ortaya koyduğu psikolojik ilkelerin ve teorilerin uygulanmasını içerir; bu uygulamalar zihinsel ve fiziksel sağlık ayrıca eğitim gibi alanlarda sorunların üstesinden gelmeyi veya refahı artırmayı amaçlamaktadır.

Bu liste dikkate değer psikologları ve psikoloji alanında önemli katkıda bulunan insanları gösterir. Liste söz konusu olan kişilerin soyadlarının alfabetik sıralanması sonucu oluşturulmuştur.

Anorgazmi, bir kişinin yeterli uyarıya rağmen orgazma ulaşamadığı bir tür cinsel işlev bozukluğudur. Anorgazmi kadınlarda erkeklerden çok daha yaygındır ve özellikle genç erkeklerde nadirdir. Menopoz sonrası kadınlarda sorun daha fazladır. Erkeklerde, gecikmeli boşalma ile en yakından ilişkilidir.

Nancy M. Petry, bağımlılık bozuklukları, davranışsal farmakoloji, dürtüsellik ve kompulsif kumar için davranışsal tedaviler üzerine yaptığı araştırmalarla tanınmış bir psikolog. Connecticut Üniversitesi Sağlık Merkezi'nde Tıp Profesörüydü. Petry, DSM-5 için Madde Kullanım Bozuklukları üzerine Amerikan Psikiyatri Birliği Çalışma Grubunun bir üyesi olarak görev yaptı ve Madde Dışı Davranışsal Bağımlılıklar Alt Komitesine başkanlık etti. İnternet bağımlılığı bozukluğunu ve kumar problemini alanlarında çalışmalar yaptı. Ayrıca Çocuklar ve Ekranlar Danışma Kurulu: Dijital Medya ve Çocuk Gelişimi Enstitüsü'nde üye olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İslam dünyasında psikoloji</span>

İslami psikoloji veya ʿilm al-nafs, nefs bilimi, psişenin İslami bir perspektiften tıbbi ve felsefi çalışmasıdır ve psikoloji, nörobilim, zihin felsefesi ve psikiyatri ile psikosomatik tıp konularını içerir. İslam'da ruh sağlığı ve akıl hastalığı bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Bu yaklaşım, bir bireyde yeterli zihinsel esenlik ve iyi fiziksel sağlığın sürdürülmesi arasındaki karşılıklı bağlantıyı vurgulamıştır. İslam'ı uygulayan insanlar, dua ve diğer dini yükümlülüklere katılmak için pozitif ruh sağlığını korumanın gerekli olduğunu düşündüler.

<span class="mw-page-title-main">Margaret Floy Washburn</span>

Margaret Floy Washburn, 20. yüzyılın başlarında öne çıkan psikologlarından biri olarak en çok hayvan davranışı ve motor teori geliştirme alanındaki deneysel çalışmaları ile tanınıyordu. Psikoloji branşında doktoraya sahip olan ilk kadın (1894), Mary Whiton Calkins ardından APA'da başkan olarak görev alan ikinci kadındı (1921) ve de Deneysel Psikologlar Derneği'ne seçilen ilk kadındı. 2002 yılında yayımlanan “A Review of General Psychology” anketi; Washburn'ü John Garcia, James J. Gibson, David Rumelhart, Louis Leon Thurstone ve Robert S. WoodWorth ile birlikte 20. yüzyıldaki en çok araştırılan psikologlarda 88. sıraya getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Tsuruko Haraguchi</span> Japon psikolog

Tsuruko Haraguchi Japon bir psikolog ve doktora derecesini almış ilk Japon kadın.

<span class="mw-page-title-main">Mary Whiton Calkins</span> Amerikalı filozof ve psikolog (1863 – 1930)

Mary ; 30 Mart 1863 - 26 Şubat 1930 ), bilgilendirilmiş teori hakkında çalışan ve hafıza, rüyalar ve özbenlik üzerine araştırmalar yapmış Amerikalı bir filozof ve psikologdur. 1903 yılında, Calkins, meslektaşları tarafından seçilerek en değerli elli psikolog listesinde on ikinci olmuştur. Cinsiyeti nedeniyle Harvard Üniversitesi tarafından doktorası reddedilmiştir.

Shelley Elizabeth Taylor (1946), Los Angeles, California Üniversitesi'nde seçkin bir psikoloji profesörüdür. Yale Üniversitesi'nden Doktora derecesini almış ve Harvard Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Üretken bir bilimsel dergi makalesi ve kitap yazarı olan Taylor, ana disiplini olan sosyal psikoloji ile ilgili iki alt alanda uzun süredir önde gelen bir figür olmuştur: sosyal biliş ve sağlık psikolojisi. Kitapları arasında The Tending Instinct ve Susan Fiske ile yazdığı Social Cognition bulunmaktadır.

Laura Perls, Gestalt psikoterapi okulunun kurulmasına yardımcı olan, Almanya doğumlu ünlü bir psikolog ve psikoterapistti. Aynı zamanda ünlü bir psikoterapist ve psikiyatrist olan Friedrich (Frederick) Perls'in karısıydı.

Hümanist psikoloji, 20. yüzyılın ortalarında iki teoriye yanıt olarak ortaya çıkan psikolojik bir bakış açısıdır. Bu teoriler; Sigmund Freud'un psikanalitik teorisi ve BF Skinner'ın davranışçılığıdır. Böylece Abraham Maslow, psikolojide "üçüncü bir kuvvete" olan ihtiyacı ortaya koymuştur. Hümanistik psikoloji düşünce okulu, 1950'lerde hümanist hareket döneminde kilit figür olan Abraham Maslow nedeniyle ilgi gördü. 1950'lerde kişinin kendi yeteneklerini ve yaratıcılığını gerçekleştirme ve ifade etme süreciyle popüler hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">G. Stanley Hall</span>

Granville Stanley Hall, on dokuzuncu yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nde Harvard College'da verilen ilk psikoloji doktorasını kazanan öncü bir Amerikalı psikolog ve eğitimciydi. İlgi alanları insan yaşam süresinin gelişimi ve evrim teorisi üzerine odaklandı. Hall, Amerikan Psikoloji Derneği'nin ilk başkanı ve Clark Üniversitesi'nin ilk başkanıydı. 2002'de yayınlanan Genel Psikoloji İncelemesi araştırması, Hall'u Lewis Terman'la birlikte 20. yüzyılın en çok alıntı yapılan 72. psikoloğu olarak sıraladı.