Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans İmparatorluğu ya da kısaca Bizans, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğu'nun devamı şeklinde var olan ve başkenti Konstantinopolis olan ülke. 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu'nun dağılışı ve çöküşü sürecinden sonra ayakta kalan imparatorluk, 1453'te Osmanlı'ya yenik düşünceye kadar yaklaşık bin yıl boyunca var olmaya devam etmiştir. Var olduğu sürenin başı ve ortalarını kapsayan çoğunda, Avrupa'da ekonomik, kültürel ve askerî bakımdan en güçlü ülkeydi. "Bizans İmparatorluğu" ve "Doğu Roma İmparatorluğu" terimleri ülkenin yıkılışından sonraki tarihçiler tarafından yaratılmış olup imparatorluk vatandaşları kendi ülkelerine Roma İmparatorluğu, veya Romania ; kendilerineyse "Romalılar" demekteydi.
Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.
İpek Yolu, Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya kadar uzanan ve dünyaca ünlü ticaret yoludur.
I. Justinianus, ayrıca Büyük Jüstinyen olarak da bilinir, 527 ile 565 yılları arasında Bizans imparatorudur.
Lazika ya da Egrisi, ayrıca Laz İmparatorluğu olarak da bilinir, Karadeniz'in güneydoğu kıyısında tarihsel bölge. Latince'de 'Lazika'; "Lazların ülkesi" anlamına gelmektedir. Aynı dönem devleti Perslerin resmi literatüründe ise "Lazistan" olarak yer almıştır. Bugün Türkiye, Rusya ve Gürcistan sınırları içinde yer alır. Bu bölgeden “Lazika” adıyla ilk kez 7. yüzyılda yazarı bilinmeyen, Ermenice "Coğrafya” adlı kitapta bahsedilmiştir. Lazika Krallığı'nın sınırları 4. yüzyılın ikinci yarısında batıda Trabzon kuzeyde Kafkas Sıradağları ve doğuda Lihi Dağları'na kadar uzanıyordu.
İpekböcekçiliği veya ipekçilik, ipek üretmek için ipekböceklerinin yetiştirilmesidir. Birkaç ticari ipekböceği türü olmasına rağmen, evcil ipekböceğinin tırtılı en yaygın kullanılan ve üzerinde en yoğun şekilde çalışılan ipekböceğidir. İpek üretiminin Çin'de Neolitik dönem'e kadar gittiğine inanılmaktadır. Brezilya, Çin, Fransa, Hindistan, İtalya, Japonya, Kore ve Rusya gibi ülkelerde ipekböcekçiliği önemli bir küçük ev endüstrisi haline gelmiştir. Bugün Çin ve Hindistan, dünyanın yıllık üretiminin %60'ından fazlasına sahip iki ana üreticilerdir.
I. Mihail Rangabe, 811–813 arasında Bizans imparatoru.
626 yılı Konstantinopolis Kuşatması, Sasaniler tarafından gerçekleştirilen ve Bizans İmparatorluğu'nun kesin zaferiyle sona eren kuşatmadır. Herakleios tarafından elde edilen diğer zaferler ile beraber bu kuşatmanın başarısız olması, Bizanslılar'ın topraklarını geri almalarını sağlayarak, sınırlarla ilgili Sasanileri M.S. 590 yılındaki duruma uygun anlaşma yapmaya zorladı.
I. Justinus veya Jüstin, 518'den ölümüne kadar Bizans imparatoru idi. Jüstinyen Hanedanı'nın kurucusudur. I. Justinus bir Bizans eyaleti olan İlirya'da doğmuş bir köylü çocuğu olup genç yaşta Konstantinopolis'e gelip Bizans ordusuna girmiştir. Yeteneği dolayısıyla orduda rütbe rütbe ilerlemiş ve 65 yaşından sonra I. Anastasius'un çocuksuz ölümü sonunda Bizans İmparatoru olmuştur. I. Justinus'un okuryazarlığı bulunmayıp imparator olduktan sonra bile imzasını delikli bir kalıp üstünden geçerek atardı. Karısı ve sonunda imparatoriçe olan Euphemia'dır. Saltanatının en önemli başarıları arasında eski Bizans soylularının etkilerini azaltmak için bir kanun çıkartılması ve hem varisi hem de 1000 yıllık Bizans tarihinin en büyük imparatoru olduğu kabul edilen yeğeni I. Justinianus'un Bizans idaresine katkısıdır.
Gotlar Savaşı, 535'ten 554'e kadar Bizans İmparatorluğu ile Ostrogot Krallığı arasında yapılan ve İtalya ve Dalmaçya'da yer alan savaştır. Tarihçiler bu savaşı iki safhada incelerler: Birinci safha 535-540 dönemindedir; bu safhada Bizanslı General Belisarius komutasındaki Bizanslılar, İtalya'yı tekrar Bizans hakimiyeti altına almayı başarmışlardır ve en sonunda Batı Roma İmparatorluğu son döneminde başkent olan Ravenna şehrinin ellerine geçmesi ile bu safha sona ermiştir. İkinci safhada yeni Ostrogot kralı Totila, yeni bir Ostrogot ordusu toplayıp, İtalyan şehirlerini tekrar işgal etmiştir. Ostrogotlar'ın direnişi uzun ve zorlu çabalar sonucunda Bizans generali Narses tarafından bastırılmıştır. Narses, bu safhada Frank ve Alaman kavimlerinin 554'te Kuzey İtalya'ya yaptıkları hücumları da geri püskürtmeyi başarmıştır. Aynı yıl, 554'te, Bizans İmparatoru I. Justinianus, "Pragmatik Sanction" adı verilen bir İmparatorluk buyruğu ile İtalya'nın Bizans yönetimi altında nasıl organize olacağını açıklamıştır. Bu galibiyetlere rağmen, Kuzey İtalya'da bulunan bazı şehirler Bizanslılar'a teslim olmayıp, 560'lı yılların ortalarına kadar bu direnişlere devam etmişlerdir.
Flavius Mar. Petrus Theodorus Valentinus Rusticius Boraides Germanus Iustinus ya da kısaca Justinus, Bizanslı bir general ve aristokrattır. Jüstinyen Hanedanı'nın üyesi ve Bizans İmparatoru I. Justinianus'un yeğenidir. 540 yılında son Roma konsüllerinden biri olarak atanan Justinus, Lazika ve Balkanlardaki savaşlarda üst düzey komutan olarak görev yaptı. Bizans'ın Slav ve Sasanilere karşı giriştiği mücadelelerin yanı sıra, Avarlarla yapılan ilk temasları yönetti. İmparator I. Justinianus öldüğünde tahta aday olan Justinus, kuzeni II. Justinus tarafından saf dışı bırakıldı ve sürüldüğü Mısır'da düzenlenen suikast sonucu öldürüldü.
Bizans ekonomisi, Akdeniz'de birçok yüzyıl boyunca en sağlam ekonomilerden biri olmuştur. Konstantinopolis, bazı zamanlar Avrasya'nın tamamına ve Kuzey Afrika'ya kadar genişleyen ticaretin ana merkezi olmuştur. Bazı Bilim insanları, 7. yüzyılda Arapların gelişine kadar, Doğu Roma İmparatorluğu'nun dünyanın en güçlü ekonomisi olduğu düşünürler. Bununla birlikte, Arap fetihleri, bir dönem gerileme ve durgunluğa katkıda bulunan servetlerin önemli bir tersini temsil edecektir. V. Konstantinos'in reformları, 1204 yılına kadar süren bir canlanmanın başlangıcını işaret eder. 10. yüzyıldan 12. yüzyılın sonuna dek, Bizans İmparatorluğu'nda lüks bir görüntü görülür ve gezginler, Başkent'in birikmiş servetinden etkilenirler. Tüm bunlar, ekonomik bir felaket olan Dördüncü Haçlı Seferi'nin gelişiyle birlikte değişti. Paleologos Hanedanı ekonomiyi yeniden canlandırmaya çalıştı ancak geç Bizans devleti ne yabancı ne de yerli ekonomik güçlerin tam kontrolünü ele geçiremeyecekti.
Bizans ipeği, Bizans İmparatorluğu'nda (Byzantium) dördüncü yüzyıldan 1453'teki İstanbul'un Fethi'ne kadar dokunan ipektir.
Bizans–Sasani Savaşı (602–628), Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasındaki savaş serilerinin sonuncusu ve en yıkıcısıdır. Bizans İmparatoru Mauricius'un Sasani kralı II. Hüsrev'e tahtına tekrar kavuşmasına yardım etmesinin ardından, iki güç arasındaki önceki savaş 591'de sona ermişti. 602'de Mauricius, siyasi rakibi Phocas tarafından öldürüldü. Bunun üzerine Hüsrev, Mauricius'un ölümünün intikamını almak için Bizans'a savaş ilan etti. Bu, on yıllar boyu süren bir çatışmaya dönüştü ve serideki en uzun savaş oldu. Genellikle Orta Doğu boyunca savaşılmıştır: Mısır, Levant, Mezopotamya, Kafkasya, Anadolu, Ermenistan, Ege Denizi ve hatta Konstantinopolis'in duvarlarının önünde.
Justinianus Bizans İmparatorluğu'nda hüküm süren Jüstinyen Hanedanı üyesi, aristokrat ve general. Asker olarak, Balkanlar'da ve Doğu'da Sasani İmparatorluğu'na karşı seçkin bir kariyer yaptı. Daha sonraki yıllarında, naip ve daha sonra imparator II. Tiberius aleyhinde başarısız bir komplo kurdu.
Ninova Muharebesi, Bizans - Sasani Savaşı (602-628)'nın zirve muharebesidir. 627 yılında, Ninova yakınlarında gerçekleşmiştir. Savaşın sonucunda gelen Bizans zaferi, daha sonra Sasanilerde iç savaşa neden olmuş ve bir süre Roma İmparatorluğu'nu Orta Doğu'daki eski sınırlarına geri getirmiştir. Birkaç yıl içinde Râşidîn Halifeliği, Arabistan'dan çıktı ve imparatorluğu bir kez daha yıkımın eşiğine getirdiğinden, güç ve prestijin yeniden doğuşu sürekli olmadı.
Lazika Savaşı, aynı zamanda Kolhi Savaşı ya da Gürcü tarih yazımında, Egrisi'nin Büyük Savaşı olarak bilinir, Bizans İmparatorluğu ile Sasani İmparatorluğu arasında Lazika'nın antik Gürcistan bölgesinin kontrolü için yapılan mücadeledir. Lazika Savaşı, 541'den 562'ye kadar yirmi yıl boyunca, değişen başarılarla sürdü ve savaşın sona ermesi karşılığında yıllık bir haraç elde eden Persler için bir zaferle sona erdi. Lazika Savaşı, Prokopius ve Agathias'ın eserlerinde ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
II. Gubaz, yaklaşık 541 yılından suikasta uğradığı 555 yılına kadar Lazika'ya hükmeden kraldır. İlk başta Bizans İmparatorluğu'nun vasalı olarak tahta çıktı ancak Bizans makamlarının ağır uygulamaları sonucunda Bizans'ın başlıca rakibi Sasani İmparatorluğu'ndan yardım almaya çalıştı. Lazika Savaşı'nın liderlerinden biriydi. 541'de Sasani ordusunun yardımı ile Bizanslılar, Lazika'dan gönderildi; ancak Sasaniler ülkeyi işgal etti. Bunun üzerine 548'de Bizans'tan yardım isteyen Gubaz, sonraki birkaç yıl boyunca Bizans'ın müttefiki olarak kaldı. İki imparatorluk Lazika'nın kontrolü için savaşırken, Petra Kalesi mücadelenin odak noktası olmuştu. Sonunda Gubaz, savaştan bir sonuç alınamaması üzerine Bizans generalleriyle kavga etti ve sonrasında generaller tarafından öldürüldü.
Lazika Ayaklanmaları Bizans ve Pers hegemonyasına karşı 541, 548 ve 697'de Lazika'da gerçekleşmiş ayaklanmalardır.