İçeriğe atla

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme
Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme
  Taraflar (161)
  İmzalayıp onaylamayanlar (9)
  İmzalamayanlar (27)
TürBirleşmiş Milletler sözleşmesi
YerNew York, Amerika Birleşik Devletleri
Onay10 Aralık 1984
Yürürlük26 Haziran 1987

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1984 tarihli oturumunda 39/46 sayılı kararla kabul edilmiş ve 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş sözleşmedir. Bu protokol, insan hakları ihlalleri olduktan sonra müdahale etme mantığı üzerine kurulmuştur.

Sözleşmenin İçeriği

Literatürde kısaca İşkenceye Karşı Sözleşme (İKS) (İngilizce: Convention Against Torture (CAT) olarak da geçen sözleşme üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde (Madde 1-16) işkencenin tanımı yapılmış ve Taraf Devlet'lerin uyması gereken yükümlülükler verilmiştir. İkinci Bölüm'de (Madde 17-24) kurulacak olan İşkenceye Karşı Komite'nin seçilme yönteminde, görev ve işleyişinden söz etmektedir. Üçüncü ve son Bölüm ise (Madde 25-33) Birinci bölüm Maddeler'i şu konuları düzenlemektedir.

I. Bölüm - Maddi Hükümleri

  • İşkencenin tanımı. Madde 1'de bu sözleşmenin kapsamına giren işkencenin tanımı yapılacaktır. Buna göre bir suçu ortaya çıkarma veya cezalandırmak amacıyla kamu görevlileri tarafından veya onların teşviki, rızası ile işlene acı verici herhangi bir fiildir. Ancak yasal yaptırımlardan kaynaklanabilecek acı ve ıstırap işence sayılmaz.
  • Devletlerin İşkenceyi Önleme Yükümlüğü. Madde 2, Taraf Devletlerin işkenceyi önlemek için gerekli yönetimsel ve yasal önlemleri almasını öngörür. Savaş durumu, olağanüstü hâl bile işkence yapılması meşru kılamaz.
  • İade yasağı (Madde 3) Sanıkların işkence görmesi muhtemel olan ülkelere Taraf Devlet'ler tarafından iadelerinin yasaklanmasını öngörür.
  • Beşinci madde, sorumluluk alanlarında gerçekleşen işkencenin cezalandırılması için, Taraf Devletleri sorumlu kılar.
  • İlgili Devlet işkence görebilmesi kaygısıyla iade etmediği sanığı, kovuşturur ve yargılar. (Madde 7)
  • Madde 8, İade anlaşmalarında, işkence suçlularının da iadesinin yer almasını düzenler.
  • Taraf Devletler, işkenceyle ilgili suçların ceza davalarında, ellerindeki kanıtları ulaştırmakla yükümlüdür (Madde 9)
  • Sanıklarla resmi süreçte bağlantılı olabilecek ilgili kamu görevlilerine (emniyet, sağlık personeli vb) işkencenin yapılmaması için gerekli mesleki eğtimleri vermek Taraf Devletlerin görevidir. (Madde 10)
  • Madde 11, sorgulama yöntemlerini denetlemeyi;
  • Madde 12, devletin sorgulama yükümlülüğünü;
  • Madde 13, işkence mağdurunun yetkililere şikayet hakkını;
  • Madde 14, mağdurların rehabilitasyon ve tazminat hakkını;
  • Madde 15, işkence altında verile ifadelerin geçersiz olacağını;
  • Madde 16, işkence noktasına varmayan diğer insanlık dışı, zalimane ve küçük düşürücü muameleler için özellikle 10,111,12,13. maddelerdeki hükümleri uygulanacağını düzenler.[1]

II. Bölüm - Uluslararası Uygulama Hükümleri

Ana Madde: Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite

Sözleşme'nin II. Bölüm'ü (17.-24. maddeler) Komite üyelerinin sayısını, seçilme yöntemini, görev süresini ve görev ve işlevlerini içeren maddelerden oluşur. 17 maddeye göre Komite 10 üyeden oluşur. Her bir Taraf Devlet en fazla iki aday ile seçime katılabilir. Seçim gizli oyla yapılır. Komite üyeleri 4 yıl için seçilirler, her iki senede bir görevi biten beş üye için yeni seçim yapılır, daha önceki üyeler, tekrar aday olabilirler. Madde 18'e göre Komite Üyeleri mutlak çoğunluk (6 oy) ile kararı alabilirler. 19 madde raporları düzenler, buna göre Taraf Devletler, anlaşma yürürlüğü girdikten sonra (26 Haziran 1987) bir sene içinde anlaşma hükümlerini yerine getirebilmek için aldıkları önlemleri açıklayan rapor verirler. Üyelik boyunca her 4 yılda bir ve Komite'nin talebi olduğunda da rapor vermekle yükümlüdürler. Ayrıca somut olaylara yönelik raporlar ve bunlara Komite'nin verdiği yanıtlar düzenli olarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları yüksek Komiserliği'nin sitesinde 14 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. yayınlanmaktadır. Madde 20'de Komite sistematik işkence olduğu kanısına vardığı durumunda izlenecek prosedürün ana hatları verilmektedir. Böyle bir durum da, üye veya üyeler gizli araştırma yapmak ve rapor hazırlamak üzere görevlendirilebilir. İlgili devletlerin işbirliği istenir ve gerektiğinde ziyaretler yapılır.[1]

III. Bölüm - Son Hükümler

Anlaşmanın yürürlüğü giriş sürecindeki süreler, sözleşmede değişiklik yapılacağı zaman izlenecek yol, anlaşmazlık olduğu takdirde hangi kurumun yetkili olduğu (Türkiye 30. Maddede Uluslararası Adalet Divanı'nın yetkili kılınması hususunu kabul etmeyerek, çekince koymuştur) gibi konular ele alınır.[1]

Türkiye ve Sözleşme

Türkiye'de 25 Ocak 1988'de imzalanan sözleşme, 21 Nisan 1988 tarih ve 3441 sayılı kanunla kabul edilmiş. Söz konusu kanunu 29 Nisan 1988 tarih ve 19799 sayılı resmi gazete yayınlanmıştır ve o tarihte yürürlüğe girmiştir.[2] Daha sonra yayınlanacağı belirtilen beyan ve itirazi kayıt ise 10 Ağustos 1988 tarihinde 19895 saylı resmi gazetede sözleşmenin Türkçe ve İngilizce metni ile birlikte her iki dilde yayınmıştır. T.C. Hükûmeti olarak İşkenceye Karşı Komite'nin sözleşmeden doğan yetkisinin kabul edildiği beyan edilmiş; itirazi kayıtta ise 30. Madde'nin birinci fıkrasında geçen, Taraf Devletler arasında sözleşmeden doğan anlaşmazlık durumunda Uluslararası Adalet Mahkemesi'ne başvurulacağı koşulunu kabul etmemiştir. İlgili Madde'nin 2. fıkrasında Taraf Devletlere tanınan Uluslararası Adalet Mahkemesi'ne (Uluslararası Divan) gitmeme seçeneğini kullanarak, itirazı kayıtla sözleşmeyi kabul etmiştir. Yani Türkiye ile ilgili, sözleşmenin yorumlanmasından kaynaklanan bir anlaşmazlık olduğunda Uluslararası Adalet Mahkemesi'ne gidilmeyecektir.[3]

İşkenceye Karşı Sözleşmeye Seçmeli Protokol

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Küçük Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme'nin Seçmeli Protokolü (İngilizce: Optional Protocol to the United Nations Convention against Torture and Other Cruel,Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, kısaca OPCAT); Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun elli yedinci oturumunda, 18 Aralık 200 tarih ve 2200A (XXI) sayılı kararıyla kabul edilmiş, BM İşkence Karşı Sözleşme'ye taraf olan devletlerin katılabileceği bir seçmel protokol kabul edilmiş, imza, onay ve katılma açılmıştır.[4] Bu protokola sadece BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesine taraf olan devletler, isterler ise katılabilirler.[5]

BM Genel Kurulu tarafından hazırlanan Protokol, 22.06.2006 Tarihinde yürürlüğe girmiş ve Türkiye tarafından 16.09.2005 Tarihinde imzalanmış, 23.02.2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek 6167 sayılı Kanun olarak kanunlaşmıştır. Kanun 12.03.2011 tarih ve 27872 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Cüneyd Er (2005). "İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi" (PDF). Türkiye Barolar Birliği Dergisi. 1 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Mart 2017. 
  2. ^ "İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" (PDF). Resmi Gazete, Sayı:19799. 29 Nisan 1988. s. 2. 12 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Mart 2017. 
  3. ^ "YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ - Milletlerarası Sözleşme" (PDF). Resmi Gazete, Sayı: 19895. 10 Ağustos 1988. ss. 1-19. 12 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Mart 2017. 
  4. ^ "İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokol". Bilgi Üniversitesi - İnsan Hakları Merkezi. 13 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2017. 
  5. ^ Çeviren: Elif Şimşek (2007). Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Aşağılayıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşmenin Seçmeli Protokolü / İşkenceyi Önleme Kılavuzu. Türkiye İnsan Hakları Vakfı. s. 25. 
  6. ^ [1] 27 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Resmi Gazete

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çocuk Hakları Sözleşmesi</span> Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Amerika Birleşik Devletleri hariç bütün Birleşmiş Milletler üyeleriyle Filistin, Vatikan, Nieu ve Cook Adaları sözleşmeye taraftır. Türkiye, sözleşmeyi 14 Ekim 1990'da imzaladı ve sözleşme 27 Ocak 1995'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler</span> toplumsal, ekonomik ve kültürel bir iş birliği oluşturmak amacıyla kurulan bir örgüt

Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş; dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanılmasını evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma 26 Haziran 1945'te 50 ülke tarafından imzalanan Birleşmiş Milletler Antlaşması'dır.

Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi ya da kısaca Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi, Avrupa Konseyi çerçevesinde 1987 yılında kabul edilip 1989'da yürürlüğe giren İşkencenin Ve İnsanlıkdışı Veya Onur Kırıcı Muamele Ve Cezanın Önlenmesi İçin Avrupa Sözleşmesi uyarınca oluşturulan bir insan hakları komitesidir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi</span> İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile kurulan, Avrupa Konseyine bağlı, Strazburgda bulunan uluslararası mahkeme

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) veya İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, toplulukların, tüzel kişilerin ve diğer devletlerin, belirli usul ve kurallar dahilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. 46 Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanımaktadır. Mahkeme, Fransa'nın Strazburg şehrinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi</span> Uluslararası bir antlaşma

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

İşkence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma, caydırma, intikam alma, cezalandırma veya bilgi toplama amacı olarak bilinçli şekilde insanlara ağır acı çektirmekte kullanılan her türden faaliyetlerdir.

İşkenceye Karşı Komite, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10 Aralık 1984 tarih ve 39/46 sayıyla kabul edilmiş olan Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme'ye uyarınca, anlaşmaya tabi olan devletler tarafından seçilen komitedir. Sözleşme'nin II. Bölüm'ü Komite üyelerinin sayısını, seçilme yönntemini, görev süresini ve görev ve işlevlerini içeren maddelerden oluşur. 17 maddeye göre komite 10 üyeden oluşur. Her bir Taraf Devlet en fazla iki aday ile seçime katılabilir. Seçim gizli oyla yapılır. Komite üyeleri 4 yıl için seçilirler, her iki senede bir görevi biten beş üye için yeni seçim yapılır, daha önceki üyeler, tekrar aday olabilirler. Madde 18'e göre Komite Üyeleri mutlak çoğunluk ile kararı alabilirler. 19 madde raporları düzenler, buna göre Taraf Devletler, anlaşma yürürlüğü girdikten sonra bir sene içinde anlaşma hükümlerini yerine getirebilmek için aldıkları önlemleri açıklayan rapor verirler. Üyelik boyunca her 4 yılda bir ve Komite'nin talebi olduğunda da rapor vermekle yükümlüdürler. Ayrıca somut olaylara yönelik raporlar ve bunlara komite'nin verdiği yanıtlar düzenli olarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları yüksek Komiseliği 14 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.'nin sitesinde yayınlanmaktadır. Madde 20'de Komite sistematik işkence olduğu kanısına vardığı durumunda izlenecek prosedürün ana hatları verilmektedir. Böyle bir durum da, üye veya üyeler gizli araştırma yapmak ve rapor hazırlamak üzere görevlendirilebilir. İlgili devletlerin işbirliği istenir ve gerektiğinde ziyaretler yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Ceza Mahkemesi</span> hükûmetlerarası örgüt ve uluslararası mahkeme

Uluslararası Ceza Mahkemesi, kuruluş belgesi Roma Statüsü olan, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakan uluslararası bir mahkemedir. 1 Temmuz 2002 tarihinde kurulmuş ve 11 Mart 2003 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Mahkeme binası "Ev Sahipliği Anlaşması" yaptığı Hollanda'nın Lahey kentinde bulunmaktadır. Mahkemeye 124 ülke taraf olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi</span> Avrupada insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak amacıyla hazırlanan sözleşme

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 4 Kasım 1950'de İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin üzerinde anlaştıkları metindir.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler üyesi devletler</span>

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi devletler bu maddede sıralanmaktadır. BM'nin şu anda en son katılan Güney Sudan ile birlikte 193 üye devleti olup hepsi de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye İnsan Hakları Vakfı</span>

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ile 32 kişi tarafından 1990 yılında kurulan Ankara merkezli, hükûmet dışı bir sivil toplum kuruluşudur.

Bedensel veya fiziksel ceza, bir kişide fiziksel acıya neden olmayı amaçlayan bir cezadır. Ev ve okul ortamlarında reşit olmayanlara şaplak atma mahkûm ve kölelere kürek çekme gibi çeşitler uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">İnsanlığa karşı suçlar</span> savaş yasalarının ciddi bir ihlalini oluşturan devlet destekli eylem

İnsanlığa karşı suçlar, fiili bir otorite, genellikle bir devlet tarafından veya onun adına işlenen ve insan haklarını ağır biçimde ihlal eden, yaygın veya sistemik suç eylemleridir. Savaş suçlarından farkı, savaş dışında da işlenebilen, bireysel olmayan eylemler olmasıdır. Suçun resmi bir politikanın parçası olması gerekmiyor ve yalnızca yetkililer tarafından hoş görülmesi yeterlidir.

<span class="mw-page-title-main">Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme</span>

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 3 Ocak 1976 itibarıyla yürürlüğe giren çok taraflı bir antlaşmadır. Sözleşmeyle, taraf devletler bireylere işçi hakları, sağlık hakkı, eğitim hakkı ve yeterli bir yaşam standardı hakkı dahil olmak üzere çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel haklar verilmesine yönelik çalışmayı taahhüt etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi</span>

Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 16 Aralık 1966'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 23 Mart 1976 itibarıyla yürürlüğe giren çok taraflı bir antlaşmadır. Sözleşme, taraf devletlerin bireylerin yaşama hakkı, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü, seçim hakları ve adil yargılanma hakları dahil, sivil ve siyasal haklarına saygı göstermelerini taahhüt eder. Sözleşmede 3 ek protokol vardır. Bu protokollerden 1. protokol olan seçmeli protokoldür ve bu protokolle bireysel başvuru usulüyle denetim getirilmiştir. 2012 itibarıyla 167 devlet Sözleşmeye taraf olmuştur.

İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi İçin El Kılavuzu, bilinen adıyla İstanbul Protokolü, işkencenin ve sonuçlarının belgelenmesi hakkındaki ilk uluslararası kılavuz. 1999'da Birleşmiş Milletler'in resmî bir belgesi oldu.

Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Barselona Sözleşmesi</span>

Kısaca Barselona Sözleşmesi olarak bilinen Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 1974 yılında kurduğu “Bölgesel Denizler Programı” kapsamında Akdeniz'deki gemilerin, uçakların ve kara taşıtlarının yol açtığı kirlenmeyi önleyerek ve azaltarak Akdeniz'in korunması hedefini içeren sözleşmedir. Bölgesel Denizler Programı, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla, Akdeniz Eylem Planı’nın (MAP) 1975 yılında oluşturulmasıyla sonuçlanmıştır. MAP ise daha sonra “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi” 1976 yılında Barselona'da kabul edilmesine zemin olmuş, 1978 yılında BS yürürlüğe girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İsviçre'de insan hakları</span>

Avrupa'nın en eski demokrasilerinden biri olan İsviçre'de insan haklarına çok saygı duyulmaktadır. İsviçre, genelde sivil özgürlüklere ve siyasi haklara göre yapılan uluslararası sıralamalarda ilk sırada ya da en başlarda yer almaktadır. İsviçre, anayasasında insan haklarını ülkenin değer sisteminde en önemli pozisyona koymaktadır. 2016-2019 yılları için İsviçre Federal Dışişleri Bakanlığı'nın yurtdışı politika stratejisinde; barış, karşılıklı saygı, eşitlik ve ayrım gözetmeme İsviçre'nin uluslararası ilişkilerinde temelde yatmaktadır.

Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.