İçeriğe atla

Birincil radar

"Birincil radar"ın çalışma prensibi

Birincil radar (PSR, birincil gözetim radarı), uzayın büyük bir bölümüne elektromanyetik dalga gönderip hedeften yansayan dalgayı alan geneleksel bir radar sensörüdür. Bu terim, genellikle radar sinyali göndermeyen hedeflerin yerini belirlemek için kullanılan bir radar sistemini ifade eder. Hedefin bir transponder ile sinyal göndermesi ile çalışan ikincil radar gibi birincil radar da hava trafik kontrolünün alanındadır.

Bu tür radarlar düşük dikey çözünürlüklü, yüksek yatay çözünürlüklü anten kullanırlar. Belli bir yükseklikte duran anten hızlıca 360 derece etrafını tarar. Böylece hedefin mesafesini ve radyal hızını iyi bir hassasiyetle verebilir, ancak dikey konumu ve gerçek hızı elde etmek için genellikle bir veya birden fazla radar daha gerektirir.

Birinci radarın avantajı herhangi bir uçuş ekipmanı olmayan hava araçlarının ve yerdeki araçların takip edilmesinde kullanılabilmesidir. Dezavantaji ise hedef ve irtifanın doğrudan tespit edilememesidir.

Tanımı

Birincil radar ekolokasyon prensini baz alarak çalışır. Radar anteni tarafından gönderilen yüksek güçlü elektromanyetik dalgalar, ışık hızında hareket eden dar bir dalga cephesine dönüşür. Hava aracına çarpan dalga cephesi, hava aracının transponderinin olup olmamasına bakmaksızın yansır ve kendi ekseninde dönen radar anteni tarafından geri alınır.[1]

Kaynakça

  1. ^ Christian Wolff. "Primary Radar vs Secondary Radar". Radartutorial.eu. 24 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2015. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Radar</span> radyo dalgalarının yansıması yardımıyla uzaktaki nesneleri ve bu nesnelerin hız, kerteriz ve mesafesini tespit eden cihaz

Radar, radyo dalgalarının yansıması yardımıyla uzaktaki nesneleri ve bu nesnelerin hız, kerteriz ve mesafesini tespit eden cihazdır. Radar, RAdio Detection And Ranging sözcüklerinin akronimidir.

<span class="mw-page-title-main">Füze</span> çeşitli güdüm sistemleri ile hedefe yönelen karmaşık silah sistemi

Füze, genellikle bir sevk maddesi, jet motoru veya roket motoruyla desteklenen, kendi kendine hareket edebilen, havada giden menzilli bir silahtır.

Denizaltılar, hem su altında aletli seyir gerçekleştirdiğinden, hem de gizliliği önemli olduğundan seyrüsefer sistemleri gelişmiş araçlar olmak zorundadırlar. Denizaltının seyrüseferini ve dost/düşman diğer araçları görmesini ve tanımasını sağlayan araçlara denizaltı alıcıları denir.

<span class="mw-page-title-main">Havadan havaya füze</span>

Havadan Havaya Füze, uçak ve helikopterlerin diğer hava araçlarını bertaraf etmekte kullandığı silahlardır. Bu silahlar, ısıya veya hedefe gönderilip yansıyan radar ve lazer sinyallerine veya hedeften çıkan radar sinyallerine güdümlüdürler.

Sinyal boğucu, bir alıcı-vericı sistemde aradaki iletişim ortamını bozmaya yarayan alete denir. Genellikle alıcıyı (çoğunlukla radyo) hedefleyen kuvvetli bir vericidir.

<span class="mw-page-title-main">İkincil radar</span>

İkincil gözetim radarı ya da kısaca ikincil radar (SSR), hava taşıtlarının konumunu tespit etmenin yanı sıra taşıttaki transponder veya IFF ile haberleşebilen ve çeşitli verileri derleyip ATC ünitesine ileten gelişmiş radar sistemi. SSR kısaltması İngilizce secondary surveillance radar kavramının akronimidir.

<span class="mw-page-title-main">GPR</span> Alt yüzeyi görüntülemek için radar kullanan bir Jeofiziksel yöntem

Yeraltı Radarı ya da genel adıyla GPR, yeraltının sığ tabakalarının araştırılmasında kullanılan jeofizik bilimi tabanlı bir ölçüm cihazıdır.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

<span class="mw-page-title-main">Radyo dalgaları</span> Radyo Dalgaları (Radio Waves)

Radyo dalgaları, radyo frekansı ile gerçekleşen elektromanyetik dalgalardır. Tel gibi somut bağlantılar kullanmadan, atmosfer içerisinde veri taşınmasına olanak tanırlar. Radyo dalgalarını diğer elektromanyetik dalgalardan ayıran özellikleri görece uzun dalgaboylarıdır.

<span class="mw-page-title-main">TACAN</span>

TACAN (/ˈtækən/), askerî uçaklar tarafından kullanılan bir UHF seyrüsefer yardımcısı. Hava aracı ile yer istasyonu arasındaki diyagonal mesafe ile uçak ve yer istasyonlarının birbirlerine göre manyetik istikâmetlerini verir. TACAN kısaltması İngilizce tactical air navigation kavramının akronimidir.

<span class="mw-page-title-main">Elektronik savaş</span> Savaş türü

Elektronik savaş veya elektronik harp, askerî terminolojiye radyo dalgalarının kullanımı ve bir ordunun taktik teknolojik üstünlüğünün savaşın sonucunda belirleyici rol oynamaya başlaması ile girmiş bir harp terimidir. Genel olarak, çeşitli tekniklerin kullanımı ile elektromanyetik tayfın düşman güçlerince kullanımını tamamen engellerken bir taraftan dost güçlerce kullanımını askerî amaçlara en uygun şekilde, azami yararı sağlayacak hale getirmeyi hedefler. Elektronik savaş kendi içinde üç ana bölümde incelenebilir; elektronik destek, elektronik saldırı ve elektronik savunma.

Güdüm sistemi, bir füze, uydu, roket, uçak, helikopter, gemi veya benzeri aracın, iki veya üç boyutlu ortamdaki bir konumdan ayrılarak varmaya programlandığı bir başka konuma ulaşabilmesini sağlayan elektromekanik aygıt veya aygıtlara verilen genel isimdir. Özellikle askeri terminolojide bu söylem, herhangi bir insan kontrolü olmaksızın otonom seyir yeteneğine sahip araçlar için kullanılır. Operasyonunda yüksek oranda beşeri katkıya ihtiyaç duyan benzeri sistemlere ise navigasyon veya seyrüsefer sistemleri denir ve bunlar güdüm sistemlerinden farklı bir kategoride değerlendirilirler.

Aşırı düşük frekans (ADF) ya da ELF frekans aralığı 3 ile 30 Hz arasında değişen radyo dalgası bandıdır. Amerika Birleşik Devletleri Donanması ve Sovyet/Rus Donanması tarafından dalışa geçmiş denizaltılarla iletişimde kullanılmıştır.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Uzun Dalga Bandı</span>

Uzun Dalga Bandı veya kısaca LW, telekomünikasyonda kullanılan bir yayın bandıdır. Her ülkeye bir istasyon koyarak kıtaya yayın yapabilir. Çok uzun mesafeye yayınlar için kullanılır. Genellikle TRT Radyo gibi ulusal kanallar ve uçak ve helikopterlerde kuleye iniş ve kalkış izni alınırken, durum sinyali olarak adlandırılan ve hava üssüne hava aracının durumunu gönderirken LW bandı kullanılır. Sinyalin menzili 600-800 kilometreye kadar çıkabilir. Genellikle zayıf sinyal verir. Bunun nedeni yayının çok yüksekten verilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Transponder (havacılık)</span>

Transponder, hava araçlarında bulunan, radar sorgulamasına cevap vermek için tasarlanmış; hava aracının yer, hız gibi temel bilgilerini radyo frekanslarına yanıt olarak trafik kontrolörlerine ileten, uçağın en önemli iletişim sistemini oluşturan elektronik cihazdır. Bir hava aracının transponderi devre dışı olduğu zaman o hava aracına dair hiçbir bilgi alınamaz ve iletişim kurulamaz. Bazı kaynaklarda XPDR, XPNDR, TPDR veya TP şeklinde kısaltılır. Hava aracındaki transponder yerdeki ikincil radarlarla ve diğer uçaklardaki çarpışmayı önleyici sistemlerle sinyaller vasıtasıyla haberleşir. Mode C ve Mode S transponderler basınç altimetresinden aldıkları irtifa bilgisini de yayınlayabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Döngü anten</span>

Döngü veya çerçeve anten, uçları dengeli bir iletim hattına bağlı olan döngü şeklinde bir kablo, boru sistemi veya diğer elektriksel iletkenden oluşan bir radyo antenidir. Fiziksel tanımı içerisinde iki belirgin anten tasarımı vardır: boyutu bir dalga boyundan çok daha küçük olan küçük döngü anteni veya çevresi yaklaşık olarak dalga boyuna eşit olan salınım yapan döngü anteni.

<span class="mw-page-title-main">İletim ortamı</span> Conduit for signal propagation

İletim ortamı, telekomünikasyon amaçları için sinyallerin yayılmasına aracılık edebilen bir ortamdır. Sinyaller tipik olarak seçilen ortam için uygun bir tür dalgaya empoze edilmektedir. Örneğin, veriler sesi modüle edebilir ve sesler için bir iletim ortamı hava olabilir, ancak katılar ve sıvılar da iletim ortamı olarak işlev görebilmektedir. Vakum veya hava, ışık ve radyo dalgaları gibi elektromanyetik dalgalar için iyi bir iletim ortamı oluşturmaktadır. Elektromanyetik dalgaların yayılması için maddi madde gerekli olmasa da, bu tür dalgalar genellikle içinden geçtikleri iletim ortamından, örneğin ortamlar arasındaki arayüzlerde absorpsiyon, yansıma veya kırılma ile etkilenmektedir. Bu nedenle, dalgaları iletmek veya yönlendirmek için teknik cihazlar kullanılabilmektedir. Bu nedenle, iletim ortamı olarak bir optik fiber veya bir bakır kablo kullanılmaktadır.

X Band Uydu Haberleşmesi, elektromanyetik spektrumun mikrodalga frekans bandında kullanılan bir haberleşme türüdür. X bandı, genellikle askeri, radar ve uydu iletişimi sistemlerinde tercih edilen bir frekans aralığıdır.