Milletler Cemiyeti, günümüzdeki Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bir organizasyondu. I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre'nin Cenevre kentinde, 10 Ocak 1920'de kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçıl yollarla çözmekti. Bir süre çalıştı; fakat fazla bir varlık gösteremedi. II. Dünya Savaşı'nın ardından 1946 yılında dağıldı.
Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.
Cenevre sözleşmeleri ya da Cenevre konvansiyonları, İsviçre'nin Cenevre şehrinde yapılmış dört muahededir. Uluslararası hukukta insan hakları üzerine yapılmış önemli sözleşmelerdendir ve birçok yerde standartları belirler. 1859 yılında Solferino Savaşı'nda yaşanan vahşete şahit olarak etkilenen Jean Henry Dunant'ın çabaları sonucunda oluşmuştur.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi; görevi din, inanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan varoluşunun saygı görmesini sağlamak, insanların acı çekmesini önlemek ve acılarını dindirmek olan uluslararası bir insani harekettir.
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi,, 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
Biyolojik bir etken, biyoterörizm veya biyolojik savaş için silah olarak kullanılabilen bir bakteri, virüs, protozoon, parazit, mantar veya toksindir. savaş (BW). Bu yaşayan veya çoğalan patojenlere ek olarak, toksinler ve biyotoksinler de biyo-ajanlar arasında yer almaktadır. Bugüne kadar 1.200'den fazla farklı türde potansiyel olarak silah haline getirilebilir biyo-ajan tanımlanmış ve incelenmiştir.
Kimyasal silahların kontrolüne ilişkin uluslararası antlaşmalar, kimyasal silah kullanımının, silah kontrol antlaşmaları yolu ile kontrol altına alınmasına yönelik uluslararası girişimlerdir.
Ölüm yürüyüşü etnik grupları veya savaş mahkûmlarını uzun bir zaman zarfında kilometrelerce yürüterek imha etme tekniğidir. Yürüyenlere çok az yemek ve su verilebilir ya da hiç verilmeyebilir. Bu şekilde açlıktan, susuzluktan veya genellikle yorgunluktan zayıf düşerek ölmeleri sağlanır. Daha fazla yürümeyi reddedenler, dinlenmek için duranlar ve bayılanlar idam edilir veya işkence görür.
Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, 1930-1939 yıllarında savaş alanlarındaki mültecilerle ilgilenen, Fridtjof Nansen'in ismine atfen kurulmuş bir Milletler Cemiyeti organizasyonudur. Kuruluş, vatansız insanların ülkeler arasında seyahat etmesine izin veren Nansen pasaportu'nu geliştirdi. Organizasyon 1938 yılında Nobel Barış Ödülü almıştır.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Cenevre, İsviçre merkezli bir insani yardım kuruluşu. 1949 yılındaki Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 tarihli Ek Protokoller ve 2005 yılındaki III. Protokol ile ve taraf devletlerin imzası ile ICRC uluslararası ve iç çatışmalarda kurbanları korumak için yetki almıştır. Kurbanlar savaş yaralıları, esirler, mülteciler, siviller ve diğer muharebe dışı zarar görenler olarak sayılabilir. Kurum üç kez Nobel Barış Ödülü kazanmıştır.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu 1919'da Cenevre, İsviçre'de kurulmuş bir insani yardım kuruluşudur. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi içinde bulunan 188 Kızılhaç ve Kızılay Derneği’nin koordinasyonunu sağlamakla görevli birliktir. Hükûmetler dışı bağımsız bir kuruluş olan federasyon, 1963 yılında ICRC ile birlikte Nobel Barış Ödülü almıştır. 100 milyon gönüllü üye tarafından desteklenir. Çalışmaları yedi temel ilke tarafından yönlendirilir. Daha çok barış zamanında faaliyet gösterir
I. Protokol, uluslararası çatışmalarda kurbanların korunmasıyla ilgili olarak Cenevre Sözleşmeleri'ne 1977 yılında eklenen protokol.
Türkiye'nin uluslararası çok taraflı sözleşmeleri listesi, uluslararası organizasyonların açık imza usulü ile imzaya açtığı ve Türkiye'nin de taraf olduğu çok taraflı sözleşmelerin derlendiği liste.
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Dünya üzerinde okyanusların kullanımı, uluslararası işletmeler için kurallar koymaya, işletmeler, çevre ve deniz doğal kaynaklarının yönetimine ilişkin ulusların hak ve sorumluluklarını tanımlayan uluslararası bir sözleşmedir. Antlaşma 10 Aralık 1982 tarihinde Jamaika'nın Montego Bay kentinde imzalanmış olup 16 Kasım 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir.
Direniş hareketi, bir ülkenin sivil nüfusunun bir kısmının kendi yasalarına olarak kurulmuş hükûmetine, yönetim gücüne sahip iktidarına veya herhangi bir işgal gücüne karşı sivil düzeni ve istikrarı bozması için organize edilmiş çabadır. Bu gruplar amaçlarına pasif direniş, sivil direniş veya silahlı ya da silahsız güç kullanımı yoluyla ulaşmayı hedefleyebilir. Birçok durumda, örneğin II. Dünya Savaşı'nda Norveç'te olduğu gibi, bir direniş hareketi genellikle farklı kuruluşlar altında faaliyet gösteren ve bir ülke içinde farklı aşamalarda veya coğrafi bölgelerde faaliyet gösteren hem şiddet içeren hem de şiddet içermeyen yöntemleri kullanabilir.
Devletlerin Hak ve Görevlerine ilişkin Montevideo Sözleşmesi, 26 Aralık 1933'te Yedinci Uluslararası Amerikan Devletleri Konferansı sırasında Montevideo, Uruguay'da imzalanan bir antlaşmadır. Sözleşme, uluslararası teamül hukukunun bir parçası olarak kabul edilen bildirici devletlik teorisini sistemleştirmektedir. Konferansta, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt ve Dışişleri Bakanı Cordell Hull, İyi Komşuluk Politikası ilan ettiler. Bu politikanın amacı ABD'nin Kuzey ve Güney Amerika kıtasındaki ülkelerin içişlerine silahlı müdahalesine karşı çıkmaktadır. Montevideo sözleşmesi 19 devlet tarafından imzalandı. İmzalayan devletlerden üçünün kabulü küçük çekincelere tabi tutuldu. Bu devletler Brezilya, Peru ve Amerika Birleşik Devletleri'ydi.
Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.
Bir esir değişimi veya esir takası, bir çatışmada karşıt taraflar arasında esirleri serbest bırakmak için yapılan bir anlaşmadır: savaş esirleri, casuslar, rehineler, vb. Bazen, ölü bedenler de değiş tokuşta yer alır.
Teslim olma (teslimiyet) askerî terim olarak; toprak, asker, tahkimat, gemi veya teçhizat üzerindeki kontrolün başka bir güce bırakılmasıdır. Teslim olma, barışçıl bir şekilde gerçekleştirilebilir veya savaşta yenilginin sonucu olabilir. Egemen bir devlet, savaşta yenilginin ardından, genellikle bir barış antlaşması veya kapitülasyon antlaşması imzalayarak teslim olabilir. Bir savaş alanında teslim olma, ya şahıslar tarafından ya da subaylar tarafından emredildiğinde, normalde teslim olanların savaş esiri olmasıyla sonuçlanır.
Doygunluk bombardımanı olarak da bilinen halı bombardımanı, hedefteki bir arazinin her noktasına zarar vermek için kademeli olarak yapılan geniş bir alan bombardımanıdır. Bu ifade, bir halının zemini kaplaması gibi, bir alanı tamamen kaplayan patlamaların görüntüsünü çağrıştırır. Halı bombardımanı genellikle çok sayıda güdümsüz bomba atılarak gerçekleştirilir.