İçeriğe atla

Birinci 1877 Osmanlı genel seçimleri

Birinci 1877 Osmanlı genel seçimleri
Osmanlı İmparatorluğu
Aralık 18771877 (II) →

1877'de Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan genel seçim.[1]

Arka plan

Yorgaki Efendi, ilk 1877 Osmanlı genel seçimlerine başkanlık etti.

29 Ekim 1876 tarihli Geçici Seçim Nizamnamesi, Osmanlı Devleti'nin ilk meclisine seçilen Vilayet İdare Meclislerinin üyelerini seçeceğini belirtir. 24 Aralık'ta, II. Abdülhamid tarafından atanan bir Meclis-i Âyan ve halk tarafından seçilmiş bir Meclis-i Mebûsan ile iki meclisli bir Parlamento sağlayan yeni bir anayasa ilan edildi.[1]

Yalnızca Osmanlı Türkçesine hakim ve tüm yurttaşlık haklarına sahip 30 yaşını doldurmuş erkeklerin seçimlere katılmasına izin verildi. Diskalifiye edilme nedenleri arasında çifte vatandaşlık, yabancı bir hükûmet tarafından istihdam edilme, iflas etme, hizmetçi olarak istihdam edilme veya "kötü işler için ün" sahibi olma yer aldı.[1]

Sonuçlar

Meclis 19 Mart 1877'de toplandı ve 28 Haziran'da tatil edildi. Aralık ayında toplanan yeni Parlamento için yılın ilerleyen döneminde yeni seçimler yapıldı.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d Hasan Kayalı (1995) "Elections and the Electoral Process in the Ottoman Empire, 1876–1919" 28 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. International Journal of Middle East Studies, Vol. 27, No. 3, pp 265–286

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Büyük Millet Meclisi</span> Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Meşrutiyet</span> hükümdarın yetkilerinin anayasayla sınırlandırıldığı yönetim biçimi

Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti'nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Âyan</span> Osmanlı parlamentosunun üst kanadı

Meclis-i Âyan, Osmanlı Devleti'nin Meşrutiyet sistemi içinde bir senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olup, Meclis-i Mebûsan ile birlikte Meclis-i Umumî'yi meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî'ye (Anayasa) göre kurulmuş yasama organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Mebûsan</span> Osmanlı parlamentosunun alt kanadı

Meclis-i Mebûsan, Osmanlı İmparatorluğu'nda, 23 Aralık 1876 tarihli anayasaya göre kurulmuş ve Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmış çift meclisli yasama organının alt organıdır. Seçilmiş parlamenterlerden oluşmakta ve padişah tarafından atanan üst kamara üyelerinin oluşturduğu Seçkinler Meclisi ile birlikte, genel parlamentoyu oluşturmaktaydı.

1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanı, 1912 Osmanlı genel seçimleri ile Meclis-i Mebûsan'a seçilen mebusların tam listesidir. 18 Nisan 1912 - 5 Ağustos 1912 tarihleri arasında görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Kânûn-ı Esâsî</span> Osmanlı Devletinin ilk ve son anayasası (1876–1878, 1908–1921)

Kânûn-ı Esâsî veya 1876 Anayasası, Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876'da ilan edilmiş, 1878'de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in ilanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası'nın kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

1877 Mart-Haziran Osmanlı Meclis-i Mebusanı veya I. Meclis-i Mebusan, Türk tarihinde halk oylarıyla seçilen ilk meclistir. 19 Mart 1877 - 28 Haziran 1877 tarihleri arasında görev yaptı.

1877-1878 Osmanlı Meclis-i Mebusanı veya II. Meclis-i Mebusan Osmanlı Meclis-ı Umumisi'nin alt kanadı olan Meclis-i Mebusan'ın II. dönemidir. Meclis, 13 Aralık 1877 - 14 Şubat 1878 tarihleri arasında görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Umûmî</span> Osmanlı İmparatorluğunun yasama organı

Meclis-i Umûmî, Osmanlı İmparatorluğu'nda, 23 Aralık 1876 tarihli Anayasa'ya göre kurulmuş genel yasama organıdır. I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmıştır. Meclis-i Umumî, seçilmiş parlamenterlerden oluşan Meclis-i Mebûsan ve padişah tarafından atanan üst kamara üyelerinden oluşan Meclis-i Âyan adında iki alt meclis içermekteydi. Meclis-i Umûmî'nin iki heyeti, her yıl Kasım ayının başında toplanır ve padişahın buyruğuyla açılır. Mart ayı başında da yine padişahın buyruğu ile kapanır. Heyetlerden biri, diğeri toplanmadığı zaman toplantı yapamaz. Ancak Pâdişâh isterse Meclis-i Umûmî'yi olağan vaktinden önce ya da sonra toplayabilir veya toplantı süresi dönemini kısaltıp uzatabilir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Meclis-i Umumî'nin halk tarafından seçilen alt meclisi Meclis-i Mebûsan için altı defa seçim yapıldı.

1920 Türkiye genel seçimleri, Büyük Millet Meclisi'nin birinci dönem milletvekillerini belirlemek için Mart-Nisan 1920 tarihlerinde Osmanlı İmparatorluğu'nda düzenlenmiştir. Seçimlere İtilaf Devletleri'nin işgalini protesto eden Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yerel gruplardan oluşan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (ARMHC) önderlik etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">1908 Osmanlı genel seçimleri</span> Meclis-i Mebusan 3. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1908 Osmanlı genel seçimleri, II. Abdülhamid devrinin sonunda, 23 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla, aynı yılın Kasım ve Aralık aylarında mebus seçimi yapıldı. Ahrar Fırkası ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin katıldığı seçimlerde, İttihat ve Terakki çoğunluğu sağladı ve 17 Aralık 1908'de 3. Meclisi Mebusan açıldı. Bu Meclis, 31 Mart Olayı ve II. Abdülhamit'in tahttan indirilmesi sonrasında Mayıs 1909'da Kanuni Esasi üzerinde değişiklikler yaparak padişahın ve Ayan Meclisinin yetkilerini daralttı, kendi yetkilerini arttırdı. 1911'de tek bir mebusluğu ilgilendiren, ancak siyasi yankıları yüksek olan bir ara seçim yapıldı.

<span class="mw-page-title-main">1912 Osmanlı genel seçimleri</span> Meclis-i Mebusan 4. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1912 Osmanlı genel seçimleri, II. Meşrutiyet döneminin ikinci Meclis-i Mebûsan'ı padişahın birincisini 18 Ocak 1912'de feshetmesi ve yapılan seçimlerdir.

1914 Osmanlı genel seçimleri, 1914'te Osmanlı İmparatorluğu'nda genel seçimler yapıldı. Seçimlere katılan tek parti İttihat ve Terakki idi ve yeni seçilen Meclis-i Mebûsan ilk kez Mayıs ayında toplandı.

1919 Osmanlı genel seçimleri, Mütareke yıllarında ve İstanbul, İzmir, Batı Anadolu, Trakya başta olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinin işgal altında olduğu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

1877'nin ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan genel seçim.

Osmanlı Seçim Kanunu ve Osmanlı Anayasası Aralık 1876'da ilan edildi. Her ikisi de Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar geçerliliğini korumuştur. Kanun, II. Meşrutiyet döneminde çok küçük değişikliklere uğramış ve 1946 yılına kadar küçük değişikliklerle Türkiye Cumhuriyeti tarafından korunmuştur.