İçeriğe atla

Birinci İznik Konsili

Alınan kararları ve karar heyetini gösterir bir ikon
İznik Konsili

Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında İmparator I. Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu topraklarında Hristiyanlığın içerisinde tartışılan bazı konuları netleştirmek amacı ile toplanmıştır.

İznik Konsili'nin ana konusu İsa'nın gerçek Tanrı olup olmaması idi. Mısır'ın İskenderiye kilisesinde başlayan anlaşmazlıkta o kilisenin bir presbüterosu (ihtiyar) olan Arius ünlü oldu. Arius'un öğretisine göre İsa, Dünya'nın kuruluşundan önce Tanrı tarafından yaratılmıştır. Arius'a karşı çıkanlardan en meşhur isim o zaman İskenderiye kilisesinin bir diakonu (hizmetkarı), daha sonra ise kilisenin piskoposu olan İskenderiyeli Athanasius idi. Athanasius, İsa'yı yaratılmamış, ezelden beri var olan Tanrı Baba ile aynı özü olan gerçek Tanrı olarak kabul etti. İki grup İsa'yı dünyanın tek kurtarıcısı olarak kabul etti ve Kitab-ı Mukaddes'e dayanarak fikirlerini savunmaya çalıştılar.

İznik'te toplanan kilise önderlerin büyük çoğunluğu İsa'nın gerçek Tanrı olduğu fikrini pekiştirdiler. Konsilde bu konuda onaylanan İznik İnanç Bildirisi bugüne kadar Katolik, Ortodoks ve Protestan Kiliselerin ortak olarak kabul ettiği metinlerdendir.

Konsilin konuştuğu başka konulardan bazıları şunlardı: Paskalya (Diriliş) Bayramı'nın tarihi, Roma ve İskenderiye Patriklerinin özel yetkileri, piskoposların atanmasıyla ilgili bazı prosedürler vesaire.[1] Kitab-ı Mukaddes'in içeriği bu konsilin konusu değildi.

Ardından birçok konsil daha yapılmış, günümüz Katolik ve Ortodoks görüşlerinin temellerini oluşturan kararlar alınmış, buna uygun olan ve olmayan yazılı kaynaklar sınıflandırılmıştır.

İznik Konsili'nde yaşananlar

“İskenderiyeli iki tanrıbilimci olan Athanasius ve Arius arasında başlayan tartışma tüm Hristiyan Kilisesine yayıldı ve İlk Ökümenik (Evrensel) Konsilin İznik’te toplanmasına neden oldu. Atanasyus (ö. 373) ve Arius (ö. 336) Tanrı Kelâmının olmakla birlikte, Kelâmın doğasını farklı şekilde algılıyorlardı. Atanasyus’a göre İsâ’da beden alan Kelâm, yani Tanrı Sözü, ezeliydi, yaratılmamıştı ve baştan beri Tanrıyla birlikte idi.

Arius’a göre ise Tanrı Kelâmı ezeli değildi, Tanrı tarafından, evren yaratılmadan önce ama zaman içinde yaratılmıştı. Arius’a göre İsa’da ezeli, yaratılmamış Kelâm değil, bir yaratık beden almıştı (Apolojetik literatürü -Kelâm- inceleyen Müslümanlar, sonradan Müslüman tanrıbilimcileri arasında Tanrı Kelâmı konusunda gelişen tartışma ile bir benzerlik fark edeceklerdir. “Eş'arilik” konumu Atanasyus’unkini anımsatır, “Mutezile” görüşü ise Arius’unkine yakındır).

Tartışma, Kilise'de uyuşmazlıklara neden olduğundan, hangi ifadenin gerçeğe daha yakın olduğuna karar vermek üzere Konstantin İznik Konsili’ni topladı. Konsil Atanasyus’ın ileri sürdüğü formülü onayladı ve Arius’unkini reddetti. Konsilin saptadığı ve imanın kısa özetini içeren Credo (Amentü-İman ikrarı) da Tanrı Kelâmının bir yaratıktan değil, Tanrı’nın gerçek doğasından ileri geldiği belirtildi.”[2]

Tarihsel kaynaklara göre İznik Konsili’ne katılanlar sadece İsa’nın tanrılığını tartışmak için toplanmışlardır.[3][4] Bazılarının yanlış olarak düşündüklerinin aksine, İznik Konsili’nde Kitab-ı Mukaddes metni tartışılmadı. Atanasyus ve Arius, karşıt tezleri savunmak için aynı Kitab-ı Mukaddes metnini kullandılar.[5] Konseye katılanlar arasında Kitab-ı Mukaddes metni ya da içeriği konusunda herhangi bir ihtilafın olduğu kesinlikle kaydedilmemiştir.

Uzun tartışmalardan sonra, konsey, İsa’nın Tanrı’yla aynı öze sahip olduğu görüşünü benimsedi. Konseyin sonunda İsa’nın Tanrı olduğu ortak bir bildirgeyle kabul edilmiştir. MS 325’te İznik’teki konseyde hazırlanan ve Hristiyanlığın mezheplerinin hemen hemen hepsince kabul edilen inanç bildirgesi şöyledir:

“Her şeye gücü yeten, görülen ve görülmeyen, bütün şeylerin Yaradanı olan bir tek Baba Tanrı’ya inanıyoruz; bir tek Rab İsâ Mesih’e inanıyoruz: Tanrı’nın Oğlu, Baba’dan doğan biricik Oğul, yani Baba’nın özvarlığından oluşan Tanrı’dan Tanrı, Nurdan Nur, gerçek Tanrı’dan gelen gerçek Tanrı, yaratılmış değil, doğurulmuş, Baba’nın aynı öz varlığına sahip olan, kendi aracılığıyla gökteki ve yerdeki her şey yapılmış, biz insanlar için ve kurtuluşumuz için gökten inmiş, insan bedeni almış ve insanlar arasında yaşamış, sıkıntı çekmiş ve üçüncü günde ölümden dirilmiş, göğe yükselmiş, dirilerle ölüleri yargılamaya gelecek olan O’dur; ve Kutsal Ruh’a da inanıyoruz.”[6]

Konsilin temel inançlarını oluşturduğu mezhepler

Konsili tanımayan dini hareketler

Popüler kültür

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2007. 
  2. ^ Michel, Hristiyan Tanrı bilimine Giriş, s. 99-100.
  3. ^ Aziz Tikhon Manastırı'ndan bir rahip (1 Temmuz 2010). These Truths We Hold (İngilizce). Paperback. s. 5. 
  4. ^ Madrigal, Marc. Anadolu’nun Ekümenik Konsilleri. Kitab-ı Mukaddes. s. 9. 
  5. ^ G. Barker. O'nun İzinde (Hıristiyanlık ve Laiklik Tarihi). Zafer Matbaası. s. 46. 
  6. ^ "İznik Konsilinde ne oldu?". 28 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Ortodoks Kilisesi</span> Bir Hristiyanlık mezhebi

Ortodoks Kiliseleri veya Bizans Ortodoks Kiliseleri, Bizans ayininin Reform öncesi kiliseleridir. Başlangıçtan itibaren hem katolik hem de havarilerin ardıllığında havariseldirler..

<span class="mw-page-title-main">Katolik Kilisesi</span> Hristiyanlığın bir mezhebi

Katolik Kilisesi, ruhanî başı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.

<span class="mw-page-title-main">Teslis</span> Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsün­den oluşan Tanrı inancını ifâde eden kavram

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.

<span class="mw-page-title-main">Arius</span>

Arius, İskenderiye'de Baucalis Kilisesi'nde görev yapmış Libya kökenli çileci Hristiyan bir din adamıdır. Tanrı'nın doğası hakkındaki öğretisi, Baba'nın Oğul üzerindeki kutsallığının altını çizmesi ve teslis inancına muhalefeti, 325 yılında Roma İmparatoru Konstantin tarafından toplanan Birinci İznik Konsili'nde onu ana konu hâline getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kalkedon Konsili</span>

Kalkedon Konsili veya Kadıköy Konsili, 451 yılında 8 Ekim'de başlayıp 1 Kasım'da sonlanmış ekümenik konsildir. Kalkedon bugün İstanbul şehri içerisinde kalan Kadıköy ilçesinin merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Ariusçuluk</span> Ariusun geliştirdiği kuramsal öğreti

Ariusçuluk ya da Arianizm, ilk olarak İskenderiye, Mısır'dan bir Hristiyan papaz olan Arius, atfedilen kristolojik bir doktrindir. Arian teolojisi, İsa Mesih'in Tanrı'nın Oğlu olduğunu, Tanrı'nın Oğlu'nun her zaman var olmayıp içinde doğmuş olması farkıyla Baba Tanrı tarafından doğurulduğunu savunur. Baba Tanrı tarafından zaman, dolayısıyla İsa, Baba Tanrı ile birlikte ebedi değildi.

<span class="mw-page-title-main">İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi</span> Mormonluğun en büyük mezhebi

İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi, yaygın bilinen adıyla Mormonluk, 6 Nisan 1830 tarihinde Joseph Smith, Jr. aracılığıyla ABD'nin New York eyaletinde kurulmuştur. Sonrasında kilise üyeleri gördükleri baskılardan dolayı Batı'ya göç etmişler ve Utah eyaletine gelmişlerdir. 24 Temmuz 1847 tarihinden itibaren ise Brigham Young öncülüğünde, günümüzde halen eyaletin başkenti konumundaki Salt Lake City kurulmaya başlanır. Günümüzde de Kilise'nin merkezi bu şehirde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Konstantinopolis Konsili</span>

Birinci Konstantinopolis Konsili, 381 yılında I. Theodosius tarafından İstanbul'da toplanan konsildir. İznik Konseyi tarafından kurulan inanç sisteminin onaylanması ve Ariusçuluk ihtilafı ile ilgilenmiştir. Aya İrini Kilisesi'nde 381 yılının Mayıs ile Temmuz ayları arasında toplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kıptî Ortodoks Kilisesi</span>

Kıptî Ortodoks Kilisesi veya İskenderiye Kıptî Kilisesi, Mısır'ın en büyük Hristiyan kilisesinin resmî adıdır. İskenderiye Kıptî Kilisesi, Hristiyanlığın diğer mezhepleri tarafından monofizit bir kilise olarak tanımlanır. Monofizit görüş, İnsanî ve İlâhî tabiatların katışma ve değişme olmaksızın tek bir tabiatta birleşmesi ve tek tabiata dönüşmesini savunur. 451 yılında toplanan Kadıköy Konsili bu görüşü reddetti. İskenderiye Kıptî Kilisesi, Konsil kararlarını tanımayarak Ortodoksluk'tan ayrılan kiliselerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">I. Athanasios (İskenderiye piskoposu)</span>

İskenderiyeli Athanasios, 4. yüzyılda yaşamış önemli ilahiyatçı, İskenderiye Piskoposu, Kilise Babası ve azizdir. Ortodoks Hristiyanlığın oluşumunda önemli katkıları olduğu için "ortodoksluğun babası" olarak da adlandırılır. Hristiyan teolojisi üzerinde önemli bir etki bırakmış ve Hristiyan doktrininin şekillenmesinde katkı sağlamıştır. Kıpti Kilisesi tarafından İskenderiye'nin 20. Papası kabul edilmektedir.

Arian İhtilafı, dördüncü yüzyılın Hristiyan dünyasını sarsan ve kilisenin ilk ekümenik konsilin toplanmasına neden olan büyük teolojik ihtilaf.

<span class="mw-page-title-main">Oryantal Ortodoksluk</span> Doğu Hristiyanlık dalı

Oryantal Ortodoksluk Birinci İznik Konsili, Birinci Konstantinopolis Konsili ve Birinci Efes Konsili'nden oluşan ilk üç ekümenik konsili tanıyan Ortodoks Doğu Hristiyan inancı. Dünya çapında yaklaşık 84 milyon inananı vardır.

Teslisçi Hristiyan ilâhiyatında enkarnasyon ya da hulûl, ezelî ilâhî kelime (logos), üçlü birliğin ikinci kişisi, Baba Tanrı'nın oğlu ve Oğul Tanrı olan İsa'nın, Meryem Ana'nın rahminde insan bedenine bürünmüş olduğu ve insan tabiatı edindiği inancıdır. Meryem'in rahminde bedene büründüğü için Meryem'e Theotokos denmektedir. Teslisçilerin enkarnasyon inancında, İsa Mesih'in tamamen insan ve tamamen tanrı olup bu iki tabiatının hipostatik birlik içinde olduğu kabul edilir. Kadıköy Konsili'ne tabi olan kiliselerin tanımladığı şekliyle enkarnasyonda, Oğul'un ilahi tabiatı, insan tabiatı ile birleşmiş fakat hiç karışmamıştır. Bir ilahi kişilikte İsa Mesih, hem tamamen Tanrı, hem de tamamen insandır. Bu inanca alternatif akideler, Ebiyonitler ve İbrani Kutsal Kitabı'nda olduğu gibi tarih boyunca Hristiyanlıkta zuhur etmiş olmakla birlikte hiçbirisi ana akım Hristiyanlığın enkarnasyon inancını değiştirmemiştir. Günümüzde Tekçilik olarak bilinen alternatif bir akide Pentekostal gruplar arasında yaygındır.

Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk için kullanılan ortak adlandırma. Hristiyanlığın bu iki mezhebi de antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için ortodoks kavramını kullanır. Bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılır. Bu iki grup 451 yılındaki Kalkedon Konsili'nin ortodoksisi hakkında görüş ayrılığı yaşamışlardır ve hala aralarında bir komünyon yoktur; ancak hala birçok aynı doktrine, benzer kilise yapılanmasına ve benzer ibadetlere sahiptirler. İki inancın birleşmesi için yakın zamanda birçok görüşme yapılmış, birçok konuda uzlaşı sağlanmışsa da resmi bir birlik için henüz somut adımlar atılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis Kilisesi</span>

Konstantinopolis Kilisesi, ilk Hristiyan kiliselerinden ve Pentarşi'nin sözde "Bizans" bileşenlerinden biriydi. 7. yüzyıldan kalma efsaneye göre, Konstantinopolis'in ilk piskoposu MS 38 civarında havari Andreas tarafından kutsandı.

<span class="mw-page-title-main">Tabiiyetçilik</span>

Tabiiyetçilik, Hristiyanlık teolojisinde; Oğul yani Mesih’in Baba Tanrı tarafından yaratıldığından ötürü ona bağlı ve astı olduğu, Baba Tanrı’nın ise Mesih’te olmayan yaratılmamışlık ve aşkınlık sıfatlarına sahip olduğu düşüncesine yatkınlık anlamına gelmektedir.

Hristiyan teolojisinden bir terim olan Homooussia özellikle İznik Konsil'inde İsa'yı Baba Tanrı ile “varoluşta bir ya da “özde bir” olduğunu anlatmak için kullanılmıştır. Aynı terim daha sonra Kutsal Ruh'a içinde kullanılmış, O'nunda Baba ve Oğul ile ‘özde bir’ olduğu belirtilmiştir. Bu kavramlar daha sonra İznik Hristiyan teolojisinin köşetaşları olmuş ve Tanrı'nın Üçlü-Birlik şeklinde anlaşılması doktrinin en önemli teolojik konsteptleri olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Kapadokyalı Babalar</span>

Kapadokyalı Babalar veya geleneksel bilinen ismiyle Üç Kapadokyalı, Kayseri piskoposu Büyük Basil (330-379); Basil'in küçük kardeşi Nissa psikoposu Nissalı Gregor (335-395); ve yakın arkadaşı, Konstantinopolis Patriği Nenizili Gregorios'dan (329-389) oluşan üç Kapadokyalı Hristiyan azizi ifade eden terimdir. Günümüz Türkiye'sindeki Kapadokya bölgesi, Pavlus'un bu bölgedeki çeşitli misyonları ile erken dönem Hristiyan tarihinin önemli bir mekanıdır.

Kalkedon Amentüsü, MS 451'de Kalkedon Konsili'nde kabul edilen Mesih'in doğasının beyanıdır. Kalkedon, Küçük Asya'da bulunan Erken Hristiyanlık merkeziydi. Konsil, Katolik, Doğu Ortodoks, Lutheran, Anglikan ve Reform kiliselerini içeren Kalkedon kiliseleri tarafından kabul edilen ekümenik konseylerin dördüncüsüdür.