
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölge doğu ve kuzeyden Doğu Anadolu Bölgesi, batıdan Akdeniz Bölgesi, güneyden Suriye ve kısa bir sınırla da Irak ile çevrilidir.

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.

Nehir ya da ırmak, genellikle denizlere, göllere ya da bir başka büyük akarsuya dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su miktarı bakımından büyük akarsulara verilen genel isimdir. Kimi durumlarda ise bir başka suya ulaşmadan yer altında kaybolduğu ya da tamamen kuruduğu da görülmektedir. Büyük akarsular nehir ya da ırmak olarak adlandırılırken daha küçükleri ise çay ve dere olarak adlandırılırlar.

Divlit Yanardağı, Kula volkanizması, Ege Bölgesi'nin doğudan batıya uzanan en büyük tektonik çukurlarından "Gediz Oluğu" üzerinde yer alır. Dolayısıyla buradaki ilginç yeryüzü biçimlerinin oluşumunda volkanik faaliyetler, tektonik hareketler, akarsu ve atmosfer olayları etkilidir. Özellikle Kaplan ve Sandal köyleriyle Kula ilçesinin kuzeyinde yer alan volkan konileri, eski volkan yapıları,lav platoları, lav akıntıları, korniş, volkanik ve göl tortulları üstünde kırgıbayır ve peribacaları görülür.

Erebus Dağı, Antarktika'daki Ross Adası'nın batısında bulunan ve dünyadaki etkin yanardağlar içinde en güneyde yer alan bir stratovolkandır. Ross Adası'nı oluşturan dört yanardağdan Erebus dışındakiler, sönmüş yanardağlardır.

Hasandağı ya da Hasan Dağı deniz seviyesinden 3268 metre yüksek olan tepesiyle bir volkanik dağdır. Büyük Hasan ve Küçük Hasan Dağı olmak üzere iki büyük krateri vardır. Melendiz dağının büyük kısmı, bu iki kraterden çıkan lavlardan meydana gelmiştir. Büyük Hasan dağında iyi muhafaza edilmiş bir ana krater ile onun etrafında parazit koniler bulunur. Küçük Hasan dağının zirvesi bir Somma durumundadır. Yani eski kalderanın sınırlarını teşkil eden dikliklerin artıkları vardır. Bunlar sayesinde ilk kraterin şeklini çıkarmak mümkündür. Adı geçen kraterden çıkan andezit ve bazalt lavları kuzeye doğru akarak geniş bir alana yayılmış, tüfler ise Kızılırmak'a kadar ulaşmıştır. Bu dağ Aksaray ve Niğde il sınırları içerisinde yer almaktadır. 1750 metresine kadar meşe ormanlarıyla kaplıdır. Dağın eteklerinde ve çevresinde çeşitli Türk boyları ve özellikle de Yörükler yaşarlar. Özellikle ana volkan konisini oluşturan Büyük Hasan Dağı ; kuzeybatısındaki Aksaray Ovası batısındaki Obruk Platosu ve güneyindeki Bor Ovası düzlüklerinden aniden yükselerek kasvetli bir doğal Abide görüntüsü sunmaktadır. Bu ana volkan konisinin doruğu tipik bir kraterden oluşmakta ve kraterin tabanında bir krater gölü bulunmaktadır. Ana koninin hemen güneydoğusundaki daha küçük boyutlu ve yükseltisi daha az olan ikiz koni ise Küçük Hasan Dağı olarak anılmaktadır. Bu volkan konisinin de doruğu tipik bir krater halindedir. Oldukça taze ve karakteristik volkan şekilleriyle Türkiye'nin en genç volkan dağları arasında bulunan Hasan Dağı volkanik ünitesi tarihi çağlardan bu yana daldığı uykusuna devam etmektedir. Dağın eteklerinde Antik Roma şehri Nora bulunmaktadır.

Akarsu, yeryüzünde ya da yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan sudur. Çoğunlukla tatlı sudan oluşan akarsular, tatlı su gölleriyle birlikte insanlığın temel su ihtiyacını karşılamak için kullanılırlar. Bunun yanında gıda, enerji ve turizm sektörleri tarafından da kullanılırlar.

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

Akdağ: Denizli ve Afyonkarahisar illerinde, Çivril, Kızılören ve Sandıklı ilçeleri arasında kalan bir dağ. İki zirvesinden yüksek olanı 2446 metre, diğeri 2345 metre yüksekliğindedir. Ege Bölgesi'nin 2. en yüksek dağıdır.

Yarı kurak iklim veya step iklimi genellikle yıllık olarak düşük yağmur miktarı alan (250–400 mm) bölgelerin iklimini ifade eder. Daha kesin bir iklim tanımı Köppen iklim sınıflandırmasında ekolojik özellikler ve tarımsal birikim açısından çöl iklimi ve nemli iklimler arasında kalan step iklimleri olarak verilmiştir. Köppen iklim sınıflandırması sıcaklık ve yıllık yağış miktarının, özellikle ormanlık bölgeleri dışarıda bırakarak düzenlenmesine izin vermektedir.

İran, Güneybatı Asya'da, Umman Körfezi, Fars Körfezi, Hazar Denizi, Irak, Türkiye ve Pakistan arasında bir coğrafik konuma sahiptir. İran yeryüzündeki en dağlık ülkelerden biridir. Dağlar, üzerlerinde ana tarım ve yerleşim bölgelerinin yer aldığı çok sayıda dar havza veya platoyu çevrelemektedir.
Set gölleri, akarsu vadisi, koy, körfez ve tektonik çukurların ön kısmının herhangi bir doğal setle kapanmasıyla oluşur.

Burun konisi, roketlerde ve bazı uçaklarda bulunan havayı yarmaya ve aerodinamik direnci azaltmaya yarayan koni şeklindeki bir parçadır. Burun konileri modern roketlerde ve bazı savaş uçaklarında sağlam metalden veya bazı uçaklarda balsa ağaçlarından yapılmaktadır. Burun konisinin yerleştirilmesinde ise koninin gövde ile birleştiği yerde inceltilme çalışması yapılır ve sonra çok sağlam vidalı halkalarla yerine tutturulur. Uçaklarda ve mekiklerde burun konisi çok önemlidir. Bu koniler olmazsa uçak ve mekiklerde aerodinamik direnç artar ve havanın etkisiyle mekik veya uçak yavaşlamaya başlar.

Kül konisi volkanik klinker, volkanik kül ya da volkanik bir yanardağ ağzının etrafında toplanmış, koni şeklinde dik piroklastik parçacıklardan oluşan bir tepedir. Piroklastik parçacıklar ya patlamalı püskürmeleri ya da genel olarak tek yanardağ ağızlı lav çeşmeleri tarafından oluştururlar. Gaz yüklü lav, şiddetli bir şekilde havaya püskürtüldüğünde, kül, klinker ya da skorya şeklinde katılaşıp ve yere düşüp, 30-40 derece açısı olan eğimleri, dairesel bir zemin planı olan ve çoğu zaman simetrik olan bir koni oluşturmaya çalışır. Çoğu kül konisinin tepe noktasında kase şeklinde bir krateri vardır.

Bolluk Gölü, Konya ilinde Tuz gölünün batısında yer alan tektonik oluşumlu göldür. Alanı 11.50 km2, denizden yüksekliği 950 m'dir. Suyunda bol miktarda sodyum sülfat bulunduğundan suları tuzludur. Göl Tuz Gölü'nün uydu gölü sayılarak, ekolojik alanı içinde kabul edilir. Çevre nesli tehlikede olan bazı endemik türleri barındırdığı için ÖDA kabul edilir. Alanda tuzcul bozkırlar, sulak çayırlar, nesli tehlikede olan bitkilerden Saponaria halophila, Silene salsuginea yaygındır. Alanda kuluçkaya yatan kuş türleri şunlardır: ince gagalı martı, Akdeniz martısı, gülen sumru. Ayrıca; büyük cılıbıt, kaşıkcı, uzunbacak, kılıçgaga alanda görülen diğer kuş türleridir. Flamingolar büyük gruplar oluşturur.

Sille Çayı, Konya kapalı havzasında bulunan, mevsimlik akışlı bir akarsudur. Konya şehir merkezinin kuzeydoğusunda 200 km² genişliğinde havzaya sahiptir. Sel rejimli akarsu yağışlı mevsimde akış göstermektedir.

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

Düziçi Ovası, Osmaniye Düziçi ilçesin içinde yer aldığı, Nur Dağları (Amanoslar) ile Aslantaş Barajı arasında kalan ova. Ova Sabun Çayı'nın havzasının aşağı çığırını oluşturur. Daire şekilli ovanın alanı 90 km2 olup, genişlik kuzeyde 16 km, batıda 14 km, doğuda 10 km’dir.
Tüf konisi, volkanizmanın yaşandığı anda ortaya çıkan küllerin oluşturduğu küçük tepelerdir. Volkanlardan çıkan küller ile ve başka kırıntılı maddeler biriktiği zaman da oluşur. Tüf bazen inşaat malzemesi olarak da kullanılır ve farklı bir kaya anlamına da gelir. Lav, tüf Türkiye yüz ölçümünün yaklaşık %10'unu kaplamaktadır. Tüfler açık renklidir ve çok kolay ayrışırlar. Tüfün kelime anlamı sünger dokulu volkanik taşdır. Türkiye’deki Kula ve Karapınar çevresindeki koniler kül konileridir.