
Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.
Fenomen (Fransızca: phénomène) veya görüngü, duyularla algılanabilen şey. Fenomen kelimesi, bazılarınca sadece şaşırtıcı şeyler için kullanılsa da, genel kullanımda böyle bir anlamı bulunmamaktadır.

Michel Foucault, Fransız filozof, sosyal teorist, tarihçi, edebiyat eleştirmeni, antropolog, psikolog ve sosyolog.

Tercüman-ı Ahvâl, İstanbul'da 1860-1866 arasında yayımlanan ilk özel gazetedir.
Dogmatizm, A priori ilkeler, çeşitli öğretiler ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa verilen isimdir. Bu tür savlara, öğretilere ve inançlara ise dogma veya nas denir.

Sembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır.
Hakikat kapısı, Alevîlik'te hakikat demek doğrudan Tanrı vergisi olarak kalbe, gönülde doğan anlam, sezgi ve bilgi demektir. İlham, yalnızca arınmış gönüllere iner. İlhamda aldanma ve yanılma olasılığı yoktur. Hakk'ı görme, tanrısal alemin gücü içerisinde erime, sonsuzlaşarak “bekalaşma” hakikat evresinde gerçekleşir. Kamil insan olma yolculuğunun sonuncusu ve yetkinliğe varma aşamasıdır. “Muhibler”le özdeşleşilir. Bu evrede Hakk’tan halka inilir, yararlı işler yapılır. Düşünce aktarımında son derece cesur ve kurulu düzenin kurallarını yıkıcı, dünyasal yaşamını kurallara alan her türlü baskıya karşı tepkici bir tutum sergilenir. Dört Kapı Kırk Makam inancında Hakikat kapısının makamları şunlardır:

Hans Georg Gadamer, Alman felsefeci.
Yalan veya yalan söylemek, doğru olmayan söz, hakikat ve gerçeğin aksi, haksız söz ve bir kimseden söylemediği halde söz nakletmek manalarına gelmektedir. Yalanın aslı sözdedir; geçmişte olsun ve gelecekte, vaat olsun veya başka bir şey. Doğruluğun (sıdk) karşıtı, bir konuda kasıtlı veya kasıtsız olarak gerçeğe aykırı haber veya bilgi vermek anlamlarında da kullanılmıştır. Istılahta ise gerçeğin ve hakikatin aksini söylemeye yalan denmektedir. İnsanın en büyük ve en kötü sıfatlarından biri yalan söylemektir.

Gerçek veya hakikat, felsefi bir kavram olarak, genel anlamda, düşüncede var olan şeylere karşıt anlamda var olan, düşünülmüşün dışında olan anlamındadır.

Solipsizm, "Ben" felsefesi olarak bilinen, varlığı ben'in tasarımları olarak dile getiren felsefi görüş. Kuramsal bencilik olarak da belirtilir, buna göre bilinç içerikleriyle birlikte öznel ben varlık olarak kabul edilen tek gerçekliktir. Yöntemsel bakımdan başlangıç noktası olarak ben'i alması durumunda yöntemsel tekbencilik olarak belirir. Bu yönüyle Descartes felsefesi bir yöntemsel tekbenciliktir. Etik anlamda ise Stirner'in örnek olarak alındığı kendi ben'inin yaşamın ve gerçekliğin merkezi yapan düşünce biçimi.

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.
Süluk, bir yola, bir mesleğe girmek demektir. Meslek aynı kökten gelir ve gidilen yol anlamına gelir. Yola girene salik denir. Özel manada seyri süluk, tasavvuf yolculuğu veya manevi yolculuk anlamına gelir.

Hak ve Hakikat Partisi, 6 Ağustos 2008 tarihinde Dursun Güneş tarafından kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasi partidir. Eş genel başkanları Serkan Arslan ve Kenan Güneş'tir. Partinin genel merkezi Ankara'dadır. Parti, görüşleriyle ve radikal söylemleriyle gündeme gelmiş ve eleştiri konusu olmuştur.
Hakikât İslâmiyet'in mistik kollarından biri olan Sufilik'teki bir mertebenin adıdır.
Lebdeğmez veya dudak değmez, halk edebiyatında, atışmada icra edilen bir söz sanatıdır. Dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri kullanmadan yapılan atışmaya denir. Aşıklar dudaklarının arasına, dik pozisyonda bir iğne yerleştirip "doğaçlama" olarak, içinde b, f, p, m, v harfleri bulunmayan sözcükler kullanarak hem çalarlar hem de atışırlar.
Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.
İrfâniye, İslam'da Allah'ı ilahi yaratıcı olarak tanımak ve bilmek demektir. Kavram İslami terminolojide mârifetullâh olarak da bilinirken İsevi terminolojideki karşılığı gnosistir.
Sahte belgesel, yalancı belgesel ya da melgesel de denen, konuyu ciddi bir belgeselmiş gibi anlatan, aslında tamamen hiciv ve parodi maksadıyla yapılan komedi filmleri ve televizyon programları için kullanılan terim. Genellikle gerçek olmayan bir hikâye, belgeler ile birlikte gerçekmiş gibi anlatılır. Woody Allen bu türe "sahte belgesel" de denebileceğini söylemiştir.

İbn Rüşdcülük 13. yüzyılda latin hristiyan skolastisizmini etkileyen, İbn Rüşd çevirilerinin etrafında şekillenerek etkisini gösteren Aristotelesçi felsefi akım, görüş. İlk ve etkin takipçileri arasında; Brabantlı Siger, Daçyalı Boetius, Dry Townlu John, Jondunlu John ve Padualı Marsiliu gibi isimler bulunmaktadır.